Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2601 E. 2019/1855 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2601 Esas
KARAR NO : 2019/1855
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ : 12/11/2018
NUMARASI: 2018/354 ESAS
BİRLEŞEN DAVADA (5.ATM 2018/366)
DAVA : GENEL KURUL KARARININ İPTALİ (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacı … 2018/354 Esas sayılı asıl dava dosyasında, 09.04.2018 tarihli dava dilekçesinde, davalı kooperatif yönetimi tarafından 10.03.2018 tarihinde kooperatif genel kurul toplantısının, hukuka, usule ve ana sözleşmeye aykırı gerçekleştirildiğini, maliki olduğu taşınmazla ilgili tapu kayıt düzeltim davası olduğunu, … vekili ile protokol hazırlandığını, tarafların mağduriyetinin giderileceğinin belirtilmesi ve manevi baskı altında toplantıda alınan kararlara itiraz edemediğini, özgür iradesi ile beyanda bulunamadığını, genel kurulun 9 yılı kapsayacak şekilde yapıldığını, en fazla üç hesap yılı için yapılması gerektiğini, toplantıya yeterli katılımın olmadığını, katılanların kooperatif üyesi olup olmadıklarının belli olmadığını, kooperatif yönetiminin kendi kusur ve ihmalleri sebebiyle oluşan ve sorumlu oldukları borçları adeta üyelerin üzerine yıkmak istediklerini iddia ederek, öncelikle 10.03.2018 tarihli genel kurulda tasfiye memuru seçilen dört kişinin, genel kurul kararının tescilini takiben iki gün içinde gerçekleştirmiş oldukları tapu devirlerinin 3. kişilere devrinin önlenmesi, davalı kooperatif adına kayıtlı iken genel kuruldan sonra tasfiye memurları adına kayıtlanan bağımsız bölümlerin üzerine İhtiyati tedbir uygulanmasını, davalı kooperatife kayyım tayin edilmesini, kooperatifin 10.03.2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya aykırı olması nedeniyle iptaline, kararların yürütmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili, davaya konu genel kurulun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisi gözetiminde yapıldığını, davalı kooperatifin yirmi yıldan fazla geçmişi olan bir kooperatif olduğunu, pek çok üyesine mesken edindirdiğini, üyeler adına tapuda devirler yapıldığını, son genel kurulda göreve gelen yönetimin, kooperatif borçlarını sonradan üyelerden tahsil etmek kaydı ile ödediğini, kooperatif malları üzerindeki hacizleri kaldırdığını, davacının daha önce tapusunu almış olduğundan kooperatifin doğmuş ve doğacak borçlarından kaçmak amacıyla açmış olduğu davanın etik olmadığı gibi kötü niyetli olduğunu, davacının bizzat genel kurula katıldığını, özgür iradesi ile kararlara itiraz ettiğini, yönetim tarafından hak sahiplerine yapılan devirler hakkında talep etmiş olduğu tedbirlerin de bir hukuki dayanağının olmadığını, devrin hak sahiplerine hakkın devrinden ibaret olduğunu, davada taraf olmayan mülk sahipleri hakkında tedbir talep edilmesinin usul hukuku çerçevesinde mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞTİRİLEN BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/355 Esas, 2018/690 Karar ve 17.07.2018 tarihli karar sayılı dosyasında:Davacı … vekili 09.04.2018 tarihli dava dilekçesinde, davalı kooperatifin 10.03.2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının, yasalara, usule ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu, kooperatifin olağanüstü genel kurul toplantısı yapması gerekirken sadece sekiz kişi bir araya gelerek genel kurul toplantısının yapıldığını, kooperatif borçlarının varlığının tutanakla belirtildiğini, sonuç olarak, öncelikle tedbir taleplerinin kabulüne, kooperatif adına kayıtlı iken genel kurul sonrasında tasfiye memurları adına kayıtlanan taşınmazlara 3 kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulmasını, kooperatife kayyım atanmasını, genel kurulda alınan kararların yürütmesinin tedbiren durdurulmasını, genel kurul kararlarının geçersizliğinin tespitiyle, iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/355 Esas sayılı derdest dava dosyasında, 16.04.2018 tarihli ara karar ile, tedbirin ancak anlaşmazlık konusu üzerine konulabileceği, tedbir talep edilen menkul ve gayrimenkullerin anlaşmazlık konusu olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin HMK nın 389/ son cümlesi gereğince reddine karar verilmiştir. Ara karar, davacı … vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir.
BİRLEŞTİRİLEN 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/366 Esas, 2018/743 Karar ve 20.06.2018 tarihli karar dosyasında:Davacılar, … ve … tarafından 10.04.2018 tarihli dava dilekçesinde, kooperatifin 10.03.2018 tarihli genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların yasaya aykırı olması nedeniyle iptaline, genel kurul toplantısında alınan kararların yürütmesinin durdurulmasına, tapu devirlerinin 3. kişilere devrinin önlenmesi ve tasfiye memurları adına kayıtlanan bağımsız bölümlere öncelikle tedbir uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ( Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/354 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 12.11.2018 tarihli ara karar ) :Mahkemece, asıl dosya ile birleştirilen Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/366 Esas sayılı dosya yönünden, davacıların, dava dilekçesi ile 10.03,2018 tarihli genel kurul kararlarının iptalini talep ettiklerini, İhtiyati tedbir yolu ile de dava dışı üçüncü kişiler üzerine kayıtlı taşınmazların 3. kişilere devrinin engellenmesi amacıyla İhtiyati tedbir konulmasını istediklerini, HMK 389. maddesi gereğince İhtiyati tedbirin ancak anlaşmazlık konusu üzerine konulabileceğinden ve tedbir talebine konu edilen taşınmazların somut davada dava konusu olmadığı gerekçesiyle İhtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:12.11.2018 tarihli ara karar, davacı …, davacı … vekili, birleştirilen Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.04.2018 tarihli ara kararı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir. Davacı … tarafından ara kararın istinaf edilmediği, geri çevirme kararı ve dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacı … istinaf nedenleri olarak, dava dilekçesinde ki iddialarını tekrar ettikten sonra, genel kurul kararının konusu olan taşınmazların davanın konusu olduğunu, tapu kayıtlarına tedbir konularak, yargılama süresinde davalı kooperatife kayyım atanması konusunda tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, dilekçelerinde yer alan tedbirin red kararının kaldırılmasını, dava dilekçesinde ki tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davacı … vekili, itiraz nedenleri olarak, İhtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verildiğini, dava konusu genel kurul kararı ile davalı kooperatif tasfiye memurlarından …ce ‘nin kooperatife ait taşınızı eşinin üzerine aldığını, diğer tasfiye memurlarının kendi üzerlerine aldığını, davada verilen kararın sonuçsuz bırakmak için bir kaç gün içinde yapıldığını, telafisi imkansız maddi kayıpların söz konusu olacağını, kooperatif adına kayıtlı olup genel kurul kararı ile tasfiye memurları adına ve tasfiye memuru …’in eşi adına devir edilen taşınmazlar üzerine devir ve temlikin önlenmesi amacıyla İhtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.Davacı … vekili İstinaf nedenleri olarak, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/355 Esas sayılı dosyasında 12.04.2018 tarihli tedbir talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasını, kooperatif adına kayıtlı iken tasfiye memurlarına devir yapılan tapulu taşınmaz kayıtlarına tedbir kararı verilmesini ve kooperatife kayyım atanmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali ile kooperatife kayyım atanması, genel kurul kararlarının uygulanmasının tedbiren durdurulması ve kooperatif tasfiye memurları adına kayıtlanan taşınmazların 3.kişilere devrinin önlenmesi bakımından İhtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.İptali talep edilen genel kurul kararı, kooperatifinin 10.03.2018 tarihli toplantısında alınmış olan kararlardır. Genel kurul toplantı tutanak örneğinden, genel kurulun, kooperatifin 2010-2011,2012-2013,2014-2015, 2016-2017 hesap yılları genel kurul toplantısı olduğu, ortaklar listesinde kayıtlı 20 ortaktan 8 ortağın asaleten bir üyenin vekaleten katılımı ile 9 ortağın toplantıda hazır olduğu, toplantısı yapılan yıllara ait yönetim ve denetim kurulu raporları, tasfiye kurulu raporları, bilanço ,envanter ve gelir gider hesaplarının oy birliği ile kabul edildiği, kooperatif borçları ile ilgili bilgi verildiği, genel kurul tarafından yeni seçilecek yönetim kuruluna kooperatif borçlarının ödenmesi, yapılandırılması ve sulh ve ibra protokollerinin imzalanması için her türlü sulh ve ibra yetkisinin verilmesi kararı alındığı, yönetim ve denetim kurulunun ayrı ayrı ibra edildiği, yeni yönetim ve denetim belirlendiği, 9. gündem maddesi ile, kooperatife ait meskenlerin mahkeme kararları ve ortaklık hakkı göz önüne alınarak mevcut durumunun değerlendirilmesi, ikmali, İlzami, kooperatif ortaklarının tapu devir ve tescil için gerekli yetkinin yönetim kuruluna verilmesi, hak sahiplerine tapu tescilinin yapılması konusunda yönetim kuruluna oy çokluğu ile yetki verilmesi kararı, 10. gündem ile kooperatif aleyhine açılan davaların sonuçlarının borç ve alacak açısından düşürülmesinin görüşüldüğü, kooperatif aleyhine … tarafından açılan tüm davalarla ilgili sulh ve ibraya, protokol tutarınca ödemelerin ortaklardan 30 gün içinde toplanmasına, yönetime borçlanma yetkisi verilmesine, 11. gündemde, geçmiş dönem aidat borçlarının tahsiline dair olduğu anlaşılmıştır.İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısım birinci bölümde geçici hukuki korumalar üst başlığı ile, ihtiyati tedbirin şartları ise, 389 maddede düzenlenmiştir. Maddede, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasanın düzenlediği şartların varlığı gerekli olmakla birlikte, şartların varlığı halinde bir davada her konuda ihtiyati tedbir kararı verilmemekte yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilmektedir. Somut olayda, davacıların iddiası, kooperatif genel kurul toplantısında alınan kararların usul ve yasaya uygun olmadığı ve iptali gerektiği iddiasına dayanmaktadır, davanın konusu genel kurul kararlarıdır. Davacıların talebinde dile getirdikleri, taşınmazlar davanın konusu değildir, diğer yandan, taşınmazların adına tescil edildiği iddia edilen kişiler iş bu davanın tarafı değildir. Diğer yandan, davacıların, asıl ve birleşen dosyada, dava dilekçesinde talep ettikleri, kooperatife kayyım atanması ve diğer tedbir talepleri konusunda istinaf edilen kararlarda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacıların, diğer tedbir talepleri ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olduğundan, davacıların söz konusu talepleri bu aşamada incelenmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesinde, istinaf yoluna başvurulabilen kararlar belirtilmiştir. Mahkemece, hüküm tesis edilmeyen bir konuda inceleme yapılamayacaktır .Davacıların ihtiyati tedbire dair istemlerinin inceleme yeri, görevli olan ilk derece mahkemeleridir.Açıklanan nedenlerle, mahkeme gerekçesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297, 391 vb yasa maddeleri ve yasal düzenlemeler kapsamında yetersiz ise de, davacıların, taşınmazlar üzerine 3. kişilere devrinin engellenmesi için ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararlar, HMK ‘nın ihtiyati tedbire İlişkin düzenlemeleri ve özellikle, asıl uyuşmazlığı çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden ve red kararları bu anlamda sonuç itibariyle yerinde görüldüğünden, istinaf başvurularının, ilk derece mahkeme ara kararlarında verilen hükümlerle sınırlı olarak değerlendirilmek suretiyle reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı … vekili ile birleştirilen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/366 Esas sayılı dosya davacısı …’ın istinaf başvurusunun, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/354 Esas sayılı derdest dava dosyasında 24.10.2018 tarihli ara karar gereğince verilen 12.11.2018 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun, birleştirilen Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/355 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 12.04.2018 tarihli İhtiyati tedbir talebinin reddine dair karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,3- Davacıların ,dava dilekçesinde ki diğer ihtiyati tedbir talepleri hakkında ilk derece mahkemesince, olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğinden, bu taleplerle ilgili olarak HMK 341. madde gereğince inceleme yapılmasına yer olmadığına,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan, istinaf kanun yoluna başvuran her bir davacı tarafça peşin olarak karşılanan 134,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın ,davacılar …, … ve … ‘den ayrı ayrı tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 391/3. fıkrası ile aynı yasanın 362/1- f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/10/2019