Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2463 E. 2023/62 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2463 Esas
KARAR NO: 2023/62
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/10/2018
NUMARASI: 2017/686 Esas, 2018/1179 Karar
DAVA: GENEL KURUL KARARININ İPTALİ (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı kooperatifin 17/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısı için yapılan çağrıların ana sözleşmede belirtilen usul ve esasa aykırı yapıldığını, ana sözleşmeye göre çağrının taahhütlü mektupla yapılması gerekirken bir kısım üyelere normal mektup ile davetiye gönderildiğini, bazı üyelere genel kurul davetiyesi gönderilmediğini, bazı üyelerinde yanlış adreslerine davetiye gönderildiğini; yönetim kurulu ve denetim kurulu raporlarının mevzuata aykırı olarak hazırlandığı gibi gerçeklerle de bağdaşmadığını, denetim kurulu raporunda yönetim kurulu üyelerine genel kurulca tespit edilen ödeme dışında ödeme yapılmadığı belirtilmesine rağmen, yönetim yıllık çalışma raporunda tam tersi bilgiye yer verildiğini, yönetim kurulu üyelerine genel kurulda kararlaştırılan ücretin 2.5 katı ödeme yapıldığını, genel kurula sunulan mali tablolar ve raporların gerçeği yansıtmadığını ve birbirleri ile çeliştiğini; kooperatifin tasfiye halinde olduğunu ve sadece tasfiyenin gerektirdiği işlemlerin yapılması gerektiğini, TTK’nın 542 maddesine aykırı olarak genel kurula sunulmuş tablolarda tasfiye halindeki kooperatifin finansal durumunun tam olarak açıklanmadığını, ayrıca genel kurulda üye sayısını azaltmak veya çoğaltmak hususunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, söz konusu kararın tasfiye ile ilgisi olmadığı gibi ortakların kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki haklarını ortadan kaldırdığını ve bu nedenle mutlak butlanla batıl olduğunu belirterek 17/06/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurulun butlan niteliğindeki kararların tedbiren durdurulmasına ve genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacının davalı kooperatifin üyesi olması nedeniyle kooperatife ait 17/06/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararlara karşı üye sıfatıyla dava açma hakkına sahip olduğu, davanın 1163 Sayılı Kanunun 53. maddesinde ön görüldüğü şekilde bir aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı, kooperatifin faaliyet raporlarıyla gelir gider tablosundaki mali verilerin birbiriyle uyumlu olmadığı, bilanço gelir gider hesaplarının Kooperatifler Kanunun ön gördüğü açık ve seçik bir şekilde görüşülme şartının gerçekleşmediği, bu nedenle kooperatifin 5 ve 6 nolu kararlarının kanun, ana sözleşme ve objektif iyiniyet ilkelerine aykırı olması nedeniyle iptal edilmesi gerektiği; 8-9 ve 12 nolu kararların ise gerekli olan toplantı ve karar nisabı ile alınmamış olması ve ayrıca genel kurula ait olan yetkinin yönetim kuruluna devredilmiş olması nedeniyle yok hükmünde olduğu gerekçesiyle 5 ve 6 nolu kararların iptallerine; 8-9 ve 12 nolu kararların ise yok hükmünde olduklarının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı kooperatif vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı kooperatif vekili istinaf nedenleri olarak; davanın süresinde açılmadığını, hükme esas alınan raporun hukukçu bilirkişi tarafından hazırlanmadığını ve soyut yorumlara dayandığını, …nün dava açma ehliyeti bulunmadığını, toplantı çağrı ve nisabında yasaya aykırı bir durum olmadığını, ibra kararının geçerliği olduğunu, davacının kooperatif ile kişisel problemi olduğunu ve bu nedenle bir çok dava açtığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, 5 ve 6 nolu kararların iptallerine, 8-9 ve 12 nolu kararların yok hükmünde olduklarının tespitine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiş, davalı kooperatif vekili hükmü istinaf etmiştir. 1-Davalı kooperatif vekili, davanın süresinde açılmadığını savunmuştur. Kooperatifler Kanunu m.53 hükmü uyarınca, toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten pay sahipleri, genel kurul kararları aleyhine, kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede iptal davası açabilir. Somut davada genel kurul toplantısının 17/06/2017 tarihinde yapıldığı ve davanın toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir aylık süre içinde 17/07/2017 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, davalı kooperatifin bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. 2-17/06/2017 tarihli olağan genel kurulun 8, 9 ve 12 nolu kararlarının yok hükmünde olduklarının tespiti kararına yönelik istinaf incelemesinde; Kooperatifin anılan genel kurulunun 8 nolu kararında, üye sayısını azaltmak veya çoğaltmak hususunda, 9 nolu kararında üyelere tahsisi gereken arsa rayiç bedellerinin ve buna bağlı her türlü tapu masraf ve harç miktarını belirleme hususunda, 12 nolu kararında ise taşınmaz alım ve satımına yönelik yönetim kuruluna yetki verildiği görülmektedir. Kooperatifler Yasası’nın 42. maddesi uyarınca kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak konut sayısını tespit etmek ve taşınmaz alımında azami fiyatı, taşınmaz satışında ise asgari fiyatı belirlemek kooperatif genel kurulunun devredilemez yetkileri arasındadır. Davaya konu 8, 9 ve 12 nolu kararlarda genel kurula ait olan yetkinin yönetim kuruluna devredilmiş olması nedeniyle anılan kararlar yok hükmündedir. Yine tasfiye halinde kooperatifin taşınmaz alım ve satımında 1/4 üye ile toplanıp ve katılanların yarısından bir fazlası ile karar alması gerekir. Davaya konu genel kurul kararında 219 üyeli kooperatifte 29 üye ile toplanılıp, 15 kabul oyu ile karar alınmış olduğundan, toplantı ve karar nisabı sağlanmamış olup kooperatifin 12 nolu kararı bu yönden de yok hükmündedir. 3-17/06/2017 tarihli olağan genel kurulun 5 ve 6 nolu kararlarının iptaline yönelik istinaf incelemesinde; Genel kurulunun 5 nolu kararında. 2016 yılı bilanço ve gelir gider tabloları kabul edilmiş, 6 nolu kararında ise yönetim ve denetim kurulunun ibrasına karar verilmiştir. 12/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda, yönetim kurulu, denetim kurulu faaliyet raporları ile bilanço gelir gider raporlarının gerçeği yansıtmadığı, bilanço ve gelir gider tabloları ile faaliyet raporlarının birbirlerini doğrulamadığı tespit edilmiştir. Söz konusu faaliyet raporları ile gelir gider tablosundaki mali verilerin birbirleri ile uyumlu olmadığından, gerçeğe uygun bilanço ve gelir gider hesabından söz edilemeyecektir. Bu nedenle 5 nolu karar kanuna, ana sözleşmeye ve objektif iyiniyet kurallarına aykırıdır. Yine faaliyet raporları ile gelir gider tablosundaki mali verilerin birbirleri ile uyumlu olmadığı ve gerçeğe uygun bilanço gelir gider hesabı düzenlenmediğinden, yönetim ve denetim kurulunun ibrasına dair karar da kanuna, ana sözleşmeye ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olup mahkemece 5 ve 6 nolu kararların iptaline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/686 Esas, 2018/1179 Karar ve 17/10/2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davalı tarafından yapılmış olan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 bendi ile aynı kanunun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/01/2023