Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/246 E. 2022/482 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/246 Esas
KARAR NO: 2022/482
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2018
NUMARASI: 2016/770 Esas, 2018/452 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili 22/07/2016 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketten 27/08/2015 tarihli 6.948,78 TL bedelli faturadan dolayı alacağının bulunduğunu, davalı firmanın borcunu süresinde ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının herhangi bir talep ve sipariş olmadan 27/08/2015 tarihli fatura konusu ürünlerin tarafına gönderildiğini iddia etmiş ise de iddialarının kötü niyetli ve mesnetsiz olduğunu, ayrıca davalı borçlunun herhangi bir talep ve sipariş olmadan fatura konusu ürünlerin tarafına gönderildiğini somut delillerle kanıtlaması gerektiğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın haksız olduğunu iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı şirketin müvekkilinin herhangi bir talebi olmadan 27/08/2015 tarihli 6.948,78 TL bedelli fatura konusu ürünleri müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkilinin sipariş etmediği bir malı teslim eden davacı tarafın kendilerine bir sipariş formunun iletildiğini, malın fiyatında mutabık olunduğunu, teslimat adresinin kendilerine bildirildiğini belgelerle ispatlaması gerektiğini, ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu, müvekkili şirket tarafından herhangi bir sipariş olmadığı halde gönderilmiş olan ürünlerin 15/09/2015 tarihinde iade faturası ile davacı şirkete iade edildiğini, iade edilmiş olan takip konusu fatura içeriğindeki boyaların davacı şirket tarafından 02/10/2015 tarihinde teslim alındığının … Kargo Gönderi Takip Ekranından anlaşıldığını, müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını savunarak, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; dosya içeriğindeki deliller ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında ticari satış ilişkisinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından davalı adına takip konusu satış faturasının tanzim edildiği, fatura konusu malların davalıya teslim ediliğinin imzalı sevk irsaliyesi ile ispat edildiği, davacının fatura konusu ürünlerin iade edildiğini, düzenlenen iade faturasının ve malların davacıya tebliğ ve teslim edildiğinin ispat edilemediği gibi ödeme olgusunun da ispat edilemediği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibi yapılan itirazın 6.948,78 TL asıl alacak yönünden iptali ile alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkili şirketin herhangi bir siparişi ve kabulü olmadan görüşmenin aksine numune gönderme yerine 5 litre x 4 adet kutu boya malzemesini gönderdiğini, müvekkili şirket makinesi ile uyum göstermeyen boya malzemesinin davacı şirkete iade edildiğini, 15/09/2015 tarihli iade faturası ve … Kargo aracılığı ile iade edildiğini, iddiaların ispat edilmesi için sunulan delillerin toplanmadığını, davacı şirket adresinde ürünler ve faturanın … isimli şahıs tarafından teslim alındığını, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin sipariş etmediği bir malı teslim eden davacı tarafın kendilerine bir sipariş formunun iletildiğini, malın fiyatında mutabık olunduğunu, teslimat adresinin kendilerine bildirildiğini belgelerle ispat etmesi gerektiği halde davacının ispatlayamadığı davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda iade faturasında yer alan sevk tarihinin 15/09/2015, … Kargo Gönderi Takip Bilgi Dökümü araç yükleme tarihinin 01/10/2015 olup birbiri ile uyumlu olmadığının belirtildiğini, müvekkili şirketin makineleri ile uyumlu olmayan boya malzemelerini öncelikle davacı şirket iş yerine şirket çalışanları aracılığıyla götürdüğünü, şirket çalışanları iş yerinde olmadığından boya malzemelerinin teslim edilemediğini, bu sefer kargo vasıtası ile gönderildiğini, bu sebeple iade faturası tarihiyle kargo tarihlerinin aynı olmadığını, bu fiili durumun ve boya malzemesinin baskı makinesi ile uyumlu olmadığını tanık vasıtasıyla ispatlamak istedikleri halde mahkemece tanık dinletme talepleri hakkında herhangi bir karar verilmediğini, kargo şirketine iade edilen malzeme ile ilgili müzekkere yazılmadığını, ayrıca alacağın likit olduğu gerekçesiyle icra inkar tazminatına karar verilmesininde hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; ticari satım konusu fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında; ticari satım ile ilgili görüşmelerin olduğu, takip konusu faturada yazılı ürünlerin davalı şirkete teslim edildiği hususlarında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; fatura konusu ürünlerin davalı şirketçe sipariş edilip edilmediği, davalı şirkete teslim edilen ürünlerin iade faturası ile birlikte davacı şirkete iade edilip edilmediği ile hükmün usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı şirket tarafından davalı şirket adına 27/08/2015 tarihli 5 ve 1’er litreden ibaret boya ürünü olduğu anlaşılan ürünlere ilişkin KDV dahil 6.948,78 TL bedelli fatura düzenlediği, davalı şirket tarafından ise 15/09/2015 tarihli iade faturasının düzenlendiği, gönderi takip bilgi formunda işlem tarihinin 01/10/2015 olarak gösterildiği, kargo cinsinin paket, teslim alanın … olarak belirtildiği, yine alıcının davacı şirket, göndericinin davalı şirket olarak belirtildiği, gönderi takip bilgi ekranında belirtilen ürünlerin parça sayısının 2, ağırlığının 42 kg olarak gösterildiği, dava konusu fatura alacağının tahsili amacıyla davalı şirket hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada 23/11/2015 tarihinde 6.948,78 TL asıl alacak, 175,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.124,69 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin 26/11/2015 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşılık 27/11/2015 gününde yasal süre içerisinde takibe itiraz ettiği, itirazında fatura konusu ürünlerin müvekkili şirkete gönderildiğini, bu sebeple de 15/09/2015 tarihli iade faturası ile takip konusu ürünlerin iade edildiğini, boyaların şirket tarafından 02/10/2015 tarihinde teslim alındığının gönderi takip ekranından anlaşıldığını ve herhangi bir borcu olmadığını belirttiği, davacı şirket tarafından İİK 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açmış olduğu anlaşılmıştır. 21/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2015 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının olduğu, HMK 222.maddesi gereğince delil olma şartlarını taşıdığı, davalı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının olduğu, delil olma şartlarını taşıdığı, davacı şirketin 27/08/2015 tarihli 6.948,78 TL tutarlı baskı – boya malzemesini davalı şirkete fatura ettiği, bu faturaya ait sevk irsaliyesi düzenlediği, fatura ve sevk irsaliyesinin davalı çalışanı … tarafından imza karşılığında alındığı, davacı defterlerinde yapılmış olan incelemede davacının faturayı kayıtlara aldığı, davalıdan fatura ile ilgili herhangi bir tahsilat yapılmadığı, davalı şirkete ait 2015 yılı yevmiye defterinden yapılan inceleme neticesinde davacının düzenlemiş olduğu 27/08/2015 tarihli faturayı 31/08/2015 tarihli kayıtlara aldığı ve davacıya herhangi bir ödeme yapmadığının tespit edildiği, ancak davalı şirketin sevk irsaliyesi ile birlikte almış olduğu baskı – boya malzemelerini … Kargo – Sultanbeyli şubesi aracılığıyla 17/09/2015 tarihli 6.948,78 TL toplam tutarlı iade faturası düzenleyerek davacı şirketin cari hesap borcuna mahsup ettiğinin tespit edildiği, bu kayıtla davacıya olan cari hesap borcunu kayden kapattığının tespit edildiği, iade faturası ve … Kargo Gönderi Takip Bilgi Dökümünün incelendiği, iade faturasında yer alan sevk tarihi 15/09/2015 ile … Kargo Gönderi Takip Bilgi Dökümü araç yükleme tarihi 01/10/2015 tarihinin birbiri ile uyumlu olmadığı, ayrıca iade faturası olarak düzenlenen 17/09/2015 tarihli faturanın davacı tarafından teslim alındığına dair herhangi bir imza veya belgenin bulunmadığı, ibraz edilen kargo gönderi takip bilgi dökümünde kargonun cinsinin paket olduğu ve … isimli şahsın gönderiyi teslim aldığının görüldüğü, ancak bu dökümün yeterli delil olmadığı, 6102 sayılı TTK gereği malın iadesinin sevk irsaliyesi ile yapıldığının imzalı örneği ile belgelendirilmesi gerektiği, ayrıca TTK 23.maddesi gereğince malın ayıplı olduğunun teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse, alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirdikten sonra malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde bu durumu satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, malın ayıplı olduğunun açıkça belli olmadığı durumlarda alıcının mali teslim aldıktan sonra 8 gün içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunun açık olduğunu, iade faturasının mal alındıktan 21 gün sonra düzenlendiği, sonuç olarak, davacı … A.Ş. 27.08.2015 tarih ve … nolu 6.948,78 TL toplam tutarlı baskı – boya malzemesini davalı … Ltd. Şti’ne fatura ettiği ve bu faturaya ait 27.08.2015 tarih ve … nolu sevk irsaliyesi düzenlediği ve fatura ile sevk irsaliyesinin davalı çalışanı … tarafından imza karşılığında teslim alındığı, davalı … Ltd. Şti. tarafından davacıya düzenlenen iade faturasının geçerli olmadığı, davacı … A.Ş’nin, davalı … Ltd. Şti.’nden 6.948,78 TL alacağı olduğu belirtilmiştir. Davalı şirket bilirkişi raporuna karşı itiraz ederek, makineler ile uyum göstermeyen boya malzemelerinin iade faturası ile iade edildiğini iddia ederek, tanıklarının dinlenmesini talep etmiştir. Davacı vekili, davalı tarafın süresinde olmayan tüm delil ve taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, 21 gün sonra düzenlenen iade faturasının müvekkili şirket tarafından teslim alındığına dair herhangi bir imza veya belge bulunmadığını, rapor doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmesini, davalının süresinde olmayan ve savunmanın genişletilmesi / değiştirilmesi kapsamında olan tüm beyanlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. Mahkemece, bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 190/1.fıkrasında, ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiştir. Somut davada, davalı taraf takip konusu faturadaki boya malzemelerinin müvekkiline teslim edildiğini kabul etmiştir. Ancak söz konusu boya malzemelerinin uyumlu olmadığı ve bu yüzden iade faturası ile davacı şirkete iade edildiğini savunmuştur. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere iade faturasının düzenleme tarihi ile teslim edilen tarih arasında 21 günlük bir süre olduğu gibi iade faturasından yaklaşık 16 gün sonra kargo takip gönderi formu mevcuttur. Diğer taraftan kargo takip gönderi formundaki teslim edilen paketin takip konusu alacağa ilişkin ürünlere ait olup olmadığı belli değildir. İade fatura tarihinden uzunca bir süre sonra teslim edilen kargonun takip konusu faturadaki ürünlere ait olduğunun ispat külfeti davalı tarafa aittir. 6102 sayılı TTK’nun ilgili hükümlerinin ve TBK’nun hükümlerinin iş bu davada değerlendirilmesi uygun olacaktır. TTK’nun 23.maddesinde; ticari satış ve mal değişimi düzenlenmiştir. 23/1-c.bendinde, malın ayıplı olduğunun teslim sırasında açıkça belli olması halinde alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli olmaması halinde ise alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle veya bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için bu süre içerisinde durumu satıcıya ihbarla yükümlü olduğu belirtilmiştir. İş bu davada, davalı tarafça fatura konusu boya malzemelerinin ayıplı olduğunun sonradan anlaşıldığına dair herhangi bir savunulmada bulunulmamış, yalnızca makinelere uyumlu olmadığı için iade faturası ile teslim edildiği iddia edilmiştir. Bu kapsamda, ayıbın teslim sırasında açıkça belli olduğunun kabulü ve teslimden iki gün içerisinde de yasal düzenleme kapsamında davacı satıcıya bu durumun ihbar edilmesi gerekecektir. Ancak davalı tarafça iki gün veya 8 gün içerisinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunulduğuna dair delil dosyaya ibraz edilmemiştir. İade fatura tarihide malın teslim tarihinden uzuncu bir süre sonraki tarih olan 21 gün sonrasına aittir. Bu durumda, tacir olan davalının yasal düzenlemeler kapsamında savunmasını ispatlayıcı nitelikte delilleri dosyaya ibraz etmiş olduğunun kabulü mümkün olmamıştır. Davalı tarafında kabulünde olduğu üzere davacı şirket tarafından takibe konu olan faturadaki mallar davalı şirkete teslim edilmiştir. Bu durumda, davalı şirket tarafından usulüne uygun şekilde ayıp ihbarı veya ürünlerin iade edildiğinin ispat edilememiş olması da dikkate alındığında fatura bedelinden sorumlu olacağının kabulü gerekecektir. Davacı vekili tarafından yargılama aşamasında davalı vekilinin savunmasını genişletilmesi kabul edilmemiştir. 6098 sayılı TBK’nun 223/1.fıkrasında ise; alıcının devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılandan satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içerisinde ona bildirmek zorunda olduğu ifade edilmiştir. Aynı yasanın 226/2.fıkrasında ise alıcının satılanın durumunu gecikmeksizin usulüne göre tespit ettirmekle yükümlü olduğu, bunu yaptırmadığı taktirde ileri sürdüğü ayıbın satılanın kendisine ulaştığı zamanda var olduğunu ispat yükünün alıcıya düşeceği belirtilmiştir. Açıklanan nedenler ve yasal düzenlemeler kapsamında davalı tarafın savunmasında ileri sürmüş olduğu hususları ispat edememiş olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan, takip konusu alacak faturaya ilişkin likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan İİK 67.maddesi gereğince icra inkar tazminatı ile ilgili hükümde bir isabetsizlik mevcut değildir. Açıklanan nedenlerle ve 6102 sayılı TTK ile 6100 sayılı HMK ve 6098 sayılı TBK’nun ilgili maddeleri ile dosya kapsamından, davacının davalıya fatura karşılığı satıp teslim etmiş olduğu ürünlerin bedelinin davalı tarafça ödenmediği gibi ürünlerin ayıplı olduğu ve bu sebeple iade edildiği hususu da usulüne uygun delillerle ispat külfeti üzerinde bulunan davalı tarafça ispat edilemediğinden, davalı vekilinin aksine iddialarını içeren istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/770 Esas, 2018/452 Karar ve 26/04/2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 474,67 TL harçtan mahsubu ile bakiye 393,97 TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 4- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/04/2022