Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2444 E. 2023/61 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2444 Esas
KARAR NO: 2023/61
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/11/2018
NUMARASI: 2017/318 Esas, 2018/1165 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı …Ltd. Şti’nin alacaklı, davalı … Ltd. Şti’nin borçlu olduğu İstanbul … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında müvekkiline 20/06/2016 tarihinde birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili şirketin haciz ihbarnamesine verdiği cevapta, davalı şirketin 11/08/2016 tarihinde muaccel olacak 11.977,00 TL alacağı bulunduğunu beyan ettiğini, ancak vade geldiğinde borcun icra dosyası yerine sehven davalıya 10.325,00 TL ödendiğini, borçlunun müvekkili şirketten olan alacağına konulan hacze istinaden, icra dosyasına da 11.977,00 TL ödenmek zorunda kalındığını, davalıya sehven yapılan ödemenin iadesi istenmişse de taleplerinin sonuçsuz kalması üzerine 10.325,00 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacının, davalının borçlusu olduğu takip dosyasında, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden sonra icra dosyasına ödeme yapması gerekirken davalıya 10.325,00 TL ödeme yaptığı, yapılan ödemenin davalıya olan borçtan mahsup edilerek açık hesaba kaydedildiği, davacının davalının borçlusu olduğu icra dosyasına 29/08/2016 tarihinde 11.977,00 TL tutarında ikinci kez ödeme yapmak zorunda kaldığı, böylece davacının davalıdan 10.325,00 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, alacağın % 20’si oranında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; davacının müvekkili şirket aleyhine başlattığı takibe vekil vasıtası ile itiraz edilmesine rağmen, yargılama aşamasında tebligatların asile yapıldığını ve müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, müvekkili şirketin davacıdan ne kadar alacaklı olduğunun belli olmadığını, müvekkili şirketin borçlu olduğu takipte dava dışı alacaklıya dosya borcunu ödediğini ve alacaklının takipten feragat ettiğini, davacının bundan sonra icra dosyasına ödemede bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, takip dosyasında kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen üçüncü şahsın mükerrer ödeme yaptığı iddiasına dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; dava dışı …Ltd. Şti’nin alacaklı, davalı şirketin borçlusu olduğu İstanbul … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davacı şirkete 20/06/2016 tarihinde birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, davacı şirketin 21/06/2016 tarihli cevabında, davalı şirketin 11/08/2016 tarihinde muaccel olacak 11.977,00 TL alacağı bulunduğunu beyan ettiği, davacı şirketin 11.977,00 TL’yi 29/08/2016 tarihinde anılan icra dosyasına ödediği, davacının aynı borç nedeniyle davalıya da sehven 10.325,00 TL ödediği gerekçesiyle 10.325,00 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığı ve takibe itiraz üzerine itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık, eldeki itirazın iptali davasına konu takipte ödeme emrine vekil vasıtasıyla itiraz edilmesi halinde, itirazın iptali davasında dava dilekçesinin takip dosyasındaki vekile tebliğinin gerekip gerekmediği, işin esasına ilişkin olarak ise davacının davalıya mükerrer olarak borç ödeyip ödemediği noktalarında toplanmaktadır.1-İlk derece mahkemesinde yapılan tebligatlar davalı asile yapılmış, davalı vekili, sözkonusu tebligatların, davalının takip aşamasında yetkilendirdiği vekile yapılması gerektiğini ileri sürerek hükmü istinaf etmiştir. Vekilin umumî vekâletname ile yetkilendirilmiş olması, müvekkilin talimatı olmadan tüm davaları takip etme yetki ve zorunluluğunu ona yüklemez. Örneğin, hakkında icra takibi yapılan borçlu, vekili aracılığıyla takibe itiraz etmiş olsa dahi, alacaklının açtığı “itirazın iptali davası” bakımından, borçlunun takibe itiraz aşamasında tayin ettiği vekilin, bu davada da yetkili bulunup bulunmadığı davanın açılması sırasında belirli olmadığından, dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliği gerekir (Yargıtay 9. HD’nin 2020/4796 Esas, 2021/2569 Karar sayılı kararı). Buna göre icra takip dosyasına vekalet sunulması, itirazın iptali davası açısından da sözkonusu vekilin yetkilendirildiği anlamına gelmeyeceğinden, mahkemece davalı asile dava dilekçesinin tebliğ edilmesinde usule aykırılık bulunmamaktadır. 2-İşin esasına yönelik yapılan incelemede ise, Davacı taraf, aynı alacağın hem davalının borçlusu olduğu takip dosyasına, hem de davalıya ödendiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekili hükmü istinaf etmiştir. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafın defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği, davalının 2015 ve 2016 yıllarında düzenlediği 69.797,00 TL faturaya karşılık, davacının 80.122,00 TL ödeme yaptığı, buna göre davacının 10.325,00 TL fazla ödeme yaptığı, davacının kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamesine cevabında davalının 11.977,00 TL alacağı olduğunu beyan etmesine rağmen, beyan sonrasında davalıya 10.325,00 TL ödemede bulunduğu gibi icra dosyasına da 11.977,00 TL ödemede bulunduğu, davacının fazla ödeme nedeniyle davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 10.325,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davalının borçlusu olduğu takipte üçüncü kişi davacıya haciz ihbarnamesi tebliğ edilmiştir. Davacı haciz ihbarnamesine verdiği cevapta, davalının kendisinden 11.977,00 TL alacağı olduğunu beyan etmesine rağmen, beyanı sonrasında davalıya 10.325,00 TL ödemede bulunduğu gibi icra dosyasına da 11.977,00 TL ödemede bulunmuştur. Alınan bilirkişi raporundan taraflar arasındaki ticari ilişki gereği davalının düzenlediği 69.797,00 TL faturaya karşılık davacının 10.325,00 TL fazla ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Sözkonusu ödemenin fazla ödeme olmadığı ve davacının gerçekten bu miktar borcu bulunduğunu ispat yükü davalıda olup davalının bu yönde delili de bulunmamaktadır. Bu nedenlerle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinini istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/318 Esas, 2018/1165 Karar ve 22/11/2018 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 176,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,55 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.19/01/2023