Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2438 E. 2020/996 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2438 Esas
KARAR NO : 2020/996
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2018
NUMARASI : 2018/744 Esas, 2018/1136 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile borçlu şirket arasında 27/04/2018 tarihinde Üyelik Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince borçlu şirkete internet üzerinden hizmet verildiğini ve sistemin davalının kullamına açıldığını, hizmet bedelinin ödenmediğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasında yetkili icra dairesinin Küçükçekmece İcra Daireleri olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemeninde müvekkilinin ikametgahı mahkemesi olan Küçükçekmece Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulu sözleşmede tarafları bağlayıcı herhangi bir imzanın bulunmadığını, müvekkili şirketin ticari faaliyette bulunduğunu, faaliyetleri kapsamında da değişik tedarikçi firmalardan mal ve hizmet satın aldığını, davacıdan da bu kapsamda hizmet satın aldığını, müvekkili şirketin ödemelerini ufak tefek aksaklıklar dışında düzenli olarak yaptığını, alınan hizmetleri anlaşmaya göre ödediğini, herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; yetkili icra dairesinde usulüne uygun icra takibi yapılmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen “Üyelik Sözleşmesi”nin 9.3’üncü maddesinde, sözleşmeden doğacak ihtilafların çözümünde İstanbul İcra Müdürlükleri ve Mahkemeleri’nin yetkili olacağının düzenlendiğini, davalı şirketin gerek icra takibine itiraz dilekçesinde gerekse davaya cevap dilekçesinde akdi ilişkiyi kabul ettiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, davalıya verilen hizmetden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İcra dairesinin yetkisi İcra İflas Kanunu’nun 50. Maddesinde düzenlenmiş olup, HMK hükümleri çerçevesinde hadise şeklinde incelenip değerlendirilmelidir. İcra takibine yapılan 04/07/2018 tarihli itirazda, borçlu şirketin adresinin Küçükçekmece/İstanbul olduğu, yetkili icra dairesinin Küçükçekmece icra daireleri olduğundan bahisle yetkiye ve borca itiraz edildiği, davacının cevap dilekçesinde akdi ilişkiyi kabul ettiği, Davacı şirketin muamele merkezinin … Mah. …. Sok. …Merkezi K.3 Ümraniye/İSTANBUL olduğu anlaşılmıştır.Bu durumda davacı alacaklının, TBK’nun 89/1 ve HMK’nun 10. maddeleri uyarınca kendi muamele merkezinin bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Daireleri’nin bulunduğu yer icra daireleri ile HMK’nun 6. Maddesi gereğince borçlunun muamele merkezinin bulunduğu Küçükçekmece icra dairelerinde takip başlatabileceği izahtan varestedir. Uyuşmazlık taraflar arasında yetki sözleşmesinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır.Davacı tarafından sunulan sözleşme de davalı imzasının bulunmadığı açıktır. Davacı taraf davalının akdi ilişkiyi dolayısıyla yazılı sözleşmeyi kabul ettiği iddiasında bulunmuştur. Davalının imzasının bulunmadığı metnin davalıyı bağlamayacağı anlaşılmakla mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu sebeple istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nun 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1.a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.10/06/2020