Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2432 E. 2020/721 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2432 Esas
KARAR NO: 2020/721
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/241
KARAR NO: 2019/387
KARAR TARİHİ: 03/04/2019
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 2004 Sayılı İcra İflas Kanununun 285 ve devam eden maddeleri gereğince, 3 aylık Geçici Mühlet kararı verilmesini, İİK 287/1. 288/1, 294. maddeleri gereği borçlunun malvarlığının korunması ve alacaklıların cebri icra tehditlerinin durdurulmasına yönelik tedbir kararlarının verilmesini, İİK 287/3. maddesi gereği geçici komiser tayinini. İİK 288/1. maddesi gereği gerekli ilanların yapılmasını, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme neticesi 1 yıllık kesin mühlet verilmesini, kesin mehil içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemenin 2018/1247 esas sayılı dosyasının 03/04/2019 tarihli duruşmasında, davacı şirketler ve gerçek şahıslar yönünden dosyanın tefrikine karar verildiği, tefrik işlemi sonrası yeni esas numarası üzerinden mahkemece, konkordatonun başarıya ulaşma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle geçici mühletlerin kaldırılarak konkordato taleplerin reddine ve davacı şirketlerin iflasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili istinaf taleplerinde; konkordatoya başvuran firmalar her ne kadar borçlarını ödeyebilme kabiliyetine bir nebze olsun yitirmiş olsalar da kendilerine süre verildiğinde bu kabiliyetlerini tekrar kazanmaları kuvvetli ihtimal olduğunu, şirketler borçlarını ödeyebilecek gayrimenkule, menkule ve diğer malvarlığına sahip olmakla beraber bunları satıp paraya çeviremediklerini, şirketin bütün alacaklıların alacakları teminat altına alındığını, teminat altına alınmamış alacak son derece düşük olduğunu, verilen teminatların alacaklarının üstünde olduğunu, müvekkillerin bu zamana kadar herhangi bir sıkışıklık, borç ödeyememe durumlarına düşmediklerini, borca sadık ve borçlarını ödeyebilme yeteneğine sahip olduğunu, uzun süren bir tecrübe ve piyasada yer edindiklerini, bu sebeple müvekkil şirketlerin hem borçlarının durumunun iyileşmesi, hem de alacaklıların tatmin edilmesi ihtimali çok kuvvetli olduğunu, ayrıca müvekkil şirketlerin malvarlığının korunması için iflasın açılmasını gerektiren bir durum bulunmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, müvekkil davacı şirketler hakkında iflasın açılma kararının iptali ile tüm davacılar yönünden konkordato talebi bakımından kesin mühlet kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, 27/05/2019 tarihli ek kararı ile yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmadığından davacıların istinaf talebinin reddine karar verilmiş, bu red kararına karşı davacı vekili yasal süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde, söz konusu karar e-tebligat yöntemiyle 09/05/2019 tarihinde Av. …’ye teslim edildiğini, bu süreye 5 gün eklendiğinde tebliğ tarihi 14/05/2019 olup buna göre temyiz süresinin son günü 24/05/2019 tarihinde yapılan istinaf talebinin süresinde olduğunu belirterek mahkemenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin ek kararın iptaline ve istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İİK.’nın 293. maddesinin ikinci fıkrasında, kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflas kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabileceği, son fıkrasında ise mahkemenin veya bölge adliye mahkemesinin konkordato talebinin reddi ile birlikte borçlunun iflasına da karar verildiği hallerde 164. Madde hükmü uygulanacağı, 164. maddede, bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. HMK.’nın 346.maddesinde de “İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” düzenlemesine yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın uygulama alanını, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP’ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 52. maddesi gereğince tebligat işlemlerinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılacağı düzenlenmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “tebligatın yapılması” başlıklı 1. maddesinde, tüm tebligatların bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılacağı; “tebligatın memur vasıtasıyla yapılması” başlıklı 2. maddesinde ise özel hüküm bulunması halinde tebligatın kendi memurları veya mahalli mülkiye amirinin emriyle zabıta vasıtasıyla yaptırılacağı kabul edilmiştir. 11.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren “Elektronik tebligat” başlıklı 7/a maddesi ise;“Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir. Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur. Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır. Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.” hükmünü içermektedir. Dosya kapsamına göre, mahkemenin gerekçeli kararı, elektronik tebligat yöntemiyle davacılar vekili Av. …’nin tebligat alanına (hesabına) 03/05/2019 tarihinde başarılı şekilde ulaştığı, “elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır” hükmü uyarınca belirlenen süre sonunda kararın 08/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, hükmün davacı tarafından İİK.nun 293/2.maddesi gereğince en geç 20/05/2019 (Pazartesi) mesai bitimine kadar istinaf edilmesi gerekirken 23/05/2019 tarihinde (Perşembe) 10 günlük yasal süre dolduktan sonra istinaf edildiği, istinaf talebinin süresinde olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında istinaf başvurusu süresinde yapılmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 346/2. ve 352/1. maddeleri gereğince reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusun HMK’nın HMK’nın 346/2. ve 352/1. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacılarca peşin olarak yatırılmış olan toplam 331,40 TL’ den mahsubu ile arta kalan 99,30 TL harcın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine, 3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına; Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve İİK.nun 164 ve 293/2-4.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/03/2020