Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/243 E. 2022/399 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/243 Esas
KARAR NO : 2022/399
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/09/2018
NUMARASI : 2016/1454 Esas, 2018/807 Karar
DAVANIN KONUSU : KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; akaryakıt istasyonu işleten müvekkili şirketin müflis şirkete fatura karşılığı yakıt sattığını, ancak 12.735,00 TL alacaklarının ödenmediğini, alacaklarının …na kaydı taleplerinin de tümüyle reddedildiğini, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi halinde alacaklarının subuta ereceğini belirterek 12.735,00 TL alacaklarının …na kaydına ve alacağa iflas açılma tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı müflis şirket iflas idaresi vekili cevabında; davanın İİK’nın 235/1 maddesi uyarınca hak düşürücü sürede açılmaması halinde reddi gerektiğini, fatura düzenlenmesinin alacağın varlığını göstermeyeceğini, faturaların tebliğ edilip edilmediği ve fatura konusu malların teslim edilip edilmediğinin belli olmadığını, iflas idaresinin ret kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davaya konu faturaların taraf defterlerine kaydedildiği, davacı defterlerine göre davacının 12.735,40 TL, davalı müflis şirket defterlerine göre ise davacının 7.736,12 TL alacağı bulunduğu, defterler arasındaki 5.000,00 TL farkın davalı defterlerinde yer alan 5.000,00 TL ödeme kaydının davacı deflerinde yer almamasından kaynaklandığı, 5.000,00 TL ödemeye dair herhangi bir belge bulunmadığı gerekçesiyle 12.735,40 TL alacağın müflis şirket …na kaydına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ
Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı müflis şirket iflas idaresi vekili istinaf nedenleri olarak; bilirkişi raporunda davacının 2011 yılı Defter-i Kebir defterinin kapanış tasdikin yaptırılmadığının tespit edildiğini, müflis şirketin defterlerinin ise usulüne uygun tutulduğunu, mahkemenin lehe delil niteliği bulunmayan davacı defterlerini esas aldığını ve müflis şirket defterlerindeki 5.000,00 TL ödemeyi yok saydığını, lehe delil niteliğinde olan müflis şirket defterlerindeki ödemelerin mahkeme tarafından dikkate alınmamasının doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
Davacı vekili, istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME
Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır.
İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. …na alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. m). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.Somut olayda, İstanbul Anadolu 3. İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu 09.01.2017 tarihli cevabı yazıda, davacının masraf yatırdığı ve ek sıra cetvelinin 22/12/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği bildirilmiştir. Davanın, 30/12/2016 tarihinde yani son ilan tarihinden yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
İstinafa konu edilen uyuşmazlık, davacı şirketin müflis şirketten fatura konusu alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; davacının 2012 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2011 yılı defterlerinin ise usulüne uygun tutulmadığı, davacının davalı şirkete 42.833,20 TL’yi borç, karşılığında ise 30.097,80 TL alacak kaydettiği, bu şekilde davalıdan 12.735,40 TL alacaklı göründüğü, davalının incelenen 2011 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin incelenen defterlerinde 42.833,22 TL ‘yi davacı şirkete alacak kaydettiği, karşılığında 35.097,10 TL ‘yi borç kaydı girmek suretiyle davacı şirkete 7.316,12 TL borçlu gözüktüğü, davacı şirket tarafından tanzim edilen faturaların hepsinin davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, defterlerdeki farklılığın davalı şirketin 28/09/2011 tarihli … yevmiye sırasında kayıtlı 5.000 TL ödemeden kaynaklandığı, böyle bir ödemenin davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, ödemeye ilişkin dekont, makbuz vb. bir belge bulunmadığı bildirilmiştir.Buna göre davacının alacağına dayanak faturaların tarafların defterlerine kaydedilmesi karşısında, davalı müflis şirketin fatura konusu malları aldığı ve davacının satışa konu mal nedeniyle alacağının bulunduğunun kabulü gerekir. Davalı, fatura konusu malların bedelini ödediğini usulüne uygun delillerle kanıtlamadılar. Davalı şirket defterlerinde yer alan 5.000,00 TL ödeme kaydı, tek başına ödeme savunmasını ispata elverişli değildir. Bu nedenle mahkemece 12.735,40 TL alacağın …na kaydına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1454 Esas, 2018/807 Karar ve 04/09/2018 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak karşılanan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktiren yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.31/03/2022