Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2424 E. 2022/1591 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2424 Esas
KARAR NO: 2022/1591
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/04/2019
NUMARASI: 2016/931 Esas, 2019/308 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 08/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı … A.Ş.’ye ait, dava dışı … A.Ş.’ne ait … Caddesi No:… Şişli’deki binasında kurulu şebeke tesisatının (baz istasyonu), 15.09.2014 tarihinde çıkan yangın sonucu hasara maruz kaldığını, yangın ile ilgili olarak İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/106 D. İş ve 2014/107 D. İş sayılı dosyalarında düzenlenen raporlarda, yangının davalı … A.Ş.’nin bina üzerindeki bazı istasyonunda (4 nolu direk üzerinde kurulu 9 nolu ünitede) topraklama kablosu üzerinde oluşan kısa devre sonucu meydana geldiği ve yangının meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğu bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkili tarafından yaptırılan ekspertiz çalışması sonucunda sigortalının 20.383,30 GBP zarara uğradığını, bu miktardan poliçe özel şartı uyarınca 15.000,00 GBP muafiyet tenzili uygulanarak, tazmini gereken hasar tutarının 5.383,30 GBP olarak belirlendiğini, müvekkili sigorta kuruluşu tarafından, ekspertiz raporu ile belirlenen 5.383,30 GBP hasar tazminatının, 13/01/2016 tarihinde sigortalısına tam olarak ödendiğini, halefiyet hakkına dayanarak işbu davanın ikame ettiğini, davalıların 6098 sayılı Borçlar Kanunu ve 6102 sayılı TTK’nın ilgili hükümleri gereğince meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek 55.383,30 GBP (Sterlin) rücu tazminatının, fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı üzerinden 13.01.2015 ödeme tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için uyguladığı en yüksek ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili sunmuş olduğu 25/04/2017 tarihli tavzih talepli dilekçesi ile, dava dilekçesinde harca esas değerin 5.383,30 GBP karşılığı olarak, dava tarihindeki 1 GBP’nin karşılığı 3,9399 TL üzerinden hesaplanarak 21.209,66 TL olarak belirtildiğini, durum bu olmakla birlikte dava dilekçesinin “sonuç ve istem” kısmında talep tutarının maddi bir yazım hatası sonucu 5.383,30 GBP yerine 55.383,30 GBP olarak yazıldığını, bu hususun dava dilekçesinin içeriğinden de anlaşıldığını belirterek 55.383,30 GBP ibaresini, HMK’nun 183. maddesi uyarınca 5.383,30 GBP olarak ve dava dilekçesinin 4. Bendinde, 13/01/2016 olarak yazılan tazminatın sigortalıya ödendiği tarihi de 13/01/2015 olarak tavzih ettiklerini belirtmiştir.
CEVAP: Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, yangının meydana geldiği … Tic. AŞ’ye ait otelde meydana geldiğini ve bu şirketin sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. tarafından İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/296 Esas sayılı dosyasında da haksız fiilden kaynaklanan rücu davası ikame edildiğini, bu dosyada yapılan yargılamanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, TBK madde 49 vd. hükümlerine göre haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğunun doğabilmesi için davalının hukuka aykırı ve kusurlu bir fiil ile başkasına zarar vermiş bulunmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin dava konusu yangında kusuru olmaması nedeniyle husumet itirazında bulunma zorunluluğunun doğduğunu, … AŞ’nin müvekkili adına sahada kurulum işlemlerini gerçekleştirdiğini, anılan sistemler ile ilgili bakım ve onarım yükümlülüğünün yerine getirilmesi hususunda müvekkili şirket tarafından basiretli davranılarak, bakım-onarım çalışmalarına ilişkin hizmetlerin görülmesi amacı ile … A.Ş. ile sözleşme akdedildiğini, buna göre iddia olunduğu üzere, yangının müvekkili şirkete ait elektronik haberleşme sistemlerinin kablolarında oluşan arklardan kaynaklanması halinde dahi, iş bu kabloların altyapı olarak yerleştirilmesi ve bu kabloları besleyen diğer kablolarla bağlantıların sağlanmasının farklı tüzel kişilerin uzmanlıkları ve sorumluklarının alanında olduğunu, bu nedenle söz konusu arkların oluşumu ile ilgili doğrudan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunduğunu iddia edilemeyeceğini, yangına konu istasyonun alt yapı hizmetleri, istasyonun kurulum hizmeti, istasyonun bakım ve onarım hizmetlerinin 3. kişiler tarafından yürütüldüğünü, dava kapsamında, müvekkili şirketin anılan yangında kusuru olmadığı gibi yüklenici 3. kişiler ile birlikte, usul hukukuna göre zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığının doğabileceği bir halin de olmaması nedeniyle anılan davanın müvekkili şirket açısından husumet yönünden reddini ve davanın … A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş.’ye ihbarını talep ettiğini, yangının büyümesi ve zararın artması hususunda dava dışı … Tic. A.Ş.’nin kusurunun da incelenmesi gerektiğini, dava dışı … Tic. A.Ş. tarafından, binaların yangından korunması hakkında yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadığının incelenmesi gerektiği gibi, zararda müterafık kusurunun olup olmadığı ve rücusu talep edilen tazminat tutarında indirim yapılması gerekliliğinin tespiti bakımından önem arzettiğini, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/107 D. İş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespit sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda … Ltd. Şti.’nin 17.09.2014 tarihli ekspertiz raporundan alıntı yapıldığını, buna göre söz konusu raporda “… yangının etkili olduğu alanın sadece alucobond dış cephe kaplaması olduğu, söz konusu dış cephe kaplamasının alüminyum esaslı olduğu için yanıcı özellikte olduğunu, konstrüksiyon ve bağlantı elemanlarının da zarar gördüğü…” şeklinde tespitlere yer verildiğini, dosyada mübrez, İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/106 D. İş dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu kapsamında da “yangının etkili olduğu alan ‘alucobond’ dış cephe kaplaması olduğu” tespitinin yapıldığını, dava dışı … Tic. AŞ tarafından 26735 sayılı yönetmeliğin 27. maddesi hükmü uyarınca dış cephe kaplamasının zor yanıcı ve en zor alevlenici maddeden yapması gerektiğini, ancak söz konusu raporlarda dış cephe kaplamasının alüminyum esaslı ve yanıcı özellikte olduğunu, davacı tarafından rücu konusu edilen zarar tutarını tevsik edecek faturanın dosyaya ibraz edilmediğini, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen kati rapor, fiziki hasar/kar kaybı başlıklı rapor içeriğinde uğranıldığı iddia edilen zararın tutarının 5.383,30 GBP olarak gösterildiğini, ancak poliçe kapsamında olduğu iddiası ile rücusu talep edilen bu tutarın, anılan yangın nedeniyle uğranılan zarara ilişkin olup olmadığını ispata yarar hiçbir verinin dava dosyası içerisinde bulunmadığını, davacı tarafından dava dışı 3. kişi sigortalısına ödendiği iddia edilerek rücusu talep edilen tutar kadar sigortalı şirketin harcama yaptığına ilişkin hiçbir faturanın dosyaya ibraz edilmediğini, anılan tutarın dava dışı sigortalı …’a ödendiğine dair de hiçbir faturanın dosyaya ibraz edilmediğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … Sigorta AŞ tarafından davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın neticesinin bekletici mesele yapılması talebinin, bilirkişi heyetince düzenlenen ek raporda yapılan değerlendirmelerin yeterli ve yerinde bulunması sebebiyle yerinde görülmediği, davalı …’in %40 kusuru olduğunun tespit edildiği, buna göre, dava dışı sigortalısının yangın sebebiyle uğradığı tespit edilen zarar olan 5.383,30 GBP’den %40 kusur oranı üzerinden indirim yapılarak bulunan 2.153,32 GBP yönünden davanın kısmen kabulü ile, 2.153,32 GPB’nin ödeme tarihi olan 13.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince ilgili yabancı para için uygulanan en yüksek mevduat faizinin uygulanması suretiyle davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davalılar … AŞ ve … Sigorta AŞ vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporlarında yangının çıkış nedeninin tespitinde yapılan çelişkili tespitler giderilmediğinden kök ve ek bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel Mahkemece aksi kanaat oluşturularak müvekkili şirkete ne şekilde tespit edildiği anlaşılamayan %40 oranında kusur atfedişmişse de, işbu rapor haricinde dava konusu olay ile ilgili olarak alınan ekspertiz ve bilirkişi raporlarında (aleyhe olan kısımlarını kabul anlamına gelmemek üzere) müvekkili şirketin faaliyetleri ile yangın arasında illiyet bağı olmadığının ortaya konulduğunu, 24.02.2015 tarihli 1078 sayılı ekspertiz raporunda ve İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/106 D. İş dosyasında müvekkili şirketin dava konusu olay ile bağının olmadığının açıkça ifade edildiğini, İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/107 D. İş dosyasında, yangının çıkış noktasının bildirilmesinde yeterli kanaat bildirmenin mümkün olmadığı belirtilmiş ise de aynı heyet tarafından tanzim edilen raporların farklı değerlendirmeler içermesinin raporlar arasındaki çelişkiyi ortaya koyduğunu, 11.06.2018 tarihli kök bilirkişi heyet raporunda yer verilen … Ekspertiz Hizmetleri Ltd. Şti.’nin raporunda ise, meydana gelen yangın hadisesinde hangi operatörün birinci derecede sorumlu olduğunun bilirkişi incelemesi ile mümkün olabileceğinin sonucuna varıldığı, yangın hadisesinin meydana geldiği otelin çatısında kurulan elektronik haberleşme sisteminin alt yapı kurulumunun … A.Ş. tarafından yerine getirildiğini, dolayısıyla kurulum ve montaj işlemleri sırasında otomatik yangın söndürme ve bilirkişi raporunda belirtilen sistemlerin (örneğin havalandırma sisteminin) işbu şirket tarafından yerine getirilmediğinden asli kusurun …’da olduğunun kabulü gerektiğini, İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/296 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması yönündeki talepleri yerinde görülmemiş ise de bu dosyada tanzim edilen 25.09.2017 tarihli bilirkişi raporu ile 28.05.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda, müvekkili şirketin dava konusu olayda kusursuz olduğunun bildirildiğini, Mahkemece müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verildiği, yangının ana sebebinin, kabin havalandırmasının yapılmaması sonucu kabin iç sıcaklığının artması olduğunu, bu durumda davanın esasının çözümlenmesi için, yangının çıkış noktasının değil yangının meydana gelmesinde etken olan imalat hatasının üzerinde durulmasının zorunlu olduğunu, fakat Yerel Mahkemece bu husus irdelenmeksizin ve yangının çıkış sebebi tespit edilmeksizin hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirkete ait epronda kısa devre oluştuğu gerekçesine dayanarak müvekkili şirket aleyhine -herhangi bir hesaplama yönetimi belirtilmeksizin- %40 oranında kusur atfedilmesi ve …’ya müvekkil şirkete atfedilen kusur oranından daha az bir kusur atfedilmesinin çelişkili ve hakkaniyete aykırı olduğunu, tüm raporların değerlendirilmesi sonucunda, yangın hadisesi ile müvekkili şirket arasında uygun illiyet bağının hiç kurulmadığını, yangının çıkış nedeninin kabinet içerisindeki cihazların kurulumunda ortaya çıkan eksiklikler olduğunu, bu sebeplerle sorumluluk atfedilebilecek olan kişinin kurulumu gerçekleştirirken tedbirsiz davranan, üzerinde düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen … A.Ş. olduğunu, davanın esasının çözümü için öncelikle, yangının çıkış nedeninin tespiti gerektiğini, teknik olarak belirlemeler yapılmadan ve diğer raporlar ile çelişkiler giderilmeden karar verilmeyeceğini, müvekkili şirkete ait elektronik haberleşme sistemlerinin kurulumu, bakım ve onarımının dava dışı firmalar tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkil adına elektronik sistemlerin montaj işlemlerini … A.Ş.’nin gerçekleştirdiğini, anılan sistemler ile ilgili bakım ve onarım yükümlülüğünün yerine getirilmesi hususunda müvekkili şirket ile bakım-onarım çalışmalarına ilişkin hizmetlerin görülmesi amacı ile … A.Ş. ile sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirketin anılan işlerin gördürülmesi için diğer tüzel kişi tacirler ile bir eser sözleşmesi ilişkisine girdiğini belirterek eser sözleşmeleri kapsamında gördürülen işlerde, yüklenicinin sebep olduğu zararlardan, iş sahibinin sorumlu tutulamayacağını, poliçe kapsamında olduğu iddiası ile rücusu talep edilen tutarın, anılan yangın nedeniyle uğranılan zarara ilişkin olup olmadığını ispata yarar hiçbir verinin dava dosyası içerisinde bulunmadığını, davacı tarafından, dava dışı 3. kişi sigortalısına ödendiği iddia edilerek rücusu talep edilen tutar kadar sigortalı şirketin harcama yaptığına ilişkin hiçbir faturanın dosyaya ibraz edilmediğini, ayrıca anılan tutarın dava dışı sigortalı …’a ödendiğine dair hiçbir faturanın da dosyaya ibraz edilmediğini, rücusu talep edilen dava konusu tazminat tutarı kadar sigortalı …’un uğradığı zararın ve zararın karşılandığının somut deliller ile ispat edilmesi gerektiğini, yangın esnasında hangi ekipmanların yangının meydana geldiği sahada bulunduğunun ispat edilememesi sebebiyle davacı tarafça talep edilen hasar tutarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, ekspertiz raporunda yer alan ekipman listesinin yangının meydana geldiği sahada bulunup bulunmadığının davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, davaya konu olayda … Tic. A.Ş.’nin ağır kusuru bulunmakta iken yerel mahkemece bu hususun değerlendirilmediğini, müvekkili şirketin kusuru olduğunu kabul anlamına gelmemek üzere, sigortalı dava dışı … Tic. A.Ş. tarafından, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadığının incelenmesi, zararda müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi ve rücusu talep edilen tazminat tutarında indirim yapılması gerekirken bu yön gözetilmeksizin karar tesisinin hukuka aykırı olduğunu, yangın vakasının yaşandığı otelde daha evvel görünmeyen bir doluluk yaşandığı ve yaşanacak bu doluluğun otel yönetimi tarafından müvekkili şirket dahil olmak üzere diğer operatörlere bildirilmediğinin açıkça ortada olduğunu, elektronik haberleşme sisteminin alt yapı kurulumunu gerçekleştiren … Hizmetleri A.Ş. tarafından ise bu hususun ihmal edilerek kurulumun gerçekleştirildiği ve gerekli tedbirlerin alınmadığının ise tartışmadan vareste olduğunu, … Tic. A.Ş.’nin yangının büyümesinde ve zararın artmasında ağır kusuru bulunduğunu, … Tic. A.Ş.’nin, elemanlarına yangın ihtimalinde yapılması gerekenlere ilişkin en temel ve basit düzeyde eğitim vermemiş olduğu, yangın pompasını destekleyecek uygun bir jeneratörün bulunmadığı, sprinkler sisteminin bulunmaması veyahut çalışmaması sebebiyle çok ciddi ihmaller ortaya çıktığını, bu hususun da yangının büyümesine neden olduğunu, yangının meydana geldiği kabinetin bulunduğu alanın, … Tic. A.Ş tarafından belirlenerek operatörlere tahsis edilmiş olduğundan dava dışı … tarafından kurulum yapılan kabinetin binaya 50 cm mesafede bulunması ve bu nedenle alevlerin binanın dış cephesini sarmasında asıl … Tic. A.Ş firmasının kusuru bulunduğunu, zira söz konusu yere kurulum yapılacak alanı dava dışı bina sahibinin belirlediğini, … Tic. A.Ş tarafından 26735 sayılı yönetmeliğin 27. maddesi hükmü uyarınca dış cephe kaplamasının zor yanıcı ve en zor alevlenici maddeden yapılması gerektiğini, ancak söz konusu … Ltd. Şti.’nin 17.09.2014 tarihli ekspertiz raporunda, dış cephe kaplamasının alüminyum esaslı ve yanıcı özellikte olduğunun altı çizildiğini, … Tic. A.Ş.’nin yapı maliki olarak ağır kusurunun bulunduğu anlaşılsada kök ve itirazlarına rağmen ek raporda yapı maliki olarak bu şirketin kusuru yönünde herhangi bir değerlendirme ve tespite yer verilmemesinin eksik inceleme ve değerlendirme ile raporun hükme esas alındığını gösterdiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporlarında yangının çıkış nedeninin tespitinde yapılan çelişkili tespitler giderilmeden hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, dosyadaki bu raporlar haricinde dava konusu olay ile ilgili olarak alınan ekspertiz ve bilirkişi raporlarında (aleyhe olan kısımlarını kabul anlamına gelmemek üzere) diğer davalı şirketin faaliyetleri ile yangın arasında illiyet bağı olmadığının ortaya konulduğunu, 24.02.2015 tarihli 1078 sayılı ekspertiz raporunda ve İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/106 D. İş dosyasında diğer davalı şirketin dava konusu olay ile bağının olmadığının açıkça ifade edildiğini, İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/107 D. İş dosyasında, yangının çıkış noktasının bildirilmesinde yeterli kanaat bildirmenin mümkün olmadığı belirtilmiş ise de aynı heyet tarafından tanzim edilen raporların farklı değerlendirmeler içermesinin raporlar arasındaki çelişkiyi ortaya koyduğunu, bu nedenle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılması gerektiğini, 11.06.2018 tarihli kök bilirkişi heyet raporunda yer verilen … Hizmetleri Ltd. Şti.’nin raporunda ise, meydana gelen yangın hadisesinde hangi operatörün birinci derecede sorumlu olduğunun bilirkişi incelemesi ile mümkün olabileceğinin sonucuna varıldığı, yangın hadisesinin meydana geldiği otelin çatısında kurulan elektronik haberleşme sisteminin alt yapı kurulumunun … Hizmetleri A.Ş. tarafından yerine getirildiğini, dolayısıyla kurulum ve montaj işlemleri sırasında otomatik yangın söndürme ve bilirkişi raporunda belirtilen sistemlerin (örneğin havalandırma sisteminin) işbu şirket tarafından yerine getirilmediğinden asli kusurun …’da olduğunun kabulü gerektiğini, İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/296 Esas sayılı dosyasında tanzim edilen 25.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda, sigortalı davalı şirketin dava konusu olayda kusursuz olduğu ve gerekli önlemleri almayarak tedbirsiz davranan … A.Ş.’nin dava konusu olayda %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Mahkemece sigortalısı davalı şirket yönünden açılan davanın reddine karar verildiği, yangının ana sebebinin, kabin havalandırmasının yapılmaması sonucu kabin iç sıcaklığının artması olduğunu, bu durumda davanın esasının çözümlenmesi için, yangının çıkış noktasının değil yangının meydana gelmesinde etken olan imalat hatasının üzerinde durulmasının zorunlu olduğunu, fakat Yerel Mahkemece bu husus irdelenmeksizin ve yangının çıkış sebebi tespit edilmeksizin hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, sigortalı davalı şirkete ait epronda kısa devre oluştuğu gerekçesine dayanarak sigortalısı davalı şirket aleyhine -herhangi bir hesaplama yönetimi belirtilmeksizin- %40 oranında kusur atfedilmesi ve …’ya ise daha az bir kusur atfedilmesinin çelişkili ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenle, raporlar arasındaki bariz çelişkilerin giderilmesi ve dosyaya çelişkilerden ari, objektif bir rapor kazandırılması için ayrı bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeniden rapor alınması gerekirken çelişkili raporların hükme esas alınmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, sigortalı davalı şirkete ait elektronik haberleşme sistemlerinin kurulumu, bakım ve onarımının dava dışı firmalar tarafından gerçekleştirildiğini, sigortalı davalı şirket adına elektronik sistemlerin montaj işlemlerini … A.Ş.’nin gerçekleştirdiğini, anılan sistemler ile ilgili bakım ve onarım yükümlülüğünün yerine getirilmesi hususunda sigortalı davalı şirket ile bakım-onarım çalışmalarına ilişkin hizmetlerin görülmesi amacı ile … A.Ş. ile sözleşme akdedildiğini, anılan sistemler için alt yapı tesisatının kurulumu, bakım ve onarımı işlerinin diğer şirketler tarafından görülmesi için akdedilen sözleşmeler ile sigortalı davalı şirket tarafından uzmanlık gerektiren işlerin, 3. kişilerin sorumluluğuna bırakılarak basiretli davranıldığını, sigortalı davalı şirketin diğer şirketlerle birlikte sorumlu tutulmasına dayanak teşkil edecek herhangi bir husus bulunmadığını, poliçe kapsamında olduğu iddiası ile rücusu talep edilen tutarın, anılan yangın nedeniyle uğranılan zarara ilişkin olup olmadığını ispata yarar hiçbir verinin dava dosyası içerisinde bulunmadığını, davacı tarafından, dava dışı 3. kişi sigortalısına ödendiği iddia edilerek rücusu talep edilen tutar kadar sigortalı şirketin harcama yaptığına ilişkin hiçbir faturanın dosyaya ibraz edilmediğini, ayrıca anılan tutarın dava dışı sigortalı …’a ödendiğine dair hiçbir faturanın da dosyaya ibraz edilmediğini, rücusu talep edilen dava konusu tazminat tutarı kadar sigortalı …’un uğradığı zararın ve zararın karşılandığının somut deliller ile ispat edilmesi gerektiğini, yangın esnasında hangi ekipmanların yangının meydana geldiği sahada bulunduğunun ispat edilememesi sebebiyle davacı tarafça talep edilen hasar tutarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, ekspertiz raporunda yer alan ekipman listesinin yangının meydana geldiği sahada bulunup bulunmadığının davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, dava dışı … Tic. A.Ş. tarafından, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadığının incelenmesi, zararda müterafik kusurunun olup olmadığının tespit edilmesi ve rücusu talep edilen tazminat tutarında indirim yapılması gerekirken bu yön gözetilmeksizin karar tesisinin hukuka aykırı olduğunu, yangın vakasının yaşandığı otelde daha evvel görünmeyen bir doluluk yaşandığı ve yaşanacak bu doluluğun otel yönetimi tarafından müvekkili şirket dahil olmak üzere diğer operatörlere bildirilmediğinin açıkça ortada olduğunu, elektronik haberleşme sisteminin alt yapı kurulumunu gerçekleştiren … A.Ş. tarafından ise bu hususun ihmal edilerek kurulumun gerçekleştirildiği ve gerekli tedbirlerin alınmadığının ise tartışmadan vareste olduğunu, … Tic. A.Ş.’nin yangının büyümesinde ve zararın artmasında ağır kusuru bulunduğunu, … Tic. A.Ş.’nin, elemanlarına yangın ihtimalinde yapılması gerekenlere ilişkin en temel ve basit düzeyde eğitim vermemiş olduğu, yangın pompasını destekleyecek uygun bir jeneratörün bulunmadığı, sprinkler sisteminin bulunmaması veyahut çalışmaması sebebiyle çok ciddi ihmaller ortaya çıktığını, bu hususun da yangının büyümesine neden olduğunu, yangının meydana geldiği kabinetin bulunduğu alanın, … Tic. A.Ş tarafından belirlenerek operatörlere tahsis edilmiş olduğundan dava dışı … tarafından kurulum yapılan kabinetin binaya 50 cm mesafede bulunması ve bu nedenle alevlerin binanın dış cephesini sarmasında asıl … Tic. A.Ş firmasının kusuru bulunduğunu, zira söz konusu yere kurulum yapılacak alanı dava dışı bina sahibinin belirlediğini, … Tic. A.Ş tarafından 26735 sayılı yönetmeliğin 27. maddesi hükmü uyarınca dış cephe kaplamasının zor yanıcı ve en zor alevlenici maddeden yapılması gerektiğini, ancak söz konusu … Hiz. Ltd. Şti.’nin 17.09.2014 tarihli ekspertiz raporunda, dış cephe kaplamasının alüminyum esaslı ve yanıcı özellikte olduğunun altı çizildiğini, … Tic. A.Ş.’nin yapı maliki olarak ağır kusurunun bulunduğu anlaşılsada kök ve itirazlarına rağmen ek raporda yapı maliki olarak bu şirketin kusuru yönünde herhangi bir değerlendirme ve tespite yer verilmemesinin eksik inceleme ve değerlendirme ile raporun hükme esas alındığını gösterdiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısına ödediği tazminatın davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.Dosya kapsamına ibraz edilen 31.03.2014/2015 vade tarihli Yangın Ticari Sigorta Poliçesi ile, sigortalı … AŞ tarafından … Mh. … Cd. No:… Şişli/İstanbul riziko adresinde bulunan emtiaların yangın rizikosu da dahil olmak üzere sigortalandığı, meydana gelen yangın sebebiyle davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısına ödediği 5.383,30 GBP’nin davalı … AŞ ile onun sigortacısı olan davalı … Sigorta AŞ’den rücuen tahsili amacıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi heyeti 11/06/2018 tarihli raporlarında, yangının 15.09.2014 günü saat 14:45 sularında … Ticaret AŞ – … isimli otelin 1. kat terasında parapet duvarın üzerine konulmuş olan ve ana binaya 50 cm mesafede yerleştirilmiş bulunan baz istasyonunun anten sektöründe meydana geldiğini, yangının meydana geldiği baz istasyonu anten sektörünün cam elyaf takviyeli polyesterden (fiberglass) imal edildiğini, kabin içinde GSM operatörlerine ait anten ve sinyal dönüştürücü ünitelerin bulunduğunu, kabin içindeki sinyal dönüştürücü ünitelerin çalıştıkları sırada yüksek miktarda ısı enerjisi açığa çıkardığını, bu ısıyı üniteden bulundukları ortama geçişini sağlamak için bu ünitelerin imalatı esnasında üzerlerine alüminyum ısı geçiş kanatları monte edilerek yüzey alanı arttırılmakta olduğunu ve ısının taşınımla ortama geçişinin sağlandığını, dava konusu yangın olayında kabin içinde bulunan …, … ve … GSM operatörlerinin sinyal dönüştürücülerinin de bu prensiple çalıştığının dosyadaki belgelerde belirtildiğini, sinyal dönüştürücülerden çıkan ısı enerjisinin ortamdan uzaklaştırılması için kabinin doğal veya zorlanmış (fanlı) bir havalandırma sistemi ile havalandırılması gerektiğini, yangın olayının meydana geldiği kabinde doğal havalandırma için gerekli açıklıklar (panjurlar) bulunmadığının ve kabinin zorlanmış taşnımla havalandırılarak açığa çıkan ısının kabin iç ortamından uzaklaştırılmadığının yangın sonrası yapılan keşfen incelemelerde tespit edildiğini, … – … ve … GSM operatörlerinin antenlerinin ve sinyal dönüştürücülerinin bulunduğu kabinde meydana gelen yangının, cihazların yaydıkları ısının, kabinin tamamıyla kapalı ve içinde herhangi bir şekilde havalandırma bulunmaması sebebiyle dışarı atılamayarak kabin içinde hapsolmasından dolayı kabin içindeki sıcaklığın giderek yükselmesi ile tesisatta ve/veya elektronik devrelerde izolasyon direncinin düşmesi sonucunda …’e ait 4. direkteki 9 nolu epronda bir kısa devre oluşması ile dava konusu yangının başladığı kanaatine varıldığını, dış cephedeki alucobond dış cephe kaplaması yangına dayanıklı A2 sınıfı kaplama olup dış cephedeki kaplamanın altında ısı ve ses yalıtımı olan taşyünü ve yanmaz özellikli koruyucu file sebebiyle yüzeyde erimeler meydana geldiğini, ancak alevli yanmaya geçmediğinin ve yangının binanın tüm cephesini sarmadığının gerek yangın raporunda ve gerekse dosya kapsamındaki eksper raporlarında belirtildiğini, bu değerlendirme de göz önüne alındığında, yangının genişlemesi ve meydana gelen yangının … oteli binasının dış cephesinde hasara sebep olmasına kabinin binaya bitişik olarak tesis edilmesi ile kabinde lokal bir yangın söndürme sisteminin tesis edilmemiş olması ve kabinin yangın güvenliğinin olmayışının sebebiyet verdiğini, bu sebeple yangının, başlangıcında hemen söndürülemeyip binaya bitişik (50 cm uzağında) olması nedeniyle de alevlerin bina kaplaması üzerinde etkili olmasına sebep olduğunu, yangının başlaması ve kabinin tesisindeki teknik eksiklikler sonucu yangının sirayetindeki sorumluluğu nedeniyle davalı … Firmasının sorumluluğu olduğunu ve hasarın meydana gelmesinde kusur oranının % 40 oranında olduğunu, kabindeki havalandırma eksikliği ile yangının hemen söndürülememesi ve sirayetine sebep olan söndürme sistemi eksikliği ise kabinin tesisindeki teknik eksiklikler olup, bu hususlarda diğer GSM operatörlerinin de ihmal ve tedbirsizliği nedeniyle davacı sigorta şirketi sigortalısı … AŞ’nin %30 oranında ve … firmasının %30 oranında hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, dosyada yer alan … Tahsis Sözleşmesi kapsamında … Ticaret AŞ ile dava dışı sigortalı … AŞ arasında … Caddesi No:… Şişli/İstanbul adresindeki binada cep telefonu alıcı verici kapsama cihazı kurulması konusunda anlaşmaya varıldığını, cihazlarını bakım ve sorumlulukları ile kurallara uygun ve çevre için tehlike arzetmeyecek şekilde işletilmesinden ilgili GSM operatörleri sorumlu olmakla birlikte dosya kapsamında yer alan bilgi ve kayıtlarda yangın anında … Caddesi No:… … Şişli/İstanbul adresindeki binada faaliyet gösteren … Ticaret AŞ’ne ait …’nin faaliyeti ile yangın arasında doğrudan doğruya bir bağlantı ve illiyet rabıtasının varlığı ve ilgili yanda yangının çıkması ile ilgili bir sorumluluk isnadının yapılması takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davacı sigorta şirketine dava dışı sigortalı tarafından 16.09.2014 tarihli yazılı başvuru ile hasar ihbarı yapılmış olduğunu, dava konusu ihbara konu olayın 15.09.2014 tarihinde … Mahallesi … Caddesi üzerinde bulunan … isimli otelin çatısında meydana geldiğini, yangının otelin bir cephesine doğru yayıldığını, yangın sırasında istasyon ekipmanları ve antenlerin tamamen yanarak zarar gördüğünü, ana tesisatları kuran firmanın … olduğunu, bilahare … ve … tarafından ilgili ana istasyonlarının kullanıldığını, davacı şirket nezdinde … sayılı hasar dosyası kapsamında işlem gören dosyada hasar tespitinin yapılabilmesi için … Hizmederi Ltd. Şit’nin ekspertiz işlemleri için görevlendirildiğini, ekspertiz işlemleri sırasında dava konusu yangının aynı verici istasyonunu kullanan operatörlerden hangisinin kusur yada sorumluluğu sonucu meydana geldiği hususunda Mahkeme aracılığı ile tespit yapılmasının öngörüldüğünü, söndürme sırasında su kullanılması nedeniyle yangının direk temas etmiş olduğu alanın 40 m2 olduğu ve sigortalı operatöre ait ekipmanın tamamının zarar gördüğü ve 15.12.2014 tarihli ekspertiz raporu kapsamında hasar tutarı olan 20.383.30 GBP’den poliçede öngörülen 15.000 GBP muafiyetin tenzili sonrası taraflarınca hasar tutarının 5.383,30 GBP olduğu ile hasarın yakın nedeninin … operatörüne ait anten kablosunda oluşan kısa devre sonucu alevli yangın olduğu hususunun tespit edildiğini, heyetlerince yapılan değerlendirmede riziko tarihi itibariyle sigortalı kıymetlerde meydana gelen hasar zarar tutarının … sayılı 15.12.2014 tarihli ekspertiz raporu kapsamında uygun ve kadri maruf olduğunun telakki edildiğini, eksperce saptanan hasar karşılığı tazminatın, davacı tarafça sigortalısına ödendiğini gösteren Tazminat Makbuzu ve İbranamenin ibrazına ilişkin takdirin Mahkemeye ait olduğunu, dava konusu olayda olduğu gibi zarar görenin halefi konumunda olan sigortacının, kusurlu ve/veya yangının başlamasından sorumlu olan taraftan rucuen ödediği tazminatı talep etmesine hukuki bir engel bulunmadığını, …- … ve … GSM operatörlerinin antenlerinin ve sinyal dönüştürücülerinin bulunduğu kabinde meydana gelen yangının, cihazların yaydıkları ısının dışarı atılmayarak kabin içinde hapsolmasından dolayı kabin içindeki sıcaklığın giderek yükselmesi ile tesisatta ve/veya elektronik devrelerde izolasyon direncinin düşmesi sonucunda bir kısa devre oluşması ile başladığı kanaatine varıldığını, buna göre zarara uğrayan 3. şahısların dava konusu olayda dava dışı sigortalı … AŞ’nin sigortacısı konumunda olan davacı … Sigorta AŞ’nin, BK. 41. md. gereğince zararın asıl failinden kusuru oranında tazminat isteyebileceğini, bu nedenle meydana gelen yangın sirayetinden ötürü, zarar gören dava dışı sigortalının kusursuz 3. kişi olduğunu, davalı … İletişim Hizmetleri AŞ’nin yangının meydana gelmesinde muhafaza veya imal kusuru olduğunu, komşu vericilere sirayet eden yangın sebebiyle 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Yasası’nın 69’uncu madde hükmü uyarınca bina ve yapılardan sorumluluk ilkeleri uyarınca sorumlu olacağını, dava dışı sirayet zararı nedeniyle hasar gören 3. şahıs konumundaki işyerinin sigortacısı olan davacının BK. 41. md. gereğince zararın asıl failinden tazminat isteme hakkının her halükârda saklı olduğunu, derdest davada aleyhine husumet yöneltilen davalı … Sigorta AŞ’nin dosyada mübrez taraf delilleri arasında yer alan belgelere göre 01.07.2014- 01.07.2015 vadeli poliçe kapsamında davalı … Hizmetleri AŞ adına … sayılı Ticari Paket Sigorta Poliçesi tanzim ettiği anlaşılmış olup poliçede komşu mali mesuliyet ek teminatının 10.000.000.00 USD olduğunu, yangın sigorta poliçesi kapsamında verilen 1.3. malik veya kiracının komşuluk sorumluluğu klozu “Malik veya kiracının komşuluk sorumluluğu yangın veya infilak hasarının sirayeti yüzünden komşu bina ve mallarına vereceği zararları karşılar. Yangın veya infilak hasarının sirayeti yüzünden komşulara vereceği zararlar dolayısıyla malik veya kiracının komşulara verilen zararın ve zararın giderilmesi ile ilgili ödenecek tazminatın hesabında esas tutulacak kıymet, Yangın Sigortası Genel Şartları hükümlerine göre bulunacak bina ve muhteviyatının değeridir.'” şeklinde olup, buna göre davalı … Hizmetleri AŞ’nin meydana gelen dava konusu zarardan sorumlu bulunmadığı kanıtanamadıkça davalı sigorta kuruluşunun da poliçesinde verdiği 3. şahıs (komşuluk) sorumluluk teminatı kapsamında sorumlu olacağı kanaatine takdir mahkemeye ait olmak üzere ulaşıldığını, 15.09.2014 tarihinde yangının başlaması ve kabinin tesisindeki teknik eksiklikler sonucu yangının sirayetindeki sorumluluğu nedeniyle davalı … Hizmetleri AŞ’nin sorumluluğu olduğunu ve hasarın meydana gelmesinde kusur oranının % 40 olduğunu, kabinin tesisindeki teknik eksiklikler, kabindeki havalandırma eksikliği ile yangının hemen söndürülememesi ve sirayetine sebep olan söndürme sistemi eksikliği hususlarında diğer GSM operatörlerinin de ihmal ve tedbirsizliği nedeniyle davacı sigorta şirketi sigortalısı … AŞ’nin %30 ve … firmasının %30 oranında hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, davacı sigorta şerketince, sigortalısı … AŞ’ne muafiyet tenzilini müteakip ödenmek zorunda kalınan tutarın 5.383.30 GPB olduğunu, söz konusu tazminattan hasarın meydana gelmesinde %40 kusuru olan davalı … AŞ’nin 13.01.2015 tarihinden itibaren 2.153,32 GPB kadar ve talep uyarınca avans faizi ile birlikte sorumlu olması gerektiğini bildirmişlerdir. Bilirkişi heyeti 16/11/2018 tarihli ek raporlarında, kök raporda dava konusu uyuşmazlığa ilişkin detaylı tespit ve değerlendirmeler yapılmış olup kök raporda varılan sonuçtan ayrılmayı gerektirir bir hususun tespit edilemediği bildirilmiştir. Davacı tarafça meydana gelen yangın sebebiyle yaptırılan ekspertiz çalışması kapsamında … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 15/12/2014 tarihli raporda, hasara maruz kalan istasyonun … Otelin çatı katı kısmında olduğu, …, … ve … antenlerinin tek bir gizleme içerisinde ve otelin 3. katında yer aldığı, yangının, gizleme kabini içerisinde çıktığı ancak hangi operatöre ait tesisatın yangına neden olduğunun tam olarak belirlenemediği, ana kurucu firmanın yani ana tesisatları kuran operatörün … olduğu, … ile … firmalarının daha sonra antenlerini gizleme içerisine yerleştirmiş olduğu, hangi operatörün birinci derecede sorumlu olduğuna dair kesin tespitin Mahkeme aracılığı ile atanacak bilirkişi incelemesi ile mümkün olabileceğinin düşünüldüğü, hasarın yakın nedeninin gizleme kabin tesisatında belirlenemeyen bir nedenden kaynaklanan alevli yangın olduğu kanaatine varıldığını, tazmin edilebilir tutarın 5.383,30 GBP olarak hesap edildiği belirtilmiş olup dosya kapsamında aynı firma tarafından düzenlenen, düzenleme tarihleri aynı olan bir rapor daha bulunduğu, bu raporda ise, hasarın yakın nedeninin, … operatörüne ait anten kablosunda oluşan kısa devre sonucu alevli yangın olduğu kanaatine varıldığı, tazmin edilebilir tutar olarak hesap edilen 5.383,30 GBP’nin hasardan sorumlu … firması ile sigortacısı olan … Sigortaya rücu edilebileceğinin belirtildiği, bunun dışındaki hususların ise diğer raporla aynı olduğu görülmüştür. 16/09/2014 tarihli yangın raporunda, otelin kuzeydoğu yönündeki teras olarak adlandırılan kısmında bulunan baz istasyonunun alevli surette yandığı, yangın merkezinin GSM baz istasyonu olduğu, baz istasyonunun fiber ile kaplandığı, ana binaya bitişik denebilecek kadar yakın mesafede bulunduğu, GSM baz istasyonunda yapılan mevcut bilgi ve gözlemler neticesinde, elektronik sisteminde yanmanın sabit olduğu, sistem içerisinde herhangi bir ark veya ısınma sonucu yangın başlangıcının meydana geldiği, baz istasyonunu çevreleyen fiber kaplamaya sirayetle yangının geliştiği, oluşan yüksek hararetten dolayı baz istasyonuna cepheli dış yüzey kaplama plakalarının kısmen eridiği, plaka altı yalıtım malzemelerinin, yangına dayanıklılık özelliğinden dolayı alevlenmeden eriyerek duman oluşturduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir. … Sigorta AŞ’nin tespit talebi üzerine İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/107 D.İş sayılı dosyasında bilirkişiler …, …, Prof. Dr. … tarafından tanzim edilen 30/10/2014 tarihli raporda, otelin teras katında bulunan üç ayrı şirkete ait baz istasyonunda yangın meydana geldiği ve tamamen yandığı, ayrıca yangının otelin dış cephe kaplamasına da hasar verdiği, olay mahallinde yapılan incelemede, bir adet elektronik kart üzerinde ve ince kablolar ile kablo uç noktalarında kısa devre belirtilerini içeren metal ergimesi, boncuklanma ve karıncalanmalar görüldüğü, baz istasyonunun iç kısmında yapılan incelemede 4. direk üzerinde bulunan …’e ait 9. ünitede (Epron) topraklama kablosu üzerinde kısa devre gözlendiği, topraklama kablosu üzerinde meydana gelen aşırı elektrik akımının, üzerinde kısa devre görülen elektronik karttan aktarılmış olabileceği, otelin 3. katında operatörlerin sistem odalarının yan yana bulunduğu, odalarda split klimaların bulunduğu ve 24 dereceye ayarlandığı, …’ya ait sistem odasında yangın algılamaya karşı 1 adet duman dedektörünün tesis edildiği, mevcut durum itibari ile gerek sistem odalarının gerekse anten sektörlerinin bulunduğu kapalı alanların yangın ihbarı ve yangının söndürülmesine karşı herhangi bir teknik sistemin olmadığı, anten sektörlerinin hiç soğutucu ve havalandırma sistemlerinin bulunmadığı, yangının meydana gelmesinde davalı … AŞ’nin kusur ve sorumluluğu bulunduğu, yangının olduğu GSM vericileri kabini içerisinde herhangi bir soğutucu tesisat bulunmadığı, kabin üzerinde doğal havalandırma sağlayacak şeklen açık ızgara görünümünün tamamıyla kapalı durumda olduğu belirtilmiştir. … Tic. AŞ’nin tespit talebi üzerine İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/106 D.İş sayılı dosyasında bilirkişiler …, …, Prof. Dr. …, … tarafından tanzim edilen raporda, otel terasında dış cepheye 50 cm mesafede bulunan …, … ve … tarafından müştereken kullanılan aynı bölüm içerisindeki vericilerde yangın meydana geldiği ve tamamen yandığı, ayrıca yangının otelin dış cephesine de sirayet ettiği, olay mahallinde yapılan incelemede, bir adet elektronik kart üzerinde ve ince kablolar ile kablo uç noktalarında kısa devre belirtilerini içeren metal ergimesi, boncuklanma ve karıncalanmalar görüldüğü, baz istasyonunun iç kısmında yapılan incelemede 4. direk üzerinde bulunan …’e ait 9. ünitede (Epron) topraklama kablosu üzerinde kısa devre gözlendiği, topraklama kablosu üzerinde meydana gelen aşırı elektrik akımının, üzerinde kısa devre görülen elektronik karttan aktarılmış olabileceği, otelin 3. katında operatörlerin sistem odalarının yan yana bulunduğu, odalarda split klimaların bulunduğu ve 24 dereceye ayarlandığı, …’ya ait sistem odasında yangın algılamaya karşı 1 adet duman dedektörünün tesis edildiği, mevcut durum itibari ile gerek sistem odalarının gerekse anten sektörlerinin bulunduğu kapalı alanların yangın ihbarı ve yangının söndürülmesine karşı herhangi bir teknik sistemin olmadığı, anten sektörlerine ait hiç soğutucu ve havalandırma sistemlerinin bulunmadığı, buna karşın doğal havalandırmanın sağlanabilmesi için ızgara görünümlü fiberglass kabinin yan ve üst cephelerinin tamamen kapalı olduğu, bu nedenle ısınan havanın dış ortama atılma imkanının bulunmadığı, 4. direk üzerinde bulunan …’e ait 9. ünitede (Epron) topraklama kablosu üzerinde kısa devre/ark meydana gelmesi sonucu yangının başladığı, yangının meydana geldiği GSM vericilerine ait kabin içerisinde herhangi bir soğutucu tesisatın bulunmadığı, kabin üzerinde doğal havalandırmayı sağlaması gereken ızgara şeklindeki açıklık görünümlerinin tamamen kapalı durumda olduğu belirtilmiştir. Aynı olay sebebiyle … Tic. AŞ sigortacısı … Sigorta AŞ tarafından davalılar … AŞ ile … Sigorta AŞ aleyhine İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/296 Esas sayılı dosyasında açılan davada sunulan 28/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda, yangın çıkan kabinette doğal havalandırmanın sağlanamaması baş kaynaklı olayda sistemi tesis eden, kabinetin kurulumundan bizzat sorumlu olan ve altyapı planlaması yapılırken kabinet içerisinde bulunan teçhizatların ısıya karşı daha korunaklı hale getirilmesi konusunda gerekli tedbirleri almayan ve bu sayede uygun havalandırma koşullarını oluşturamayan, sistemi eksik yönleriyle tesis eden dava dışı … AŞ’nin somut olayda kusur ve sorumluluğunun bulunduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği, aynı dosyada tek bilirkişi tarafından sunulan 25/09/2017 tarihli raporda da, aynı görüş ve kanaatin bildirildiği, Mahkemenin 03/01/2019 tarih ve 2016/296 Esas, 2019/13 Karar sayılı kararı ile, davalılara kusur atfedilmediğinden rücu isteminin davalılara yöneltilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olup Dairemizin 2019/1419 Esas 2020/196 Karar sayılı ilamı ile, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde sonuçlandırılması ve davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması doğru olmadığından kararın kaldırılarak dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. TTK 1472. maddeden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya, zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür.Somut olayda, meydana gelen yangının çıkışı bakımından kusur dağılımı hususunda işbu dosyada alınan raporlar da dahil olmak üzere dosyaya sunulan raporlar arasında çelişkililer bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarının yeterli olduğundan ve bu raporlar ile çelişkilerin giderildiğinden bahsedilemez. Aynı olay nedeniyle tarafların kusur oran ve aidiyetleri bakımından çelişkili kararların verilmesi olasılığının ortadan kalkması, hak ve adalet kurallarına aykırı bir sonuç ortaya çıkmaması, yargıya olan güvenin sarsılmaması yönleri de gözetilerek mevcut çelişkilerin giderilmesi hususunda, konusunda uzman olan yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak karar verilmesi gerekir (Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2014/21754 Esas 2016/2843 Karar sayılı ilamı). O halde mahkemece, aynı olay sebebiyle alınan bilirkişi raporlarının getirtilerek bu raporlar ile tarafların itirazlarının irdelendiği, tüm dosya kapsamı ile olayın oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur durumlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti yönünden konusunda uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık şekilde rapor alınması, oluşacak sonuca göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince eksik inceleme sonucu karar verilmesi isabetli olmadığından davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalılar … AŞ ve … Sigorta AŞ vekillerinin istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin ayrı ayrı KABULÜNE, 2- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/931 Esas, 2019/308 Karar ve 09/04/2019 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu bakiye 36,30 TL harcın davalı … Sigorta Anonim Şirketinden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davalı … Anonim Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 144,90 TL harçtan mahsubu bakiye 64,20 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde … Anonim Şirketine İADESİNE,6-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,7-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/12/2022