Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2414 E. 2019/2390 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2414 Esas
KARAR NO : 2019/2390
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1306 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 23/05/2019
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 18/02/2019 tarihli cevaba cevap ve talep dilekçesi ile davanın kabulü halinde, dava sonunda müvekkil şirketin alacağı miktarın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan iş bu dava ile talep edilen alacağı oranında davalı şirketin tüm mal varlığı üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.Mahkemece, 23/05/2019 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlığın konusuna ilişkin olması gerektiğini, somut olayda, taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu düzenlenen faturanın ödenmemesi sonucu fatura bedelinin isteminden kaynaklandığı, söz konusu fatura alacağının mevcut olup olmadığı uyuşmazlık konusu olup üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalıya ait malvarlığı uyuşmazlığın konusunu oluşturmadığı, ihtiyati tedbir talebi ise davacının dava sonunda haklı çıkması halinde alacağını elde etmek amacını taşıyan, söz konusu malvarlığı tedbir yoluyla devir ve satışının önlenmesine ilişkin olup bu talebin HMK’nun 389/1 maddesinde yazılı ihtiyati tedbir kapsamında bulunmadığından talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından 18/02/2019 tarihli talep dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kayraklanan fatura ve cari hesap alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Uyuşmazlık, ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı ve mahkeme gerekçesinin yerinde olup olmadığıdır.İhtiyati Tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Geçici Hukuki Korumalar” üst başlığını taşıyan onuncu kısmının 389 vd maddelerinde düzenlenmiştir. 389. maddede ihtiyati tedbirin şartlarına yer verilmiş, son cümlede ise, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Aynı yasanın 390/3.fıkrasında ise, tedbir talep eden tarafın davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, dava konusu, fatura ve cari hesap alacağı olup davacı, davalı şirketin tüm malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Öncelikle, tedbir talep edilen davalının mal varlığı uyuşmazlığın konusu değildir. Uyuşmazlık konusu olmayan mal, hak ve alacaklar üzerine de ihtiyati tedbir konulaması mümkün değildir. Diğer yandan, davalı tarafın icra takibine karşı itirazı, yasanın kendisine tanıdığı bir hak olmakla birlikte, itirazın tek başına mal kaçırma maksatlı değerlendirilemeyeceği gibi, böyle bir kabul şekli, yasada düzenlenen, yaklaşık ispat şekli olarak değerlendirilemez. Bir diğer neden ise, asıl uyuşmazlığı çözecek ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi durumda İhtiyati tedbir, davanın yerine geçmiş olur. Böyle bir karar ise ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerin ihlal edilmesi sonucunu doğur.Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir şartları oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu’na bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 165,70 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 23,80 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,3-Davacı yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/12/2019