Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2402 E. 2022/1529 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2402 Esas
KARAR NO: 2022/1529
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2018/301 Esas, 2019/459 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, “… A.Ş unvanına ve ayrıca “…” isimli televizyon kanalının ülke çapında yayın hakkına sahip olduğunu, bu kanalın esas yayın hakkının, merkezi Kanada’da bulunan bir başka şirkette olduğunu, müvekkili şirket, henüz kurulmadan önce Kanadaki şirket ile … A.Ş. arasında 30.01.2013 başlangıç, 01.04.2016 bitiş tarihli yayın sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 15.03.2016 tarihli yenileme sözleşmesi ile bu kez … A.Ş, ile yine yabancı kanal arasında imzalanan bir sözleşme ile … logolu kanalın yayın hakkının(3) yıl süre ile uzatıldığını, bu sözleşmeye göre … A.Ş.’nin 30.01.2013 tarihli sözleşmeden kaynaklanan haklarını davalı …’ne devrettiğini, müvekkili şirketin, … A.Ş. ile sözleşme yapan “…” şirketinden Türkiye’deki yayın hakkını devralmakla, gerek 30.01.2013 tarihli, gerekse 15.03.2016 tarihli sözleşmelerin tarafı haline geldiğini, davalı yanın müvekkiline keşide ettiği Beşiktaş … Noterliğinin 20.12.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 30.01.2013 tarihli sözleşmenin fesih edildiğini, 15.03.2016 tarihli sözleşmenin 3. maddesinde, “31.03.2017 tarihinde taraflar söz konusu tarihteki cari kurdan fazla olmamak ve/ veya işbu sözleşmede belirlenenden az olmamak kaydıyla kalan sözleşme süresi için bir sonraki yılın kurunu revize edeceklerdir” ifadesinin yer aldığını, 31.03.2017 tarihinde dolar kurunun 3.63 TL olduğunu, başka bir ifadeyle sözleşmeye göre cari hesabın sonlandırılmasında fatura tanziminde temel alınması gereken dolar kurunun 3.63 TL olması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca başlayan “cari hesap ilişkisi” sonradan mahsup edilmek üzere müvekkil şirket’in ortalama aylık 100.000 TL fatura keserek karşı tarafa göndermesine dayandığını, davalının sözleşmeyi süresinden önce haksız olarak feshetmiş olması sebebiyle, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan ve ödenmeyen alacağın tahsili amacıyla sözleşmenin 3. maddesi uyarınca dava konusu faturanın düzenlenerek karşı tarafa iadeli taahhütlü posta yolu ile gönderildiğini, fatura bedelinin ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile Nisan 2017 ayına ilişkin kur farkından kaynaklı 63.403,76 TL tutarındaki faturanın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşme gereğince her ay düzenli olarak müvekkili şirkete fatura düzenlediğini, bu tutarların da müvekkili şirket tarafından davacıya ödendiğini, mezkur sözleşme süresinin bitmesine müteakip 15.03.2016 tarihinde yeni bir sözleşme imzalandığını, her iki taraf arasında ticari ilişki devam ederken taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili şirket tarafından 20 Aralık 2017 tarihli ihtarname ile, yaşanmış olan finansal değişiklikler nedeniyle sözleşmeye uygun bir şekilde, 60 gün sonra geçerli olmak üzere feshedildiğini, sözleşmenin feshinin ardından davacı şirket 5 yıldır süregelen ticari teamül gereği dolar kurunu sabitleme uygulamasından kendiliğinden dönerek, Haziran 2017 ‘de sabitlenen kur olan 2,71 üzerinden değil yenileme sözleşmesinin tarihi olan Mart 2016 dolar kurunu baz alarak kur farkı faturası tahakkuku yaptığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı zaman ilk ödeme tarihi olan Mayıs 2013 tarihinde güncel kur baz alınarak fatura tahakkuku yapılıyorken doların öngörülemeyen artışı sebebiyle taraflar arasında dolar kurunun sabitlenmesi için anlaşmaya varıldığını, bu doğrultuda Şubat 2014 tarihinden sonra dolar kuru her iki tarafın yaptığı görüşmeler neticesinde 2 yıl boyunca 2.00 olarak sabitlenmiş olup bu teamül taraflar arasında 5 yıl boyunca sürdüğünü, yılın sonunda dolar kuru yine artış gösterdiğinden dolar kuru tarafların ortak mutabakatı sonucunda Mart 2016’da 1 yıl boyunca 2,17 baz alınarak sabitlendiğini, En son gelinen noktada yine 1. Yılın sonunda bu sefer de dolar kuru Haziran 2017’de tarafların mutabakatı ile 2,7190 olarak belirlendiğini, faturaya baz alınması gereken tutar ticari teamül gereği zaten 2.1752 olarak belirlendiğini ve buna göre fatura tahakkukunun yapıldığını, bu doğrultuda da müvekkil şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığını, davacının Ocak ve Şubat 2018 faturasını tahakkuk ederken Mart 2016 kuru olan 3.6362’yi baz almış olsa da, dolar kuru farkı faturası adı altında Nisan 2017 de baz aldığı kur olan 2.1752 yerine Mart 2016 kurunu baz almış olmasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre; 15.03.2016 tarihli Yenileme Sözlemesi’ne göre tarafların 31.02.2017 tarihine kadar sabit kur (1 USD:2.1752 TL) üzerinde mutabık kaldıklarını ve 31.03.2017 tarihinde kuru revize edeceklerini beyan ettikleri, 15.03.2016 tarihinde imzalanan Yenileme Sözleşmesinin 3.maddesine göre sözleşme tarihinden itibaren 36 ay geçerli olması gereken sözleşmeye göre 31.03.2017 tarihinden sonraki dönem için tarafların “ilk yılın bitimini takiben 31.03.2017 tarihinde taraflar sözkonusu tarihteki cari kurdan fazla olmamak ve/veya işbu sözleşmede belirlenenden az olmamak kaydıyla kalan sözleşme süresi için bir sonraki yılın kurunu revize edeceklerdir” açıklaması çerçevesinde dava dosyasında ve davacı taraf yerinde incelemesi sırasında kurun revizesi ile ilgili tarafların karşılıklı anlaştıklarını gösteren bir yazılı belgeye rastlanmadığı, sözleşme şartlarına göre taraflar arasında kur ile ilgili yazılı bir mutabakat olmadığından ve davalının sözleşmeyi feshetmesi nedeni ile kur farkı faturasının düzenlenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; ihtilafa konu 15.03.2016 tarihli sözleşmenin 3. maddesinde “31.03.2017 tarihinde taraflar söz konusu tarihteki cari kurdan fazla olmamak ve/veya işbu sözleşmede belirlenenden az olmamak kaydıyla kalan sözleşme süresi için bir sonraki yılın kurunu revize edeceklerdir” ifadesinin yer aldığını, ihtilafın özünün taraflar arasında dolar kurunun sabitlenip sabitlenmeyeceği hususuna dayandığını, sözleşmenin 3.Maddesine bedelin dolar (USD) olarak belirlendiğini, taraflar arasında ihtilafa konu olmayan tüm faturalarda da yine USD para birimi üzerinden fatura edildiğini, taraflar arasında dolar kurunun sabitlenmesine yönelik bir anlaşma yok ise de, bu takdirde dolar kurunun güncel olarak belirleneceğinin kesin olduğunu, şayet, tarafların mutabakat olmadığında eski kurun devamı yönünde bir irade ortaya koymuş olsalardı, bunu açıkça sözleşmede düzenleyebileceklerini, tarafların belli bir süre için sözleşmedeki kuru sabitlediklerini, sözleşmedeki düzenleme ile sözleşmede kurun sabitlenmesine yönelik iradenin ortadan kalktığını genel hükümler çerçevesinde güncel kurdan fatura düzenlenmesinin usul ve esasa uygun olduğunu, davalının cevap dilekçesi ve diğer beyanlarında kurun sabitlenmediğini ve 2.1752-3.6362 TI. arasında bir tutar olması gerektiğini açıkça belirttiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, sözleşme gereğince kur farkından kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Sözleşme ilişkisi ve sözleşmenin davalı tarafından Beşiktaş … Noterliğinin 20.12.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiği konuları yanlar arasında çekişmesiz olup uyuşmazlık, davacının kur farkından kaynaklı alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır.09.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalının dava konusu faturayı kayıtlarına almadığı, taraflar arasında akdedilen 30.01.2012 tarihli sözleşme ve 15.06.2016 tarihli yenileme sözleşmelerinin davalı tarafça 20.12.2017 tarihinde … yevmiye kayıt numarası ile Beşiktaş … Noterliği tarafından düzenlenen ihtarname ile ile ihtar tarihinden 60 gün sonra hüküm doğurmak üzere fesh edildiği, bu durumda fesih tarihinin 18.Şubat.2018 tarihi olduğu, davalının, 30.01.2013 tarihinde akdedilen sözleşmenin “Sözleşmenin Feshi” başlıklı 14-3. maddesine göre 60 gün önceden yazılı bildirimde bulunmak suretiyle dilediği zaman sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olduğu, dava konusu faturanın sözleşmenin fesih tarihinden önce düzenlendiği,15.03.2016 tarihli Yenileme Sözleşmesi’ne göre tarafların 31.03.2017 tarihine kadar sabit kur (1 USD=2,1752 TL) üzerinde mutabık kaldıkları ve 31.03.2017 tarihinde kuru revize edeceklerini beyan ettikleri, 15.03.2016 tarihinde imzalanan Yenileme Sözleşmesi’nin 3.maddesine göre sözleşme tarihinden itibaren 36 ay geçerli olması gereken sözleşmeye göre 31.03.2017 tarihinden sonraki dönem için tarafların “ilk yılın bitimini takiben 31.03.2017 tarihinde taraflar sözkonusu tarihteki cari kurdan fazla olmamak ve/veya işbu sözleşmede belirlenenden az olmamak kaydıyla kalan sözleşme süresi için bir sonraki yılın kurunu revize edeceklerdir” açıklaması çerçevesinde dava dosyasında ve davacı taraf yerinde incelemesi sırasında kurun revizesi ile ilgili tarafların karşılıklı anlaştıklarını gösteren bir yazılı belgeye rastlanmadığı, bu sebeple davacının kur farkı faturası düzenleyemeyeceği belirtilmiştir. Dosya kapsamından; … ile … A.Ş. arasında akdedilen 30.01.2013 tarihli “… Logolu Kanalın … Platformu Üzerinden İletim Sözleşmesi”nin sözleşmenin konusu başlıklı 3. Maddesinde, “İşbu Sözleşme’nin konusu, münhasır dağıtım hakları …’e ait olan KANAL’ın Türkiye hudutları dahilinde şifreli ve kesintisiz olarak … TV hakkı münhasır diğer hakları (SVOD, VOD, mobil, internet. … TV vb tüm diğer iletim yöntemleri) gayri münhasır olmak üzere diğer spor kanallarının da yer aldığı … ve … üzerinden yalnızca ilgili paketi satın alan abonelere ulaşacak şekilde iletilmesi şartlarının belirlenmesidir. ” ” SÖZLEŞMENİN FESHİ” başlıklı 14. Maddesinde; 14-1.Taraftardan her biri işbu sözleşmede yer alan yükümlülüklerinden herhangi birini tam ve süresinde gereği gibi yahut hiç yerine getirmediği takdirde, diğer taraf, sözleşmeyi ihlal eden Tarafa 90 (doksan) gün içinde durumunun düzeltilmesi, aksihalde sözleşmenin derhal feshedileceğini belirten yazılı bir ihtar gönderir, ihtara rağmen 90 gün içerisinde yükümlülükler yerine getirilmediği takdirde diğer taraf dilerse sözleşmeyi yazılı bildirim ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, feshedebilir14-2. İşbu Sözleşme taraflardan birinin iflası, konkordato ilanı, kendisi tarafından iflasının istenmesi veya tasfiyeye girmesi halinde diğer tarafça yazılı bildirimde bulunmak suretiyle derhal fesh edilebilir. 14-3. …, 60 (altmış) gün öncesinden yazılı olarak bildirimde bulunmak suretiyle işbu sözleşmeyi dilediği zaman, herhangi bir nedenle ve tazminatsız olarak fesh etme hakkına sahiptir. Bu durumda …’in fesih tarihine kadar işleyecek hak ve alacakları saklıdır.” hükümlerini, Davalı ile … arasında akdedilen 3 maddeden ibaret 15.03.2016 tarihli “YENİLEME SÖZLEŞMESİ … LOGOLU KANALIN … PLATFORMU ÜZERİNDEN İLETİMİ” sözleşmesinin, sözleşmenin konusu başlıklı 2. Maddesinde;” işbu sözleşmenin konusu. 30 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe giren ve münhasır dağıtım hakları/…’ye ait olan KANAL’ın Türkiye hudutları dahilinde şifreli ve kesintisiz olarak iletilmesi hususunda şartların belirlendiği … AŞ ile tarafların kendi aralarında imzaladıkları ve yürürlükte olduğu süre içerinde “taraftarının yeniden düzenlenmesi” ile ilgili ek protokolle … A.Ş’ ne; 01 Ocak 2014’ten itibaren devredilmiş olan sözleşmenin aynı süre ve koşullarla yenilenmesidir.” Ücret, Süre Ve Ödemeler başlıklı 3. Maddesi “madde 2 de bahse konu sözleşme ile belirlenerek hali hazırda yürürlükte olan koşulların aynen muhafaza edilmesi kararlaştırılmış olup; KANAL’ın … şebekesi üzerinden şifreli olarak … abonelerine ulaştırılması için … A.Ş. 36 ay süreyle, … tarafından her ay düzenlenecek fatura mukabilinde, eşit taksitler halinde lisans bedeli olarak ayda 36.778 USD + KDV karşılığı Türk Lirası İşbu maddede belirli kur ile hesaplanacak olup; 31.03.2017 tarihine kadar kur (1USD=2.1752TL) üzerinden hesaplanarak, aylık toplam 80.000,00 TL+KDV toplam tutarında fatura düzenlenmesi suretiyle, işbu sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren başlamak üzere her ayın 1. gününde yapılacaktır. Ayın 1. gününün tatil gününe denk gelmesi halinde ödeme tatili takip eden ilk çalışma gününde yapılacaktır. İlk yılın bitimini takiben 31.03.2017 tarihinde taraflar söz konusu tarihteki cari kurdan fazla olmamak ve/veya işbu sözleşmede belirlenenden az olmamak kaydıyla kalan sözleşme süresi için bir sonraki yılın kurunu revize edeceklerdir …’nin Madde 2 de atfedilen Sözleşmenin hükümlerinde yer alan taahhütlerini her ne sebeple otuma olsun yerine getirmemesi halinde, … A.Ş bahse, konu sözleşmeyle düzenlenmiş olan fesih maddesine başvurma hakkı saklı kalmak kaydıyla …’e yapacağı ödemeleri …’in söz konusu yükümlülüğünü aynen yerine getireceği tarihe kadar durdurma/erteleme hakkına sahip olup … buna hiçbir itirazı olmadığını/olmayacağını şimdiden beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükümlerini düzenlediği anlaşılmaktadır. Davacı taraf 15.03.2016 tarihli sözleşmenin 3. Maddesi gereğince sözleşmenin süresinden önce fesih edilmesi nedeni ile cari hesap ilişkisinde dolar kurunun 31.03.2017 tarihindeki cari kurdan hesaplanması gerektiğini bu sebeple kur farkı faturası düzenlendiğini, bu durumun sözleşmeye uygun olduğunu iddia etmiştir. Somut davada, 15.03.2016 tarihli sözleşmesi ile tarafların sözleşmeyi 3 yıllık süre ile yeniledikleri, sözleşmenin davalı tarafından Beşiktaş … Noterliğinin ihtarnamesi ile 18.02.2018 tarihi itibari ile feshedildiği, davacının 04.12.2017 tarihine kadar düzenlediği faturalarda sözleşmede belirlenen (36.778 USD/Ay x 2,7190 TL) kurun talep edildiği, sözleşmenin feshinden sonra Nisan 2017 tarihli faturaya kur farkının yansıtıldığı, taraflar arasında 31.03.2017 tarihinden sonrasına ilişkin döviz kuruna ilişkin mutabakat bulunmadığı anlaşılmıştır. Taraflar tacir olup ilişki ticaridir. TTK 18/2 maddesi “her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” hükmünü içermektedir. Davacı yan bu ticari ilişkide 31.03.2017 tarihinden sonra taraflarca belirlenmesi gereken döviz kuru belirlenmeden 04.12.2017 tarihine kadar uzun süre davalıya verilen hizmetlerin karşılığı sözleşmelerde belirlenen döviz kuru üzerinden fatura düzenlediği ve bu faturalar karşılığı ödenen bedelleri kabul ettiği, bu konuda sessiz kalıp herhangi bir ihtirazi kayıtta bulunmadığı, ticari ilişkinin uzunca bir süre devam ettiği, davalının, düzenlenen faturalar gereğince tüm ödemeleri yaptığı, bu davranışın sözleşmedeki belirlenen döviz kuru üzerinden sözleşmenin devam ettiği anlamını taşıdığı, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.08/12/2022