Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2353 E. 2022/1554 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2353 Esas
KARAR NO: 2022/1554
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2019
NUMARASI: 2017/606 Esas, 2019/343 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 15/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, aidat borçlarını ödememesi nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine takip başlattıklarını, ancak davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline ve davalının icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; davacının 2009 yılından günümüze kadar genel kurullarında bütçe oluşturmayıp aidat tahakkuk ettirme yetkisinin bulunmadığını, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/424 Esas sayılı dosyasında, kooperatifin 03/04/2016 tarihli olağan genel kurulunda yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin kararların alındığı gündem maddesinin batıl olduğuna karar verildiğini, bu nedenle yetkisiz yönetim kurulunca yapılan takibin geçerli olmadığını, takibe konu borcu kabul etmemekle birlikte takibin başladığı 19/01/2017 tarihine kadar iddia edilen aidat borçlarının zamanaşımına uğradığını, bu nedenle müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, davacı kooperatifin genel kurul kararlarına dayalı olarak üyeler hakkında aidat bedelleri tahakkuk ettirdiği, bu kapsamda davalının ödemesi gereken aidat bedellerini davacı kooperatife ödemediği, davalının yasal süresinde zamanaşımı defini ileri sürdüğü, olaya uygulanması gerekli TBK’nın 147.maddesi uyarınca talep edilen aidat bedelleri 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, davacının ancak takip tarihinden geriye doğru 5 yıllık döneme ilişkin aidat bedellerini talep edebileceği, buna göre davacı kooperatifin talep edebileceği aidat tutarının 5.468,68 TL, işlemiş faizinin 2.520,66 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibe itirazın kısmen iptaline ve takibin 5.468,68 TL alacak ve 2.520,66 TL işlemiş faiz yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; 03/04/2016 tarihli genel kurulun yönetim ve denetim kurulu üye seçimlerine ilişkin kararının batıl olduğuna karar verildiğini, bu nedenle yetkisiz yönetim kurulu tarafından başlatılan takibin geçerli olmadığını, bakanlığın 29/07/2010 tarihli yazısına göre davacı kooperatifin aidat tahakkuk ettirme yetkisi bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf talebinde; davanın reddedilen kısım yönünden de kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, kooperatif üyelik aidat borçlarının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacı kooperatifin 6.485,20 TL aidat alacağı, 3.668,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.153,77 TL alacağın ödenmesi için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, davalının borcu olmadığı gereçesiyle takibe yasal süresinde itiraz ettiği, itiraz davacı alacaklıya tebliğ edilmediğinden eldeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, takibin 5.468,68 TL aidat alacağı ve 2.520,66 TL gecikme tazminatı yönünden devamına, asıl alacak tutarının % 20’si tutarında icra tazminatına karar verilmiş, taraf vekilleri karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.1-Davacı kooperatifin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile HMK’nun 341. maddesinin 2. fıkrası değiştirilmek suretiyle 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin hale getirilmiş ve aynı yasanın 44. maddesi ile HMK’ya eklenen ek madde 1 ile de kesinlik sınırı olan 3.000,00 TL’nin her yıl yeniden değerleme oranında artışa tabi olduğu kabul edilmiştir. Yeniden değerleme sonucunda 2019 yılı için kesinlik sınırı 4.400,00 TL olmuştur. HMK’nun 352. maddesinde; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle karar verilir. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” hükmü gereğince ön inceleme sonucu karar verilecek dosyalara ait şartlar belirtilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuru olanağı bulunmayan kesin nitelikteki kararlara ilişkin olarak HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca mahkemesince bir karar verilebileceği gibi Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceği de belirtilmiştir.Somut davada dava değeri 10.153,77 TL, davada reddedilen alacak miktarı ise 2.164,43 TL’dir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında davacının aleyhine reddedilen miktarın karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle ve bu anlamda istinafa kabil bir karar bulunmadığından davacı vekilinin istinaf dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine karar verilmesi uygun görülmüştür. 2-Davalının istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede;İstinafa konu edilen uyuşmazlık; davacı kooperatifin aidat tahsil edip edemeyeceği, yönetim kurulunun aidat borcunu tahsili için takip yapıp yapamayacağı ve alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususlarında toplanmaktadır.İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, davacı kooperatif tarafından alınan genel kurul kararlarına dayalı olarak üyelerden aidat toplama yetkisinin bulunduğu, bu kapsamda davacının talep edebileceği 2009 yılı Temmuz ayından 31/12/2016 tarihine kadar olan dönem için aidat ana para tutarının 6.469,00 TL olduğu, aylık %1.5 gecikme faizi uygulanması suretiyle işlemiş faiz tutarının 3.623,63 TL olduğu belirtilmiş, davalının itirazı üzerine alınan ek raporda ise, 5 yıllık zamanaşımının uygulanması halinde istenebilecek aidat bedelinin 5.468,68 TL , işlemiş faiz tutarının ise 2.520,66 TL olduğu belirtilmiştir.Kooperatiflerin kendi ortaklarının ekonomik yararlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet sureti ile koruyacakları 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 1.maddesinde belirlenmiştir. Yapı kooperatiflerinde ise, ana sözleşmelerine konulan madde ile kooperatifin amacının, ortaklarının konut ihtiyaçlarının karşılanması olacağı hususu belirtilmiştir. Bu amaçlarının gerçekleşmesi doğrultusunda kooperatif ortağının genel kurul kararları doğrultusunda ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Parasal yükümlülük, kooperatife karşı her türlü akçeli yükümlülüğü ifade etmektedir. Diğer taraftan genel kurul kararı iptal edilmedikçe taraflar yönünden bağlayıcı olacaktır.Somut davada takibe konu aidat tutarı genel kurul tarafından belirlenmiş olup, genel kurul kararının başka bir genel kurul kararı ile kaldırıldığı ya da iptal edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Ayrıca bilirkişinin kooperatif kayıtları ve özellikle genel kurul kararını inceleyerek hazırlamış oldukları rapor, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olup, kooperatif üyesi olan ortağın aidat alacağından sorumlu olduğunun kabulü gerekecektir.Bununla birlikte davalı alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuş, mahkemece de, alacağın bir kısmının takip tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra istendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Yargıtay 23. HD’nin 2015/17232 Esas, 015/3740 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; tapu iptali ve tescile, üyelik tespitine, tahsis hakkına dayalı davalarda olduğu üzere, üyelik sıfatının devamına ve üyeliğe sıkı sıkıya bağlı talepler ile ilgili olan, diğer anlatımla üyenin parasal yükümlülükleri ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlıklarda üyelik devam ettiği sürece zamanaşımı süresi işlemez. Ancak, somut olayda olduğu üzere, üyenin parasal yükümlülükleri ile ilgili davalar, 6098 sayılı TBK’nın 147/4. maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, mahkemece alacağın bir kısmının takip tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra istendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun miktar itibarıyla usulden reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince kararın miktar itibariyle kesin olması nedeniyle usulden REDDİNE, 2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/606 Esas, 2019/343 Karar ve 19/03/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 94,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE,3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/12/2022