Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2319 E. 2019/2028 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2319 Esas
KARAR NO : 2019/2028
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/285
ARA KARAR TARİHİ: 27/05/2019
DAVA : TAZMİNAT (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili 21.05.2019 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin, davalılardan … Sanayi ve A.Ş arasında, 29.12.2016 tarihinde “ Microsoft Kurumsal Kiralama Sözleşmesi “ ve 20.01.2017 tarihinde Sözleşmenin ayrılmaz parçasını teşkil eden protokol imzalandığını, söz konusu sözleşme ve protokol gereğince, müvekkili şirketin Demirer ve bağlı bulunduğu grup şirketlerine Microsoft lisanslarını lisans kiralama bedeli karşılığında kullandırma yükümlülüğü altına girdiğini , süreç boyunca müvekkili şirket tarafından bu yükümlülüğün eksiksiz olarak yerine getirildiğini, sözleşme ve protokol gereğince … Şirketinin kendisine ve grup şirketlerine kullandırılacak olan lisans bedellerinin ödenmesini taahhüt ettiğini , davalılardan Demirer’in sözleşme tarihindeki grup şirketlerden olan diğer davalı …nin müvekkili şirketten temin edilen lisanslarının kullanım bedellerinin eksik olarak ödendiğini, bedelin ödenmesi için e- mail yazışmaları gerçekleştirildiğini, bir sonuç alınamadığını , davalılardan …’a Beşiktaş …. Noterliğinin 26.04.2018 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, …’e Beyoğlu …. Noterliğinin 22.01.2019 tarihli ihtarnamesi tebliğ edilerek grup şirketi …’a kullandırılan lisans bedellerinin ödenmesinin ihtar edildiğini, müspet sonuç alınamaması üzerine arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu , olumlu sonuç alınamadığını , müvekkili şirketin alacağının davalı …’ın kabulünde olduğunu , müvekkili şirketin, Microsoft ‘un verdiği yetki kapsamında ,davalılara , kurumsal şirketler bakımından kullanılması zaruri nitelikte olan , Microsoft Office, Word ,Exsel , Power Point ve Outlook gibi birçok önemli program ve bunların sunucuları konusunda hizmet verdiğini, hizmetin müvekkili şirket tarafından eksiksiz yerine getirildiğini, e- mail yazışmalarından görüleceği üzere davalılardan … tarafından dava konusu borcun kabul edildiğini, müvekkili şirketin iyiniyetli verdiği tüm ek sürelere rağmen söz konusu borcun ödenmediğini , müvekkili şirketin davalılardan 67.190,01 Amerikan Doları tutarında alacağı bulunduğunu, bu durumun müvekkili şirketin ve davalı …’ın ticari defterlerinin tetkiki ile kolayca anlaşılacağını , 01.01.2018/31.01.2018 dönemine ilişkin BA- BS mutabakat formunun tetkiki ile de müvekkili şirketin davalılardan alacaklı olduğunun görüleceğini 02.01.2018 tarihli irsaliyeli faturanın davalı …’a tebliğ edildiğini, söz konusu fatura uyarınca ödeme vadelerinin düzenlendiğini davalı …’ın yalnızca 18.04.2018 tarihinde 12.085,00 Amerikan Doları ödeme gerçekleştirdiğini , bakiye alacağın ödenmediğini iddia ederek, öncelikle teminatsız olarak ,aksi halde teminat karşılığında , 2004 sayılı Kanunun 257. maddesi uyarınca, davalıların malvarlığı Ve üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerinde dava tutarlında İhtiyati haciz kararı tesis edilmesini , toplam 67.190,01 Amerikan Doları tutarındaki alacaklarının protokolün 6.4. maddesi uyarınca 02.01.2018 tarihli faturada belirtilen vade tarihlerinden itibaren işleyecek aylık %2,5 faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, 27.05.2019 tarihli ara karar ile davanın henüz tensip aşamasında olduğu , dava dilekçesinde alacak ve muacceliyete İlişkin İİK 258. maddedeki yaklaşık ispat yükünün yerine getirilmediği, İhtiyati haciz talebinin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle İhtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:İhtiyati haciz talebi reddedilen davacı vekili tarafından ara karar yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, ihtiyat haciz kararı verilebilmesi için aranan şartların somut olayda mevcut olduğunu, hakkında İhtiyati haciz talep edilenin müvekkili şirketin haklarını ihlal etme ihtimalinin bulunması halinde İhtiyati haciz talep edebileceğinin emsal teşkil eden Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14.09.2012 tarihli ,2012/9938 Esas, 2012/13347 Karar sayılı kararında da belirtildiğini , müvekkili şirketin alacağının rehin ile temin edilmediğini , dosyadaki belge ve ihtarnamelerle sabit olduğu üzere müvekkili şirketin muaccel bir para alacağının olduğunu , buradaki ispatın tam bir ispat olmayıp yaklaşık ispat olduğunu, somut olayda yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını , İİK 258/1. fıkrasına göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasının yeterli olduğunu , İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklının haklılığını davanın esası yönünden değil , alacağı ve İhtiyati haciz sebeplerinin varlığı bakımından yaklaşık olarak ispatlaması gerektiğini, yaklaşık ispat için delil sunulmasının yeterli olduğunu , açıklanan nedenlerle, kararın kaldırılarak İhtiyati haciz tesis edilmesini ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili istinaf talebine karşı cevap dilekçesinde , … Şirketinin borçlu olduğunu iddia ettikleri tutar hakkında müvekkili şirkete hangi sıfatla dava yöneltildiğinin anlaşılamadığını , davacı İle müvekkili şirket arasındaki yegane ilişkinin Microsoft yazılım ürünlerinin kullanımına ilişkin olarak 31.12.2016 tarihi itibariyle hüküm ifade etmek üzere imzalanmış olan “ Microsoft Yazılım Lisans Protokolü” kapsamından ibaret olduğunu, müvekkili şirketin İş bu sözleşme kapsamında davacıdan aldığı tüm hizmetlerin bedelini eksiksiz ödediğini, müvekkili şirkete alacak talebi yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirket aleyhine 11 Şubat 2019 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … nolu dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını , itirazları üzerine takipsiz bıraktığını , afaki açıklamalarla ihtarname gönderildiğini, görüşme sonunda yanlış anlaşılma olduğunun beyan edildiğini , söz konusu ihtara yanıt dahi verime gereği duyulmadığını , müvekkili şirketin herhangi bir şirkete ne kefaleti , ne garantörlüğü ve hiçbir üçüncü şahsa karşı mal mesuliyetini yaratacak hiçbir ibarenin bulunmadığını , müvekkili şirkete karşı açılan iş bu davada İhtiyati haciz talebinde bulunulmasının tamamen hukuka aykırı olduğunu, belgelerin hiçbirinde müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak bir ibare bulunmadığını belirterek İhtiyati haciz ve istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemidir.2004 sayılı İİK’nın 258/sonuncu fıkrasında ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Davacı iş bu yasal düzenleme kapsamında, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı ile davalılardan … A.Ş arasında “ Microsoft Yazılım Lisans “ protokolü mevcuttur.31.12.2016 tarihli protokolde ,adı geçen davalı şirketin müşteri olarak yer aldığı, Sözleşmenin konusunun protokolün 3. maddesinde , protokolün , … tarafından Microsoft Kurumsal kiralama anlaşması çerçevesinde belirlenen ve iş bu sözleşmenin eklerinde listesi bulunan yazılımların , müşteriye protokol kapsamında belirlenen esaslar çerçevesinde lisanslanmasına aracılık etmesine ve müşterinin yazılım lisansı kiralama bedelini protokolde belirlenen vade içinde …’ye ödenmesi şeklinde tanımlanmıştır.Protokolün “6” madde başlığı “ Protokol Bedeli ve Ödeme Koşulları “ dır.Dava dilekçesinde belirtilen “6.4 “ bendinde, … tarafından her yıl ayrı fatura düzenleneceği , protokol uyarınca tahakkuk eden bütün ücretlerin Amerikan Doları ( USD) cinsinden faturalandırılacağı ve müşteri tarafından Amerikan Doları cinsinden ödeneceğine yer verilmiştir.Davacı tarafça , her iki davalı şirkete ,dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialara ilişkin Noter ihtarnameleri düzenlenip gönderildikten sonra iş bu dava açılmıştır.2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Somut olay bu anlamda değerlendirildiğinde, dava dilekçesine ekli maillerin tamamının , davacı şirket ve davalılardan yalnızca davalı … Şirket yetkilileri arasında gerçekleştirildiği ,dosya içerisinde davalı Demirer Şirketi Yetkileri ile gerçekleştirilen bir mail olmadığı görülmüştür. Davacı şirket ve davalılardan … şirketi arasındaki mail yazışmaları ve içerikleri gözetilerek, adı geçen davalı şirket yönünden İİK 258. maddede yer verilen , kanaat getiren dellilerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ,talebin her iki şirket yönündende ayrı ayrı değerlendirme yapılmaksızın, yanılgılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın , davalılardan , …Sanayi ve Ticaret A.Ş yönünden yasada ifade edilen kanaat getiren dellileri gösterdiği kabul edilerek ,İİK 257 vd maddeleri gereğince adı geçen davalıya İlişkin İhtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin her iki davalı yönünden reddi ve red gerekçesi yerinde görülmemiştir.Ancak, söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden karar düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.Takdiren davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacının , davalılardan …Sanayi ve Ticaret A.Ş ‘ye karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun REDDİNE,2-Davacının, davalılardan …Sanayi ve Ticaret A.Ş ‘ye yönelik istinaf başvurusunun KABULÜNE,3-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/285 Esas sayılı dosyasında verilen 27.05.2019 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 4-a)Davacının İhtiyati haciz talebinin ,davalılardan …Sanayi ve Ticaret A.Ş yönünden İİK 257 vd maddelerde düzenlenen İhtiyati haciz şartları oluşmadığından REDDİNE, b)Davacının davalılardan …Sanayi ve Ticaret A.Ş yönünden ihtiyati haciz talebinin İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, c)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda borçlu …Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin , menkul , gayrimenkul Ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı ( 67.190,01 Amerikan Doları ) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince ihtiyaten haczine , d)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına ,5- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davacının peşin olarak yatırdığı 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,7-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 8-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine ,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/11/2019