Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2299 E. 2022/1497 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2299 Esas
KARAR NO: 2022/1497
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2019
NUMARASI: 2018/384 Esas, 2019/316 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili kooperatifin ortağı olan davacının, aidat borcunu ödememesi sebebiyle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, 2.948,64 TL asıl alacak ve 2.232,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.181,41 TL üzerinden takip tarihi itibariyle aylık %1,5 üzerinden faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan 589,728 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kooperatif aidat alacağına ilişkin olarak genel kurul kararı olmayan yıllarda aidat işletilemeyeceğine ilişkin gerekçenin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, aksinin kabulünün genel kurul kararı alınamayan dönemlerde üyelere herhangi bir hizmet de sunulamayacağı sonucunu doğuracağını, alınan genel kurul kararı için son uygulama tarihi belirlenmemiş ise uygulanmaya devam edeceğini, ayrıca genel kurul kararları ile yapılmış işlere sonradan da icazet verilebileceğini, genel kurul kararlarının başka bir genel kurul kararı ile değiştirilmediği veya mahkemece kesinleşmiş bir kararla iptal edilmediği sürece geçerli olduğunu, müvekkil kooperatifin kanuni defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve müvekkili lehine delil vasfı taşıdığı belirtilmiş olmasına rağmen bu durumun dikkate alınmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının aleyhe olan yönlerden kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı tarafça davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında asıl alacak ve faiz olmak üzere toplam 6.878,05 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkemece bilirkişiden rapor alındığı görülmüştür.6100 sayılı HMK’nun 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar gösterilmiştir. Buna göre maddenin 2. fıkrasında, miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu, 3. fıkrasında, alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda üç bin Türk Liralık kesinlik sınırının alacağın tamamına göre belirleneceği, 4. fıkrasında ise, alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın, istinaf yoluna başvuramayacağı düzenlenmiştir.02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile HMK’nun 341. maddesinin 2. fıkrası değiştirilmek suretiyle 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin hale getirilmiş ve aynı yasanın 44. maddesi ile HMK’ya eklenen ek madde 1 ile de kesinlik sınırı olan 3.000,00 TL’nin her yıl yeniden değerleme oranında artışa tabi olduğu kabul edilmiştir.Yeniden değerleme sonucunda 2019 yılı için kesinlik sınırı 4.400,00 TL olmuştur. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2005/3-169 E. 2005/235 K., Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2015/34 E. 2015/22872 K. vb. ilamları). İstinaf kesinlik sınırının belirlenmesinde, dava konusu alacağın değeri yani asıl alacak dikkate alınır. Bunun dışında faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.Somut olayda, davacının, davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlattığı icra takibine konu alacak miktarının asıl alacak ve faiz olmak üzere toplam 6.878,05 TL olduğu, işbu davada ise dava değerinin 6.878,09 TL olarak gösterildiği, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, 2.948,64 TL asıl alacak ve 2.232,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.181,41 TL üzerinden takip tarihi itibariyle aylık %1,5 üzerinden faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanan 589,728 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Buna göre dava konusu edilen alacak miktarı istinaf kesinlik sınırının üstünde olsa da Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi sebebiyle istinaf kesinlik sınırı belirlenirken dava değeri olarak belirtilen alacağın kabul edilmeyen bölümünü dikkate almak gerekir. Yani asıl istemin kabul edilmeyen bölümü istinaf sınırını geçmeyen tarafın istinaf hakkı yoktur. Davacı yönünden reddedilen ve istinafa konu edilen bu miktarın ise 1.696,68 TL olduğu anlaşılmıştır. HMK’nun 352. maddesinde; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle karar verilir. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” hükmü gereğince ön inceleme sonucu karar verilecek dosyalara ait şartlar belirtilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuru olanağı bulunmayan kesin nitelikteki kararlara ilişkin olarak HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca mahkemesince bir karar verilebileceği gibi Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceği de belirtilmiştir.Bu açıklamalar ve yasal düzenlemelere göre somut olayda, davacı yönünden reddedilen ve istinafa konu edilen miktar 1.696,68 TL olup karar tarihi itibariyle HMK’nun 341. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının (4.400,00 TL) altında kalması sebebiyle ortada istinafı kabil bir karar bulunmadığı ve davacının istinaf hakkının olmadığı anlaşılmakla karara yönelik davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nun 341. ve 352. maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına;4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/12/2022