Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2276 E. 2022/1547 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2276 Esas
KARAR NO: 2022/1547
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/05/2019
NUMARASI: 2016/155 Esas, 2019/432 Karar
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 15/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 17.01.2016 tarihinde yapılan 2014 hesap yılı genel kurulunda alınan kararların 1163 sayılı kooperatifler kanununa aykırı olması nedeniyle toplantının ve alınan kararların mutlak butlanla sakat olması nedeniyle kesin hükümsüz olduğunu, genel kurul tutanağında her ne kadar kayıtlı ortak sayısı 67 olarak bildirilmiş ise de gerçek durumu yansıtmadığını, kooperatifle hiçbir hukuki bağı bulunmayan yalnızca kat maliki bulunan kimselerin genel kurul toplantısına katıldıklarını, genel kurula vekaleten katılan 19 kişinin tamamının temsilen mi yoksa ortak sıfatı olmayan kat maliki adına mı toplantıya katıldıklarının anlaşılamadığını, 17.01.2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında tasfiye yönetim kurulu asil üyeliğine seçilen … ve yedek üyeliğe seçilen …’ın kooperatif ortağı olmayıp, kooperatif ortağından konut satın alan kişiler olduğunu, yine aynı genel kurulda gündemin 10. Maddesi uyarınca yapılan oylama sonucunda yönetim kurulu asil üyeliğine seçilen … ve yedek üyeliğe seçilen …’in doğrudan ortak sıfatının bulunmadığını, vefat eden ortağın yasal mirasçıları oldukları bu nedenle ortaklık pay ve hakkı üzerinde iştirak halinde hak sahibi olduklarını, tüm mirasçıların yetki vermesi halinde mirasçıların temsilcisi olarak toplantıya katılabileceklerini, ortak olmayan kişilerin yönetim kurulu üyeliğine seçilemeyeceğini, genel kurul toplantısında toplantı nisabının bulunmadığını, 7 nolu kararın tasfiye amacı ile bağdaşmadığını, ilgili firmalarla yapılacak sözleşmelerin arsa payının devri karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılması niteliğinde olacağından tasfiye halinde bulunan kooperatifin gayrimenkulünün satışının görüşüldüğü toplantıda 1/4 oranında toplantı nisabının bulunması gerektiğini, gayrimenkulün alımında ve satımında takip edilecek usul ve esasları gayrimenkulün niteliği azami satış değerini belirleme yetkisinin genel kurulda bulunması gerekirken genel kurulun 8 nolu kararı ile kanunun 42. Maddesinde belirtilen emredici hükme aykırı davranıldığını bu nedenle mutlak butlanla hükümsüz olduğunu, diğer yandan … ve … sayılı parseller üzerindeki kooperatif mülkiyet hakları devam etmekte olup … sayılı parselde de 1964 yılından beri ferdi mülkiyet ilişkisine geçilmiş olması sebebiyle bu parsel bakımından da kooperatifin herhangi bir hak ve tasarruf yetkisinin bulunmadığını, … ve … sayılı parsellerle ilgili tevhit işlemi yapıldığında birleşen … sayılı parseldeki arsa payları maliklerinin yalnız bir bölümünün (Kentsel dönüşüm sürecinin — kesinleşmesi ile kat mülkiyeti/kart irtifakı hakları, 6306 sayılı yasa gereği arsa payı mülkiyetine dönüşeceğinden) davalı kooperatif ortağı ya da onların hak sahibi mirasçıları olduğu, yarıdan fazlasının bu nitelikte olmayan yalnızca sonradan bağımsız bölüm kat mülkiyet haklarını iktisap eden malikler durumunda bulunduğu içindir ki, bu karar dolayısıyla, kooperatifin tasfiyesinin tamamlanması halinde, tasfiye bakiyesi olarak kooperatifin mülkiyetinde olan, … ve … sayılı parseller üzerindeki hakların kooperatif ortaklarına değil, önemli bir bölümü kooperatif ortağı ya da mirasçıları durumunda bulunmayan komşu parsel deki maliklere karşılıksız bedelsiz olarak kazandırılması anlamına geleceğini, bu durumun kooperatif ortaklarının K.K. m. 83/1 uyarınca tasfiye sonucuna (bakiyesine)katılma haklarının ihlal edildiğini, halbuki belirlenen gündemin 6.maddesinin “ Kooperatimize ait olan 4857 sayılı ve … sayılı parsellerin bağlı bulunduğu tapu sicil müdürlüğünde eşit oranda pay sahiplerine dağıtılmasına yönetim kuruluna yetki verilmesine….” Şeklinde düzenlenmiş iken Genel kurulun 7 ve 8 maddelerinde gündemde 6.maddede belirlenen hususların dışına çıkılarak “Kooperatifimize ait olan … ve … sayılı parsellerin kooperatif pay sahiplerine değil, ortak ya da ortağın yasal mirasçı konumunda bulunmayan … nolu parsel kat maliklerine de tahsis edileceğinin kararlaştırılmış olduğunu, diğer yandan, kooperatif genel kurul gündeminde, 7.maddede yer alan “ … sayılı parsel bakımından bu parselin tapuda kooperatif adına tescili bulunduğu” ibaresinin gerçek dışı olduğunu, … sayılı parsel bakımından, kat mülkiyet hakları tapuda ortaklar adına tescil edildikten sonra, Tasfiye Genel kurulunun, daha önce kooperatif adına tescilli bulunmuş taşınmazlar üzerinde hiçbir tasarruf hakkına sahip bulunmadığını, bu nedenle alınan genel kurul kararının yok hükmünde olduğunu, ayrıca bu maddede kararlaştırılan hususların aynı zamanda kooperatifler kanununun emredici düzenlemelerine kamu düzenine ilişkin amir hükümlerine, ana sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek 17.1.2016 tarihli davalı kooperatif in 2014 yılı olağan tasfiye Genel kurulu toplantısının ve bu genel kurulda alınan, 6,7,9 ve 10 nolu kararların 1163 sayılı kooperatifler yasasının amir hükümleri ile kamu düzenini ilişkin düzenlemelerine, tasfiye amacına aykırı olması nedeniyle iptallerine ve mutlak butlan ile sakat olması nedeniyle kesin hükümsüz bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Genel Kurulda oy kullananların tamamının kooperatif üyesi olduğunu, vekaletle katılanların ise ortaklardan aldıkları vekaletle katılım sağladıklarını, asıl ve yedek üyeliğe seçilenlerin tamamının kooperatif ortağı olduklarını, ölümle birlikte ortaklık sıfatının da verasetten geçmesinde ve ortak gibi işlemde bulunmaya herhangi bir hukuki engel bulunmadığını, gündemin 7.maddesine alınan karara ilişkin olarak mutlak butlan iddiasının tamamen hukuka aykırı olduğunu, tevhit işleminin yapılmasının kooperatifin ve ortakların yararına olduğunu, davacının iptalini talep ettiği, 6-9-10 ve diğer maddelere ilişkin tutanağa muhalefet şerhi koymadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre; davalı kooperatifin 30.12.1992 tarihinde yapılan ve hazirun cetvelinde kayıtlı (11) ortağın tamamının katıldığı 1985 ile 1991 yıllarına ait Genel kurul toplantısında kooperatif amacının gerçekleştirdiği gerekçesi ile tasfiye kararının alındığı, 17.01.2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında tasfiye yönetim kurulu asil üyeliğine seçilen … ve yedek üyeliğe seçilen …’ın ortaklar pay defterinde kayıtlı ortak bulunduğu, İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … pafta, … parselde yer alan 5.596,04 m2 yüzölçümlü taşınmazın arsa niteliğinde bulunduğu, iptale konu … parsel üzerindeki yapının kentsel dönüşüm kararı ile yıkılmış olduğu ve arsa konumuna dönen … parsel ile … parsel, … parsellerin tevhid işlemi yapılmak suretiyle birleştirilmiş olduğu, iptali talep edilen 6, 7, 9 ve 10 nolu kararların 1163 sayılı kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak alındığı gibi butlan şartlarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf talebinde; mahkeme kararında gerekçe bulunmadığını, HMK’nun 27 ve 32. Maddelerine muhalefet edildiğini, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, ana sözleşme celp edilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, ortaklık sıfatına haiz kişilerin usulünce belirlenmediğini, bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirilmediğini, Tafiye Genel Kurulu toplantısına katılanların Kooperatif üyesi olup olmadıklarının sağlıklı biçimde irdelenmediğini, 22.01.2019 tarihli Bilirkişi Heyet Raporu’nda itibar edilen Bakırköy … Noterliği’nin 03.09.2015 tarih ve … yevmiye no ile tasdik ve tanzim ettirilmiş Üye kayıt ve pay defterinde yer alan kayıtlardan hareketle toplantıya katılan ve hazirun cetvelinde adı geçen kişileri ortak kabul eden değerlendirmeye katılmadıklarını, tasfiye GK toplantısına, Kooperatif ortağı olmadığı halde, sadece bağımsız bölüm kat maliki durumunda olan başka bir deyimle Kooperatif ortaklık payları ile bir ilgisi ve ilişkisi bulunmayan, Kooperatif ortağının mirasçısı ya da payı devralan konumunda olmayıp, … no’lu parselde ferdi mülkiyete geçildiği tarih olan 1960 ‘lı yıllardan çok sonra yalnızca bağımsız bölüm kat mülkiyeti haklarını devralanlar ve bu gibi durumda olanların mirasçılarının, davalı Kooperatif ortağı gibi işlem gördüklerini ve bir şekilde üye kayıt / pay defterine yazıldıklarını, bu durumda olanların ortaklık pay defterinde ortak ( üye ) olarak gözüktüğü halde haklarının Kooperatif ortaklık paylarından değil, bağımsız bölüm kat mülkiyeti haklarından gelenlerin, Pay defterinde üye olarak kayıt ve kabulünün hukuken geçerli kılacak hiçbir dayanak belgenin bulunmadığını, … sayılı parsel üzerinde 6 blok halinde inşa edilmiş yapılardaki kat mülkiyetine konu bağımsız bölümlerin tapu kayıtları ve tedavülleri ile birlikte incelenecek olursa bu durumda olan kimselerin … no’lu parselde ferdi mülkiyete geçilmesinden çok sonra, bağımsız bölümlerin yıllar içerisinde el değiştirmesinden kaynaklanan ve kat mülkiyeti haklarını genellikle Kooperatif ortakları ya da bunların mirasçılarından iktisap eden kimseler oldukları, Kooperatif Ortaklık Haklarını ise devralmadıklarının anlaşılacağını, Hazirun cetvelinde çok sayıda ortak ya da ortak mirasçısı durumunda bulunmayan çok sayıda kişi bulunduğunu, oy kullanan bazı kişilerin iştirak mülkiyet gereğince tek başına oy kullanamayacağını, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … isimli kişilerin ya kooperatif ortağı olmadıkları ya da mirasen intikal etmesi sebebi ile toplantıda diğer mirasçıların vekaleti olmadan yetkisiz oy kullanmaları sebebi oyların geçersiz olduğunu, bu durumun 22.01.2019 tarihli Bilirkişi Heyet Raporunun 8. Sayfasında açıklandığını, oylama ile Tasfiye Yönetim Kurulu asil üyeliğine seçilen … ve yedek üyeliğine seçilen …’ın Kooperatif Ortağı olmayıp yalnızca ferdi mülkiyet ilişkisine geçildikten çok sonra, Kooperatif Ortaklarından, ortaklık payı değil, bağımsız bölüm kat mülkiyetini iktisap eden Üçüncü Şahıs durumunda olan kişiler olduğunu, Yine gündemin 10. maddesi uyarınca yapılan oylama ile tasfiye yönetim kurulu asil üyeliğine seçilen … ve yedek üyeliğe seçilen …de doğrudan ortak sıfatını haiz olmadığını, vefat eden ortağın yasal mirasçısı durumunda olduklarını, Gündemin 7. maddesinde görüşülerek karar bağlanan mülkiyeti Kooperatif Tüzel Kişiliğine ait bulunan … ve … no’lu parsellerin … sayılı komşu parselde Koopertaifte pay sahibi olmayan maliklere de tahsis edilmesinin Kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve tasfiye amacına aykırılık oluşturacağını, gündemin 6. maddesinde ” Kooperatifimize ait olan … ve … sayılı parsellerin bağlı bulunduğu Tapu Sicil Müsürlüğü’nde eşit oranda pay sahiplerine dağıtılmasına Yönetim Kurulu’na yetki verilmesine. ..” şeklinde belirlenen ilkeye aykırı olarak gündemin 7 ve 8 maddelerinde belirlenen hususların dışına çıkılarak Kooperatife ait olan … ve … sayılı parsellerin Kooperatif Pay sahiplerine değil, ortak ya da ortağın yasal mirasçısı konumunda bulunmayan … no’lu parsel kat maliklerine de tahsis edileceğinin kararlaştırıldığını, Herşeyden önce, Olağan GKK 7. Maddesi ile alınan bu kararın, tasfiye amacı ile de bağdaşmadığını, kararın eksik incelemeye dayalı hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, 17.01.2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesiyle; toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahiplerinin kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurmak suretiyle kararın bozulması için dava açabilirler. Davacının yasanın aradığı şartları yerine getirerek huzurdaki davayı yasal hak düşürücü süre içinde 17.02.2016 tarihinde açtıkları, gündemin 7. Maddesine ilişkin davacının muhalefet şerhini tutanağa işlediği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, 17.01.2016 tarihinde yapılan 2014 hesap yılı genel kurul toplantısının, kayıtlı 67 ortaktan 31 ortağın asaleten, 19 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 50 ortağın katılımı ile yapıldığı, iptale konu; 6 nolu gündem maddesinin; “Mevzuatta geçerli olan imar planı gereği …-… parsellerin … parselle tevdit edilmesi ve terkin işlemlerinin bedelsiz yapılması ile ilgili ferdileşmeye ilişkinin yetkinin yönetim kuruluna verilmesine” dair kararın 10 red 40 kabul oyu ile oy çokluğu ile, 7 nolu gündem maddesinin;” Genel Kurul yapılmasından sonra kooperatifimizin maliki bulunduğu, …-… ve … parsel sayılı yerde tapu kütüğüne kayıtlı,yine yukarıda bahsi geçen kooperatifin sahibi olduğu parsellerle tapu kütüğünde görülen tüm malikler adına tapu tahsisleri yapılmak suretiyle, … parselle tevhit edilmesi ve tapunun tescille verildiği bahsi geçen her üç parselin birleşimi sonucu verilecek yeni parsel numarası ile yüklenici firmayla yapılan her türlü sözleşmenin aynen devam edeceği, yönetim kurulu ek veya şirket sözleşmeler yapılması kooperatife ait …-…-… no.lu parsellerin birleşimi sonunda maliklerin daha önce bireysel olarak kentsel dönüşüm kapsamında imzalamış olduğu sözleşmeler doğrultusunda birleşme sonucunda elde edilecek gayrimenkullerin ortak adına nemalandırılmak üzere ilgili firmalarla sözleşmeler yapılması konularında yönetim kurulunun yetkili kılınmasına ” dair kararın 10 red oyuna karşılık 40 kabul oyu ile oy çokluğu ile, 9 nolu göndem maddesinin; “Tapuların maliklerine dağıtılması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesine ” dair kararın 40 kabul 10 red oyuna karşılık oy çokluğu ile, 10 nolu gündem maddesinin ” Yönetim ve denetim kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimine” ilişkin olduğu yönetim kurulu asil üyeliğe …, … ve yedek üyeliğe seçilen …, … ve …’ın seçildikleri kararın oy çokluğu ile alındığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, genel kurul kararlarının yasa, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konusunda bilirkişi raporu alınmıştır. 22.01.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; dava dosyasına ibraz edilen ortaklar pay defteri kayıtlarına göre ortak sayısı 68 kişi olmasına rağmen 17.01.2016 tarihli genel kurul tutanağında 67 ortağın kayıtlı bulunduğunun tutanağa geçirildiği, aradaki farkın ortaklar pay defterinde kayıtlı olan …’un 2 defa pay defterinde kaydedilmesinden kaynaklandığı, ayrıca ortalar pay defterinde kooperatif ortağı … iken hazirun cetvelindeki kaydın ise … şeklinde olduğu, ortaklar pay defterinde kooperatif ortağı … kayıtlı iken hazirun cetvelindeki kaydın ise … şeklinde olduğu, ortaklar pay defterinde kooperatif ortağı … kayıtlı iken hazirun cetvelindeki kaydın …’ şeklinde olduğu, ortaklar pay defterinde kooperatif ortağı … kayıtlı iken hazirun cetvelindeki kaydın … şeklinde olduğu, ortaklar pay defterinde kooperatif ortağı … kayıtlı iken hazirun cetvelinde …’nin kayıtlı olmadığı, ortaklar pay defterinde kooperatif ortağı … kayıtlı iken hazirun cetvelindeki kaydın … ve varisleri şeklinde olduğu, davalı kooperatifin hazirun cetvelindeki kayıtlar ile ibraz edilen ortaklar pay defterindeki kayıtların şüpheye düşürmeyecek nitelikte birbiri ile uyumlu olmadığı, zira ölen kooperatif ortağının yasal mirasçılarının detaylı şekilde ortaklar pay defteri kayıtlarında gösterilmemesi nedeniyle hazirun cetvelinde yapılan düzenlemede karışıklığa meydan verildiği, ortaklar pay defterinde kayıtlı ortak olmayan …, …, …’nın iptale konu genel kurulda oy kullandığı tespit edilmiş ise, bu kişiler tarafından kullanılan oy sayılarının alınan kararlara bir etkisinin bulunmadığı gibi anılan bu kişilerin kooperatif ortağı olan kişilerin yasal mirasçıları olduğu yönünde sonuca ulaşıldığı, genel kurul toplantısına katılan 48 kişinin ise ibraz edilen ortaklar pay defterine göre kooperatif ortağı olduğu anlaşıldığından genel kurul toplantısında alınan kararların mutlak butlanı gerektirecek nitelikte(toplantı ve karar nisabı yönünden) bulunmadığı, toplantıda tasfiye yönetim kurulu asil üyeliğine seçilen … ve yedek üyeliğe seçilen …’ın ortaklar pay defterinde kayıtlı ortak bulunduğu, Tip Yapı kooperatif ana sözleşmesinin 33. mad. sine göre, genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/4’nün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması ve genel kurulda alınacak kararların da ortaklar cetvelinde imzası bulunanların yarıdan bir fazlasının oyu ile karar alabileceği, somut davada davalı kooperatifin, Çevre ve Şehircilik İl müdürlüğünün sunduğu belgeler ve genel kurul tutanağından tespit edildiği üzere tasfiye halinde bulunduğu, Tip Yapı Kooperatif ana sözleşmesinin 87. Mad 9 bendinde düzenlendiği üzere sadece Gayrimekulün satışının görüşüleceği toplantılar hariç olmak üzere tasfiye süresince yapılacak genel kurul toplantılarında toplantı nisabının aranmayacağını, 17.01.2016 tarihinde yapılan 2014 hesap yılı genel kurul hazirun cetveline göre, kayıtlı ortak sayısının 67 olduğu, toplantının kayıtlı 67 ortaktan 31 ortağın asaleten, 19 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 50 ortağın katılımı ile yapıldığı, kooperatifin tasfiye halinde olması nedeniyle toplantı nisabı aranmadığından, ayrıca gerekli çoğunluğun bulunması sebebiyle kanun ve ana sözleşme hükümlerine aykırılığın bulunduğundan söz edilemeyeceği, İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, … mahallesi, … mevkii, … parselde yer alan 5.596,04 m2 yüzölçümlü, taşınmazın arsa niteliğinde bulunduğu, iptale konu … parsel üzerindeki yapının kentsel dönüşüm kararı ile yıkılmış olduğu ve arsa konumuna dönen … parsel ile … parsel, … parsellerin tevhid işlemi yapılmak suretiyle birleştirilmiş olduğu, iptali talep edilen kararın 1163 sayılı kanunun 42. Maddesine uygun olarak arsa konumundaki parsellerin tevhidine genel kurulca karar verilmiş olması karşısında alınan kararın tasfiye amacı ile bağdaşmayacak bir yönünün bulunmadığı, alınan kararın taşınmaz satışı ile genel kurulun devredilemez yetkisinin yönetim kuruluna devrine yönelik olmaması nedeniyle alınan kararın kanun ana sözleşme ve objektif iyi niyet ilkelerine aykırı olmadığı gibi butlan niteliğinin de bulunmadığı, iptali talep edilen 6,7,9 ve 10 nolu kararların 1163 sayılı kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak alındığı gibi butlan şartlarının bulunmadığı belirtilmiştir. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. maddesinin 6. bendi ve anasözleşmenin 23. maddesinin 9.bendince gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğini, yerini ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek yetkisi genel kurula verilmiştir. Somut davada; kooperatife kayıtlı 67 ortaktan 31 ortağın asaleten, 19 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 50 ortağın katılımı ile toplantının yapıldığı, hazirun cetvelinde yer alan bir kısım üyelerin mirasçı oldukları, diğer ortakların ortaklık pay defterinde kayıtlı oldukları, hazirun cetvelinde yer alan mirasçıların oylarının nisaba etkilerinin bulunmadığı, genel kurulda taşınmaz alım-satımına ilişkin karar alınmadığı, dolayısı ile 1163 sayılı kanunun 42. Maddesi ile ilgili bir uyuşmazlığın bulunmadığı, her ne kadar kooperatif ana sözleşmesi celbedilmemişse de, bilirkişi heyet raporunda tip sözleşmenin değerlendirildiği davacı tarafça istinaf talebinde tip sözleşmede öngörülen nisabın dışında bir nisap bulunduğu konusunda bir iddia ileri sürülmediği, kooperatifin tasfiye sürecinde amacı ile ilgili faaliyetlerde bulunabileceği, kentsel dönüşüm çerçevesinde parsellerin tevhidi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmasında amaca aykırılık bulunmadığı, iptali talep edilen 6,7,9 ve 10 nolu kararların 1163 sayılı kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak alındığı gibi butlan şartlarının bulunmadığı, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 36,70 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/12/2022