Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2273 E. 2022/1496 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2273 Esas
KARAR NO: 2022/1496
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05/02/2019
NUMARASI: 2017/735 Esas, 2019/101 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 07/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalı şirkete ait araçların ihlalli geçişleri nedeniyle geçiş ücretleri ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili için davalı aleyhinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, iş bu takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 20/06/2018 havale tarihli dilekçesinde; 7144 sayılı torba kanun ile bu kanunun yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere geçiş ücretinin, geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki cezanın 4 katı olarak değiştirildiğini, hazine payı uygulamasının ortadan kaldırıldığını belirterek huzurdaki davada harca esas değerin 4.230,00 TL olarak değiştirilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı … tarafından kesilen para cezaları hukuka aykırı olup söz konusu para cezalarının iptalinin gerektiğini, icra takibine konu geçiş ücreti ve ceza tutarı, davacı tarafından haksız yere ve usulsüz olarak tahakkuk edildiğinden ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, ihlalli geçişe ilişkin bildirimlerin ihlalli geçişin yapıldığı tarihten yaklaşık 20-25 gün sonra, dolayasıyla cezanın tahakkuk etmesinden sonra müvekkiline tebliğ edilmesinin Anayasa tarafından korunan savunma hakkının ihlali niteliğinde olup davacının, otoyol işletilmesi hizmetini gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkili şirketin banka kayıtları incelendiğinde, ödeme emrine ekli ihlalli geçiş bildirimlerinde yer aldığı gibi 19 Mart ile 25 Mart aralığında olmak üzere bir haftalık süreçte 9 kez gişe ihlalinin yapıldığının ileri sürülmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; davalının geçiş ücreti yönünden icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı, davalı taraftan ceza bedeli tutarı talep edilmesinin koşullarının oluşmadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 846,00 TL geçiş ücreti yönünden iptaline karar verilmiş olup ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, Mahkeme hükmünün tüm yönüyle yasalara aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap ve istinaf dilekçesinde, Mahkeme hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme tarafından geçiş ücretine dair verilen kabul kararının kaldırılmasına, davacının istinaf istemlerinin reddi ile yerel mahkeme tarafından ceza tutarlarına dair verilen ret kararının onanmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, ihlalli geçiş ve ceza ücretinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhinde 846,00 TL geçiş ücreti ve 8.460,00 TL ceza ücreti olarak toplam 9.360,00 TL üzerinden takip başlattığı, davanın da bu miktar üzerinden açılmasından sonra davacı vekili 20/06/2018 havale tarihli dilekçesi ile kanun değişikliğinden bahisle harca esas değerin 4.230,00 TL olarak değiştirilmesini talep etmiş olup ilk derece mahkemesince davanın 846,00 TL geçiş ücreti yönünden kabulüne, ceza tutarı yönünden reddine karar verildiği, hükmün taraf vekillerince yazılı sebeplerle istinaf edildiği anlaşılmaktadır. 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile HMK’nun 341. maddesinin 2. fıkrası değiştirilmek suretiyle 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin hale getirilmiş ve aynı yasanın 44. maddesi ile HMK’ya eklenen ek madde 1 ile de kesinlik sınırı olan 3.000,00 TL’nin her yıl yeniden değerleme oranında artışa tabi olduğu kabul edilmiştir. Yeniden değerleme sonucunda 2019 yılı için kesinlik sınırı 4.400,00 TL olmuştur. HMK’nun 352. maddesinde; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle karar verilir. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” hükmü gereğince ön inceleme sonucu karar verilecek dosyalara ait şartlar belirtilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuru olanağı bulunmayan kesin nitelikteki kararlara ilişkin olarak HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca mahkemesince bir karar verilebileceği gibi Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceği de belirtilmiştir. Bu yasal düzenlemelere göre talep sonucunun yasa değişikliği sebebiyle 4.230,00 TL olarak güncellenmesinden sonra davanın 846,00 TL yönünden kabulüne, 3.384,00 TL ceza tutarı yönünden reddine karar verildiği, buna göre dava edilen alacak miktarına göre kabul ve ret miktarlarının HMK’nun 341. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kaldığı, bu durumda ise ortada istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla karara yönelik taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341. ve 352/1-b maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı … davalı vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden ayrı ayrı REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına; 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/12/2022