Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2269 E. 2022/1507 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2269 Esas
KARAR NO: 2022/1507
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/11/2018
NUMARASI: 2016/349 Esas, 2018/1167 Karar
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 07/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının otopark işletmeciliği yaptığını, müvekkilinin yukarıda belirtilen adreste ekte sunulan Vergi Levhası ve Büyükşehir Belediyesince verilen çalışma ruhsatına istinaden yasal otopark işlettiğini, işyeri açma ve çalışma ruhsatının alınabilmesi için Mesleki Faaliyet Sigortasının yapılmasının şart olduğunu, bu nedenle davacının, davalı sigorta şirketine sigortasını yaptırdığını, davalı şirkete sigortalı işyerinde ve sigortalı davacının sevk ve idaresinde otoparka bırakılan … plakalı aracı 01/11/2015 tarihinde park etmek istemesi esnasında aracın hızlanarak duvara çarptığını, belirtilen araçta 40.865,83 TL hasar meydana geldiğini, otoparkın, davalı şirketçe motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazanın vuku bulduğu otoparkın Poliçe No:… başlangıç tarihi 12/02/2015 olan sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçeye göre maddi zararlarda araç başına 29.000,00 TL limiti bulunduğunu, davalıya yapılan başvuruların neticesiz kaldığını, kazadan sonra derhal acente aranıp hasar mürcaatı yapıldığını, fakat meydana gelen hasarın, poliçe kapsamına girmediğinden haklı taleplerinin reddedildiğini, davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme yapmaması üzerine hakkında Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile hasar bedeli talep edildiğini ancak davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, hasar bedelinin ödenmemesi üzerine hasarlı aracın davacı tarafından hasarsız bedeli ödenerek satın alındığını, davalı sigorta şirketinin hasarı karşılamaması üzerine hasardan kendisini sorumlu tutan sigortalı davacının, mağduriyetin giderilmesi adına hasara uğrayan aracı 21/12/2015 tarihinde Eyüp … Noterliğinin 21/12/2015 tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesine istinaden satın aldığını, arz edilen sebeplere binaen dava açma zarureti hasıl olduğundan bahisle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın müracaat tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın HMK m. 121 gereğince, delilleri taraflarına tebliğ etmediğini, delillerin taraflarına tebliğinden sonra esas hakkında beyanda bulunma ve karşı delil sunma haklarını mahfuz tuttuklarını, davacı sigortalı …’nin mesleki faaliyetlerinin müvekkili şirket tarafından … poliçe nolu ve 12.2.2015 – 12.2.2016 vadeli Motorlu Araçlarla İlgili Mesleki Faaliyet Sigorta Poliçesi ile sigorta örtüsü altına alındığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe azami limitleri ile sınırlı olup, işbu poliçenin mevcudiyeti teminat limitlerinin her olayda tamamen ve otomatik olarak ödeneceği manasına gelmediğini, davacının da dava dilekçesinde belirttiği üzere, davacının işletmiş olduğu otoparka bırakılan aracı kendi sevk ve idaresinde iken ve park etmek isterken kazaya sebebiyet verdiğini ve araçta hasar meydana geldiğini, müvekkili şirket nezdindeki Motorlu Araçlarla İlgili Mesleki Faaliyet Sigortası Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca işlem gören bir poliçe olduğunu, dolayısıyla sigortalının kendi sevk ve idaresindeki araçta meydana gelen hasarları değil, kendi sevk ve idaresinde olmayan, çarptığı diğer araçta meydana gelen hasarı teminat altına aldığını, dolayısıyla işbu davaya konu müvekkili şirket tarafından sağlanan Motorlu Araçlarla İlgili Mesleki Faaliyet Sigortası kapsamına girmediğini, davacının dava dilekçesinde işyeri açma ve çalışma ruhsatının alınabilmesi için Mesleki Faaliyet Sigortası yaptırılmasının zorunlu olduğunu beyan etmişse de, işyeri açma ve çalışma ruhsatının alınabilmesi için yaptırılması zorunlu olan sigorta Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası olduğunu, müvekkili şirket tarafından düzenlenen Motorlu Araçlarla İlgili Mesleki Faaliyet Sigortası’nın ise ihtiyari bir sigorta olduğunu, davacının söz konusu iki sigortayı karıştırdığını ve sigorta teminatı dahilinde olmayan bir tazminat talep ettiğinin sarih olduğunu, davacının dava dilekçesinde bahsettiği İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu dosyasına şirket kayıtlarında rastlanmadığından, bu hususa ilişkin beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarından bahisle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; talebin, dava dışı üçüncü kişinin aracının park edilmesi sırasında uğradığı hasarın poliçe kapsamında tahsili olduğu, davalı tarafça hasarın oluş şekli itibariyle teminat dışında olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, bu hali ile bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere hasarın teminat kapsamı dışında bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece hukuka ve hakkaniyete aykırı eksik inceleme neticesinde davanın reddine karar verildiğini, otoparkta işyerinde gerçekleşebilecek riskleri teminat altına aldırdıklarını sandıkları sigortacıya karşı alacak davası ikame edildiğini, müvekkilinin Üsküdar’da bulunan işyerinde Vergi Levhası ve Büyükşehir Belediyesince verilen çalışma ruhsatına istinaden yasal otopark işlettiğini, işyeri açma ve çalışma ruhsatının alınabilmesi için Mesleki Faaliyet Sigortasının yapılmasının şart olduğunu, müvekkilinin davalının en yakın acentasına müracaat ederek sigorta poliçesini yaptırdığını, davalı şirkete sigortalı işyerinde ve davalıya sigortalı davacının sevk ve idaresinde otoparka bırakılan … plakalı aracı 01/11/2015 tarihinde park etmek istemesi esnasında araç hızlanarak duvara çarptığını, belirtilen araçta 40.865,83 TL hasar meydana geldiğini, yeterli araştırma yapmadan gerekçesiz bir şekilde davayı reddettiğini, otoparkın, davalı şirketçe motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, kazanın vuku bulduğu otoparkın Poliçe No: … başlangıç tarihi 12/02/2015 olan sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçeye göre maddi zararlarda araç başına 29.000,00 TL limiti bulunduğunu, bu sigorta türünün amacının, mesleklerin, mesleki uygulamaları sırasında oluşacak hatalar nedeniyle, tazminat ödemeleri gerektiğinde kullanılmak üzere sigorta şirketleri tarafından sigortalanmaları olduğunu, otoparka emanet edilen araçların giriş-çıkış ve manevraları esnasında çarpma ve çarpılma sonucu meydana gelebilecek maddi zararları teminat altına aldığını, otopark/garaj ile ilgili mesleki faaliyette bulunanların yaptırmak zorunda olduğu trafik sigortasını yaptırmak zorunda olduklarını, üçüncü şahıslara ait araçlarda maddi zarar meydana gelmesi olayı olduğunu, sigorta şirketi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, özellikle aydınlatma yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sigorta şirketinin davacıyı yeterince aydınlatmadığını, müvekkilinin mesleğinden ötürü otaparkta meydana gelen tüm rizikoları sigorta kapsamı dahilinde olduğunu sandığını, TTK 1409/2 md. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya ait olduğunu, yine Kanunda düzenlenen aydınlatma yükümlülüğünü TTK 1423/1 md. sigortacı ve acentesinin, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirmesi gerektiğini, ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklayacağını, tüm bu hususlar gözönüne alındığında davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olup hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, bilirkişinin kendi hukuki görüşlerini beyan ederek hukukun temel ilkelerine aykırı hareket ettiğini, kendisini hâkim yerine koyarak yetki gaspı yaptığını, Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesinde teminat dışında kalan hallerin sınırlı sayıda sayıldığını, bunların; faaliyeti dışındaki faaliyetlerden meydana gelmesi, kasıt, alkol olduğunu, bunlar sınırlı olup sonradan genişletilemeyeceğini, poliçenin 1.sayfasında da belirtildiği üzere sigortacının, poliçede adresi belirtilen işyerine bırakılan motorlu araçların, işyeri faaliyetine bağlı olarak sigortalı tarafından girişim sahibi sıfatıyla işletmesinden doğan zararları karşılar denildiğini, müvekkilinin aleyhine olan sözleşmedeki bazı hükümlerinin kanunlara ve genel ilkere aykırı olduğunu, uygulanmasının sözkonusu olamayacağını, davacı lehine olan hükümlerin uygulanması gerektiğini, yerel mahkemenin bu hususta hataya düştüğünden bahisle hukuka ve hakkaniyete aykırı verilen ilk derece mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak, taleplerinin esastan kabulüne, ilk derece mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, talepleri gibi yeni bir hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME Dava, “Motorlu Araçlarla İlgili Mesleki Faaliyet Sigorta Poliçesi” kapsamında meydana geldiği iddia edilen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın, dava konusu talebin poliçe kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, davacı tarafın … Mahallesi … Caddesi No:… Üsküdar / İstanbul adresinde bulunan işyerini 12/02/2015 – 12/02/2016 tarihleri arasında … poliçe nolu Motorlu Araçlarla İlgili Mesleki Faaliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalattığı, sigortacının, poliçede adresi belirtilen işyerine bırakılan motorlu araçların, işyeri faaliyetine bağlı olarak sigortalı tarafından girişim sahibi sıfatıyla işletmesinden doğan zararları ilişikte sunulan genel şartların 3. maddesinin (h) fıkrasının tersine, poliçede yazılı tutar içinde karşılayacağının düzenlendiği, 01/11/2015 tarihinde davacının park etmek istediği aracın duvara çarparak hasarlandığı, davalı sigorta şirketinin meydana gelen hasarın poliçe kapsamında kalmadığından bahisle ödeme yapmadığı ve işbu davanın açıldığı görülmüştür. Mahkemece sigortacı bilirkişiden alınan 20.06.2017 tarihli raporda; poliçe teminat şekline / kapsamına bakıldığında, bu poliçe türünün, poliçe açıklama notlarından da görüleceği ve anlaşılacağı üzere, bir işletmenin ilgililerce işletilmesi esnasında burada bulunan 3. şahıslara ait mallara işletenlerin kusuru sonucu meydana gelebilecek bedeni ve maddi zararları güvence altına alan bir ihtiyari ( 3. Şahıs Mali Mesuliyet / Mesleki Sorumluluk gibi ) sigorta poliçe türleri değil, mesleki faaliyetin özelliğine ilişkin olarak düzenlenen ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları (ZMSSGŞ) hükümlerine tabi olan, davalı sigortacı tarafından da poliçe başlığında “Motorlu Araçlarla İlgili Mesleki Faaliyet Sigorta Poliçesi” adı altında tanzim edilen yani olayda, otoparkın işletilmesi esnasında 3. şahsa ait ( karşı ) araçta meydana gelebilecek zararlara karşı himaye sağlayan, bir zorunlu sigorta türü olduğu ve nitekim, anılan poliçe açıklamasında atıf yapılan “…genel şartların 3. Maddesinin (h) fıkrasının tersine, poliçede yazılı tutar içinde karşılar.” denilmekle, ilgili hükmün ZMSSGŞ A.3.h “Teminat Dışında Kalan Haller” “Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyetlerde bulunan teşebbüslere, gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla bırakılan aracın sebep olacağı zararlara ilişkin talepler.” düzenlemesi hilafına söz konusu poliçe ile sigorta teminatı verildiğini ve gerek ZMSS/Trafik poliçeleri amacı bakımından ve gerekse hükümden çok açık olarak anlaşıldığı şekilde, “bırakılan bir aracın park edilmesi esnasında sürücü kusuru ile araçta medya gelebilecek hasarı değil, o aracın kullanılması esnasında sürücünün sebep olacağı diğer bir karşı araçta meydana gelebilecek hasar ve/veya olası bedeni zarar güvence altına alınmakta” olup, olayda hasarın, gözetim amacı ile bırakılan aracın park edilmesi esnasında aynı araçta meydana gelmiş olmasından, poliçe teminatı kapsamı dışında olduğu, davacı sigortalının otopark işletmesine gözetim amacıyla bırakılan sevk ve idaresinde iken o araçta meydana gelen hasarın, ZMSSGŞ hükümlerine ve ilgili hükmü hilafına dayalı olarak düzenlenmiş olan mevcut sigorta poliçenin teminat kapsamına girmediği ve bu nedenle, davalının davacıya herhangi bir hasar tazminatı ödemekle yükümlü olmadığı kanaatini bildirmiştir.Üçüncü kişi … plakalı araç sahibinin aracını otoparka bıraktığı, davacı ile üçüncü kişi arasında TBK.’nun 561 ve devamı maddelerinde düzenlenen saklama sözleşmesi kurulmuş, davacı tarafından araç park edilmek istendiği sırada duvara çarpması sonucu hasarlanmıştır. Davacının somut olaydaki sorumluluğu, TBK.’nun 579 ncu maddesi hükmü kapsamında ardiyecinin saklama borcunu kötü ifa etmiş olmasına dayanmaktadır. Üçüncü kişinin aracı zarar görmüş olup, zarar veren konumunda bulunmadığından, olayda Motorlu Araçlarla İlgili Mesleki Faaliyet Sigorta Poliçesi hükümleri uygulanamaz. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 31/01/2011 tarih ve 2010/6998 Esas – 2011/578 Karar sayılı ilamı) Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 istinaf karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacı taraftan alınarak Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1.b.1 ve 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.07/12/2022