Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2182 E. 2019/1368 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2182 Esas
KARAR NO : 2019/1368
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2015/20
KARAR NO : 2019/314
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
DAVA : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 10/09//2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/20 Esas, 2019/314 Karar ve 28/03/2019 tarihli kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ,dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir.Dava, taraflar arasında imzalandığı iddia olunan Yetkili Servis Hizmet sözleşmesi nedeniyle sözleşmenin haksız feshinden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini ile denkleştirme tazminatı talebine ilişkindir.Dava dilekçesi kapsamında; taraflan arasında belirsiz süreli, yetkili servis konusunda ticari ilişki kurulduğu iddia olunmuştur. Davacı, davalının sattığı araçlara ilişkin araç sahiplerine bakım ve onarım hizmeti vermesinin yanı sıra yedek parça stok ihtiyacının da davalıdan karşılanmak suretiyle alım satım ilişkisi kurulduğunu iddia etmiştir. Dava konusu incelendiğinde dairemizin konusu olan tacirler arasındaki hizmet sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı taraf doğrudan doğruya davalı …ye hizmet vermemektedir. Diğer bir anlatımla davacının verdiği servis hizmeti davalının sattığı üçüncü kişilere yöneliktir. Davacı bir nevi acenta veya bayii gibi davranmaktadır. Örneğin; nasıl güvenlik hizmeti alan bir tacir aldığı hizmet ile kendi güvenliğini sağlamaya çalışıyor, hizmetten doğrudan doğruya kendisi yararlanıyor ve sözleşme tacirler arasındaki hizmet sözleşmesi olarak nitelendiriliyor ise uyuşmazlığa konu olayda davacının verdiği servis hizmetinden doğrudan doğruya davalı faydalanmadığından tacirler arasındaki hizmet sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Davalı şirkete ait araçların bakım ve onarımı değil, onun tarafından üçünçü kişilere (tüketici veya tacirlere) satılan araçlara servis hizmeti verilmektedir. Servis hizmeti davalı namına, onun telif hakları ile korunan her türlü ticari marka, ticari ünvan ve diğer tefrike yarayan işaretleri vb.altında yapılmaktadır.Kaldı ki yedek parça stok ihtiyacının da davalıdan karşılanmak suretiyle alım satım ilişkisi de kurulduğu iddia olunmuştur. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 7035 sayılı kanun İle değişik 35. maddesi uyarınca, ceza ve hukuk dairelerinin numaraları ile aralarındaki iş bölümünün belirlenmesine ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin sayılı kararı gereğince, ticari nitelikteki alım satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalar (ihtiyati haciz talebine ve ihtiyati hacze itiraza ilişkin davalar dahil) sonunda verilen hüküm ve kararlara yönelik istinaf kanun yolu başvurularını inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12,13 ve 14. Hukuk Dairesine verilmiştir.Ayrıca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi iş bölümü kararı ortak hükümler başlıklı bölümün 5. bendinde “Bir davada, uyuşmazlık konusu hukuki ilişki Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) yazılı özel sözleşme türleri arasındaki karma bir sözleşmeye ya da TBK’da düzenlenen birden fazla özel sözleşme türüne ayrı ayrı dayanıyorsa, istinaf incelemesi, özel sözleşme türlerinin kanunda yer aldığı sıralama dikkate alınarak önce düzenlenen sözleşme türüne ilişkin davalara ait hüküm ve kararları incelemekle görevli daire tarafından yapılır.” hükmü gereği satış sözleşmelerinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun ikinci kısmında hizmet sözleşmelerinden önce düzenlenmiş olması karşısında davaya konu uyuşmazlığın temelinin hizmet sözleşmesi değil, ticari alım-satım sözleşmesi olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle taraflar arasında yukarıda ayrıntılı şekilde ifade edildiği üzere Dairemizin görev alanına giren bir uyuşmazlık bulunmadığından, Dairemizin görevsizliğine, Dosyanın görevli ve İş bölümü bakımından yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12,13 veya 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine gerektiğine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1- İş bölümü yönünden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE,2- Dosyanın istinaf incelemesi yapmakla görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12,13 veya 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,6100. Sayılı HMK’nın 352/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.10/09/2019