Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2160 E. 2022/1514 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2160 Esas
KARAR NO: 2022/1514
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05/02/2019
NUMARASI: 2016/673 Esas, 2019/138 Karar
DAVA: ALACAK
KARAR TARİHİ: 08/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 26/02/2013 tarihli Web Portal – İçerik Yönetim Hizmet Sözleşmesi gereğince, müvekkiline ait internet sitesi için, davalının gerekli yazılım içerik yönetim hizmeti vermesinin kararlaştırıldığını, sözleşme gereğince, müvekkilinin davalıya tasarlatmış olduğu uzaktan eğitimleri, sözleşme sona erdikten sonra herhangi bir bedel ödemeksizin davalıdan alabileceğini, sözleşmenin 08/11/2015 tarihinde sona erdiğini, sözleşmenin sona ermesinden sonra davalıya toplam 159.570,00 TL bedeli ödemek suretiyle mülkiyet hakkına sahip oldukları uzaktan eğitimlerin sözleşme yükümlerine uygun olarak kaynak kodlarıyla birlikte müvekkiline verilmesi için davalıya ihtarname çekildiğini, davalının cevabi ihtarname ile uzaktan eğitimlerin işyerinde DVD’ye aktarılması suretiyle teslim edilebileceğinin belirtildiğini, müvekkili çalışanının içeriği teslim almak üzere davalının yerleşkesine gittiğini, ancak davalının kaynak kodları ve ses dosyaları hariç olmak üzere teslimat yapabileceğini belirtmesi sonucunda içeriğin teslim edilmediğini, davalının SWF uzantılı dosyaların verilebileceğini beyan ettiğini, ancak SWF dosyalarının ses dosyaları ile kaynak kodlarının bulunmadığını, bu nedenle bu şekilde tesliminin müvekkili tarafından kabul edilmediğini, söz konusu içeriğin sözleşme gereği mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, müvekkili şirketin başka bir firma ile anlaşmak zorunda kalması nedeni ile uzaktan eğitimlerin dava tarihi itibarıyla müvekkili şirkete tesliminde hukuki yarar kalmadığını belirterek davalıya ödemiş oldukları 159.570,00 TL bedelin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; davacı ile imzalanan 26/02/2013 tarihli içerik yönetim hizmet sözleşmesinin daha önce … Bankası ile müvekkili tarafından imzalanan sözleşmeye dayalı olduğunu, ancak … Bankası ile yapılan sözleşmenin eğitim ürünlerinin çalışmadığı gerekçesiyle banka tarafından sona erdirildiğini, dayanak sözleşme sona erdiği için iştirakler ile yapılan sözleşmelerin de hükümsüz kaldığını, ancak müvekkilinin … Bankası ile olan ticari ilişkisini devam ettirmek adına 9 ay boyunca ürünlerini iştirakler olan davacı şirket ile … AŞ’nin kullanımına bedelsiz açık tuttuğunu, ana sözleşme sona erdiğinden buna bağlı sözleşmelerdeki edimleri ile müvekkilinin bağlı olmayacağını, davacının içerikleri talep ettiğini, müvekkilinin ise içeriğin tesliminin DVD’ye aktarılması suretiyle yapılabileceğini belirttiğini, sözleşme konusu ürünlerin çalışır vaziyette davacı şirkete sunulduğunu, ancak davacı şirketin içeriği kaynak kodları ile birlikte talep ettiğinden, teslimi kabul etmediğini, kaynak kodlarını istemenin alınan bir ürünün formülünü de istemek anlamına geldiğini, kaynak kodlarının verilmek istenmemesinin müvekkilinin en doğal hakkı olduğunu, sözleşmede bu yönde bir hüküm de bulunmadığını, müvekkili tarafından teslime hazır edilen SWF formatının ses dosyalarını içerdiğini ve birçok platformda çalıştığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; taraflar arasındaki sözleşmede içeriğin davacıya teslimi konusunda hüküm bulunduğu, ancak kaynak kodlarının da teslimine ilişkin herhangi bir hükme yer verilmediği, bilirkişi kurulu raporu ile de tespit edildiği üzere içeriğin davalı tarafça kabul edildiği şekilde SWF formatında verilmesi halinde dosyaların herhangi bir harici kaynak veya ayara gerek olmaksızın birçok programda görüntülenebileceği, DVD, harici bellek gibi aygıtlara yüklenmesinin mümkün olduğu, ayrıca ses dosyalarını da içinde barındırdığı, bu haliyle çalıştırılabilir nitelikte bulunduğu, ayrı bir sözleşme hükmü bulunmadığından dosya üzerinde düzenleme ve değişiklik yapma imkanlarını sağlayan kaynak kodlarının münhasıran davalıya ait olması nedeniyle, davacının kaynak kodlarını davalıdan talep etme hakkının bulunmadığı ve davalının tüm edimlerini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; içerikleri müvekkili tarafından belirlenen ve bedeli ödenip müvekkili şirkete ait olan eğitim ürünlerinin ses ve animasyon uygulamaları ile birlikte davalı şirketten teslim alınmaması nedeni ile ödenen ürün bedelinin iadesini talep ettiklerini, bu eğitimlerin hiçbirinin müvekkiline teslim edilmediğini, davalının da bu ürünleri teslim etmediğini kabul ettiğini, eğitim ürünlerinin interaktif içeriklere sahip olup bazı sekmelerin kullanıcıların yapışına bırakıldığını, ancak davalının sadece oynatılabilen ve seslendirmenin olmadığı bir formatta eğitim içeriklerini vermek istediğini, yokluklarında karar verilmesi talebini içeren dilekçe sunmamalarına rağmen HMK’nın 284 ve 186 maddesine aykırı hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, sözleşme gereği teslimi gereken uzaktan eğitim içeriklerinin teslim edilmediği iddiasıyla ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. Taraflar arasında, söz konusu uzaktan eğitim içeriklerinin bedelinin davacı işveren tarafından ödendiği ve bu içeriklerin sözleşmenin sona ermesinden sonra davacı işverene bedelsiz verilmesi gerektiği, ancak davacı işverenin teslim edilen eğitim içeriklerini almaktan imtina ettiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; davacı işverenin davalı yüklenicinin verdiği eğitim içeriklerini teslim almaktan imtina etmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı işveren, davalı yüklenicinin vermek istediği uzaktan eğitim içeriklerinin sözleşmeye uygun olmadığını belirterek ödediği ücretin iadesini talep etmektedir. Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 12/08/2017 tarihli raporda; davaya konu eğitim içeriklerinin tamamının DVD, harici bellek gibi cihazlara taşınabileceği, içeriğin tamamının herhangi bir medya oynatıcıda yürütülebileceği ve tamamının ses dosyalarını içerdiği, dosya uzantılarının SWF olduğu, bu içerikteki dosyaların harici kaynak veya ayara gerek kalmadan görüntülenebileceği, FLA formatının ise SWF formatının düzenlenebilir sürümü olduğu, taraflar arasındaki sözleşme içeriğinde kaynak kodlarının teslimi yönünde herhangi bir şart bulunmadığı, ses dosyaları ve FLA verilerinin tesliminin ise davalı şirket tarafından yüklenilmiş ve kabul edilmiş olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede davalı yüklenicinin eğitim içerik tasarımlarını, sözleşme sona erdikten sonra herhangi bir bedel ödemeksizin davacı işverene vereceği kararlaştırılmıştır. Bu doğrultuda uzaktan eğitimlerin DVD’ye aktarılması suretiyle davacı işverene teslim edilmek istenmişse de, davacı taraf, verilen SWF uzantılı dosyaların ses dosyaları ile kaynak kodlarının bulunmadığı gerekçesiyle teslim almaktan imtina etmiştir. Ancak sözleşmede kaynak kodlarının teslimi yönünde herhangi bir şart bulunmadığı gibi yapılan bilirkişi incelemesinden davaya konu eğitim içeriklerinin tamamının DVD, harici bellek gibi cihazlara taşınabileceği, içeriğin tamamının herhangi bir medya oynatıcıda yürütülebileceği ve tamamının ses dosyalarını içerdiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı yüklenicinin kaynak kodlarını teslim borcu bulunmadığı, yüklenicinin yükümlülüklerini yerine getirdiği, uzaktan eğitim içeriklerinin tesliminin eldeki davanın konusu olmadığı gözetildiğinde mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/673 Esas, 2019/138 Karar ve 05/02/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 681,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 600,56 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktiren yer olmadığına,4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361/1.fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.08/12/2022
MUHALEFET ŞERHİ Davaya konu eğitim içeriklerinin tamamının DVD, harici bellek gibi cihazlara taşınabileceği, içeriğin tamamının herhangi bir medya oynatıcıda yürütülebileceği ve tamamının ses dosyalarını içerdiği anlaşıldığından, davacının ifayı haklı bir neden olmaksızın kabulden kaçındığı ve alacaklının temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır.Alacaklı temerrüdü, alacaklının sorumluluğuna yol açan bir durum değildir. Zira, temerrüt halindeki alacaklı, sadece hakkını almaktan kaçınan bir kimsedir. Prensip itibariyle bir kimse hakkını almaya veya kullanmaya mecbur olmadığı için kaçınması halinde bir sorumluluk altına girmez. Özellikle kendisinden tazminat istenemez.Alacaklı temerrüdü, alacaklıya bir sorumluluk yüklemezse de, onun için bazı zararlı sonuçlara yol açabilir. Fakat alacaklı temerrüdünün borçlu için en önemli sonucu, borcu sona erdirmek, borçtan kurtulmak için kendisine sağladığı imkanlardır. Bu imkanlar sayesinde borçlu, alacaklıya ifa zorunda kalmadan borçtan kurtulabilmektedir. (K. Oğuzman, T. Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt 1, 14. Baskı, sh 358).Somut davada, davacı işveren, haklı nedene dayanmaksızın eğitim içeriklerini teslim almaktan kaçınmasına rağmen anılan içeriklerin bedelini talep etmektedir. Davacının ifayı kabul etmekten kaçınması, davalının sözkonusu eğitim içeriklerini teslim etme borcunu sona erdirmemekle birlikte, ifayı kabul etmekte temerrüde düşen davacının kendi temerrüdüne dayanarak ürünlerin bedelini talep etmesi doğru değildir. Bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla doğrudur. Ancak davalının sözkonusu eğitim içeriklerini teslim etme borcu devam etmesine rağmen mahkemenin davalının tüm edimlerini yerine getirdiğinin kabul edilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve kararın gerekçesinde hata edildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmesi görüşünde olduğumdan karara muhalif kaldığımı bildiririm.