Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2124 E. 2022/1391 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2124 Esas
KARAR NO: 2022/1391
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/02/2019
NUMARASI: 2017/23 Esas, 2019/235 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
MAHKEMENİN 2017/23 ESAS SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL 7.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/22 ESAS-2017/799 KARAR
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
MAHKEMENİN 2017/23 ESAS SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/23 ESAS-2017/558 KARAR
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
MAHKEMENİN 2017/23 ESAS SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL 18.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/45 ESAS-2017/1028
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/23 Esas sayılı dosyası; Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında 36 ay süreli, 14/08/2015 tarihli Destek Hizmetleri Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 14/08/2015 tarihli Uygulama Projesi Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin üzerine düşen edimini yerine getirmesine rağmen davalının hizmet bedelini ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; uyuşmazlığa dayanak sözleşmenin müvekkili ve müvekkiline ait grup şirketler ile akdedildiğini ve 4 grup şirket adına da sözleşmeyi imzalayan kişilerin aynı olduğunu, hizmet alınmayan döneme ilişkin kesilen faturalar sebebiyle herhangi bir ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını, davacının yazılımının oldukça yavaş çalışması ve bu durumun müvekkili için çekilmez hale gelmesi sebebiyle sözleşmenin “Fesih Hakkı” başlıklı 11. maddesi gereği Büyükçekmece … Noterliğinin 16/08/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarıyla sözleşmenin feshedildiğini belirterek davanın reddine, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini savunmuştur. Birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/23 Esas sayılı dosyası; Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında 36 ay süreli, 14/08/2015 tarihli Destek Hizmetleri Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 14/08/2015 tarihli Uygulama Projesi Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin üzerine düşen edimini yerine getirmesine rağmen davalının hizmet bedelini ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; uyuşmazlığa dayanak sözleşmenin müvekkili ve müvekkiline ait grup şirketler ile akdedildiğini ve 4 grup şirket adına da sözleşmeyi imzalayan kişilerin aynı olduğunu, hizmet alınmayan döneme ilişkin kesilen faturalar sebebiyle herhangi bir ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını, davacının yazılımının oldukça yavaş çalışması ve bu durumun müvekkili için çekilmez hale gelmesi sebebiyle sözleşmenin “Fesih Hakkı” başlıklı 11. maddesi gereği Büyükçekmece … Noterliğinin 16/08/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarıyla sözleşmenin feshedildiğini belirterek davanın reddine, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini savunmuştur. Birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/22 Esas sayılı dosyası; Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında 36 ay süreli, 14/08/2015 tarihli Destek Hizmetleri Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 14/08/2015 tarihli Uygulama Projesi Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin üzerine düşen edimini yerine getirmesine rağmen davalının hizmet bedelini ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu sözleşmenin müvekkili şirketin imza sirkülerinde bulunan şahıslar tarafından imzalanmadığını, imza sirkülerine göre müvekkili şirketin müşterek imza yetkililerinin olduğunu, tek başına bir kişinin bu imza yetkisini kullanamayacağını, bu nedenle sözleşmenin geçerli olmadığını, hizmet alınmayan döneme ilişkin kesilen faturalar sebebiyle herhangi bir ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını, davacının yazılımının oldukça yavaş çalışması ve bu durumun müvekkili için çekilmez hale gelmesi sebebiyle sözleşmenin “Fesih Hakkı” başlıklı 11. maddesi gereği Büyükçekmece … Noterliğinin 16/08/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarıyla sözleşmenin feshedildiğini belirterek davanın reddine, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini savunmuştur. Birleşen İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/45 Esas sayılı dosyası; Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında 36 ay süreli, 14/08/2015 tarihli Destek Hizmetleri Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 14/08/2015 tarihli Uygulama Projesi Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin üzerine düşen edimini yerine getirmesine rağmen davalının hizmet bedelini ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; uyuşmazlığa dayanak sözleşmenin müvekkili ve müvekkiline ait grup şirketler ile akdedildiğini ve 4 grup şirket adına da sözleşmeyi imzalayan kişilerin aynı olduğunu, hizmet alınmayan döneme ilişkin kesilen faturalar sebebiyle herhangi bir ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını, davacının yazılımının oldukça yavaş çalışması ve bu durumun müvekkili için çekilmez hale gelmesi sebebiyle sözleşmenin “Fesih Hakkı” başlıklı 11. maddesi gereği Büyükçekmece …Noterliğinin 16/08/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarıyla sözleşmenin feshedildiğini belirterek davanın reddine, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini savunmuştur. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/23 Esas 2017/558 Karar sayılı dosyasının İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/22 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/22 Esas 2017/799 Karar sayılı dosyası ile İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/45 Esas 2017/1028 Karar sayılı dosyalarının da İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/23 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İlk derece Mahkemesince, asıl ve birleşen davaların kabulü ile dava konusu edilen icra takiplerinin iptali ile takibin aynen devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında 36 ay süreli, 14/08/2015 tarihli Destek Hizmetleri Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 14/08/2015 tarihli Uygulama Projesi Sözleşmesinin imzalandığını, hizmet alınmayan döneme ilişkin kesilen faturaların henüz hizmet ifa edilmeden dönemin başında kesildiğini, her bir müvekkili şirketin sözleşme dönemi boyunca ödemelerini zamanında ifa ettiğini, müvekkili şirketler tarafından, destek hizmetleri sözleşmesinin fesih hakkı tanıyan 11. maddesi ve uygulama projesi sözleşmesinin feragat hakkı tanıyan 13. maddesi gereği Büyükçekmece …Noterliğinin 16/08/2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarıyla sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin sona ermesi sebebiyle hizmet bedeli talep edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl ve birleşen davalar, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Öncelikle dava değeri ile Mahkemece hüküm altına alınan alacak miktarına göre davalının, karara karşı istinaf hakkının bulunup bulunmadığını değerlendirmek gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar gösterilmiştir. Buna göre maddenin 2. fıkrasında, miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu, 3. fıkrasında, alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda üç bin Türk Liralık kesinlik sınırının alacağın tamamına göre belirleneceği, 4. fıkrasında ise, alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın, istinaf yoluna başvuramayacağı düzenlenmiştir.02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile HMK’nun 341. maddesinin 2. fıkrası değiştirilmek suretiyle 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin hale getirilmiş ve aynı yasanın 44. maddesi ile HMK’ya eklenen ek madde 1 ile de kesinlik sınırı olan 3.000,00 TL’nin her yıl yeniden değerleme oranında artışa tabi olduğu kabul edilmiştir. Yeniden değerleme sonucunda 2019 yılı için kesinlik sınırı 4.400,00 TL olmuştur. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2005/3-169 E. 2005/235 K., Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2015/34 E. 2015/22872 K. vb. ilamları). İstinaf kesinlik sınırının belirlenmesinde, dava konusu alacağın değeri yani asıl alacak dikkate alınır. Bunun dışında faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz. Somut olayda, davacının, davalı hakkında asıl ve birleşen dosyalara konu icra takip dosyalarında fatura bedeli olan 2.950,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, asıl ve birleşen davaların değerinin de asıl alacak miktarı olan 2.950,00 TL olarak gösterildiği, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verildiği, buna göre birleşen her davanın bağımsızlığını koruduğu da dikkate alındığında asıl ve birleşen davaların her birinde, asıl ve birleşen dava davalıları aleyhine kabulüne karar verilip hükmedilen miktarın istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. HMK’nun 352. maddesinde; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle karar verilir. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” hükmü gereğince ön inceleme sonucu karar verilecek dosyalara ait şartlar belirtilmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuru olanağı bulunmayan kesin nitelikteki kararlara ilişkin olarak HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca mahkemesince bir karar verilebileceği gibi Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceği de belirtilmiştir. Bu açıklamalar ve yasal düzenlemelere göre somut olayda, asıl ve birleşen davaların her birinde davalılar aleyhine hükmedilen miktar 2.950,00 TL olup karar tarihi itibariyle HMK’nun 341. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının (4.400,00 TL) altında kalması sebebiyle ortada istinafı kabil bir karar bulunmadığı ve davalının istinaf hakkının olmadığı anlaşılmakla karara yönelik davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nun 341. ve 352. maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı … Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 50,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,30 TL harcın davalı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı … Züccaciye Ticaren ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 50,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,32 TL harcın davalı … Züccaciye Ticaren ve Sanayi Anonim Şirketi tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı … Ticaret Anonim Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 50,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,32 TL harcın davalı … Anonim Şirketinden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı … Ticaret Anonim Şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 50,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,32 TL harcın davalı … Ticaret Anonim Şirketinden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,6-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde BIRAKILMASINA,7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1 a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/11/2022