Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/20 E. 2019/473 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/20 Esas
KARAR NO : 2019/473
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/1346 Esas
KARAR NO : 2018/1143
KARAR TARİHİ: 09/11/2018
DAVA : KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili müvekkili ………. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin yöneticisi aynı zamanda şirketin % 100 paydaşı olduğunu, konut inşaatı ile iştigal ettiğini, yetkilisi bulunduğu şirketin borçlarından dolayı bir kısım çekleri keşide ettiğini bir kısım çekleri de ciro yapmak suretiyle borçlandığını, Dünyada ve Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yetkilisi bulunduğu şirketin mali durumunun bozulduğunu, döviz kurlarındaki ani yükseliş ve buna bağlı olarak ham madde fiyatlarındaki artış, konut inşaat sektöründeki durgunluk nedeniyle yetkilisi bulunduğu şirketin ödeme dengesini bozduğunu, borçlarını ödemekte zorlanmaya başladığını, buna bağlı olarak da müvekkili davacının sıkıntıya düştüğünü, konkordatonun tasdiki tarihinden başlayarak üc’er aylık taksitlerle borcunu ödeyeceğini, bu şekilde ödeme teklifinde bulunduğunu ve projenin vade konkordatosu olduğunu belirterek konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince, davacının kendine özgü bir konkor- dato projesinin bulunmadığı, ortağı olduğu şirketin konkordato projesine bağlı olarak kendi durumunun düzelme ihtimaline dayalı konkordato talebinin mümkün olmadığı gereçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 18.12.2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 16.11.2018 tarihli kararla şirket hakkındaki taleplerinin kabul edilerek, 3 aylık geçici mühlet (tedbir) kararı verildiği davacı gerçek kişi müvekkilimiz hakkında ise, tefrik kararı verildiği, ardından eksik inceleme neticesinde hatalı olarak davanın reddine karar verildiği,1.Davacı müvekkilimiz …….., ……. San. Ve Tic Ltd. Şti Kozyatağı Vergi Dairesi …… nolu şirketin tek hissedarı ve yetkilisi olduğu Şirketin sermayesinin 1.000.000,00 TL (Bir Milyon TL) olduğu,2. 2004 sayılı İcra ve İflas Yasası’nın On ikinci Bap “Konkordato ile Sermaye Şirletleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması” başlıklı kısmında 285. madde ile, konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlunun vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle muhtemel bir iflastan kurtulmak adına veya borçlarını ödeyebilmek için konkordato talep edebileceğinin hüküm altına alındığı, huzurdaki davada yerel mahkemenin 2018/1313 E. sayılı dosyasında konkordato talebi sunulurken, şirketin ayrıntılı 3 yıllık sermaye bilançolarını, gelir tablolarını ve ticari defterlerini, tüm malvarlığına dair belgeleri, yaptığı işleri ve sözleşmeleri hak edişleriyle birlikte sundukları, ayrıca müvekkili hakkında, ön proje hazırlanarak borçların nasıl yapılandırılacağının tek tek açıklandığı,3- Müvekkilinin, …. Bankası, …. bank, …., ….. Bankası, ….., ……, …… Bank’dan ……proje adına kullanılan 3.653.511,09 TL değerinde banka kredilerine şahsi kefil oduğu, yine ……. Proje adına ……..Aş.’ye verilen 3 adet çekte -750.000,00 TL bedelli- borçlu olduğu, müvekkilinin vade konkordatosu talep ettiği ve 2021 Ocak ayında başlamak suretiyle, toplam 4.403.511,09 TL’nin iki yıllık süre içerisinde, üç aylık eşit vadelerle 2022 Nisan ayına kadar tüm borçların ödenmesinin öngörüldüğü,
4-Müvekkilinin şirketin tek hissedarı ve yetkilisi olup, konkordato talebinin şirketle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, zira müvekkilinin firmayı arsa ve araziler üzerinde kat karşılığı inşaat yapmak amacıyla 2006 yılında kurduğu, sektörde yaklaşık on üç yıldır istihdam oluşturan müvekkilinin, ülkemizin artı değer üretmesine katkıda bulunan değerli bir iş insanı olduğu, kazandığını yine firmasına, çalışanlarına ve ülkesine yatırdığı 5- Müvekkilin tek malvarlığının …. ili, …. ilçesi, …. ada, …. parsel, ….. paftada kaim mesken niteliğinde, 300.000,00 TL değerindeki evi olduğu, bu tabloya göre gerçek kişi müvekkili hakkında konkordato ilan edilmezse, davacı …….. şuan iflası halinde malvarlığının değerinin altında satılacağından, alacaklıların alacağın ancak %10’unu veya daha azını tahsil edebileceği, halbuki, iyileştirme projelerinin uygulanması, müvekkilinin ticaretine devam etmesi halinde, Hadımköy’de ve Tuzla Şantiyelerinde devam eden okul projeleri -her iki proje de %98 civarında tamamlanmış haldedir.- İstanbul Valiliği’nden gelecek hak ediş bedelleri ile borçlar peyder pey ödenebileceği bu nedenlerle, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/1346 E. 2018/1143 K. ve 09.11.2018 tarihli kararının davacı müvekkili lehine kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME Dava, İİK 285 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan adi konkordatonun tasdikine ilişkindir. Davacının tek hissedarı olduğu ……..San. Ve Tic Ltd. Şti. İle birlikte konkordatonun tasdiki davası açtıkları, mahkemece, davacı gerçek şahıs yönünden dosya tefrik edilerek, gerçek kişi yönünden, şu an ki dosya esası üzerinden yargılamaya devam edildiği, davacı vekilinin bu davada, müvekkilinin tüm borç yükünün, çekten kaynaklanan 750.000,00 TL şahsi borcu ile sahibi olduğu …….San. Ve Tic Ltd. Şti.’nin bankalara olan ticari borçlarına kefaletten ileri geldiği, bu şirketin borçları sebebi ile banka ipoteklerinin bulunduğu, tek malvarlığının da içinde oturduğu konutu olduğu, bu nedenle müvekkili hakkında konkordato geçici mühleti verilmesini talep ettiği görülmüştür. Mahkemece, davacı gerçek kişi ve şirket tarafından sunulan ortak konkordato projesinde, davacı gerçek kişi, projesini sahibi olduğu şirketin konkordatoyu başarıya ulaşması ihtimaline dayandırdığı, gerçek kişi tarafından sunulan kendine özgü hiçbir konkordato tedbiri ve hedefi içermeyen, tamamen borçlu şirketin ön projesi üzerine temellendirilmiş bir konkordato ön projesinin uygulanabilir olamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafça sunulan konkordato projesine göre, davacının borçlarının büyük kısmının sahibi olduğu şirketin borçlarına olan kefaletinden kaynaklandığı, davacının , şirketin özellikle bankalara olan borçlarına kefil olduğu, kendisinin şirket yöneticisi olarak geliri bulunduğu, borçlarının ödenebilmesinin şirketin ticari başarısına bağlandığı, şirket tarafından borçlar ödendiği takdirde ve ödendiği sürece kendisininde de borçtan kurtulmasının öngörüldüğü, İİK 286 maddesine göre sundukları belgeler olarak konkordato ön projesi, bu projede şirketin genel mali durumu ile davacıların kefalet borçlarını gösterir liste bulunduğu, bu projeye göre şirketin faaliyetleri soncunda borçların ödeneceği ve davacıların borçtan kurtulacağının ön görüldüğü, başkaca belge sunulmadığı görülmektedir. Mahkemece alınan 08.02.2018 tarihli geçici konkordato komiserleri heyeti 2. raporuna göre. şirketin borca batık durumda olmadığı, şirket performansının negatif olarak değerlendirilebileceği, şirket özvarlığında ciddi düşüş gözüktüğü, şirket bilançosunun zarar olarak sonuçlandığı, şirket bünyesinde masraf azaltıcı hiç bir işlem yapılmaması nedeniyle konkordatonun başarılı olmasının zor gözüktüğü değerlendirmesi yapıldığı, fakat gerçek şahıs davacı yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. İİK.nun 7101 sayılı yasanın 15. maddesi ile değişik 287. Maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi, konkordato talebi üzerine İİK.’nun 286. maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak sunulduğunun tespiti halinde geçici mühlet kararı vererek 297/2. maddesindeki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Dava dilekçesi ekinde, davacı ile ilgili olarak İİK.nun 286. maddesinde sayılan belgelerden sadece konkordato ön projesinin mahkemeye sunulduğu, her ne kadar proje içinde kısaca bahsedilmişse de davacının kefalet dışındaki şahsi borçları hakkında bilgi ve belge sunulmadığı, şahsi borçları ile ilgili ödemelerin nasıl yapılacağının projede yer almadığı,yöneticisi olduğu şirketin alacaklıları ile alacak miktarlarının ve alacakların imtiyaz durumunu gösterir listenin sunulmadığı ve davacının tacir olup olmadığı araştırılarak konkordatoya göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile davacının iflası halinde (iflasa tabi değilse icra takibi sonunda) eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablonun sunulmadığı anlaşıldığından, davacıya, İİK. 286/a-b-c-d de belirtilen ve dilekçe ekinde sunulması dava şartı olan belgeleri tamamlaması için HMK. m. 115/2’ye göre kesin süre verilerek belgelerin tamam olması halinde, İİK. m. 287’ye göre geçici mühlet kararı verilmesi ve gerekirse geçici komiser heyetinden gerçek şahıs konkordato projesine ilişkin rapor alınması, belgelerin sunulmaması veya raporun olumsuz olması halinde sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, belgeleri tamamlaması için süre verilmeden geçici mühlet talebinin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, istinaf başvurusunun bu nedenlerle kabulüyle, ilk derece mahkemesi kararının HMK’ nun 353/1-a-6 bendi gereğince kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1346 E. 2018/1143 K. 09/11/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,30 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi ve icra iflas kanununun 293/2. Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/03/2019