Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1960 E. 2020/471 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1960 Esas
KARAR NO: 2020/471
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 28/03/2019
NUMARASI: 2018/1099 Esas, 2019/328 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete sağladığı hizmet bedelinin ödenmediğini belirterek 17.609,05 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin … caddesi no: … …-Yenimahalle/Ankara olduğunu, ayrıca sözleşmede ifa yerinin Ankara olarak belirlendiğini, yetkili mahkemenin Ankara mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi, taraflar arasında akdedilen sözleşmede belirlenen yetki şartı gereğince davaya bakmakta yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduklarını, yetkinin kesin olmadığını, kamu düzenine ilişkin bulunmadığını, mahkemenin kendiliğinden İstanbul Mahkemeleri yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı veremeyeceğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi uyarınca her dava kural olarak davalının ikametgahı mahkemesinde açılır. Sözleşmeden doğan davalar ayrıca sözleşmenin icra olunacağı (işin yapılacağı) yer mahkemesinde de açılabilir (HMK m.10) Taraflar arasında yetki sözleşmesi var ise o yer mahkemesi de yetkilidir. (HMK m. 17) Anılan bu yasal kurallar dikkate alındığında kamu düzeni gereği istisnalar hariç davacı tarafın bu yer mahkemelerinden birisinde davasını açma konusunda seçimlik hakkı vardır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nun 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01/10/2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK’nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir. (11. HD 2016/15056 -2017/319 vb) Somut olayda dava; sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilşkindir. Bu halde davada yetki kesin değildir. O halde; dava genel ya da özel yetkili mahkemede açılabilir. Sözleşme ilişkisi yanlar arasında çekişmesizdir. TBK 89. Maddesi gereğince alacaklının ödeme zamanındaki ikametgâhı mahkemesi de yetkilidir. Davacının ikametgahının Maltepe/İstanbul olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Sözleşmenin 1.21. maddesinde kararlaştırılan yetkiye ilişkin düzenleme genel ve özel yetki kuralını ortadan kaldırmayacağından yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. Bu sebeple ilk derece mahkemesince işin esasına girilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1099 E.2019/328 K. 28/03/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/02/2020