Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/196 E. 2019/683 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/196 Esas
KARAR NO : 2019/683
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/945 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 05/11/2018
DAVA : KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Dava İİK 285 ve devamı maddelerine göre açılan konkordatonun tasdiki davasıdır. Mahkemece davacı şirket hakkında 10.10.2018 tarihli ek tensip tutanağı ile 3 ay süreyle geçici mühlet kararı ile birlikte boçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli görülen tedbirlere karar verildiği görülmüştür.Daha sonra davacı vekili 24/10/2018 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerin bankalara tahsile verdiği kıymetli evrakların geciktirilmeksizin ve komiserlerin yazılı izni aranmaksızın ibraz, protesto ve tahsil işlemlerinin gerçekleştirilmesi, bankalarda bekleyen kıymetli evraklarının geciktirilmeksizin ve komiserlerin yazılı izni aranmaksızın iade edilmesi, bankalar nezdindeki hesaplarına bloke konulmaması ve konulan blokelerin kaldırılması, blokelerdeki tutarların takas ve mahsuba veya kesintilere konu edilmemesi, 19/10/2018 tarihli geçici komiser heyete göreve başlama ve ilk toplantı tutanağı gereğince internet bankacılığı aracılığıyla günlük 10.000,00-TL’ye kadar ve gerektiğinde sonraki konkordato komiserleri toplantı tutanaklarında belirlenecek tutarlara kadar ödeme ve para aktarma işlemlerine (havale, eft, fatura ödeme, HGS, OGS yükleme vb.) komiserlerin yazılı izni aranmaksızın izin verilmesi, fatura, HGS, OGS, ve benzerlerinin otomatik ödeme ve yükleme talimatlarının kısıtlanmaması ve bu işlemlerin komiserlerin yazılı izni aranmaksızın yapılması, müvekkillerin internet şubesine girişlerinin ve hesaplarına erişiminin engellenme- mesi, yeni hesap açma isteklerinin geciktirilmeksizin ve komiserlerin yazılı izni aranmaksızın yerine getirilmesi hususlarında ara karar oluşturulması ve bu ara kararların Türkiye Bankalar Birliği’ne, … Bankaları Birliğine ve re’sen belirlenecek ilgili yerlere bildirilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince, talebe ilişkin olarak komiser heyetinden görüş alınmış, komiser heyeti 31/10/2013 tarihli dilekçesi ile davacıların taleplerinin şirketin ticari faaliyetinin devamına ilişkin olması malvarlığının korunması ve konkordatodan beklenen amacın gerçeklemesi açısından önemli olduğu gözetilerek uygun olduğu bildirilmesi üzerine;1-Davacının elindeki kıymetli evrakların kabul edilmesi, ibraz, protesto ve tahsil işlemlerinin yapılması için komiser heyetinin onayının alınmamasına, karşılıksız kalan kıymetli evrakların iade edilmesine bu işlem için komiserin yazılı onayının istenmemesine, banka hesaba açmanın komiser onayına tabi tutulmamasına yönelik talebinin İİK 297. Maddesi gereği kısmen kabulü ile mezkur işlemlerin konkordato komiserleri nezaretinde yapılmasına, komiserlerinin nezaret görevlerini ifa edebilmelerini ve bankacılık uygulamasından kaynaklı sorunları yazılı onay vererek çözebilmelerini temin için şirketin faaliyetleri aksatmayacak şekilde ve sürede hafta içi hergün ihtiyaç olduğunda şirket merkezine gitmelerine, 2-Davacı vekilinin bankalarca konulan blokelerin kaldırılmasına ilişkin talebinin kısmen kabulü ile, Konkordato talep eden şirketin faaliyetlerine devam edebilmesi, çalışanlara ödemelerin yapılabilmesi, tedarikçilerden üretim için malzeme temini sağlanması için bankalarca davacı şirketin banka hesaplarına gelen gelirlere bloke konulmamasına, konulmuş olan blokelerin kaldırılmasına, banka hesaplarındaki nakitlerin takas ve mahsuba konu edilmemesine,
3-Konkordato amacı doğrultusunda zorunlu giderler olan SGK, vergi, elektrik, su, doğalgaz, işçi maaş ödemeleri ve kira bedelleri hariç olmak üzere 10.000 TL(On Bin Türk Lirası) ve üzeri tüm işlemlerin komiser heyetinin izni ve onayına tabi tutulmasına, bu hususun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında ilan edilmesine4-Geçici komiser heyetinin mahkememize sunacağı ara raporlarda banka hesaplarından yapılan işlemlere ilişkin bilgilere yer vermesine,5-Konkordato talep eden şirketin hesaplarına erişime yönelik talebinin kısmen kabulü ile hesapların takibini, mühlet kararı ve dosya kapsamına uygun olarak ödemeler yapılmasını sağlayacak şekilde internet şubesine erişimin sağlanmasına, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı üzerine Müdahil…. Bankası A.Ş vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 31/12/2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;1-Yerel Mahkemece tedbire itiraz talebinin reddine kesin olarak hükmedildiği söz konusu kararın usul hukukuna tamamen aykırı olduğu, şöyle ki; Hukuk Muhakemeleri Kanununun ”Kanun Yolları” başlığı altında İstinafın düzenlendiği ”İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. Maddesinin 1. Fıkrasında ”ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmüne amir olduğu, HMK’nın ilgili hükümleri gözardı edilerek kurulan hükmün kaldırılması gerektiği 2-Yerel Mahkemece maddi hukuka ilişkin haklara etki edebilecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verildiği, maddi hukuka ilişkin haklara etki edebile- cek ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, yerel mahkemede görülen davanıın, konkordato talebi ve gerekli ihtiyati tedbirlere hükmedilmesi istemine ilişkin olduğu, Konkordato talebinin incelenmesi sırasında geçerli olmak üzere verilen ihtiyati tedbir kararlarının da maddi hukuk alanında sonuçlar doğuracak nitelik ve içerikte olmaması gerektiği, Konkordato kararı ile sağlanmak istenen Şirket bakımından her şeyin durması olmadığı, özellikle konkordato talep eden şirket aleyhine açılacak takiplerin durdurulması suretiyle şirketin rahatlatılması amaçlanmaktaysa da maddi hukuku ilgilendiren kararların verilemeyeceği,3-Ayrıca alacaklı müvekkili Bankanın alacaklarını tahsil amacıyla kullanabileceği bloke işleminin kaldırılması da mevcut düzenlemeye uygun olmadığı, işbu davada, maddi hukuka ilişkin haklara etki edebilecek şekilde ihtiyati tedbire ilişkin blokelerin tedbiren kaldırılması şeklindeki kararın usul ve yasaya aykırı olup, tedbir kararının anılan kısmının kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:Dava, İİK 285 ve devamı maddelerine göre açılan konkordatonun tasdiki davası olup mahkemece, davacı şirket hakkında 10/10/2018 tarihli ek tensip tutanağı ile bu tarihten itibaren 3 ay süreyle geçici mühlet verilmiş, borçlunun mal varlığının muhafazası için gerekli görülen tedbirlere karar verilmiş, akabinde, davacı vekilinin 24.10.2018 tarihli dilekçesi üzerine yukarıda belirtilen tedbir taleplerine ilişkin mahkemece 05.11.2018 tarihli ara kararla, bu tedbir taleplerin, Konkordato talep eden şirketin faaliyetlerine devam edebilmesi, çalışanlara ödemelerin yapılabilmesi, tedarikçilerden üretim için malzeme temini sağlanması için bankalarca davacı şirketin banka hesaplarına gelen gelirlere bloke konulmamasına, konulmuş olan blokelerin kaldırılmasına, banka hesaplarındaki nakitlerin takas ve mahsuba konu edilmemesine ilişkin tedbirde dahil olmak üzere kısmen kabulüne karar verilmiş, müdahil bankaca kabul edilen tedbirlerin sadece bu kısmı yönünden ara karara itiraz edilmiş ve itiraz mahkemece reddedilmiştir.İİK 287.son maddesinde, “Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.” düzenlenmiştir.Yukarıda da açıklandığı üzere, müdahil vekilin istinaf başvurusu, İİK 287 maddesi kapsamında borçlunun mal varlığının muhafazası için alınan tedbir kararlarına yöneliktir. İİK 287. Maddesi gereğince, Konkordato talebi üzerine verilen tedbir kararlarına karşı kanun yoluna başvurulması bu düzenleme karşısında mümkün olmadığından müdahilin istinaf başvuru yerinde değildir. HMK nın 344/1 maddesinde, ilk derece mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzeri verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği öngörülmüşü ise de , İİK Kanunun 287/ son fıkrası özel düzenleme olup sadece Konkordato taleplerinde verilecek tedbir kararlarına karşı istinaf kanun yolunu düzenlediğinden HMK nın bu maddesinin Konkordato taleplerinde uygulanması mümkün değildir. Bu sebeplerle müdahilin istinaf başvurusunun HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince Müdahil … Bankası A.Ş tarafının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, Müdahil tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın Müdahil taraftan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Müdahil tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK 287.son ve HMK 362.1.f maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/04/2019