Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1920 E. 2019/2339 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1920 Esas
KARAR NO : 2019/2339
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/255 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 07/05/2019
DAVA : KONKORDATO
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar tarafından açılan konkordato talepli dava üzerine mahkemece, 07/05/2019 tarihli tensip ara kararı ile borçlular hakkında geçici mühlet kararı verilerek, konkordato geçici mühleti içinde borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü tedbirleri almış, geçici mühlet kararından sonra davacılar vekili 10/05/2019 tarihli dilekçe ile; müvekkillerinin keşide ettiği çeklere karşılıksız şerhi vurulmasının önlenmesi ve müvekkiller tarafından üçüncü kişilere verilen teminat mektuplarının mühlet boyunca nakde dönüştürülmesinin önlenmesi yönünde ek tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkeme, 10/05/2019 tarihli ara kararı ile davacıların keşidecisi olduğu çeklere karşılıksız şerhi verilmesinin önlenmesi ve teminat mektuplarının mühlet boyunca paraya çevrilmesinin önlenmesi yönündeki taleplerinin reddine karar verilmiştir.Ek tedbir verilmesine ilişkin talebin reddine dair verilen ara karar, davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, konkordato başvuru tarihi itibariyle müvekkil firma ödemek ile yükümlü olduğu tüm banka çek ve kredi taksit ödemeleri gerçekleştirdiğini, karşılıksız çıkan herhangi bir çeki yada ödenmemiş herhangi bir taksiti olmadığını, buna karşın müvekkil firmanın özellikle ileri tarihli bir kısım çeklerin vadesi geldiğinde ödeyememe riski ile karşı karşıya kalması üzerine işbu talebe konu konkordato başvurusu yapıldığını, bu nedenle müvekkil firmanın konkordato başvuru tarihinden önce, ancak keşide tarihleri geçici mühlet ve ihtiyati tedbir kararlarından sonra gelecek şekilde ileri tarihli olarak keşide edilen çeklerin keşide tarihlerinde bankada çek karışılıklarını bulundurmamasında hukuka aykırılık oluşturmadığını belirtmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/1. fıkrasında, istinaf yoluna başvurulabilen kararlar üst başlığı altında, ilk derece mahkemesinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 391/3. fıkrasında, ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde, kanun yoluna başvurulabileceği, bu başvurunun öncelikle inceleneceği, kesin olarak karara bağlanacağı ifade edilmiştir. Somut olayda, davacı vekili talep dilekçesinde, davacının banka tarafından mahsup edilen paraların iadesi hakkında tedbir kararı verilmesini talep etmiş ve istinafa konu ara kararda iş bu talebe ilişkin oluşturulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf dilekçesindeki talebi, HMK 341. maddede yer alan, istinaf kanun yoluna başvurabilen kararlardan olduğundan istinaf incelemesi taleple bağlı kalınarak gerçekleştirilmiştir. Dosya kapsamında, davacılar hakkında 07/05/2019 tarihli ara karar ile geçici mühlet kararı verildiği, yargılama sırasında 07/08/2019 tarihli duruşmada önce davacılardan … haklarında verilmiş 07/05/2019 tarihli geçici mühlet kararının uzatılması talebinin reddi ile haklarında verilmiş geçici mühlet kararının kaldırılmasına ve konkordato talebinin reddine, daha sonra 07/10/2019 tarihli duruşmada davacı … San. Tic. A.Ş.’in kesin mühlet talebinin reddine, borca batık olmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür 28.02.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. Yasanın 288/1. fıkrasında, geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağına yer verilmiş, İİK 294. maddesinde, kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları, 297. maddesinde ise, kesin mühletin borçlu bakımından sonuçlarına ilişkin düzenleme yer almıştır. Mahkemece her ne kadar 07/05/2019 tarihinde davacılar hakkında geçici mühlet kararı verilmiş ise de 07/05/2016 ve 09/10/2019 tarihli duruşmalarda geçici mühlet kararları kaldırılarak konkordato taleplerinin reddi ile tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmekle İİK’nın 294. Maddesinde düzenlenen kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları da ortadan kalktığı anlaşılmıştır. İİK 285. Maddesinde belirtildiği üzere, konkordatonun amacı, borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmesi veya muhtemel iflastan kurtulmasını sağlamaktır. Konkordatonun başarıya ulaşabilmesi için geçici mühlet kararı veren mahkeme, borçlunun malvarlığının korunması için gerekli olan tedbirlere de resen hükmedecektir. Bu amaçla İİK’nın 288. maddesinde geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı belirtilmek suretiyle İİK’nın 294. maddesinde kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçlarını düzenlemiş, bu şekilde konkordatonun başarıya ulaşması hedeflenmiştir. Ancak davacılar hakkında verilen geçici mühlet kararı kaldırılmış, konkordato taleplerinin reddi ile tedbirlerin kaldırılması kararı ile birlikte davacıların malvarlığının korunması amacı da ortadan kalktığından davacıların keşidecisi olduğu çeklere karşılıksız şerhi verilmesinin ve teminat mektuplarının mühlet boyunca paraya çevrilmesinin önlenmesine yönelik tedbir talebinin yasal şartları ortadan kalktığından reddine karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle davacıların malvarlığının korunması amacıyla verilen ihtiyati tedbir şartları ortadan kalktığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacıların istinaf başvurularının esastan REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/12/2019