Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1876 E. 2020/789 K. 19.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1876 Esas
KARAR NO: 2020/789
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2018
NUMARASI: 2015/1048 Esas, 2018/1074 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ: 19/03/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili 05/11/2015 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin ibraz edilen iyileştirme projelerinde açıklanan şartlar çerçevesinde mali durumlarının düzeltilmesinin mümkün olduğunu belirterek iflaslarının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Müdahiller, gerek yazılı, gerekse de zapta geçen beyanları ile davacı şirketin iflas erteleme talebine karşı beyan ve itirazlarını bildirmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, kayyum heyet raporları, bilirkişi raporları doğrultusunda, davacı şirketlerin 05/12/2018 tarihinden itibaren iflaslarının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Müdahil … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davacı … LTD. ŞTİ. ile müvekkili arasında 17/03/2016 tarihli protokol imzalandığını, müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını, davacı şirketin amacının borçları sürüncemede bırakmak olduğunu, iyileştirme projesinin inandırıcı olmadığını, hedeflerin tutmadığını, mali durumunda ilerleme kaydedemediğini, davacıların yıllardır süre gelen tedbir kararları ile alacaklıları oyaladıklarını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK’nun 179 ve devamı maddeleri ile 6102 sayılı TTK’nun 376 ve 377. maddelerinde düzenlenen iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK’nun 179/a maddesinde, mahkemece, iflasın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaması için derhal bir kayyım atayacağı, ayrıca şirketin ve Kooperatifin Malvarlığının Korunması için gerekli diğer önlemleri alacağı, son fıkrada ise, kayyımın her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak iyileştirme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor edeceği düzenlenmiştir. Yasanın 181. maddesi gereğince somut olayda uygulanacak olan 160. maddesinde, iflas isteyen alacaklının ilk alacaklar toplantısına kadar olan bütün masraflardan sorumlu olduğu, 166. maddede ise, kararın ilanı düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde ise, iflas isteme, davaya vekalette özel yetki verilmesi gerektiren haller arasında sayılmıştır. Somut olayın yasal düzenlemeler açısından değerlendirilmesi sonucunda, davacılar vekilinin vekeletnamesinde, iflas erteleme davası açma yetkisinin bulunduğu, davacı şirketler yönetim kurulunun 02/11/2015 tarihli kararı ile, şirket aktiflerinin borçlarını karşılamaya yetmediği, şirketin sermayesinin kaybedildiği gerekçesi ile şirketin iflasının ertelenmesi için mahkemeye başvurulmasının oy birliği ile kabulüne karar verildiği, mahkemece, tensip ara kararı ile ilanların yapılmasına, keşfen bilirkişi incelemesine ve ayrı ayrı rapor alınmasına karar verildiği, ilanların yaptırıldığı, iflas avansı ve gider avansının mahkeme veznesine yatırıldığı anlaşılmıştır. Davacılar iyileştirme projelerinde; kaynakların yeni yatırımların finansmanı için kullanılmayacağını, yatırım sürecinin tamamlandığını, kısa vadeli kredilerin yapılandırılmak suretiyle uzun vadeli krediler haline dönüştürüleceğini, ortaklar tarafından şirketlere hem sermaye ve hem de sermaye harici nakdi ve ayni destek sağlanacağını, yeni müşteri temini, müşteri portföyü ve satış gücü yüksek kişilerle çalışılacağını, katkı payı ve kar marjı yüksek ürünlerin üretilip satılması, ciro hedefine yönelik katkı payı düşük olan ürünlerin üretilmemesi konusunda çalışılacağını, maliyet ve giderlerde önemli tasarruflar sağlanacağını, faiz yükü getiren borçların öncelikle ödenmesi suretiyle karlılık üzerindeki finansman baskısının azaltılacağını, alacaklılarla borç ödeme protokolleri yapılmak suretiyle mevcut borçların taksitlere veya vadelere yayılmasının sağlanacağını, şirket ortaklarının şirketin borca batıklıktan kurtuluncaya kadar ücret almayacağını, görevine son verilen personelin işlerinin diğer personellere aktarılacağını, bu şekilde personel tasarrufu sağlanacağını, üretim ve satışla doğrudan ilişkili olmayan veya atıl durumda olan menkul malların satışının yapılacağını, satıştan elde edilecek gelirin öncelikle faiz yükü getiren borçların ödenmesinde kullanılacağını, kaynakların etkin ve verimli kullanılmasının teminen şirket birleşmesinin yapılabileceğini, iflasın ertelenmesi sürecinde … şirketi için toplamda 4.500.000,00 TL ve … şirketi için toplamda 2.500.000.,00 TL tutarında sermaye artışının yapılacağını, borca batıklıktan 5 yıllık süre içinde kurtulunabileceğini bildirmişlerdir. İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve rayiç değerlere göre borca batıklık konusunda uzman bilirkişi heyetlerinden rapor alınmış, davacı şirket kayyım heyetiyle denetlenmiştir. Mahkemece davacı şirketlerin borca batık olup olmadığı konusunda bilirkişi heyetinden rapor almış, heyet 18/11/2015 tarihli raporlarında; rayiç değerlere göre 31/10/2015 tarihi itibariyle davacı … Ltd. Şti’nin, (-)265.993,78 TL, davacı … Ltd. Şti’nin (-)2.627.703,52 TL tutarında borca batık olduklarını bildirmişlerdir. Mahkemece iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı konusunda farklı bir heyetten rapor almış, heyet 08/02/2017 tarihli raporlarında; … Şirketince ilk etapta yapılması planlanan sermaye artışının gerçekleştirilmesi, alacaklılarla yapılan borç ödeme protokolleri ve yapılan ödemeler, vergi ve SGK borçlarının 6736 sayılı yasa çerçevesinde taksitlendirilmesi ve vadesi gelen taksitlerin ödenmesi, maliyet ve giderlerde ortalama % 8 oranında iyileşme sağlanması, kayyım raporlarında şirketle ilgili olarak genel gidişat yönünden olumlu değerlendirmeler yapılması hususları birlikte değerlendirildiğinde, her iki şirketin mali durumunda iyileşme ümidinin sürmekte olduğunu, öte yandan, rapor içerisinde sunulan ayrıntılı tespit ve analizler bir bütün olarak dikkate alındığında ise, … Şirketi için sunulan iyileştirme projesinin mali projeksiyonlar itibarıyla projenin mevcut durumu ve gelişmeleri yeterince yansıttığından söz edilemeyeceğini, … için sunulan iyileştirme projesinin ise “ciddi ve inandırıcı” bir proje yapısına sahip bulunmadığını sonuç itibarıyla her iki şirketin, iflasın ertelenmesi için gerekli teknik koşullardan “borca batık bulunma” koşulunu sağladıklarını, fakat “ciddi ve inandırıcı bir proje sunulması” koşulunu ise bu aşama itibarıyla sağlayamamış olduklarını bildirmişleridir. Davacılar vekili revize iyileştirme projesi sunmuş, son heyetten konu ile ilgili rapor alınmıştır. Heyet 11/12/2017 tarihli ek raporlarında; sermaye artırım hedefleri de bir arada dikkate alındığında, izleyen 1 yıllık dönemde gerçekleştirilecek performansa dayalı olarak ve … Şirketinin ödenmemiş olarak görünen bakiye sermaye artırımı borcunu hiç aksatmadan vadesinde ödemesi kaydıyla, davacı şirketlerin borca batıldıktan çıkma ümitlerinin var olduğunun değerlendirildiğini, kök raporda fmansal yönden iyileşme ümitlerinin var olduğu değerlendirilen davacı şirketlerce, bu aşamada sunulu revize iyileştirme projelerinin, önceki projeler ile karşılaştırıldığında “ciddi ve inandırıcı” bir yapıya sahip durumda göründüklerini bildirmişlerdir. Mahkemece ilk heyetten borca batıklık konusunda yeniden rapor alınmış; heyet 21/06/2018 havale tarihli ek raporlarında; 31/12/2017 tarihi itibariyle davacı … Ltd. Şti’nin rayiç değerlere göre (-)761.764,14 TL davacı … Ltd. Şti’nin (-)135.939,32 TL borca batık olduğunu bildirmişlerdir. Bilirkişi heyet ve kayyım raporları ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacı şirketler tarafından ibraz edilen iyileştirme projelerinin ciddi ve inandırıcı olduğu, mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince müdahil … A.Ş.’nin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, müdahil tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın müdahil … A.Ş. tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Müdahil tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 164 . Maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile kabul edildi.09/03/2020