Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1863 E. 2022/1312 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1863 Esas
KARAR NO: 2022/1312
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2019
NUMARASI: 2018/733 Esas, 2019/538 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile müflis firma arasında; elektrik dağıtım işi ile alakalı olarak, … – … – … – … ve … nolu sözleşmeler akdedildiğini, ödenmeyen faturalar nedeni ile müvekkili şirketin müflis şirketten toplamda 393.354,13 TL alacaklı olduğunu, bedelin masaya kaydı konusunda 126 kayıt numarası ile müracaatta bulunulduğunu, 27.192,00 TL’lik kısmın kabul edildiğini, 366.162,13TL lik kısmın ise reddedildiğini, masaya kaydı talep edilen 393.354,13.-TL’nin 209.110,00.-TL’lik kısmının iflastan sonra ( müflis firmanın evvelce vermiş olduğu teminatlar dahilinde yapılan tahsilat ve nakden yapılan kısmi ödeme ile) tahsil edildiğini, bakiye 157.052,13.-TL ile ilgili Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesisin 2014/631 E. Sayılı dosyasında kayıt kabul davası açıldığını, mahkemece 08.12.2016 tarihinde 5.738,75 TL alacağın masaya ( 4. Sıra olarak ) kayıt ve kabulüne karar verildiğini, kararın İstinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini, yapılan yargılamada müvekkili alacağının 157.052,13 TL olduğunun anlaşıldığını ancak 5.738,75 TL’lik kısmının 4. Sıraya yazılmasına karar verildiğini, geri kalan kısım için ise “alacağın masa borcu olup olmadığı yönünden iflas idaresine başvuru yapılması gerektiği” sonucuna varıldığını, iflas müdürlüğü’ne başvuruda bulunulduğunu, iflas müdürlüğü tarafından talebin reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin taleplerinin saklı tutulması ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; 151.313,38 TL alacağın masa borcu olarak kabulü ve Bakırköy İflas Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına durumun bildirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebi üzerine bir kısım alacağın kabul edilerek bakiye kısmı reddedildiğini, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, 19/12/2013 tarihinde iflas kararı verildikten sonra şirketin faaliyetinin durdurulduğunu, yaklaşık 100 adet mağazanın bir kısmının iflas müdürlüğünce mühürlendiğini, bir kısmının ise mal sahiplerine teslim edildiğini bu nedenle mağazalardan herhangi bir elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, davacının kullanılmayan elektriğin bedelinin tahsili için fatura düzenlediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda; güçlü delil niteliği bulunan Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/635 esas sayılı dosyası dikkate alındığında davacının davasının kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi iel davacının davasının kabulü ile; 151.312,68TL alacağın masa alacağı olarak … İflas müdürlüğü … esas sayılı iflas dosyasındaki iflas tasfiyesinde masa borcu olduğunun tespitine, bu hususun iflas müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davalı tarafça istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın 7 günlük hak düşürücü sürede açılmadığı gibi görevli mahkemede de açılmadığını, alacaklının iflas masasındaki talebi ile ilgili resmi bir kurum olan iflas masası/iflas idaresince verilen mevcut bir red kararının bulunduğunu, alacaklı tarafından bu red kararının kaldırılarak taleplerinin yerine getirilmesi için; alacağın likit olması halinde icra mahkemesinde, alacağın likit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi halinde ise genel mahkemelerde dava açması gerektiğini, görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemeleri olduğunu, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/631 Esas sayılı dosyasında alınan rapor ve gerekçeli kararda da belirtildiği üzere alacağın iflas tarihinden sonra doğduğu için, davanın konusu olmadığından bu alacakla ilgili olarak işin esasına girilmediğini, söz konusu davada alınan bilirkişi raporunda, iflas tarihinden sonraki alacaklarla ilgili davacı tarafın tek taraflı tanzim ettiği faturaların, davacının ticari defterlerine işlendiğinin tespit edildiğini, ancak müflis şirketin 19.12.2013 tarihinde iflasına karar verildiğini, şirketin tüm faaliyetinin durduğunu, şirketin yurt genelindeki yaklaşık 100 adet mağazasının bir kısmının iflas müdürlüğünce mühürlendiğini, bir kısmının boşaltılarak mülk sahibine teslim edildiğini, bir kısmının ise yazılan talimatlar neticesinde talimat icralarınca mühürlendiğini, bu nedenle mağazalarda her hangi bir elektrik kullanımı olmadığını, talep edilen alacağın müflis şirketin hangi adreslerdeki mağazalarına ait olduğu, ne kadar elektrik kullanıldığının belli olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava; iflas sonrası oluştuğu iddia edilen alacağın masa alacağı olduğunun tespitine ilişkindir. Uyuşmazlık, talebin masa alacağı olup olmadığı, mahkeme gerekçesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmıştır. İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edilecektir. (İflas Hukukunda Sıra Cetveli Prosedürü ve Sıra Cetveline Karşı Müraacat Yolları, Öztek Selçuk, yayımlanmamış doçentlik tezi, s. 37) Dairemizin 02.02.2012 tarih ve 2011/4952 E, 2012/680 K sayılı ilamı da bu yöndedir. İİK’nda masa borçları için İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HMUK’nın 1 ve 8. madde hükümlerindeki parasal sınıra göre Asliye ya da Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. İflas masasının bu safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur” (İİK m.184,I,c.1). Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, aslında yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. İflas masasından istenebilecek (hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı “masa borcudur.” Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açılktıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlarlanmasına imkân yoktur.) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK. m. 248, 303/2) Masa alacakları iflas masasından tam olarak ödenir. (örn: İflas kararının ilanı giderleri (m.166;219), defter tutma (m.161;208) giderleri (bkz: m.160), masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti (m.223,IV), masanın (iflas idaresinin) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti masa borcudur. Bu sayma, tahdidi değildir; masa borçlarına bazı misaller vermek içindir. Şu halde, masa alacakları (borçları), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa (yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi) tarafından yapılan borçlardır. Masadan ödenecek alacakların, iflas alacağı ve masa alacağı olarak ikiye ayrılmasının pratik önemi şudur: Masa alacakları, iflas masasından tam olarak ödenir. Masa alacakları, iflas alacaklarından daha önce ödenir (m.248). Oysa ki, iflas alacaklarının tam olarak ödenmesi çok enderdir (belki yalnız m.206’nın ilk üç sırasındaki imtiyazlı alacaklar tam olarak ödenir.) İflas alacakları (özellikle m. 206’nın dördüncü sırasındaki imtiyazsız alacaklar), İflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında ödenir. İşte bu nedenle, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük önemi vardır. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Tamamen Yeniden Yazılmış ve Genişletilmiş 2. Baskı, S. 1212 vd. Ankara, 2013) İflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nın 235. maddesindeki süreler uygulanmaz. Dairemizin 12.07.2012 tarihli ve 2576 E, 4886 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere; kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2017/1974 E. 2020/2699 K. Sayılı kararı )Somut davada, müflis şirketin iflastan sonra ödenmeyen elektrik faturaları bulunduğu, borcun masa borcu olduğu iddiası ile eldeki davayı açtığı, davada görevli mahkemenin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm tesisinin yerinde olmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-Bakırköy 5. Ticaret Mahkemesinin 2018/733 Esas, 2019/538 Karar ve 07/05/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,3-a) Davanın 6100 sayılı HMK’nın mahkemenin görevli olması ile ilgili 114/1-c bendi gereğince dava şartı yokluğundan aynı yasanın 114/2.fıkrası uyarınca usulden REDDİNE,b) 6100 sayılı HMK’nın 20.maddesi gereğince, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin mahkemeye başvurması halinde dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,c) Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına dair görevsizlik kararı veren mahkemece resen hüküm tesis edilmesine, d) HMK 331/2.fıkrası gereğince yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,5-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/11/2022