Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1818 E. 2019/2381 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1818 Esas
KARAR NO : 2019/2381
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1172
ARA KARAR TARİHİ: 16/04/2019
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacı vekili, 30.11.2018 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin 2009 yılında kurulduğunu, İnşaat mühendisliği kapsamına giren tüm sistemlerde demir ve çelik satışı ve bunların işlenerek mühendislik yönünden çelik konstrüksiyon imalatları, diğer çelik yarı mamul imalatlarını başarıyla bitirdiğini, müvekkili şirketin son yıllarda ekonomik krize girdiğini, bazı borçlarını vadesinde ödeyememeye başladığını, İcra takibi başlatıldığını, bir kısım çeklerinin yazıldığını, vadesi gelmemiş borçların ise vadesinde ödeyememe ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, tüm borçlarını ödemek istediğini, ön projeye göre, mevcut borçlarından %30 iskonto yapılarak borçların %70’inin, konkordatonun mahkemece tasdikine ait kararın kesinleşmesinden itibaren 6 ay ödemesiz geçecek süreden sonra başlayarak 2 yılda aylık eşit taksitler halinde faizsiz olarak ödenmesini önerdiklerini, adi alacaklı sayısının 21, kısmen ipotekli alacaklı banka sayısının 10 olup toplam 31 alacaklı bulunduğunu belirterek, konkordato geçici mühlet kararı verilmesini, tedbir kararlarının alınmasını ve geçici konkordato mühletini aşamamaları sonucunda kesin mühletin tayin edilerek konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.Alacaklıların bir kısmı, davaya müdahale talebi ile birlikte yazılı beyanlarını dosyaya ibraz etmiş ve duruşmaya katılarak beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 16.04.2019 tarihli ara karar ile mahkemece verilen tedbir kararlarına aykırı olarak … Hukuk Müşavirliği banka hesaplarına icra dosyası açıklamaları ile gönderilen toplam, 106.042,50 TL ‘nin mahsup veya gönderme işleminin geçici mühlet kararından sonra yapılması halinde … Hadımköy Şubesindeki komiser gözetimindeki hesabına aktarılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ; Ara karar, yasal süre içerisinde, alacaklı … A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf nedenleri olarak, talepleri doğrultusunda davacının maddi hukuka İlişkin tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, müvekkili banka tarafından, davacı lehine genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan krediye ait borcun çek borçları ile kapatılmasına davacı tarafça ısrarlı bir şekilde itiraz edildiğini, davacı tarafın bu mahsup işlemi ile borçlarından kurtulmuş olacağını, bu parayı iade alma konusundaki ısrarının bile konkordatoya başvurma amacının iyiniyetli olmadığının açık kanıtı olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine, borçlunun hesabında bulunan ve geçici mühlet kararından önce temlik alınan çeklerin tahsilatından doğan tutarın banka borcuna mahsup edildiğini, mahsup üzerine davacının başvuru yaparak maddi hukuk anlamında tedbir kararı talep ettiğini, geriye dönük olarak takas ve mahsup hakkının kullanılmasının önlenmesine yönelik tedbir kararının yasal dayanağının olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını, davacının tüm maddi hukuka İlişkin taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Davacı şirketin, banka hesabına İcra dosyası açıklaması ile gönderilen meblağın mahsup ve gönderme işleminin geçici mühlet kararından sonra yapılması halinde, komiser heyeti gözetimindeki hesaba aktarılmasına dair ara karara karşı, alacaklı vekili tarafından itiraz edilmeksizin istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesinde, istinaf yoluna başvurulabilen kararlar üst başlığı ile, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Aynı yasanın, 394. maddesinde ise, ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz üst başlığı ile “5”. fıkrada, itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabileceğine yer verilmiştir. Somut olayda, mahkeme ara kararına karşı, itiraz yasa yolu kullanılmaksızın istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması usul ve yasaya uygun değildir.Diğer yandan, 28.02.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. İİK 287/son fıkrada “ Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz “ ifadelerine yer verilmiştir. Yukarıda ifade edildiği üzere, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 394/5. fıkrasında, itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmişse de, 2004 sayılı İİK ‘daki İhtiyati tedbire karşı kanun yoluna başvurulamayacağına dair düzenleme özel yasaya ilişkin olduğu gibi, yasanın kabulü de sonraki tarihlidir. Bu durumda, davacı borçlu için mahkemece oluşturulan geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına karşı yasa yoluna başvurulamayacağının kabulü gerekecektir.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkeme nezdinde itiraz edilmeksizin, ihtiyati tedbir ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması yerinde değilsede, somut olayda, İİK 287/son fıkrası gereğince tedbir kararlarına karşı kanun yoluna başvurulamayacağından, ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Alacaklı … A.Ş vekilinin , Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1172 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 16.04.2019 tarihli, İhtiyati tedbir ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1- b bendi gereğince REDDİNE 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan, alacaklının peşin olarak yatırdığı 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın alacaklıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4 – Alacaklının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İİK’nun 287/son fıkrası , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1- b bendi ve aynı yasanın 362/1- f bendi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/12/2019