Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1771 E. 2019/1494 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N: 2019/1771 Esas
KARAR NO : 2019/1494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2019
NUMARASI : 2018/97 ESAS – 2019/96 KARAR
DAVA : KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 13/09//2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili, 31/01/2018 tarihli dava dilekçesiyle, müflis şirket … Tic. A.Ş.’nin iflas tasfiyesinin iflas müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü, müvekkili şirketin iflas masasına 8.819.942,23 TL’lik alacak kaydı talebinde bulunduğunu, alacak kayıt taleplerinin tamamının reddedildiğini, reddin haksız olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı iflas idaresi davaya karşı yazılı veya sözlü herhangi bir beyanda bulunmamaştır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, davanın subut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak; müflis şirket ortaklarından …’nın müflis şirkete, şirket ortağı sıfatıyla borç verdiğini, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, takip dosyasındaki alacağını …Bankası A.Ş.’ye devir ve temlik ettiğini, adı geçen firmanın temlik aldığı alacağı bu kez müvekkiline temlik sözleşmeleri ile temlik ettiğini, alacaklarının varlığının tespit edildiğini, müflis şirketin ticari defter kayıtlarıyla sabit olduğu üzere iflas masasına kayıt ve kabulünün gerektiğini iddia ederek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK 235. Maddesi gereğince açılmış olan, sıra cetveline itiraz ( Kayıt Kabul) davasıdır. Dosya istinaf incelemesi aşamasında iken, davacı vekili tarafından dosyaya, 11/09/2019 tarihli davadan ve istinaf taleplerinden feragat talebini içeren dilekçe UYAP sistemi üzerinden ibraz edilmiştir. Dilekçede, kayıt kabul davasından müvekkili şirketten alınan talimat doğrultusunda ve istinaf taleplerinden feragat ettiklerini beyan ettiği görülmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 310.maddesi gereğince, feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği düzenlemesi ve feragatın niteliği de dikkate alınarak dosya incelenmiştir. Aynı yasanın 74.maddesi gereğince, davadan feragat, davaya vekalette özel yetki verilmesi gerektiren hallerden olduğundan, davacı vekilinin vekaletnamesi incelenmiş ve Beyoğlu …. Noterliğinde, … yevmiye nolu, 12/02/2014 tarihli düzenlenen vekaletnamede, davacı vekilinin, davadan feragat ve ayrıca temyiz karar düzeltmeden feragate yetkisi olduğu ancak aynı yasada belirtilen kanun yollarından feragate dair herhangi bir yetkisinin vekaletnamede mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar söz konusu eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa süre verilebilmesi ve eksikliğin tamamlanması istenebilir ise de davacı vekilinin davadan feragat etmiş olması da göz önünde bulundurularak ve istinaf talebinden feragatin iş bu uyuşmazlıkta esasa etkisi olmayacağı, bu şekilde geri çevirmenin HMK 30. Maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesine de uygun düşmeyeceği gibi hukuki yararında olmadığı tespit edilerek davadan feragate dair yetkinin olduğu vekaletnamenin verilecek kararda yeterli olduğu kanaatine ulaşılarak karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 307. maddede davadan feragat düzenlenmiş ve feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. 311.maddede, feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragat, yasal düzenlemenin üst başlığında ifade edildiği üzere, davaya son veren taraf işlemlerinden biri olduğundan, tarafların istinaf başvurusunun kabulü İle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından 6100 sayılı HMK’nın 349. Maddesinde düzenlendiği şekilde istinaf başvurusundan da feragat etmiş ise de yukarıda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere vekaletnamede, buna ilişkin özel yetki bulunmadığından bu talebin reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-Davacı vekilinin istinaf talebinden feragat isteminin, vekaletnamede HMK 74. Maddede düzenlenen ve özel yetki verilmesini gerektiren hallerden kanun yollarından feragat yetkisinin bulunmaması nedeniyle REDDİNE, 3- İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/97 Esas, 2019/96 Karar ve 06/02/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,4- a) Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, b) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın, Harçlar Kanununu 22. maddesi gereğince, 2/3 si olan 29,60 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,30 TL harcın talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,c) Davalı, davada kendisini vekille temsil ettirmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,e) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 333. maddesi gereğince, hükmün kesinleşmesinden sonra ,yatırılan avansın varsa kullanılmayan kısmının, kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra yatıran tarafa iadesine,5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken, 68,20 TL başvuru harcı İle, istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın davacı tarafca peşin olarak yatırılan 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına, 6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/09/2019