Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1665 E. 2019/1074 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1665 Esas
KARAR NO : 2019/1074
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2019
NUMARASI : 2018/779 2019/91
DAVA :TAZMİNAT (Tüketici Kredisinden Kaynaklı Hayat Sigortasına Dayalı)
KARAR TARİHİ 13/06/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı müvekkillerinin babası müteveffa …’nın 09/03/2016 tarihinde … Bank A.Ş’nin Çekmeköy Şubesinden 21.485,83 TL kredi kullanmış olup bu krediye ilişkin hayat sigortasının davalı şirket tarafından yapıldığını, miras bırakan … 23/10/2017 tarihinde vefat ettiğini, davalı şirkete müracaatta bulunularak vefat tazminatının talep edildiğini, davalı şirketçe bildirilen eksik belgelerin temin edilerek davalı şirkete verildiğini ancak davalı şirket tarafından, murisin kredi kullanımı sırasında hastalıkları ile ilgili beyanda bulunmaması gerekçesiyle vefat tazminatının ödenmediğini, müvekkillerinin babasının kredi kullandığı tarihte herhangi bir hastalığının bulunmadığı gibi ölüm sebebinin akciğer kanseri olduğunu, bu hastalığa ilişkin teşhisin de 20/06/2017 tarihinde konulduğunu ileri sürerek davalının sorumluluğunda olan ödenmeyen vefat tazminatının ilgili bankaya ödenerek miras bırakan tarafından ödenmiş olan kredi taksitlerinin müvekkillerine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; Müvekkili şirket ile müteveffa arasında 09.03.2016 tarihli, 36 ay süreli ve … poliçe numaralı Kredi Grup Hayat Sigortası Sertifikası Sözleşmesi kurulduğunu, ilgili poliçenin 20.100,00 TL değerinde olup, aylık azalan teminatlı olduğunu, müteveffanın 23.10.2017 tarihinde vefatı üzerine davacıların müvekkili şirkete başvurduklarını, beyan yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesi üzerine poliçeden ortaya çıkan tazminatın müvekkili şirket tarafından ödenmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi; Davacının tacir olmaması, davaya konu işlemin Türk Ticaret Kanunu 3.maddesinde açıklanan her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren bir işlem olmaması ve tüketici kredisinden kaynaklanması gerekçesiyle davaya bakmaya ticaret mahkemelerinin görevli olmadığı, tüketici mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilerek 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c, 115/2 maddeleri gereğince davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf taleplerinde; Mahkemenin hatalı şeklide görevsizlik kararı verdiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 2016/15712 E. 2018/207 K. 29.01.2018 tarihli kararında da açıkça ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna işaret edildiğini, sigortaya ilişkin hükümlerin Ticaret Kanunu’nun altıncı kitabında ayrı bir bölüm olarak düzenlendiğini, TTK m.5’e göre huzurdaki davanın ticari dava olduğunu, ticari bir konu olan sigorta sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıkların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesi davacı vekiline 26/04/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davalıya 20/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, hükmün en geç 03/04/2019 (Çarşamba) mesai bitimine kadar istinaf edilmesi gerekirken 09/04/2019 tarihinde (Salı) 2 haftalık yasal süre dolduktan sonra istinaf edildiği, istinaf talebinin HMK’nun 345. maddesi gereğince öngörülen süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin, istinaf sebepleri incelenmeksizin reddine karar vermek gerekmektedir.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında istinaf talebi süresinde yapılmadığından, davalı vekilinin istinaf talebinin, istinaf sebepleri incelenmeksizin usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusun USULDEN REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına;4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. ve 362/1c Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/06/2019