Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1554 E. 2019/2061 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1554 Esas
KARAR NO : 2019/2061
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/277 D.İş
KARAR NO : 2019/272
TALEP : İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz isteyen vekili 08.02.2019 tarihli talep dilekçesi ile; müvekkil şirket ile borçlu şirket arasında Değerleme Ve Ekspertiz Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, bu kapsamda müvekkilinin sözleşmeyle üstlenen edimi yerine getirerek … VE … numaralı değerleme raporları tanzim ettiği, sözleşme bedelinin tahsiline ilişkin 4 adet e-fatura düzenlendiği, e-faturalar sistem üzerinden borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde herhangi bir itiraz ileri sürülmediği gibi farklı tarihlerde toplam 22.000,00 TL değerinde kısmi ödeme yapıldığı, buna göre 40.809,75 TL bakiye fatura alacağının ödemekten kaçınması nedeniyle davalının mal kaçırma eylemlerine karşı, hal ve koşullar gerektirdiğinden 2004 sayılı Kanunun 257. maddesi gereğince teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, 12.02.2019 tarihli karar ile taraflar arasında imzalanmış olan hizmet sözleşmesinden doğan edimlerin yerine getirilip getirilmediği, alacaklı olup bulunmadığı ve söz konusu e-faturalara itiraz edilip edilmediği hususu yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir
İSTİNAF NEDENLERİ;Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; sözleşme bedeline yönelik tanzim olunan faturaların tebliğinden sonra borçlu tarafından kısmi ödemeler yapılmış olması, sözleşme karşılığı hizmetin borçluya sunulması, fatura içeriğinin kabul edilmesi dikkate alındığında, alacağın muaccel olduğu hususlarında yasada aranan yaklaşık ispat şartı gerçekleştiğinden usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılarak toplamda bakiye 40.809,00 TL alacağa yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Sözleşmeden kaynaklı faturaya dayalı bakiye alacağının tahsili için talep edilen ihtiyati haciz istemi yazılı gerekçeyle reddedilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir. İhtiyati haciz, İİK’nin 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 257. madde uyarınca, ihtiyati haczin vadesi gelmiş bir para borcu için istenebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlanması, yahut kaçmış olması veya bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması gereklidir.
İİK’nın 258/1 fıkrasına göre de, alacaklının, alacağı ve icabın- da haciz talepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, kesin bir ispat aranmamakta, özellikle hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19.HD. 23.01.2014 t. 2023/18723-2014/1804)Somut olayda, talebe konu alacağın, değerleme ve hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı olduğu görülmüştür. Talep eden dilekçesinde sözleşme ve faturalara dayanmıştır. Tarafların sözleşmeden doğan edimlerini yerini getirip getirmediği ve alacak miktarının tespiti hususunda ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden yaklaşık ispat koşulu ve İİK’nın 257.madde ön görülen koşullar oluşmadığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin reddine ilişkin kararı yerindedir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince talep edenin istinaf başvurusunun REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın davacının peşin olarak yatırdığı 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,3- Talep edenin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu 353/1.b.1 ve 362/1-f Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/11/2019