Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/15 E. 2019/494 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/15 Esas
KARAR NO : 2019/494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/925 Esas
KARAR NO : 2018/1101
KARAR TARİHİ: 31/10/2018
DAVA : KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 14/03/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı kanun ile değişik icra iflas kanunu 285 ve devamı madde hükümleri gereğince konkordato geçici mühleti, kesin mühleti ve sonucunda konkordatonun tastikine karar verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, 7101 sayılı kanun ile değişik 285.maddenin hükümet gerekçesi de göz önünde bulundurularak, mevcudu borçlarının tamamını ödeyebilecek durumda olan davacı borçlunun düzenlemiş olduğu konkordato projesinde (borçlarınız için ilave faiz olmayacaktır) şeklindeki tenzilat konkordatosu istemesi mümkün olmadığından, koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece verilen bu karar, davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekilince, 06.11.2018 havale tarihli dilekçeyle, söz konusu karara ilişkin kanun yoluna başvuru hakkından ve sürelerden feragat etmiş, bunun üzerine ilk derece mahkemesince, 06.11.2018 tarihinde karar kesinleştirilmiştir.Alacaklı ….A.Ş vekili, 21.11.2018 uyap tarihli dilekçesiyle mahkemeye başvurarak, 31.10.2018 tarihli gerekçeli kararın tüm müdahil ve alacaklılara tebliği sağlanmadan kararın kesinleştirilemeyeceği, bu nedenle 06.11.2018 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemeside, 21.11.2018 tarihli ara kararla, özetle, alacaklının müdahilliğine karar verilmesi, alacaklının müdahil sıfatına haiz olmadığı, bu nedenle kararın kendisine tebliğin gerekmediği ve kesinleştirme işleminde herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddetmiştir.Alacaklı …. A.Ş vekili, mahkemenin 21.11.2018 tarihli ara kararını, 22.11.2018 tarihli başvurusuyla, itiraz dilekçesindeki aynı gerekçelerle, alacaklı müdahillere gerekçeli kararın tebliğ yapılmadan kararın kesinleştirile- meyeceği, bu nedenle, kesinleşme şerhinin kaldırılması gerektiği, mahkemece bu yöndeki itirazının reddine dair 21.11.2018 tarihli kararın istinafen kaldırılması talep edilmektedir.İstinafı kabil kararlara ilişkin HMK341. maddesi şöyledir.MADDE 341-” (1) İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.(2) Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/41 md.) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda üç bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.(5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.”İİk 293/2 maddesinde de, kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabileceği, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kesin olduğu düzenlemesi yapılmıştır.Yasal düzenlemelere göre, mahkemelerce verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ihtiyati haciz taleplerin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararların istinaf edilebileceği, kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, bu kararı ancak borçlu ya da konkordato talep eden alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği, somut olayda istinaf talep eden alacaklının bu şartlara haiz olmadığı, kanun yolunun ancak kanunla düzenlenebileceği, 2004 sayılı Kanunun Konkordato’ya ilişkin hükümlerinde de, gerekçeli mahkeme kararının kesinleştirme şerhinin kaldırılmasına ilişkin herhangi bir kanun yolu öngörülmediği, bu nedenlerle yasalarda hakkında istinaf kanun yoluna cevaz verilmeyen kesinleştirme şerhinin kaldırılmasına yapılan itirazın reddine ilişkin mahkeme ara kararının istinafı kabil kararlardan olmaması nediyle alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 341 maddesi gereğince reddine dair aşagıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Alacaklı …A.Ş’nin İstinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,30 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın müdahilden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Alacaklı … A.Ş tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile icra iflas kanunun 293/2 Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.14/03/2019