Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1446 E. 2020/198 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1446 Esas
KARAR NO: 2020/198
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/03/2019
NUMARASI: 2019/22 Esas, 2019/259 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin, ülkenin ve dünyanın ekonomik daralmasından kaynaklanan darboğaz neticesinde, konkordato projesi çerçevesinde faaliyetlerini değişen şartlara göre uyarlama ve yeni koşullara uyum sağlayarak daha sağlıklı bir şekilde faaliyetlerine devam etme kararı aldığını, bu sayade aktif pasif dengesini düzelterek mevcut borçlarını ödeme imkanına kavuşacağını, şirketin 31/05/2018 tarihli mali durumuna göre 983.480,42 TL borca batık olduğunu, şirketin tenzilat ve vade konkordatosu talep ettiğini, konkordato teklifine göre 31/05/2018 tarihi itibariyle mevcut borçlarında %30 oranında iskonto ile 1 yıl geri ödemesiz olmak üzere 2019 yılında borçların tamamını ödeyeceklerini, bu borçlar için ilave faiz ödemeyeceklerini, konkordato sürecinde şirkete ait gayrimenkuller ve taşıtların satılacağını ve elde edilen nakit tutarın öncelikle alacaklı bankaların ipotekli kredi borçlarının ödenmesinde kullanılacağını, artan kısmın hem borç ödemelerinde hem de şirketin ticari faaliyetinin devamı için kullanılacağını belirterek ihtiyati tedbir kararı ve 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesini, geçici mühlet içerisinde yapılacak inceleme neticesi 1 yıllık kesin mehlin verilmesini, bu süre içerisinde yapılacak konkordato aşamalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 21/09/2018 tarihli karar ile; davacı şirketin İİK’nın 297. maddesine aykırı olarak, geçici mühlet içerisinde, işlettiği okulu devrettiği ve faaliyetinin kalmadığı, bu nedenle konkordato teklifinin başarıya ulaşma şansının bulunmadığı gerekçesiyle İİK’nın 292. maddesi gereğince konkordato talebinin reddine ve davacı şirketin iflasına karar verilmiş, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 2018/2922 Esas, 2019/42 Karar sayılı kararı ile, İİK’nın 292. maddesi uyarınca karar verilmeden önce borçlu şirketin dinlenmesi gerektiği belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın kaldırılmasından sonra mahkemece duruşma açılmış ve 2019/640 Esas, 2019/1114 Karar sayılı karar ile şirketin okulu devrettiği ve mühlet verilmesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle İİK’nın 292. maddesi gereğince konkordato talebinin reddine ve davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili süre tutum dilekçesinde kararın kaldırılmasını ve konkordato talebinin kabulünü talep etmiş, gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Talep, İİK 285 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan adi konkordatonun tasdikine ilişkindir. Davacı vekili, süre tutum dilekçesi ile kararı istinaf edip, gerekçeli istinaf dilekçesi sunmamışsa da, konkordato mühleti verilmesine ilişkin talebin çekişmesiz yargı işi olup, bu taleplerde resen araştırma ilkesinin uygulanacağı gözetildiğinde işin incelenmesi gerekmiştir. Dosya kapsamından, davacı şirket lehine 04/07/2018 tarihinden itibaren 3 ay müddetle geçici mühlet kararı verilmişse de, geçici mühlet içerisinde şirketin tek faaliyetinin bulunduğu özel okulun işletme ruhsatının dava dışı şirkete devredildiği ve davacı şirketin okulu boşalttığı anlaşılmaktadır. İİK’nın 287/1. maddesi uyarınca konkordato talebi üzerine geçici mühlet kararı veren mahkeme, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. İİK’nın 297/2. maddesi uyarınca borçlu, mahkemenin izni dışında, mühlet kararından itibaren işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez. Yine aynı Yasanın 287/5 maddesi. yollaması ile 292/1-b ve c bentleri uyarınca konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa ya da borçlu 297. maddeye aykırı davranıyorsa komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına karar verir. Somut olayda, davacının geçici mühlet içinde, tek faaliyetinin bulunduğu özel okulu devrettiği ve gayri faal hale geldiği, bu nedenle konkordatonun başarıya ulaşma imkanı olmadığı, geçici mühlet içinde şirketin işletmesini devretmesinin İİK 297/2 maddesi aykırı olacağı gözetildiğinde mahkemece geçici mühlet kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve davacı şirketin iflasına karar verilmesi yerindedir. Açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre mahkeme kararı ve gerekçesi yerinde olup istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 39,10 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 148,60 TL harçtan peşin olarak yatırılan 121,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,30 TL olmak üzere toplam 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK nun 164/2. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içerisinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/01/2020