Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1420 E. 2020/197 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1420 Esas
KARAR NO: 2020/197
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11/06/2018
NUMARASI: 2016/1170 Esas, 2018/646 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket ile aralarında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda davalı yüklenici şirket nezdinde çalışan dava dışı işçinin, işçilik alacaklarının tahsili için müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin takip nedeniyle işçi alacağını ödemek zorunda kaldığını, taraflar arasındaki sözleşme gereği işçilik alacağından davalı yüklenicinin sorumlu olduğunu belirterek ödedikleri 8.019,73 TL’nin avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, dava dışı işçinin talimatları üst işveren olan davacı şirketten aldığını ve işçinin gerçekte davacı şirketin personeli olduğunu, bu nedenle işçilik alacağından davacı şirketin sorumlu olduğunu, 6552 Sayılı Yasada yapılan değişiklik uyarınca işçilik alacağından davacının sorumlu olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte, işçinin müvekkili şirketteki çalışma dönemi ile sınırlı olarak işçilik alacağından sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, davacı şirketin, dava dışı işçinin işçilik alacaklarını ödeyerek haklarına halef olduğunu ve halefiyet gereği işçinin hangi mahkemede dava açma hakkı varsa davacı şirketinde o mahkemede dava açabileceğini, bu nedenle davada iş mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yoklu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; görevsizlik kararına itirazlarının kabulüne ve görevli mahkemenin bildirilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında, posta tekeli dışında kalan gönderilerin işlenmesi hususunda hizmet alım sözleşmesi düzenlendiği, bu kapsamda, alt işveren davalı yüklenici şirket nezdinde çalışan dava dışı işçinin, işçilik alacaklarının tahsili için, iş sahibi davacı şirket aleyhine takip başlattığı ve davacı şirketin takip nedeniyle icra dosyasına 8.019,73 TL ödediği, davacının işçiye ödediği bedelin rücuen tahsili için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesi, davada iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiş, karara karşı davacı taraf istinaf yoluna başvurmuştur. Taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi imzalanmış olup, uyuşmazlık, iş sahibi davacı şirkete hizmet borcunu ifa eden davalı şirket nezdinde çalıştırılan işçinin işçilik alacaklarından kimin sorumlu olduğu noktasındadır. Bu durumda uyuşmazlık, sözleşme hükümlerine göre genel mahkemelerde çözülecektir. Eldeki davanın işçi tarafından açılmış hizmet sözleşmesine dayalı bir dava olmadığı nazara alındığında, bu davada iş mahkemelerinin görevli olduğu düşünülemez. Her iki taraf tacir olup aralarından hizmet alım sözleşmesi bulunduğu ve uyuşmazlığın da ticari işlerinden kaynaklandığı göz önünde bulundurulduğunda mahkemenin işin esasına girip sonuçlandırması gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davada uygulama yeri olmayan halefiyet ilkesine dayanarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece, işin esasına ilişkin uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine kararı verilmesi doğru kabul edilemeyeceğinden, esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin davacının istinaf başvurusunun kabulüne ve HMK’nın 353/1-a-3 bendi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahal mahkemesine iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1170 Esas, 2018/646 Karar, 11/06/2018 tarihli kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubuna, bakiye 47,60 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 148,60 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 50,50 TL olmak üzere toplam 98,10 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3 ve 362/1.c bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/01/2020