Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1408 E. 2019/1862 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1408 Esas
KARAR NO : 2019/1862
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2019
NUMARASI : 2017/883 Esas, 2019/74 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili iddiasında özetle; davalıya ait araçların müvekkili tarafından işletilen Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolunu geçiş ücreti ödemeksizin kullandığını ve geçişi takip eden 15 günlük süre içinde de geçiş ücretinin ödenmediğini, 6001 Sayılı Yasanın 30/5. maddesi uyarınca ödenmeyen geçiş ücretinin 10 katı tutarında ceza ile birlikte davalıdan tahsili gerektiğini, tahsil edilen ceza tutarının % 60’nın hazine payı olacağını, bu doğrultuda 1.006,25 TL geçiş bedeli ile davalı tarafından ödenen 794,95 TL’nin mahsubundan sonra kalan 9.267,55 TL ceza tutarı toplamı 10.273,80 TL’nin tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; geçiş ücretini 13/06/2017 tarihinde ödediklerini, ihlalli geçişe konu araçlarda HGS olup yeterli bakiyede bulunduğunu, davacının 10 katı tutarında ceza tahsil edebilmek için geçiş ücretini HGS’den tahsil etmediğini, geçişi takip eden 15 günlük süre içinde de ödeme için bankaya başvurmalarına rağmen borcun sistemde tanımlanmaması nedeniyle ödeme yapılamadığını, … plakalı araç için mükerrer ücretlendirme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesi kararınra, davacının talep edebileceği geçiş ücreti 964,70 TL, geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza tutarının ise 3.858,80 TL olduğu, takipten önce yapılan 794,95 TL ödeme düşüldükten sonra davacının toplam 4.028,55 TL alacak için takip yapabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve 4.028,55 TL alacak için davalının takibe itirazının iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; yargılama sırasında yapılan yasal değişiklikle, alınması gereken geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki cezanın, 4 katı olarak değiştirildiğini, davanın açıldığı tarihteki mevzuat gereği dava açmakta haklı olduklarından bu doğrultuda yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde; mahkemece davanın kabul ve red oranına göre hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olduğunu, davacının geçiş ücretini 15 günlük süre içinde sisteme yüklemediğini ve ceza tahakkuku için sürenin geçmesini beklediğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;Dava, ihlalli geçiş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Dosya kapsamından davacı şirketin 1.006,25 TL geçiş bedeli ile 10 katı (davalı tarafından ödenen 794,95 TL’nin mahsubundan sonra) 9.267,55 TL ceza tutarı toplamı 10.273,80 TL’nin tahsili için davalı aleyhine takip başlattığı, davalının takibe süresinde itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, yargılama sırasında 6001 Sayılı Yasa’nın 30/5 maddesinde düzenlenen, geçiş bedelinin 10 katı tutarındaki cezanın 4 katı olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, 964,70 TL geçiş ücreti ve 4 katı tutarında ceza bedeli 3.858,80 TL toplamının takipten önce yapılan 794,95 TL ödeme düşüldükten sonra 4.028,55 TL alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiş, taraflar lehine de maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.Davacı tarafın istinaf sebeplerinin incelenmesinde;Davacı taraf, dava tarihindeki mevzuat gereği davada haklı olduklarından bu doğrultuda yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.Öncelikle davacının istinaf talebinin incelenmesi için ilk derece mahkemesinin kararının miktar itibarıyla kesin nitelikte olup olmadığının tespiti gerekir. Eldeki davanın 10.273,80 TL toplam alacak için açıldığı, mahkemece 4.028,55 TL’ye hükmedildiği, davacının yasal değişiklik ile kabul edilmeyen kısım yönünden hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretini istinaf konusu ettiği görülmektedir.Alacağın tamamının dava edilmesi durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümünün kesinlik sınırını aşmaması halinde ilgili taraf istinaf yoluna başvuramaz. Dosya kapsamından, davacının yasal değişiklik nedeniyle talebinin kabul edilmeyen kısmının hüküm tarihinde öngörülen 4.400,00 TL kesinlik sınırının üzerinde olduğu gözetildiğinde davacının karara karşı istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmaktadır.Bununla birlikte HMK’nın 355 maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağından ve davacı sadece yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden karara karşı istinaf yoluna başvurduğundan, bu sebeple sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Somut olayda, yargılama sırasında 6001 Sayılı Yasa’nın 30/5 fıkrasında yapılan değişiklikle, dava tarihinde geçiş bedelinin 10 katı tutarında uygulanan cezanın, 4 katına düşürüldüğü anlaşılmaktadır. Davanın devamı sırasında, dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayri menkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar, hükümler gibi (eda, tespit, inşai) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı, aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığını da tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir. Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan davada, yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden taraf lehine “maktu vekalet” ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin ise karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarih, 2009/18-421 E.-2009/526 K. sayılı ilamında “Dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” belirtilmiştir.Buna göre mahkemece 964,70 TL geçiş bedeli ve 4 katı 3.858,80 TL ceza tutarı toplamından davalı tarafça ödenen 794,95 TL’nin mahsubundan sonra 4.028,55 TL’ye hükmedildiği, kabule göre davanın açıldığı tarihteki mevzuata göre 964,70 TL geçiş bedeli ve 10 katı 9.647,00 TL ceza tutarı toplamından davalı tarafça ödenen 794,95 TL’nin mahsubundan sonra davacının 9.816,75 TL’ye hak kazanacağı, davacının talebinin dava açarken 10.273,80 TL olduğu, buna göre davanın açıldığı tarihteki mevzuata göre davanın kabul oranının % 95 olduğu, yargılama giderinin bu oran üzerinden hesaplanması gerekirken hesaplanmadığı görülmektedir.Davanın kısmen kabul edilmesi, yasal değişiklik nedeniyle kısmen konusuz kalması ve kabul edilen miktar dikkate alındığında davacı yararına maktu vekalet ücreti takdirinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak mahkemece davalı lehine de maktu vekalet ücreti takdir olunmuşsa da; davacının toplam 10.273,80 TL talep ettiği, ancak davanın açıldığı tarihteki mevzuata göre davacının 9.816,75 TL’ye hak kazanacağı, davanın reddedilen kısmının 457,05 TL olduğu, AAÜT’nin 13 maddesi gereği davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin reddedilen miktarı geçemeyeceği gözetildiğinde, davalı lehine 457,05 TL vekalet ücreti takdiri gerekirken, maktu vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değildir.Buna göre davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 bendi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekir.Davalı tarafın istinaf sebeplerinin incelenmesinde;Mahkemece 4.028,55 TL’ye hükmedildiğinden davalının talebinin kabul edilmeyen kısmının hüküm tarihinde öngörülen 4.400,00 TL kesinlik sınırının altında olduğu gözetildiğinde davalı yönünden karar kesin niteliktedir. Ancak HMK’nın 348/1 maddesi uyarınca istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabiliceğinden, davalının katılma yolu ile istinaf başvurusunun incelenmesi gerekmiştir.Davalı taraf, araçlarında HGS olup geçiş ücretinin HGS’den tahsil edilmediğini, ayrıca geçiş ücretinin geçişi takiben 15 günlük sürede sisteme yüklemediğinden ödeme yapılamadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir. Dosya kapsamı ve bilirkişi raporundan, davalının geçiş bedelini, ceza bedeli tahakkuk ettirilmeden ve geçişi takiben 15 gün içinde ödeme yapabilme imkanı varken ödemediği anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,2-Davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca KABÜLÜNE,3a-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/883 Esas, 2019/74 Karar, 22/01/2019 tarihli kararının HMK.nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3b-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN KONUSUZ KALDIĞINDAN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA 3c-Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptaline, 3d-Takibin 4.028,55 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, 3e-Takip konusu kabul edilen asıl alacak tutarı olan 4.028,55 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3f-Koşulları oluşmadığından davalı vekilinin tazminat isteminin reddine, 3g-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 275,19 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 124,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 151,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3h-Davacı tarafça sarf edilen 124,09 TL peşin harç ile 31,40 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3ı- Davacı tarafça sar edilen 176,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 676,60 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 642,77 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 3ı-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3j-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince 457,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4- Davacı tarafından yatırılan istinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 190,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1,20 TL harcın talebi halinde davalıya iadesine,6-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,7-Davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL istinaf harçları ile 31,00 TL istinaf yargılama gideri ile toplam 196,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
9-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.17/10/2019