Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1381 E. 2019/2380 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1381 Esas
KARAR NO : 2019/2380
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1313
ARA KARAR TARİHİ: 25/01/2019
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacılar vekili, 28.12.2018 tarihli dava dilekçesinde, İcra ve İflas Kanunun 285 vd maddeleri gereğince, konkordato taleplerinin kabulü ile öncelikle 3 ay geçici mühlet kararı ile birlikte, ihtiyati tedbir kararlarının verilmesini ve kesin mühlet süresi ile birlikte konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.Alacaklıların bir kısmı, davaya müdahale talebi ile birlikte beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 08.01.2019 tarihli ara karar ile, dava dışı alacaklılar tarafından teminat mektubunun paraya çevrilmesi işleminin borçluların malvarlığını azaltıcı bir işlem olması, konkordatoya tabi alacaklılar arasında eşitsizliğe yol açmasının söz konusu olacağı gerekçesiyle, borçlular vekilinin talebinin kabulü ile, borçlular tarafından dava dışı alacaklılara verilen teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesine, 25.01.2019 tarihli ara kararla ise aynı gerekçelerle, talebin kabulüne, borçluların bankalar nezdindeki teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ; Ara kararlar, yasal süre içerisinde, alacaklı … Bankası A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, mahkemenin, 08.01.2019 ve 25.01.2019 tarihli ara kararlarının hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin, teminat mektubu karşılığında referanslı kredi kullandırıldığını, teminat mektubu üzerindeki tedbir kararının devam etmesi halinde banka tarafından davacının kredi hesaplarının kat edilmek zorunda kalınarak, kat tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmaya başlanacağını, bu durumun davacının mevcut borç yükünün artmasına neden olacağını, teminat mektubunun garanti sözleşmesi olduğunu, emsal Yargıtay, mahkeme kararları ve uzman görüşleri de göz önünde bulundurularak ara kararların kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir. Alacaklı tarafından, bankalar nezdindeki teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesine dair mahkeme ara kararlarına karşı, itiraz yoluna gidilmeksizin istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. Maddesinde, istinaf yoluna başvurulabilen kararlar üst başlığı ile, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Aynı yasanın, 394. maddesinde ise, ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz üst başlığı ile “5”. fıkrada, itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabileceğine yer verilmiştir. Somut olayda, mahkeme ara kararına karşı, itiraz yasa yoluna başvurulmaksızın doğrudan istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması usul ve yasaya uygun değildir.Diğer yandan, 28.02.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. İİK 287/son fıkrada “ Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz “ ifadelerine yer verilmiştir. Yukarıda ifade edildiği üzere, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 394/5. fıkrasında, itiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmişse de, 2004 sayılı İİK ‘daki İhtiyati tedbire karşı kanun yoluna başvurulamayacağına dair düzenleme özel yasaya ilişkin olduğu gibi yasanın kabulü de sonraki tarihlidir. Bu durumda, davacı borçlu için mahkemece oluşturulan geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına karşı yasa yoluna başvurulamayacağının kabulü gerekecektir.Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir kararına karşı ilk derece mahkeme nezdinde itiraz edilmeksizin, doğrudan istinaf kanun yoluna başvurulması yerinde değilsede, somut olayda, İİK 287/son fıkrası gereğince tedbir kararlarına karşı kanun yoluna başvurulamayacağından, ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Alacaklı …Bankası A.Ş vekilinin, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1313 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen, 08.01.2019 tarihli ve 25.01.2019 tarihli İhtiyati tedbir ara kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1- b bendi gereğince REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan, alacaklının peşin olarak yatırdığı 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın alacaklıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4 – Alacaklının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İİK’nun 287/son fıkrası , 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1- b bendi ve aynı yasanın 362/1- f bendi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/12/2019