Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1332 E. 2019/1268 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1332 Esas
KARAR NO : 2019/1268
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/09/2018
NUMARASI : 2018/748 ESAS – 2018/949 KARAR
DAVA: SİGORTA (Hayat Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 10/07//2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacılar vekili 16/08/2018 tarihli dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi … 10/09/2016 tarihinde vefat ettiğini, murisin davalı şirket ile uzun süreli kredili hayat sigorta poliçesi imzaladığını, davalı sigorta şirketine vefat tarihinden sonra gerekli müracaatlarının yapıldığını, murisin varislerine yapılacak ödeme tutarının 4.286,04 TL olacağı bilgisinin verildiğini, hangi hukuki gerekçe ile iş bu bedele ulaşıldığının taraflarınca anlaşılamadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL’nin başvuru tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, uzun süreli kredili hayat sigorta bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi aşamasında, davacılar vekili tarafından dosyaya, 16/04/2019 tarihli feragat dilekçesine ilişkin dilekçe ile yetki belgesi ibraz edilmiş, söz konusu dilekçe ilk derece mahkemesi tarafından 04/07/2019 tarihli üst yazı ile dairemize gönderilmiş olmakla birlikte dosya incelenmiştir. Dilekçede, davacılar vekilinin 16/08/2018 tarihinde ikame ettikleri davadan davalı tarafla uzlaşılması sonucunda feragat ettiklerini, karşı tarafla imzalanan protokol gereğince tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını, dosyada gerekli işlemlerin yapılmasını talep ettiği görülmüştür. Her ne kadar dilekçede karşı tarafla protokol yapıldığı ifade edilmiş ise de gerek dosya içerisinde gerek ise sistem üzerinden yapılan incelemede taraflar arasında yapıldığı belirtilen protokole rastlanılmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 310.maddesi gereğince, feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği düzenlemesi ve feragatın niteliği ile davacılar vekilinin talebi de dikkate alınarak dosya incelenmiştir. Aynı yasanın 74.maddesi gereğince, davadan feragat, davaya vekalette özel yetki verilmesi gerektiren hallerden olduğundan, davacı vekilinin vekaletnamesi incelenmiş ve Bakırköy ….Noterliğinde, … yevmiye nolu, 28/02/2017 tarihli düzenlenen vekaletnamede, davacı vekilinin, davadan feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 307. maddede davadan feragat düzenlenmiş ve feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. 311.maddede, feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragat, yasal düzenlemenin üst başlığında ifade edildiği üzere, davaya son veren taraf işlemlerinden biri olduğundan, tarafların istinaf başvurusunun kabulü İle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu durumda ilk derece mahkeme kararının kaldırılması yönünde hüküm tesis edileceğinden ve davalı vekilinin istinaf konusu etmiş olduğu karar ortadan kalkacağından davalı vekilinin istinafı ile ilgili inceleme yapılmasına yer olmadığı şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Kararda ayrıca, her ne kadar davacılar vekili tarafından yargılama giderleri konusunda taraflar arasında protokol yapıldığı belirtilmiş ise de söz konusu protokol ile ilgili bilgi ve belge dosyada olmadığından feragate ilişkin hüküm sonucu göz önünde bulundurularak yargılama giderleri hakkında karar verilmesine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2- İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/748Esas, 2018/949 Karar ve 10/09/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3- a) Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, b) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın, Harçlar Kanununu 22. maddesi gereğince, 2/3 si olan 29,60 TL harcın davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 71,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 42,20 TL harcın talep halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacılara iadesine,c) Mahkememizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,d) Davacıların yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, e) Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,f) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 333. maddesi gereğince, hükmün kesinleşmesinden sonra, yatırılan avansın varsa kullanılmayan kısmının, kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra yatıran tarafa iadesine, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken, 68,20 TL başvuru harcı İle, istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davalı tarafça peşin olarak yatırılan 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,5- Davalının yapmış olduğu, toplam 189,50 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,6- Davalı vekilinin istinaf talebi ile ilgili davacılar davadan feragat etmiş olduğundan inceleme yapılmasına ve hüküm tesisine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/07/2019