Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1330 E. 2022/1065 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1330 Esas
KARAR NO: 2022/1065
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/02/2019
NUMARASI: 2017/373 Esas, 2019/166 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı …San.ve Tic.A.Ş.’ne ait işyerinin müvekkili şirket nezdinde sigortalandığını, 11/03/2015 tarihinde sigortalının işyerinde hırsızlık meydana geldiğini, 18.311,39 TL sigorta tazminatının 24/08/2016 tarihinde sigortalıya ödendiğini, olayda davalının kusurlu olduğunu, alacağın tahsili için Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … San. Tic. ve A.Ş. ile müvekkili ararsında imzalanmış olan sözleşmenin 3.10 md. gereğince öncelikle Özel Güvenlik Mali mesuliyet poliçesinden zararın talep edileceğini, karşılanmaması halinde Güvenlik Firmasının sorumlu olacağının kararlaştırıldığını, davacının poliçe teminatı dışında kalan zararı ödediğini, sigorta eksperinin emtiaların giriş tutanağı, miktar ve değerini gösteren faturaları muhasebe kayıtlarını incelemeden zarar tespit ettiğini, exgracia ödeme yapıldığından halefiyet kazanılmadığını, davanın esastan reddi gerektiğini, alacağın likit olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacı şirket tarafından yapıldığı beyan edilen 18.311,39 TL ödemenin … İnşaat şirketine yapıldığı, zararın ise taşeron sıfatına sahip … şirketine ait olduğu, bu nedenle davacı tarafından sigortalı …’ya ödeme yapılabilmesi için … İnşaat şirketinin zarar gören … şirketinin zararını karşıladığını ortaya koyması gerektiği, ödemenin gerçek hak sahibi … şirketine yapılmış olması halinde haklı halefiyetten bahsedilebileceği, dava dışı … şirketinin defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde de; ödeme ile alakalı cari hesap, ödeme dekontu sunulmadığı gerekçesi ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresi içerisinde davacı tarafça istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf talebinde; sigorta şirketinin, sigorta tazminatını sigortalıya veya sigortalının onayı ile bağlantılı zarar görene ödeyebileceğini, müvekkili … Sigorta ile dava dışı sigortalı … San ve Tic A.Ş arasında akdedilmiş olan … numaralı İnşaat Sigorta Poliçesinde sigortalı “… İnş. San ve Tic AŞ ve/veya tali müteahhitleri, tedarikçileri, alt müteahhitleri”olduğunu, dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği inşaat şantiyesindeki tüm malzemelerin sigorta kapsamına alındığını, poliçede belirlenen riziko adresinin sigortalı … İnşaat Şirketinin inşaat şantiye alanı olduğunu, çalınan emtiaların “tali müteahhitler/tedarikçiler/alt müteahhitler” kapsamında olan … unvanlı firmanın şantiyeye getirdiği malzemeler olmakla birlikte bu malzemelerin çalındığı yer … şantiyesi bünyesinde yer aldığını, somut olayda TTK 1454 mad. kapsamında başkası lehine yapılmış bir sigorta sözleşmesi bulunmadığını, dava dışı … firmasının hem sigortalı hem de sigorta ettiren konumunda bulunduğunu, hasar ödemesinin sigortalıya yapıldıktan sonra … ile …’nın bu zararı cari hesap kanalıyla hesaplaşarak kapattıklarını, …’nin zararının karşılanmasının … ile … arasındaki bir sorun olduğunu, kaldı ki, sisteme 14/1/2019 tarihinde … iş emri ile …’nın dava konusu ödemeyi içeren hesap ekstresinin sunulduğunu, hesap ekstresinin 7. Sırasında 18.311,39 TL lık ödemenin, … tarafından … hesabına işlenmiş olduğunun belgelendiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde; sigortalının zarar görmediğini, davacı tarafından ibraz edilen belgenin delillerin ibrazı için verilen süreden sonra mahkemeye sunulduğunu, delil olarak kabul edilemeyeceğini belirterek davacının istinaf talebinin reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin rücu’en tahsili konusunda davalı aleyhinde başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 18.311,39 TL asıl alacak ile 821,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.133,14 TL alacaktan asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için sigorta poliçesine dayalı olarak ilamsız icra takibine geçtiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, durma kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamından, dava dışı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin … Cad. No:.. Boğazköy girişi … tesisleri yanında … ada … nolu parselde yapılmakta olan inşaat alanının davacı sigorta şirketi nezdinde 28/05/2013- 31/12/2016 tarihleri arasında … nolu İnşaat Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığı, 11/03/2015 tarihinde inşaat sahasında hırsızlık olayı meydana geldiği, bir takım emtiaların çalındığı ve davacı tarafından 18.311,39 TL tazminatın 24/08/2016 tarihinde sigortalıya ödendiği, davacının TTK 1472/1 maddesi uyarınca halefiyete dayalı takip başlattığı anlaşılmaktadır. Sigorta sözleşmesi ve hırsızlık olayı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, kusur ve zararın kapsamının usulüne uygun tespit edilip edilmediği noktasında toplanmıştır. Mahkemece, dava dışı sigortalı ve taşeronu … Şirketine ait ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır. 13.02.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davalı şirketin 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile Yasanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ve diğer ilgili Mevzuat hükümlerine göre, İstanbul İli Esenyurt İlçesinde, … Mahallesi … Bulvarında yapımı devam eden, … İnşaatının şantiyesinde inşaatının şantiye sahası ile satış merkezi, kamp, depo ve atölye sahaları içerisindeki her türlü bina, mal, malzeme, araç, iş makinesi, diğer makine, alet edevat, inşaat malzemeleri, inşaatlar ve şantiye tesislerinin, gözetim, denetim, koruma, kollanması ve şantiye sahasına giriş-çıkış kontrol ile genel güvenlik uygulamaları şeklin görev yapmak için … Sanayi ve Ticaret A.Ş ile sözleşme yapılış olmasına rağmen, güvenlik kamerası görüntülerine göre; 11/12.03.2015 gecesi güvenlik görevlisinin olay yerini terk ettiği ve bu arada depo girişinin nöbetçisiz ve kontrolsüz kaldığı, hırsızların 05:35.43’de olay yerine geldiği şahısların alarm sistemini devre dışı biraktığı, daha sonra depo kapısı üzerindeki 2 adet asma kilidi, 1 adet zincir kilidi ve | adet sürgü kilidi kırdığı, akabinde şahısların depoya girdiği ve içeriden malzemeleri araca taşıdığı, şahıslardan bir tanesinin 06:01:37 ‘de tekrar kamera açısına girdiği, şantiye giriş kapısını açtığı ve arkadan gelen beyaz renkli panelvan minibüse binerek 06:01.51’de olay yerinden uzaklaştığı, hırsızlık hadisesinin yaklaşık olarak 26 dakika sürdüğü, bu esnada güvenlik görevlisinin nöbet noktasına gelmediği, kamera kayıtlarına göre güvenlik görevlisinin 06:03 sıralarında, şahıslar ayrıldıktan 1 dakika sonra olay yerine geldiği ve hırsızların kaçarken açık bıraktığı şantiye giriş kapısını kapattığının görüldüğü, güvenlik görevlisinin kapıyı kapattıktan sonra kapı üzerinde normal şartlarda bulunması gereken kilidin yerinde olmayışını önemsemediği, hırsızlığın farkında olarak anında sorumlulara ve genel kolluğa bildirmesi gerektiği halde, olayı yaklaşık 2 saat sonra … yetkilisi …”ın fark ettiği, olayın meydana geldiği sırada mevcut güvenlik zafiyetinin hırsızlık hadisesinin kolayca gerçekleşmesine zemin hazırladığı, firmanın operasyon Müdürü …’ın … Şantiyesine hitaben yazdığı yazıda “olaylar tamamen personel hatalarından kaynaklanmaktadır. — Hırsızlık olaylarının — önlenebilmesi, — noktalarda görevli — güvenlik görevlilerinin ihtiyaçları olduğunda değişimlerinin yapılması, tüm bölgede devriye faaliyetleri için bugünden itibaren 2 personel artırımı yapacağız ve faturasını …’ ya yansıtmayacağız Maaş ve diğer sosyal haklarını firma olarak biz karşılayacağız Bu personeller sırasıyla biri bir gece, diğeri diğer gece göreve gelerek birbirlerini değiştireceklerdir. ” şeklinde beyanda bulunularak firma hatalarının belirtildiği, sözleşmenin 3.9 maddesinde yer alan düzenlemeye göre olayda davalının %100 kusurlu bulunduğu, sigortalının depo kapısını kilitlenebilir yaptığı, deponun giriş kapısına bağlı off-line bir alarm sisteminin ve kapalı devre güvenlik kamerasının mevcut olduğu, böylece işveren olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği meydana gelen hırsızlık olayında, … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin kusurunun bulunmadığı, davacı tarafından, yapılan ödemenin İnşaat poliçesi ile teminat altına alınan hırsızlık rizikosundan kaynaklandığı, olayın gerçekleştiği mahallin özelliklerinin poliçede yer alan hırsızlık özel klozunda aranan özellikleri taşıdığı, ancak, hırsızlığın meydana geldiği deponun inşaat taşeronu … San. Tic. Ltd. Şti’ne ait zarar sözkonusu olmasına rağmen gerçek zarar ile ilgili ödemenin ilgilisine yapılmadığı, ödeme yapılan sigortalının taşerona ödeme yaptığının anlaşılmadığı, bu/nedenle aktif dava husumetinin tartışır olduğu, davacının yaptığı zarar ödemesinin esas alındığı ekspertiz raporunun düzenlenmesinde zararın ilgilisinin sadece beyanlarına itibar edilerek tespit edildiği, muhasebe kayıtları incelemeden düzenlenen ekspertiz raporuna dayanılması nedeniyle, ödemenin gerçek zarara karşılık olup olmadığının tespit edilemediği, dolayısıyla ödenen miktar kadar halefiyet kazanıldığı hususunda tereddüt oluştuğu, gerçek zararın tespiti konusunda taraf defterlerinin incelenmesinin gerekmediği, dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti’nin defter kayıtlarının incelenmesi gerekeceği, … San. Tic. Ltd. Şti. nin davanın tarafı olmaması nedeniyle mahallinde inceleme yapılamadığı, bu sebeple gerçek zarar miktarının tespitinin mümkün olamadığı, gerçek zarar miktarının tespitinden sonra İcra dosyasına konu alacak ve işleyen faiz hesaplamasının yapılabileceği belirtilmiştir. 09.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda; dava dışı … şirketinin 2014, 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı vekilinin itiraz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu bir kısım faturaların çalındığı ifade edilen ürünlerle uyuşmakla birlikte, faturaların davacı veya dava dışı … firması adına düzenlenmediği, dava dışı … Elektrik adına düzenlendiği, bu nedenle mezkur faturaların değerlendirme dışı bırakıldığı, ödeme ile alakalı cari hesap, ödeme dekontu sunulmadığından cari hesaba işlenip işlenilmediğinin tespitinin yapılamadığı ifade edilmiştir. Sigortacının halefiyet hakkının doğması için 3 şartın gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar, geçerli bir sigorta sözleşmesinin varlığı, sigortacının bu sözleşme kapsamında sigortalıya ödeme yapması ve sigortalının kendine zarar verene karşı dava hakkının bulunmasıdır. (I…, Uygulamalı Sigorta Hukuku Mal ve Sorumluluk Sigortaları, Turhan Kitabevi, Ankara 2010) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesinde sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır. Somut davada sigorta poliçesi incelendiğinde; sigorta türünün “İnşaat Tüm Riskler”, sigortacının “… Sigorta” sigorta ettirenin ” … İnşaat” sigortalılnın ” … İnşaat” sigortalı işyeri / riziko adresinin de “… inşaatın inşaat sahası” olduğu, hırsızlığın inşaat sahasında gerçekleştiği ve sigortalının hakimiyet sahasında bulunan ürünlerin çalındığı, ödemenin geçerli bir poliçe gereğince yapıldığı, kaldı ki, … İnşaata yapılmış olan 18.311,39-TLlik ödemenin 24.08.2016 tarihinde taşeron …’nin cari hesabına işlendiğine dair belgenin 15.01.2019 tarihinde davacı vekili tarafından dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, alınan ekspertiz raporu sonucu bulunan hasar bedelinin geçerli bir sigorta poliçesine istinaden sigortacı tarafından sigortalıya ödenmesinden sonra davacı sigorta şirketinin aktif dava ehliyetinin bulunduğu gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi isabetli olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/373 Esas, 2019/166 Karar, 13/02/2019 tarihli kararının HMK 353/1a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-4 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/09/2022