Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1324 E. 2022/1362 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1324 Esas
KARAR NO: 2022/1362
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/01/2019
NUMARASI: 2014/915 Esas, 2019/43 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen 10/11/2008 tarihli Çağrı Merkezi Hizmet Alımı Sözleşmesi ile müvekkili şirketin davalı şirkete çağrı hizmeti verdiğini, tarafların karşılıklı mutabakatı ile hizmetin 02/05/2014 tarihinde sona erdirildiğini, müvekkilinin verilen hizmet nedeniyle 67.916,18 TL bakiye hizmet alacağı bulunduğunu, bunun yanında müvekkilinin davalının satın aldığı yazılımı ve program ara yüzlerini kullanarak çağrı hizmeti verdiğini, davalıya ait lisansların müvekkiline bedel karşılığı kullandırıldığını ve bu bedel için davalının düzenlediği üç adet fatura bedelini ödediklerini, sözleşmenin 10.3.7.4 maddesi uyarınca ekonomik ömrü devam eden lisansların bedeli karşılığında davalıya iade edileceğini, vergi mevzuatı hükümlerine göre lisansların faydalı ömrünün 15 yıl, amortisman oranının ise yıllık % 6,66 olarak belirlendiğini, müvekkilinin de bu kapsamda mevzuat hükümlerine uygun olarak 469.709,17 TL tutarında 01/07/2014 tarihli fatura düzenlediğini, davalının süresinde faturaya itiraz etmediğini, ancak 18/07/20104 tarihli iade faturası ile faturayı iade ettiğini, davalının 29/08/2014 tarihli yazısında 3 yıllık amortisman süresine göre 75.155,40 TL alacağın ödenebilmesi için yetkililerden onay alınabileceğinin beyan ettiğini, müvekkilinin 67.916,18 TL bakiye hizmet alacağı ile 469.709,17 TL lisans iade bedelinin tahsili için davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, davalının kabul ettiği 75.155,40 TL alacak dahil takibe tamamına itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptaline ve davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; davacının çağrı merkezi hizmeti verirken kullandığı yazılımın müvekkili tarafından satın alınarak davacıya fatura edildiğini, buna göre 15/05/2009 tarihinde yazılım maliyeti olarak 259.816,14 TL, 10/11/2009 tarihinde yazılım maliyeti olarak 223.366,77 TL ve 30/06/2013 tarihinde yazılım maliyeti olarak 104.061,33 TL’nin davacıya fatura edildiğini, davacının lisans bedeli olarak tebliğdeki gayri nakdi iktisadi kıymetlerin amortisman oranlarını dikkate almışsa da, özel düzenleme olan bilgisayar yazılımları değerlerinin esas alınması gerektiğini, bilgisayar yazılımlarının amortisman oranının VUK Genel Tebliği ekli listesinde 3 yıl ve % 33,3 olarak belirlendiğini, 15/05/2009 ve 10/11/2009 tarihli yazılımların üzerinden 3 yıl geçtiği için bu yazılımların faydalı ömürlerini tamamladığını, bu nedenle bu tarihte alınan yazılımlar için davacıya ödeme yapılamayacağını, davacının bakiye hizmet bedeli alacağı için ise hesaplama devam edilmekte olup, mutabakata varılmadan mezkur alacağın takibe konulmasının haksız olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, alacağın da likit olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davalı tarafından alınarak davacının kullanımıma verilen ürünün bilgisayar yazılımı olduğu, … Sıra No.lu Vergi Usul Genel Tebliğinin ”4-3″ bölümünde, bilgisayar yazılımları amortisman süresinin 3 yıl olarak belirlendiği, 27/12/2018 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda tespit edildiği üzere lisans ile yazılım arasında amortisman farkı olmaksızın 3 yıl uygulanması uygun görüldüğünden 61.349,00 TL fatura edilebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının takibe itirazının 61.349,00 TL yönünden iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının alacağın % 20’si oranında ( 12.269,80 TL) icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; mahkemece üç ayrı heyetten alınan raporlar arasındaki çelişki giderilmeden 21/12/2018 tarihli son rapora dayanılarak hüküm kurulduğunu, bu raporun aynen karara geçirilerek karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mezkur raporda TDK sözlüğüne dayanılarak VUK ekindeki amortisman listesinde yer alan lisan ibaresi ile bilgisayar lisansının kastedilmediğinin ifade edildiğini, teknik konuya dayalı itilafın TDK sözlüğü ile açıklanmasının mümkün olmadığını, davaya konu lisans ve kullanım haklarının faydalı ömrünün 15 yıl, amortisman oranın ise % 6,66 olduğunu, hizmetin yerine getirilmesi esnasında kullanılan yazılımların mülkiyetinin davalıya ait olduğunu, müvekkilinin sadece hizmet süresince yazılımı kullandığını, bu nedenle müvekkilinin yazılımı satın almış gibi kendisine yansıtılan bedeli 3 yıllık amortisman süresine göre hesaplama yaparak fatura düzenlemesinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünün talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf süresinde sunduğu ek dilekçesinde; takip konusu edilen 67.916,18 TL bakiye hizmet alacağının yargılama sırasında ödendiğini, mahkemenin gerekçeli kararında bu kısım yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretinin doğru hesaplanmasına rağmen, ödenen tutarın icra müdürlüğünce dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken bu yönde hüküm verilmediğini, bu nedenle hükmün infaz kabileyitinin olmadığını belirtmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; alacak likit olmadığından müvekkili aleyhine icra tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek icra tazminatı yönünden kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, hizmet alımı sözleşmesi kapsamında bakiye hizmet alacağı ile yazılım bedeli alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkidir. Dosya kapsamından, davacının 67.916,18 TL bakiye hizmet alacağı ile 469.709,17 TL lisans iade bedelinin tahsili için davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, borçlunun yasal süresinde takibe itirazı üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında bakiye hizmet alacağının ödendiği görülmektedir. Mahkemece takibe itirazın kısmen iptali ile takibin 61.349,00 TL lisans iade alacağı yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, taraf vekilleri hükmü istinaf etmiştir. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık, davacının yazılım bedeli alacağı bulunup bulunmadığı ile varsa miktarı, yargılama sırasında ödenen bakiye hizmet alacağı ile ilgili hüküm kurulması gerekip gerekmediği, hükmedilen alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. 1-Davacı istinaf dilekçesinde, lisans bedeli alacağının 469.709,17 TL olması gerektiğini, alacağın yanlış ve eksip hesaplandığını ileri sürmüştür. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 10.3.7.4 maddesinde çağrı merkezi telefon santral sistemi üzerine ilave edilmesi ya da değiştirilmesi gereken yazılım, donanım, lisans gibi bütün bileşenlerin satın alma, kuruluş, bakım ve ilgili giderlerin davacıya fatura edileceği kararlaştırılmıştır. Aynı maddenin son fıkrasında ise; “Ürünler …’nun malı olarak kullanılmaya devam edilecektir. Ancak Sözleşme sonunda, ekonomik ömrü devam eden kıymetler için, ortak belirlenecek bilirkişi tarafından tespit edilen piyasa değeri üzerinden arta kalan bedel katılım payı oranlarına göre iade edilecektir.” düzenlemesi yer almaktadır.Hükme esas alınan 21/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; lisans ile yazılım arasında amortisman farkı olmaksızın 3 yıl uygulanması uygun görülmesi durumunda 61.349 TL fatura edilebileceği, önceki bilirkişi raporlarında olduğu şekilde, lisans için yazılımdan farklı olarak 15 yıl amortisman süresi benimsenmesi durumunda, ilk ek raporda yer alan tespitlere “…” 20 kullanıcı lisansının eklenmesi ile, toplam 228.590,65 TL fatura edilebileceği rapor edilmiştir. Bilgisayar yazılımlarının amortisman oranı, 333 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekli listenin 4.Bilgi sistemleri ayırımının 4.3-Bilgisayar Yazılımları başlıklı alt ayırımında 3 yıl ve %33,3 olarak tespit edilmiştir. Davacının amortisman oranına ilişkin uygulanması gerektiğini belirttiği 55. Madde’de ise “Gayri Maddi İktisadi Kıymetler” içerisinde lisans ibaresi yer almakta ise de, bu ibarenin yazılım lisansı olarak kullanılması doğru bulunmamıştır. Bu nedenle amortisman oranının 3 yıl ve %33,3 olarak belirlenerek alacağın belirlenmesinde isabetsizlik görülmemiştir. 2-Davacı vekili, yargılama sırasında ödenen bakiye hizmet alacağının icra aşamasında dikkate alınmasına karar verilmesi gerektiğini de belirterek hükmü istinaf etmiştir. Davadan sonra kısmen ödeme yapılması halinde, dava tarihi itibariyle ödenmeyen kısım yönünden davanın kabulü ile bu kısmi ödemelerin icra aşamasında nazara alınmasına, tamamının davadan sonra ödenmesi halinde davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir (Yargıtay 23. HD’nin 2015/4923 Esas, 2015/6215 Karar sayılı kararı). Somut davada, itirazın iptali davasına dayanak takip konusu alacağın 67.916,18 TL’lik bakiye hizmet alacağına ilişkin kısmının yargılama sırasında ödendiği görülmektedir. Buna göre dava tarihi itibariyle ödenmeyen bu kısım yönünden de davanın kabulüne, bu kısmi ödemelerin icra aşamasında nazara alınmasına karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde bu miktarın kısa kararda gösterilmemesi doğru olmamıştır. 3-Davalı vekili hükmedilen icra tazminatı yönünden hükmü istinaf etmiştir. İİK’nun 67/2 maddesi gereğince inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşul olup, borçlunun itirazının kötü niyetle olması gerekmez. Bundan başka alacağın likit ve belli olması da gerekir. Somut olayda, faturaya dayanan yazılım ücreti alacağı ve bakiye hizmet alacağı likit ve belirlenebilir olduğundan, mahkemece icra tazminatına hükmedilmesi yerindedir. Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 2 nolu bentte belirtilen nedenler ile kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun 2 nolu bentte belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/915 Esas, 2019/43 Karar ve 17/01/2019 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE, 3-a)Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 67.916,18 TL hizmet alacağı 61.349,00 TL lisans iade ücreti olmak üzere toplam 129.265,18 TL yönünden İPTALİNE, yargılama sırasında ödenen 67.916,18 TL ödemenin İCRA AŞAMASINDA NAZARA ALINMASINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b-Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 25.853,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, c-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 8.830,10 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.493,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.336,80 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, d-Davacı tarafça karşılanan 6.493,30 TL peşin harç ile 25,30 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacı tarafa ÖDENMESİNE, e-Davacı tarafından yapılan 3.897,25 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak 937,04 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, f-Davalı tarafından yapılan 3.029,00 TL. yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak 2.300,52 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ÖDENMESİNE, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
g)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 20.389,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, h)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 60.170,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, İstinaf Başvurusu Yönünden; 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.048,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 967,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 1.048,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 967,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 6-Davacı tarafından yapılan 22,50 TL istinaf yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 202,00 TL istinaf harçları olmak üzere toplam 224,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 8-6100 sayılı HMK’nın 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra artan kısmın yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/11/2022