Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1285 E. 2022/1112 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1285 Esas
KARAR NO: 2022/1112
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2018
NUMARASI: 2017/122 Esas, 2018/930 Karar
DAVA: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 08.02.2017 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili … A.Ş. tarafından, … lehine verilen kefalet ve ipotekler nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine … Bankası A.O. tarafından takip başlatıldığını, başlatılan işbu takip neticesinde müvekkili şirket tarafından dosyanın asıl borçlusu … A.Ş.’nin borcuna karşılık ipotek verilen Lapseki ve Lüleburgaz’daki taşınmazlarının satışından müvekkili lehine rücu hakkı doğuracak şekilde … A.Ş. lehine toplam 10.264.540,84-TL ödeme yapıldığını, konuyla ilgili olarak icra dosyalarından aldıkları rücu belgesini dilekçe ekinde sunduklarını, müvekkili şirket tarafından ipotekli mallarının satışı sonrasında doğan alacağı nedeniyle müflis şirketin iflas masasına alacak kaydı talebinde bulunduğunu, davalı … A.Ş. İflas İdaresi tarafından verilen 27/01/2017 tarihli kararla müvekkili şirket alacağının iflas masasına kaydı talebinin haksız ve mesnetsiz olarak reddedildiğini, müvekkili şirketin müflis … A.Ş.’den alacaklı olmak ve İflas İdaresi tarafından alacak kaydı talebi haksız ve mesnetsiz olarak reddedilmiş olmakla, müvekkili şirket alacağının iflas masasına kaydı için işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğundan bahisle müvekkili şirketin 10.264.540,84-TL alacağının iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı İflas İdaresi vekili, 21.04.2017 tarihli cevap dilekçesinde; İflas idaresi tarafından davacının varlık ve miktarı kesin olarak ispat edilemeyen alacak talepleri reddedildiğini, her şeyden önce iflas masasına kayıt kabulü istenen alacağın davacı tarafından kesin olarak ispatı gerektiğini, bu haliyle dava konusu alacağın mevcudiyeti belirsiz olduğunu, zira, davacının alacak taleplerini dayandırdığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya borçlusu tek başına müflis … A.Ş. olmayıp, dava dışı … A.Ş. firmasının da asıl borçlu sıfatını taşıdığı açıkça görüldüğünü, keza işbu icra dosyası ve borcun mesnedini doğuran … Bankası nezdindeki Genel Kredi Sözleşmeleri incelendiğinde; alacağın, alacaklı banka ile muhataplardan dava dışı … Tic. A.Ş. firması arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri uyarınca (… A.Ş.ye) kullandırılan ihracat kredi taahhütlerinin gerçekleşmemesinden kaynaklandığının görüleceğini, dolayısıyla davacı … tarafından verilen ipotek ve kefaletlerle bağlantılı olarak icra dosyasına yapılan ödemelerin, doğrudan davalı müflis şirketin borcuna teşmil edilmesi sözkonusu olmadığını, bu durumda İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak birbirlerine çapraz kefaleti bulunan ve birlikte aleyhlerine icra takibi yapılan müflis … A.Ş. ile diğer dava dışı … A.Ş. lehine verilen ipotek ve kefaletlerin durumu incelenerek, icra dosyasına yapılan tahsilatların hangi firma borcuna mahsup edildiğinin alacaklı banka kayıtları da incelenmek suretiyle ayrıştırılması ve tespiti gerektiğini, borcu kabul etmemek kaydıyla davacı şirketin, davalı Müflis … A.Ş.den dava dilekçesinde iddia ettiği bir alacağı varsa dahi bu iddianın ancak anılan icra dosyasındaki ödemelere ilişkin gereken ayrıştırma işlemi yapıldıktan sonra sübut bulacağını, bu nedenle öncelikle söz konusu icra dosyasına yapılan tahsilatların hangi şirket borcundan mahsup edildiğinin bilirkişi marifetiyle belirlenmesini talep ettiklerini, öte yandan davacı şirketin her halükarda davalı müflis şirkete borcu mevcut olduğunu, Müflis … A.Ş.’nin, davacı şirketten olan alacağı sebebiyle İstanbul 2. ATM.nin 2015/129 E. sayılı dosyasından açılan davada bilirkişi incelemesi yapıldığını ve … A.Ş.’nin kendi ticari defterlerinde yer alan kayıtlar doğrultusunda … A.Ş.’ye 8.509.682,99-TL borcu olduğunun tespit edildiğini, yine davacı şirketle karşılıklı olarak devam eden İstanbul 6.ATM.nin 2014/724 Esas sayılı dosyasında da … A.Ş.nin aynı icra dosyasındaki tahsilatlar sebebiyle mahsup talebi olduğunu, dolayısıyla davacı şirketin aynı konuyla ilgili olarak birden fazla dava dosyasında mükerrer talepleri mevcut olduğunu, ilgili dosyalar incelendiğinde bu hususun ortaya çıkacağını, tüm bu hususlar gözetildiğinde dava konusu alacak miktarının iflas masasına kaydedilemeyeceğinin ortaya çıkacağından davanın reddini talep ettiklerini, yine davacının talep ettiği alacağın varlığı bakımından taraf şirketlerin defter ve muhasebe kayıtlarının tespitine ihtiyaç olduğundan bahisle Müflis Şirket açısından haksız, usul ve yasaya aykırı taleplerle ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, dava dışı … Bankası T.A.O. ile davalı müflis şirket arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, davacının söz konusu genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı ve asıl borçlu davalı şirket lehine ipotek verdiği, anılan kredi sözleşmelerine dayalı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sırasında alacaklı … Bankası T.A.O. tarafından borçlular … A.Ş. (asıl borçlu ve ipotek veren), … A.Ş. (asıl borçlu), … A.Ş. (ipotek veren), … A.Ş.(ipotek veren), … A.Ş. (ipotek veren) aleyhine 18/11/2002 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, davacı adına kayıtlı taşınmazların satışından toplam 10.266.803,80-TL tahsilat yapıldığı, Diğer yandan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı (… eski esas no) sayılı dosyasında alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine 5.216.222,22-USD’nin tahsili talebi ile 01/11/2010 tarihinde takip başlatıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacı … lehine verilmiş İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından yapılan ipotekli takipte borçlulardan … A.Ş.’ye ait ipotekli taşınmazların satışı suretiyle dosyaya gelen “10.264.540,84-TL miktarlı” belge ile; Toprak Mahsulleri Ofisinin … Holdinge olan borcundan dolayı alacaklısı … olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına haczen 1.840,998,51-TL yatırıldığına dair belge sunularak; bu ödemelerin borçtan mahsubu talebinde bulunulduğu; icra müdürlüğünce, takas mahsubu talebiyle ilgili beyanda bulunulması için alacaklı … A.Ş.’ye müzekkere yazılmasına ve kabul edilmesi halinde dosyanın kapatılmasına, kabul edilmemesi halinde ise meselenin halli yargılamayı gerektirdiğinden takas ile verilmiş ve kesinleşmiş mahkeme ilamı olmadığından talebin reddine karar verildiği, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/415 esas sayılı dosyasında 12/06/2003 tarihinde davalı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. Yukarıda kronolojik olarak açıklandığı üzere davacının davalı şirkete kefaleti nedeni ile ipotekli taşınmazların satıldığı, satıştan elde edilen 10.264.540,84-TL’nin davalı müflis şirketin borcuna karşılık takip alacaklısına ödendiği, kefilin edâ ettiği şey nispetinde alacaklının haklarında ona halef olduğu ve asıl borçluya ödediği miktarın tamamı için rücu hakkına sahip olduğu, somut olayda müştereken ve müteselsilen sorumluluk halinin olduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip konusu borcu ödeyen davacı …’e verilen “Rücu Belgesi”nin İİK 68/1 maddesinde ön görülen belgelerden olduğu, tüm bu sebeplerden dolayı davacının iflas masasına kayıt kabul talebinde haklı olduğu, diğer yandan davalı vekilinin İstanbul 2. ATM’nin 2015/129-2017/654 E.K. sayılı ilâmına konu alacağa ilişkin beyanları İİK 201, 207 maddelerindeki düzenlemeler nedeni ile iş bu dava sonucuna etkili görülmeyerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar davalı İflas İdare vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı İflas İdaresi vekili, istinaf nedenleri olarak, huzurdaki dava, davacı şirketin müflis … A.Ş.’den talep ettiği alacağın iflas idaresi tarafından verilen red kararı çerçevesinde reddedilen alacağın kabulü için açılan bir kayıt kabul davası olup, öncelikle davanın İcra İflas Kanunu 235. md.nde belirtilen hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının re’sen tespiti gerektiğini, süre geçtikten sonra ikame edildiğinin tespiti halinde ise davanın süre yönünden reddinin yasal zorunluluk olduğunu, davalı müflis şirket adına görevi sona eren iflas idare memurlarına çıkarılan tebligatların usulsüz olduğunu, bu durumun müflis şirketin savunma hakkını kısıtlamış olup, salt bu hususun kararın ortadan kaldırılma sebebi olduğunu, dosyaya sunulan bilirkişi raporu hüküm tesisine elverişli olmadığını, zira, raporda müflis şirket masasının hiç bir itirazının irdelenmediğini, şöyle ki, her ne kadar bilirkişi raporunda davacı tarafın talepleri yönünde görüş bildirilmişse de esasen davacının, müflis şirkete yönelttiği talepleri haksız ve fahiş olup, şayet davacının iddia ettiği miktarda bir alacağı varsa bunun, ticari defter, belge ve kayıtlarıyla kesin olarak ispatlanması ve ayrıca müflis şirket belge ve kayıtlarının da tetkiki gerektiğini, oysa ki, raporda gerek davacı şirketin, gerekse de müflis şirketin kayıt, defter ve belgelerinin incelenmediğinin açıkça belirtildiğini, bu minvalde, bilirkişi raporunda genel ispat kaidelerini müflis şirket aleyhine değiştirir şekilde kanaat bildirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının alacak talebini dayandırdığı icra dosyasının (İstanbul … İcra Müdürlüğü … E.) tek borçlusunun müflis şirket olmadığını aynı icra dosyasında dava dışı … A.Ş.’nin de asıl borçlu sıfatı olduğunu, icra dosyasına yapılan ödemelerin hangi saikle sadece borçlu müflisin borçlarına teşmil edilmekte olduğunu, somut olayda, müflis şirket ve diğer asıl borçlu … A.Ş.’nin çapraz kefaletlerinin durumu incelenmediği gibi, alacaklı … Bankası nezdindeki temel sözleşme olan genel kredi sözleşmesinin dahi irdelenmediğini, bu icra dosasından yapılan tahsilatların hangi şirketin borcundan mahsup edildiğini, tüm bu hususların tespitinin yapılması yönündeki hiçbir itirazlarının bilirkişi raporunda dikkate alınmadığını, anılan itirazların banka hukuku, icra iflas hukuku ve borçlar hukuku’nda uzman akademisyen bilirkişiler nezdinde irdelenmesinin şart olduğunu, somut olayda, müflis şirket masasının davacıdan alacaklı olduğu İstanbul 2. ATM’nin 2015/129 Esas sayılı dosyasının dahi incelenmediğini, bu davada, davacı …’in kendi ticari defterlerinde yer alan kayıtlar doğrultusunda müflis şirkete 8.509.682,99-TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, İstanbul 2. ATM’nin 2015/129 Esas sayılı dosyasının işbu davada bekletici mesele yapılması yönündeki taleplerinin yerel mahkemece reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı …, somut davaya konu alacak ile ilgili İstanbul 6 ATM’nin 2014/724 Esas sayılı dosyasında da takas mahsup talebinde bulunmuş olup, tüm bu mükerrer taleplerin görmezden gelinmesinin hukuksuz olduğunu, eş deyişle İstanbul 6. ATM’nin 2014/724 Esas sayılı dosyasının işbu davada bekletici mesele yapılması yönündeki taleplerinin yerel mahkemece reddedilmesinin hukuka aykırı olduğundan bahisle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde “ortadan kaldırılmasını” ve yeniden yargılama yapılarak, “davanın reddine” ’karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK nun 235. maddede düzenlenen sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. Maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur olduğu düzenlenmiştir. Yasada belirtilen süre, hak düşürücü süre olup, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Somut davada, İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün … iflas dosyası için yapılan başvuruya İflas Müdürlüğünce verilen 20.01.2017 tarihli cevap yazısından, alacağın sebebine ilişkin sözleşme, fatura, takip talebi, ödeme emri ve benzeri belge ibraz edilmediği, taleplerin yargılamaya muhtaç olduğu dikkate alınarak alacağın tamamının reddine karar verildiği, red kararının alacaklıya 27.01.2017 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından masraf yatırıldığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde 08.02.2017 tarihinde açıldığının tespiti sonrasında diğer konular incelenmiştir. Taraflar arasında, müflis şirket hakkında İflas kararı verildiği, davacı alacaklının masaya alacak başvurusunda bulunduğu, red kararı üzerine iş bu kayıt kabul davasını açtığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, alacağın ticari defter, belge ve kayıtlarıyla kesin olarak ispatlanması ayrıca müflis şirket belge ve kayıtlarının da tetkik edilmesi gerekip gerekmediği, bundan başka davacı şirketin müflis şirkete borcu olduğu ve davacı şirketin takas mahsup talebinin sonuca etkili olup olmayacağı, davacı tarafça icra dosyasına kefaleten ödenen paranın diğer borçlu … A.Ş.’nin borcundan düşülüp düşülmediği noktalarında toplandığı görülmüştür. Öncelikle dava dilekçesi tebliğ tarihinde (21.02.2017) görevde bulunan iflas idare memuru Av. …’e yapıldığı için tebligat usulsüzlüğünden bahsedilemez. Dosya kapsamından, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/415 Esas, 2013/124 Karar ve 12.06.2013 tarihli kararı ile davalı şirketin İİK 177/4. fıkrası gereğince iflasına karar verildiği, İflas tasfiye işlemlerinin İstanbul … İflas Müdürlüğünün … nolu dosya üzerinden yürütüldüğü, davacı tarafın kefil olarak yaptığı ödemeler için masaya alacak kaydında bulunduğu, ödeme şekli göz önünde bulundurulduğunda alacağın ticari defter, belge ve kayıtlarıyla kesin olarak ispatlanmasının mümkün olmadığı yine alacağın müflis şirket kayıtlarında yer almadığından incelenmesine de gerek bulunmadığı, müflis şirket tarafından davacı şirkete açılan ve İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen 2015/129 Esas sayılı dava, davacı müflis şirketin alacağından çok borcu olduğundan bahisle reddedildiği, Davalı iflas idaresinin istinaf konusu ettiği bir husus olan İstanbul 6. ATM’nin 2014/724 Esas sayılı dosyası, davacı şirketin iflası talebine ilişkin olup halen sonuçlanmadığı görülmüştür. Mali müşavir ve emekli icra müdürü bilirkişilerden alınan rapora göre; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte … A.Ş.’nin borcun 11.338.466.360,00-TL sinden ipotek limitleri dahilinde sorumlu olduğu, bu bağlamda ipotekli taşınmazların satıldığı ve elde edilen bedelin takip alacaklısına ödendiği, müflisin alacaklısının iflas açıldıktan sonra müflisin veya masanın borçlusu olması halinde alacaklının alacağının sadece iflas alacağı olduğu, dağıtımlarda diğer alacaklılarla arasında eşit haklara haiz olduğu (İİK 207. Md.) bu aşamada mahsup yapılmasının diğer iflas alacaklıları arasındaki eşitlik prensibine aykırılık teşkil edeceği, bu nedenle …in müflise olan borcunun kesinleşmesi halinde borcun masaya ödenmesinin alacaklıların yararına olacağı, bu durumda takas koşullarının oluşmadığı (İİK 201. Md.), …’in toplam 12.105.539,35-TL’yi iflas masasından talep edebileceği ancak 10.264.540,84-TL talebiyle bağlı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun Takasa itiraz başlıklı 201 nci maddesinin “Müflisin borçlusu iflasın açılmasından evvel alacaklısının aciz halinde bulunduğunu bilerek masanın zararına kendisine veya üçüncü bir şahsa takas suretiyle bir menfaat temin etmek için müflise karşı bir alacak ihdas ederse bu takasa mahkemede itiraz olunabilir.”, Sıralar arasındaki münasebet başlıklı 207 nci maddesinin “Her sıranın alacaklıları aralarında müsavi hakka maliktirler.Bir sıra evvelki alacaklılar alacaklarını tamamen almadıkça sonra gelen sıradakiler bir şey alamazlar.” hükmünü düzenlemiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının müflise olan borcu kesinleşmiş olsa bile mahsup yapılamayacağı, masa alacağı olarak kayıt edilebileceği, davacının takas talebinde bulunduğu iddia edilen İstanbul 6. ATM’nin 2014/724 Esas sayılı dosyasının davacının iflasına ilişkin olduğu ve henüz sonuçlanmadığı görülmüştür. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte … A.Ş.’nin borcun 11.338.466.360,00-TL sinden ipotek limitleri dahilinde sorumlu olduğu, bu bağlamda ipotekli taşınmazların satıldığı ve elde edilen bedelin takip alacaklısına ödendiği ancak bu ödemenin ne kadarlık kısmının davalı müflis … A.Ş. için yapıldığının tespit edilmediği anlaşıldığından davalı iflas idare vekilinin işbu istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, bilirkişi heyetine bankacı bilirkişi eklemek suretiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davacı tarafça yapılan ödemenin ne kadarının davalı müflis … A.Ş. için yapıldığının tespiti ayrıca davalı müflis … A.Ş.’nin dava dışı … A.Ş.’nin borcundan sorumlu olup olmadığının da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davalı iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı iflas idare vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/122 Esas, 2018/930 Karar ve 04.10.2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,3-Dairemiz kararına uygun olarak işlem yapılmak suretiyle yeni bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harç peşin olarak alınan 44,40-TL harçtan mahsubuyla bakiye 36,30-TL harcın davacı taraftan alınarak Hazineye irad kaydına,5-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin, mahkemece yeniden kurulacak hükümde DEĞERLENDİRİLMESİNE,6-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1.a.6 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/10/2022