Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1282 E. 2020/519 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1282 Esas
KARAR NO : 2020/519
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2019
NUMARASI : 2018/1043 Esas, 2019/45 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ve … ait şahıs işletmesi olarak 3 ayrı firmadan müteşekkil, PVC doğrama, nalburiye, hırdavat ve yapı inşaatı alanlarında faaliyet gösteren bir grup işletmesi olduğunu, davacı … Ltd. Şti.’nin 2012 yılında kurulmuş olup, bu şirket üzerinden … Bayiliği alınarak üretim kapasitesinin %30 oranında artırıldığını, davacı … tarafından 2008 yılında bir şahıs işletmesi kurularak müteahhitlik işine girişildiğini, 2016 yılı Temmuz ayında başlayan Olağanüstü Hal Dönemi ile ekonomik darboğaz ve nakit akışı sıkıntısı yaşandığını, grup şirketlerin yönetimi olarak, muhtelif tedbirler içeren bir aksiyon planı geliştirildiğini ve konkordato ön projesi hazırlandığını belirterek İİK’nın 287. maddesi gereğince öncelikle üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini ve akabinde İİK’nın 289. maddesi gereğince bir yıllık kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi 2018/1043 Esas, 2019/45 Karar sayılı kararı ile; davacı … Ltd. Şti.’nin 15/12/2018 tarihi itibarıyla zarar ettiği ve rayiç değer bilançosuna göre -55.895,24 TL borca batık olduğu, şirketin geçici mühlet süresinde komiser heyeti onayı olmaksızın bazı çekleri ödediği, talimata aykırı olarak harcama listelerinin komiser heyetine gönderilmediği, şirket tarafından faturasız açık hesap satışları yapıldığı ve bu durumun dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, şirketin 500.000,00 TL sermaye arttırımı öngörmesine rağmen ortaklara olan 591.190,28 TL borç nedeniyle sermaye arttırımının etkisiz hale geldiği, şirketin konkordatosunun başarıya ulaşması ihtimalinin bulunmadığı, ayrıca dürüstlük kurallarına aykırı davranışı nedeniyle mal varlığının azaldığı gerekçesi ile davacı şirketin konkordato talebinin reddine ve şirketin iflasın karar vermiştir. Davacı … Ltd. Şti. yönünden ise, şirketin 15/12/2018 tarihi itibariyle -4.945.728,65 TL borca batık durumda olduğu, mal varlıklarının faturasız olarak satıldığı, geçici mühlet sürecinde şirket aracının izinsiz satıldığı ve bedelinin şirket çalışanına aktarıldığı, şirketin talimata aykırı olarak harcama listelerini göndermediği, şirketin projesinin gerçekleşme ihtimalinin … başarısına bağlandığı, şirket projesinin gerçekleşme olanağının bulunmadığı ayrıca dürüstlük kurallarına aykırı davranışı nedeniyle mal varlığının azaldığı gerekçesi ile davacı şirketin konkordato talebinin reddine ve şirketin iflasına karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacılar vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; şirketlerin dosyası tefrik edilen … işletmesine aktardığı ham madde ve stokların … ait inşaatlarda kullanıldığını, anılan şahsın şirketlerden olan alacaklarından feragat edeceğini ve şahsi taşınmazlarını şirketlere hibe edeceğini, bu nedenle birlikte dava açıldığını ve konkordato projelerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ancak mahkemece bu durum göz ardı edilerek … dosyasının tefrik edildiğini, davacı … Şti’nin borca batık olmadığını ve komiser raporuna göre projesinin gerçeklemesi olanağı bulunduğunu, mahkemenin revize projelerini değerlendirmeden karar verdiğini, geçici mühlet süresinde ödenen iki aylık çekin çok düşük meblağlarda olduğunu, şirket mal varlıklarının faturasız olarak dışarıya kaçırıldığı iddiasının doğru olmadığını, stokların … inşaatlarında kullanılacağını ve inşaa edilerek kazandırılan taşınmazların şirketlere aktarılması sonucu konkordato projelerinin başarıya ulaşacağını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir.Konkordato talepleri ile ilgili 2004 sayılı İİK’nın 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada iflasa tabi olan borçlu için, İİK’nın 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, davacı şirketlerin muamele merkezinde açıldığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde davacılar vekilinin vekaletnamesinde konkordato ile ilgili özel yetkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamından, mahkemece İİK’nın 286 maddesinde sayılan belgelerin eksiksiz olarak sunulduğu belirtilerek davacı şirketler lehine 01/11/2018 tarihinden geçerli olmak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği ve geçici komiser atandığı, geçici komiserin geçici mühlet içerisinde ara ve nihai raporlarını sunduğu görülmektedir.Geçici komiser heyeti 11/01/2019 tarihli raporunda; davacı … Ltd. şirketinin 15/12/2018 tarihi itibariyle toplam 55.135,07 TL zarar raporladığı, şirketin kaydi olarak borca batık olmadığı, ancak rayiç değer bilançosuna göre -155.895,24 TL borca batık olduğu, şirketin geçici mühlet süresinde komiser heyeti onayı olmaksızın bazı çekleri ödediği, talimata aykırı olarak harcama listelerinin komiser heyetine gönderilmediği, şirket tarafından faturasız açık hesap satışları yapıldığı ve bu durumun dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, şirketin 500.000,00 TL sermaye arttırımı öngörmesine rağmen ortaklara olan 591.190,28 TL borç nedeniyle sermaye arttırımının etkisiz hale geldiği, şirketin borçlarının ortaklara olan borçlar dikkate alınmadığında 1.657.371,28 TL olduğu, 1.557.101,98 TL tutarındaki alacağın tahsili ile 553.520,13 TL net kardan üretilen nakit tutarın gerçekleşmesine bağlı olarak şirketin konkordato projesinin gerçekleşme olanağı bulunduğu, ancak şirket alacağının 1.374.288,15 TL’sinin şirket ortağı … olma riskinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.Geçici komiser heyeti 11/01/2019 tarihli raporunda; davacı … Ltd. Şti. şirketinin 15/12/2018 tarihi itibariyla toplam 47.254,82 TL zarar raporladığı ve şirketin kaydi olarak borca batık olmadığı, ancak rayiç değer bilançosuna göre -4.945.728,65 TL borca batık durumda olduğu, şirketin personel maaşlarını düzenli olarak ödenmediği ve kamuya olan mali yükümlüklerini yerine getirmediği, mal varlıklarının faturasız olarak satıldığı, geçici mühlet içerisinde şirket aracının izinsiz satıldığı ve bedelinin şirket çalışanına aktarıldığı, şirketin talimata aykırı olarak harcama listelerini göndermediği, şirketin projesinin gerçekleşme ihtimalinin … başarısına bağlandığı, şirketin 30/09/2018 tarihli bilançosuna göre borçlarının 6.869.470,05 TL olduğu, ancak projede belirtilen konkordato kaynakları ile şirket projesinin gerçekleşme olanağının bulunmadığı ayrıca dürüstlük kurallarına aykırı davranışı nedeniyle mal varlığının azaldığı belirtilmiştir. Dosya kapsamından, davacı şirketlerin konkordato tasdiki davasının, dosyası tefrik edilen … ile birlikte aynı dava dilekçesinde açıldığı, mahkemece 24/10/2018 tarihli tensip zaptı ile … yönünden dosyanın tefrikine, davacı şirketler yönünden ise İİK’nın 286. maddesinde sayılı bir kısım belgeleri sunmaları ve konkordato gider avansını ikmal etmeleri için kesin süre verildiği, sonrasında eksik belgelerin ikmal edildiğinden bahisle 01/11/2018 tarihli tensip zaptı ile davacı şirketler lehine 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği, 16/01/2019 tarihli duruşmada davacı şirketler hakkındaki geçici mühletin kaldırılarak konkordato taleplerinin reddine ve iflaslarına karar verildiği görülmektedir. Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir. İİK’nun 287. maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir. İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir. İİK’nun 288/1 ve 287/5 maddeleri yollaması ile geçici mühlet içinde uygulanacak İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra anılan maddede sayılan hususların gerçekleşmesi halinde, mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması, kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.Diğer taraftan İİK’nın 297. maddesinde, borçlunun komiserin nezareti altında işlerine devam edeceği, borçlunun 297. madde hükümlerine veya komiser ihtarlarına aykırı davranması halinde borçlunun malları üzerinde tasarruf yetkisinin kaldıracağı veya 292. madde çerçevesinde karar verileceği, 292./1.c bendi ise, borçlunun 297. maddeye aykırı davranır ya da komiserin talimatlarına uymazsa komiserin yazılı raporu üzerine kesin mühletin kaldırılarak borçlunun iflasına karar verileceği düzenlenmiştir.Somut olayda, davacı … Ltd şirketinin 15/12/2018 tarihi itibariyle toplam 55.135,07 TL zarar raporladığı, şirketin kaydi olarak borca batık olmadığı, ancak rayiç değer bilançosuna göre -155.895,24 TL borca batık olduğu, şirketin 500.000,00 TL sermaye arttırımı öngörmesine rağmen ortaklara olan 591.190,28 TL borç nedeniyle sermaye arttırımının etkisiz hale geldiği görülmektedir. Komiser heyeti raporunda, 1.557.101,98 TL tutarındaki alacağın tahsili ile 553.520,13 TL net kardan üretilen nakit tutarın gerçekleşmesine bağlı olarak, şirketin ön projesinin gerçekleşme olanağı bulunduğu ifade edilmekle birlikte, şirket alacağının 1.374.288,15 TL’sinin şirket ortağı … olma riskine de dikkat çekilmiştir. Davacı vekili, … imal ettiği inşaattan elde edilecek taşınmazların, şirkete aktarılacağını, bu nedenle konkordato projelerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Ancak tüzel ve gerçek kişilerin konkordato taleplerini aynı dilekçede birleştirilmesi mümkün olmakla birlikte, konkordatonun tasdiki için gerekli koşulların her bir borçlunun şahsında gerçekleşmesi gerekir. Konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp, sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı değerlendirilmelidir. Somut olayda, davacı şirketin ön projesinin, ortağı olan …’deki alacağının tahsiline bağlanması, …’in de üstlendiği inşaattan elde edilecek gelirlerin şirkete aktarılacağı gibi olasılık üzerine olasılık değerlendirilmesi yapılması karşısında, konkondato projesinin gerçekleşme olasılığı inandırıcı görülmemiştir.Kaldı ki şirketin faturasız olarak açık hesap satışları ile malvarlığının azalmasına neden olması, geçici mühlet süresinde komiser heyeti onayı olmaksızın bazı çekleri ödemesi ve komiser talimatına aykırı olarak harcama listelerinin komiser heyetine gönderilmemesi de dikkate alındığında, İİK’nın 292/1.c bendi gereğince de, mahkemece konkordato talebinin reddine karar verilerek rayiç değer bilançosuna göre borca batık olduğu anlaşılan şirketin iflasına karar verilmesi yerindedir.Davacı … Ltd. Şirketinin ise 15/12/2018 tarihi itibariyla toplam 47.254,82 TL zarar raporladığı ve şirketin kaydi olarak borca batık olmadığı, ancak rayiç değer bilançosuna göre -4.945.728,65 TL borca batık durumda olduğu, şirketin personel maaşlarını düzenli olarak ödenmediği ve kamuya olan mali yükümlüklerini yerine getirmediği, mal varlıklarının faturasız olarak satıldığı, geçici mühlet içerisinde şirket aracının izinsiz satıldığı ve bedelinin şirket çalışanına aktarıldığı, şirketin talimata aykırı olarak harcama listelerini göndermediği, şirketin projesinin gerçekleşme ihtimalinin … başarısına bağlandığı, şirketin 30/09/2018 tarihli bilançosuna göre borçlarının 6.869.470,05 TL olduğu, ancak projede belirtilen konkordato kaynakları ile şirket projesinin gerçekleşme olanağının bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece konkordato talebinin reddine karar verilerek rayiç değer bilançosuna göre borca batık olduğu anlaşılan şirketin iflasına karar verilmesi de yerindedir.Sonuç olarak davacıların konkordato taleplerinin reddine ve iflaslarına reddine dair ilk derece mahkemesi kararı esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacıların istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı toplamı 232,10 TL harcın, Davacı …Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından peşin yatırılan 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, Davacı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK’nun 293/2. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/02/2020