Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1265 E. 2022/983 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1265 Esas
KARAR NO: 2022/983
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2018
NUMARASI: 2015/635 Esas, 2018/1225 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 22/06/2015 tarihli dava dilekçesinde, taraflar arasında 09.03.2015 tarihli “Fuar Stand Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkilinin Gaziemir-Marble 2015 Fuarı için 24/03/205 günü saat 20:00’ye kadar standın teslimatını yapacağını, davalı tarafında sözleşme bedeli olan Kdv dahil toplam 21.240,00-TL’yi ödeyeceğini, sözleşme gereği davalı tarafın bedelin yarısı olan 10.620,00-TL’yi ödediğini, müvekkilinin standı süresinde ve sözleşmedeki şartlara uygun teslim ettiğini ancak davalı tarafın bakiye 10.620,00-TL’yi ödemediğini, 20/03/2015 tarihli irsaliyeli fatura düzenleyip davalı tarafa gönderildiğini, bakiye borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalı tarafın takibe haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 20.07.2015 tarihli cevap dilekçesinde, taraflar arasında 09.03.2015 tarihli “Fuar Stand Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin sözleşme bedelinin yarısı 10.620,00-TL’yi derhal ödediğini ancak davacı tarafın sözleşme uyarınca yerine getirmesi gereken yükümlülüklerinin büyük kısmını yerine getirmediğini, davacı tarafça sözleşmenin 4/A maddesi uyarınca standın 24/03/205 günü saat 20:00’ye kadar teslimi gerektiği halde süresinde teslimi yapılmadığını, müvekkilinin itibar kaybettiğini ve telafisi imkansız zararlara uğradığını, tespit edilen eksiklik ve sözleşmeye aykırılıklar Manisa … Noterliği’nin 17.04.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davacı tarafa bildirildiğini ve sözleşmenin 5/2 maddesi uyarınca sözleşmenin feshedildiğini, taraflarına gönderilen faturaya da itiraz edilip yasal süresinde iade edildiğini, davacı taraf sözleşme şartlarını tam ve eksiksiz yerine getirmediğinden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, somut uyuşmazlık konusunun davacı (dekoratör) ile davalı (müşteri) arasında 09.03.2015 tarihinde imzalanan ve davalı yanın 25-28 Mart 2015 tarihinde düzenlenecek Gaziemir Marble 2015 Fuarında ürünlerini sergileyeceği, projeye uygun stand imalatı, kurulumu, temizliği ve denetimli çalışması kapsamında yapılacak işler olduğu, iş bu sözleşme uyarınca, 24 Mart 2015 saat 20:00 da teslim edilecek sergi standının, davak (müşteri) iddialarına göre zamanında ve istenilen kalitede teslim edilmemesi ile davacı yanın kendi mevcut müşterileri ve potansiyel müşterilerine karşı fuar alanında tanıtım günlerinde zor durumda kalması ile firma imajının zedelenmesi nedeni ile kalan bakiyeyi ödememesi ve sözleşme imzalanması esnasında yaptığı ödemenin de iadesini istemesi, davacı yanın tüm bu iddiaları kabul etmemesi konusu olduğu sabittir. Davalı yanın teslim edilen standı fuar boyunca kullandığının bilindiği, bu kullanım da davalı yanın istediği standart ve konforun sağlanamadığı iddiasının bulunduğu, fuarın bitimi ile birlikte sergi ve stand malzemelerinin fuar alanından toplanması, kurulumu yapılan standın sökülmesi ve tüm malzemelerin taşınması nedeniyle bu tür eksiklik ve aksaklıklar veya fuar süresi içinde, fuar alanında sergi ve stand yapılması veya yaptırılması ya da fotoğraf ile video kayıt sistemine uygun verilerin saklanması gerekmektedir. Davalı yanın iddialarını destekleyen bu yönde hiçbir veri olmadığı, sadece yapılan stantların bilgisayar ortamında çizimlerinin bulunduğu ve davacı tarafından ihtilaf konusu stantlardan birine ait resimlerin dava dosyasına sunulduğu görülmüştür.Taraftar arasında 09/03/2015 tarihli bir Fuar Stand Sözleşmesi’nin akdedilmiş olduğu, sözleşmeye göre standın teslim tarihinin 24/03/2015 tarihi olduğu, toplam stant bedelinin 21.240,00-TL olduğu ve bu tutarın 10.620,00-TL lik kısmının nakit olarak kalan bedelin ise stant teslimi ile 60 günlük çek olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibari ile 20.120,00-TL alacaklı durumda olduğu, ancak davacı takibe ve davaya 20/03/2015 tarihli … seri nolu 21.240,00-TL faturadan kalan 10.620,00-TL lik tutan talep ettiği sabittir. Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere bu davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 10.620,00TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faiz uyğulanmasına karar vermek gerekmiştir.Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 2.124.-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak, gerekçeli kararda, müvekkili tarafından ticari defterlerin sunulmadığı belirtilmiş ise de dava dosyasından da görüleceği üzere defterlerin başka bir inceleme için İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/69 Tal. sayılı dosyasına sonrasında da İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/79 Tal dosyasına sunulduğunu ve söz konusu defterlerin sonrasında kaybolduğunu, taraflarından kayıp ile ilgili olarak Gördes Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/114 Esas sayılı dosyası ile zayi davası açıldığını, müvekkili tarafından davacıya gönderilen Manisa … Noterliği’nin 17.04.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi kapsamında, davacının 09.03.2015 tarihli sözleşmeye aykırı davrandığı ve bu kapsamda da sözleşmenin haklı sebeplerle feshedildiğinin belirtildiğini, ilk derece mahkemesi tarafından söz konusu ihtarname ile ilgili hiçbir inceleme yapılmadığını, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği savunulmuş olup mahkemece gerekçeli kararda bu durumun taraflarınca ispat edilemediği, dava konusu stantların fuar boyunca kullanıldığı ve herhangi bir resim ya da video çekilmediğinden bahisle davacı tarafından sözleşmeye aykırı davranıldığının ispat edilemediğinin gerekçe yapıldığı, cevap dilekçelerinde de belirtmiş oldukları üzere Manisa … Noterliğinin 17.04.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davacıya gönderildiği ve ihtarname içerisinde yapılan iş ile ilgili tüm eksikliklerin bildirildiği, hal böyle iken ilk derece mahkemesi tarafından bu delillerini dikkate alınmadan eksik inceleme neticesinde karar verilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğundan bahisle İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.12.2018 tarih, 2015/635 E. 2018/1225 K. sayılı ilamının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve davanın tümden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, stand kurulum bedelinin bakiyesinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; taraflar arasında düzenlenen 09.03.2015 tarihli Fuar Stand Sözleşmesi ile stand kurulum işini üstlendiği, davalı tarafın kurulum bedeline ilişkin 20/03/2015 tarihli fatura bedelinin bakiyesi 10.620,00-TL’yi ödemediği gerekçesiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı yanın standı fuar boyunca kullandığı, eksiklik ve aksaklıkların ispatıyla ilgili bir veri sunmadığından savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmesi kapsamında teslim edilen işin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususlarındandır.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 477/3. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 362/3.) maddesi, “Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır” hükmünü içermektedir.Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda 6098 sayılı TBK’nın 474 (818 sayılı BK’nın 359), gizli ayıplarda ise 6098 sayılı TBK’nın 477. (818 sayılı BK’nın 362.) maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, 6098 sayılı TBK’nın 475. (818 sayılı BK’nın 360.) maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede farkedilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir. Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (TBK m.474); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir (TBK m. 477). Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresinde (TBK m. 147/son) talep edilebilir. Eğer eser iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (YHGK’nın 02.02.1979 gün 1977/11-393 E. 1979/80 K. sayılı ve Dairemizin 16.01.2013 tarih ve 2012/5835 E., 2013/129 K. sayılı ilamında bu ilke ve esaslar ayrıntıları ile açıklanmıştır.) (Yargıtay 6 HD’nin 2021/3033 Esas, 2022/255 Karar sayılı kararı), Somut uyuşmazlıkta davalı taraf; deponun yanında deskin arkasında olması gereken logonun bulunmadığı, depoda aydınlatma bulunmadığı, dijitallerin kesiminin yanlış yerden yapılması, şirket logosunun düzeltilmemiş ve yanlış renkte olması, duvardaki mermerlerin arasına ayraç çerçeve konulmaması, stand alanının temizlenmemesi, lambaların bir çoğunun yanmaması, spotların takılmaması, orta sehpa ve iki adet süs bitkisinin tedarik edilmemesi ve mermerlerin sergilendiği üçgenlerin yamuk olması nedenleri ile hizmetin ayıplı ifa edildiğini savunmuştur. Davalının iddia ettiği hususlar açık ayıba ilişkin olup açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede yükleniciye bildirilmelidir. Davalı taraf sözleşme sona erdikten sonra 17/04/2015 tarihli ihtarnameyle ayıp ihbarında bulunmuş olup davalı tarafça süresinde ayıp bildirimi bulunmadığından, işin ayıpsız ifa edildiğinin kabulü gerekir. Davalı tarafın takibe konu borcu ödediğine ilişkin bir savunması bulunmadığından davalı taraf ticari defterlerinin incelenmemesinin sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istinaf talebinin de reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/635 Esas, 2018/1225 Karar ve 24/12/2018 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davalı tarafından peşin olarak karşılanan 136,85 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 56,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE,3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/09/2022