Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1223 E. 2019/2054 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1223 Esas
KARAR NO : 2019/2054
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2016/175 Esas
ARA KARAR TAR: 30/11/2018
DAVA: İFLASIN ERTELENMESİ
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İflasın ertelenmesi talepli davada, asli müdahillerin rehinle karşılanmayacak faizlerin teminatlandırılması talebinin mahkemece reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi;Asli müdahiller …AŞ ile … AŞ vekilleri, rehinle temin edilen alacaklarının ödenmediğini, iflas erteleme davasındaki tedbirler nedeniyle, alacaklarının tahsili için yaptıkları takiplerde de, araçların satılmadığını ve süreç içerisinde rehinli araçların yıpranarak değer kaybına uğradıklarını belirterek rehinle karşılanmayacak faizlerin teminatlandırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.İlk derece mahkemesi 30/11/2018 tarihli ara kararı ile, iflas erteleme kararı verilmesi halinde bu kararla birlikte faizlerin teminatlandırılmasına ilişkin talep hakkında karar verilebileceği, iflas erteleme davası derdest olup henüz iflas erteleme kararı verilmediği gerekçesi ile talebin reddine karar vermiştir. Asli müdahiller … AŞ ile … AŞ vekili yasal süresinde sundukları istinaf dilekçelerinde; iflas erteleme davası açılması ile birlikte verilen tedbir kararı sonucu, icra takiplerinde muhafaza ve satış işlemi yapamadıklarını, rehinli araçların davacı tarafından kullanılarak yıprandığını ve değer kaybına uğradığını, İcra İflas Kanunun 179/b maddesi uyarınca mevcut rehinle karşılanmayacak faizlerin teminatlandırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve rehinle karşılanmayacak faizin teminatlandırılması yönünde karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Talep, rehinle karşılanmayacak faizlerin teminatlandırılmasına ilişkindir.Dava tarihinde yürürlükte olan İİK’nın 179/b. maddesinin 1 ve 2. fıkrası; “Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ile ihtiyati haciz kararları uygulanmaz; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır.” hükmünü düzenlemektedir.Buna göre, İİK’nın 179/b maddesi uyarınca erteleme süresince davacı aleyhine İİK’nın 206. maddesinin l. sırasında yazılı alacaklar hariç olmak üzere 6183 sayılı yasadan kaynaklanan alacaklar dahil olacak şekilde hiç bir icra takibi yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durdurulur. Erteleme süresi içerisinde taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilen alacaklar nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir, başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takipler nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malların satışı gerçekleştirilemez. Ancak yargılama sonunda iflas erteleme kararı verilmesi halinde, rehinli ve ipotekli alacaklar için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipler nedeniyle, alacaklı tarafın satış talep etmesi ve satış gününün icra müdürlüğünce tayini halinde, erteleme süresinden kalan süre için işleyecek faizin rehin ile karşılanmayan kısmının icra müdürlüğü tarafinda hesaplanacak faizinin davacı tarafça teminatlandınlması halinde satış durdurulabilir, aksi halde satış durdurulamaz.lk derece mahkemesince erteleme kararı verilmesi halinde, bu kararla birlikte değerlendirmesi gereken faizlerin teminatlandırılmasına ilişkin talebin, henüz işin esası hakkında bir karar verilmeden hüküm altına alınması mümkün değildir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/17001 E. ve 2014/6215 K. sayılı kararında da işaret edildiği üzere, İİK’nın 179/b-2 maddesinin uygulanabilmesi için iflasın ertelenmesi kararının verilmesi gerekir. Somut olayda, henüz iflas erteleme kararı verilmediği ve hüküm verilmeden İİK’nın 179/b-2. maddesinin uygulama alanı bulunmadığı gözetildiğinden, ilk derece mahkemesince rehinle karşılanmayacak faizin teminatlandırılması talebinin reddine karar verilmesi yerindedir.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince müdahillerin istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince müdahillerin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubuna, bakiye 32,30 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL’şer harçların müdahil taraflarlardan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Müdahillerin tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-f Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.14/11/2019