Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1196 E. 2020/241 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1196 Esas
KARAR NO: 2020/241
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2017/88 Esas, 2018/1101 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin birçok oyuncuyu bünyesinde barındıran bir ajans şirketi olduğunu, müvekkili ajansa bağlı …’nın davalı şirketin yapımcılığını üstlendiği “…” adlı dizide oynamasına yönelik taraflar arasında Oyunculuk/Mali Hak Devir Sözleşmesi imzalandığını, ancak sözleşme örneğinin kendilerinde bulunmadığını, …’nın dizinin 10 bölümünde oynamasına rağmen davalı şirketin oyunculuk ücreti ve ajans komisyon ücretini ödemediğini, alacağa ilişkin 10 adet faturanın davalıya gönderildiğini ve davalının faturalara itiraz etmediğini, alacaklarının ödenmemesi üzerine toplam 85.550,00 TL fatura bedelinin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve alacağın % 20’si oranında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında özetle; uyuşmazlıkta görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olduğundan mahkemenin görevsiz olduğunu, müvekkili nezdinde taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme bulunmadığını, davacının iddialarının yasal dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesi; davacı şirketin sanatçı …’dan haklarını devraldığına dair delil bulunmadığı ve davacı şirketin sanatçı ile düzenlediği sözleşme gereği sanatçının ücretinin ödenmemesi ya da geciktirilmesi halinde sanatçı ile birlikte karar verilerek hukuki girişimde bulunulması kararlaştırıldığı halde, ortak bir karar alındığına dairde delil sunulmadığı, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; sanatçının mali ve hukuki konularda kendisini temsil etmesi için müvekkili ajans şirketi bünyesinde faaliyet gösterdiğini, sanatçı ile yapılan sözleşme gereği, işverenden sanatçı adına her türlü tahsilatın davacı ajans şirketi tarafından yapılacağı, alınan bilirkişi raporunda takip konusu faturaların tarafların defterlerine işlendiği ve müvekkilinin takip konusu alacağının ispatlandığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir. Dava, oyunculuk/mali hak devir sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı ajans şirketi, dava dışı sanatçı adına, davalının yapımcısı olduğu dizide oynaması için, davalı ile sözleşme kurulmasına aracılık ettiğini ancak sanatçının ve ajansın ücretinin ödenmediğini, yapılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali davasını açmış, mahkemece davacı şirketin aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraf sıfatı, dava konusu subjektif hakka ilişkindir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi, kural olarak o hakkın sahibine aittir. (Aktif husumet) Subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi ise, o hakka yükümlü olan kişidir. (Pasif husumet) Bir davanın tarafları, o davada gerçekten taraf sıfatını haiz değil ise, mahkemece, dava konusunun esası hakkında inceleme yapılıp karar verilemez, davanın reddi gerekir. Sıfat yokluğu, bir def’i değil, dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itirazdır. 1086 sayılı HUMK ‘ta bir dava şartı olmamakla birlikte, hakim, kendisine sunulan dava malzemesinden bir itiraz sebebinin varlığını öğrenirse, bunu kendiliğinden gözetir. (KURU; Medeni Usul Hukuku, 2017, s.122, 123). 6100 sayılı HMK ‘da da aynı durum korunmuştur. (Yargıtay 11 HD’nin 2017/1713 Esas, 2018/7247 Karar sayılı kararı). Dosya kapsamından, 17/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda, dava ve takibe konu 10 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu belirtilmiştir. Satıcının gönderdiği faturayı alıp ticari defterlerine kaydeden alıcı ile satıcı arasında akdi ilişkinin mevcut olduğu ve davacının eldeki davayı açmada taraf sıfatı bulunduğunun kabulü gerekirken, mahkemece, dava dışı oyuncu ile yapılan sözleşmenin 7.2 ve 7.6 maddeleri de gözetilmeksizin, anılan sözleşmeye dayanarak davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemece işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulüne, davacının taraf sıfatı ile ilgili deliller değerlendirilmeden, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Mahkemesinin İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/88 Esas, 2018/1101 Karar 08/11/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 39,10 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 148,60 TL harçtan peşin olarak yatırılan 121,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,30 TL olmak üzere toplam 66,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/01/2020