Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1191 E. 2019/1134 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1191 Esas
KARAR NO : 2019/1134
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2018
NUMARASI : 2018/975 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/07/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında 09/10/2012 – 23/10/2012 tarihleri arasını kapsar şekilde, Taksim mevkiinde gerçekleştirilmesi planlanan marka tanıtım festivalinde koruma ve güvenlik hizmeti verilmesi konusunda hizmet sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin sözleşme hükümleri gereğince hizmet vermek amacıyla bir kısım faaliyetlerde bulunduğunu, organizasyonun İstanbul Büyükşehir Belediyesince iptal edilmesi üzerine taraflar arasındaki sözleşmenin protokol ile feshedildiğini, müvekkilinin uğradığı zararlarının bu protokolde ödenmesinin taahhüt edilmesine rağmen bu güne kadar ödenmediğini belirterek öncelikle davalı şirketin tüm mal varlığı ve banka hesapları üzerine tedbir konulmasına dair karar verildikten sonra alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesi 24/10/2018 tarihli tensip tutanağının 11 nolu ara kararı ile, “tedbir isteminin konusu yargılama gerektirdiğinden tedbir talebinin reddine karar vermiştir”.ilk derece mahkemesince verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı istinaf dilekçesinde, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın gerekçeli karar şeklinde yazılması gerektiğini, Anayasanın 141. Maddesinde de tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlediğine göre öncelikte tedbir taleplerinin kabulüne, bunun mümkün olmaması halinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iade edilmesine karar verilmesini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.6100 sayılı yasanın 391/1. Maddesinde, mahkemenin her türlü tedbire karar verebileceğini düzenledikten sonra, ikinci fıkrasında, tedbir kararının neleri içereceğini belirlemiştir. 391/2. Maddesinde ihtiyati tedbir kararında bulunması gereken unsurlar düzenlenmiştir. Buna göre, tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı, tereddüte yer verilmeyecek şekilde neyin üzerine ve ne tür tedbire karar verildiği, talepte bulunanın ne tutarda ve ne tür de teminat göstereceği açıkça yazılı olması gerektiği belirlenmiştir. Aynın yasanın 297. Maddesinde de, hükmün kapsamında nelerin olacağı belirtildikten sonra, tarafların, iddia ve savunmalarının özetleri, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların hükümde yer alması gerektiği, ayrıca hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, mahkemece verilen kararın gerekçeli olması, tarafların iddialarına neden üstünlük tanındığı tartışılmalıdır. Anayasamızın 141/3. Maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesi tensip zabtında sadece kısa karar şeklinde herhangi bir gerekçe belirtmeden tedbir talebinin reddine karar vermiş ayrıca, ayrı bir gerekçeli karar oluşturmamıştır. Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenmesi açısından önemli bir işlev görür. Bu haliyle istinaf denetimine elverişli bir karardan bahsetmek mümkün değildir. Bu sebeple, öncelikle HMK’nın 391. Maddesine uygun şekilde tedbir talebinin reddine dair gerekçeli karar yazıldıktan ve usulüne uygun taraflara tebliğ edildikten sonra istinaf incelemesi için dosyanın dairemize gönderilmesi amacıyla mahalline geri çevrilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’nın 352. Maddesi gereğince, istinaf incelemesi yapılabilecek bir karar bulunmadığından, HMK’nın 391. Maddesi gereğince gerekçeli karar yazılması için dosyanın mahalline geri çevrilmesine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1. Maddesi gereğince gereğince ön inceleme sonucunda kesin olarak oybirliği ile karar verildi.05/07/2019