Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1158 Esas
KARAR NO : 2019/2328
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/146 (Ayrılan dosya)
ESAS NO : 2018/904 (Asıl dosya)
KARAR NO : 2019/283
KARAR TARİHİ: 06/03/2019
DAVA : KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/904 Esas sayılı dosyasında; …San. Tic A.Ş’ nin ortağı, yetkilisi ve şirket borçlarının müteselsil kefili olan gerçek kişi müvekkilleri ile davacı şirket hakkında 2004 sayılı İİK’nın 285. ve devamı maddeleri uyarınca konkordato talebinde bulunmuştur. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi gerçek kişi davacılar hakkındaki talep yönünden dosyanın tefrikine karar vermiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacıların, İİK 286. maddesinde aranan şartları karşılayan belgeleri dosyaya sunamadıkları, sunulan ön projede de konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlandığı, kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdan da ön projelerin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği, borçluların, sadece alacaklıların icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmelerinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediğinden bahisle talebin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkillerinin tacir olmadığını davacı gerçek kişilerin tüm borçlarının şirkete ilişkin olduğunu kefalet durumunu ayrı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, konkordato kararı verilen şirketin başarı sağlayabilmesi için davacı şahısların mal varlıklarına ve yardımlarına ihtiyacı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir.2004 sayılı İİK ‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, İflasa tabi olan borçlu için İİK ‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, davacı gerçek kişilerin yerleşim yerindeki yer Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde davacı vekilinin vekaletnamesin de konkordato ile ilgili özel yetkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, konkordato talebine eklenecek belgelerin hangi belgeler olduğu ve davacı gerçek kişilerin dava dilekçesine ekli belgelerin, yasanın belirlediği kapsamda yeterli olup olmadığı, ön projenin başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmıştır.28.02.2018 tarihinde kabul edilerek, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. Yasanın 286. maddesinde “ Konkordato talebine eklenecek belgeler “ düzenlenmiştir.Konkordato talep eden adi ( tacir olmayan ) borçlunun da, İİK 286. madde gereğince, malvarlığının durumunu gösterir belgeleri, konkordato talep dilekçesi ve ön projeyle birlikte mahkemeye sunmalıdır. Muhasebe bilimine göre , borçlunun malvarlığı, kasa ve bankadaki parası, alacakları, gayrimenkulleri, taşıtları, makineleri vb varlıkları ile banka borçları, vergi borçları gibi çeşitli borçları arasındaki farktır. Borçlu malvarlığı durumunu tevsik etmelidir. Mücerret beyanda bulunması yeterli değildir. Borçlunun kefalet borçlarını ve verdiği rehinleri de bildirmesi gerekir. Ayrıca alacaklıların bir listesini vermeli ve bu alacaklıların kimliği ile alacaklarının miktarını ve vadelerini bildirmelidir. Konkordato talebine eklenecek belgelerin önemi ve hak kaybının önüne geçilebilmek ve uygulamada birliğin sağlanabilmesi için buna ilişkin yönetmelikler çıkarılmıştır. İİK 286/1.a bendinde, konkordato ön projesi bir anlamda tanımlanmış ve borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda, alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren ön proje olarak ifade edilmiştir. Yasanın devam eden bentlerinde ifade edilen, borçlunun malvarlığını gösterir belgeler, alacaklılar, alacak miktarları vb belgelerin, konkordato ön projesinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağına dair tespitte en önemli unsurlar olduğunun kabulü kaçınılmazdır. Çünkü, geçici komiser, öncelikle bu belgelerle ile ön projenin başarıya ulaşıp ulaşmayacağını ve kayıtlarla uygun olup olmadığını değerlendirecektir. Diğer yandan, 286/1- a bendinde, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve ödemelerini yapabilmesi ifadesi ile konkordatonun amacının da bir anlamda ifade bulduğunun kabülü doğru olacaktır. Somut olay, yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirildiğinde, davacı gerçek kişi … 75.000 TL lik kredi kartı borcu için, …. 54.748,25 TL’lik kredi kartı borcu için, davacı … 33.806,71 TL’lik kredi kartı borcu ve 330.000 TL’lik şahsi borçları bulunduğu, dava dışı şirkete kefaletlerinin bulunduğundan bahisle konkordato talep ettikleri, davacıların ön projelerinde konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağladıkları, İİK 286/1.a maddesi kapsamında projenin kendisine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince her bir davacıdan alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplamı 568,50 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 402,80 TL harcın her bir davacıdan eşit olarak tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,5Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK’nın 293/2 Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.28/11/2019