Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1105 E. 2022/966 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1105 Esas
KARAR NO: 2022/966
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2019
NUMARASI: 2016/1196 Esas, 2019/60 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı ortak girişim arasında … İstanbul Projesi kapsamında “Satınalma ve Satınalma Danışmanlığı” hizmeti sunulması için 16.06.2015 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşme imza tarihinin 16.06.2015 olmasına rağmen fiilen işe başlama tarihinin 01.05.2015 olduğunu, nitekim sözleşmenin mayıs ayı faturasının Haziran ayı ile birlikte kesileceğinin belirtildiğini, yapılan işin ücretinin aylık 11.500 USD+KDV olduğunu, bu ücretin 9.000 USD’nın aylık olarak ödeneceğini, aylık ödemelerden kalan KDV hariç 2.500 USD’nin ise işin bitiminde davalının toplu olarak KDV hariç 30.000 USD olarak ödeyeceğini, işin davalı işverenden kaynaklı olarak uzadığını, davalıya 15.06.2016 tarihine kadar hizmet verildiğini, 45 günlük fazla çalışma karşılığı 17.250,-USD+KDV ve sözleşme gereği 12 ay karşılığı 108.000-USD’nin ödendiğini, ancak iş bitiminde ödenmesi gereken 30.000,-USD+KDV’lik kısmın ödenmediğini, davalılar aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin haksız ve mükerrer olduğunu, davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden, Türk Parası seçimi yapılarak 17.10.2016 tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri gönderdiğini, davacının daha önce Türk parası üzerinden ödeme talep ederek, yenilik doğuran seçim hakkını kullandığını, geri dönerek fiili ödeme günündeki yabancı para üzerinden talepte bulunamayacağını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, müvekkilleri … A.Ş. … Ortak Girişimi Adi Ortaklığı tarafından Beşiktaş … Noterliğinin 15.08.2016 tarih ve … Yevmiye Sayılı ihtarnamesiyle haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının sözleşmeye aykırı olarak müvekkili tarafından yapılan gizli görüşmeleri … ile paylaştığını, kendisine menfaat temin etmek amacıyla yardım istediğini, bu doğrultuda sözleşmeye. kanuna, ticari ve etik kurallara aykırı davrandığını, sözleşme gereğince satın almalarda müvekkilini yönlendiren davacının sözleşmenin karşı tarafı olan … ile işbirliği yaptığını, ortak girişimin kararlarının gizli görüşmelere konu edildiğini, Sözleşmenin 8.3, 8.6, 3.1 maddesindeki düzenlemeye göre davacının ücret talep edemeyeceğini davacının sözleşmedeki edimini de yerine getirmediğini, Sözleşmenin 10.2 maddesinde, davacının, işveren defter ve belgelerinin kesin delil olacağını kabul ve taahhüt ettiğini, fatura içeriğine itiraz edilerek iade edildiğini belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, bilirkişi raporu doğrultusunda; davacının sözleşme konusu edimleri eksiksiz olarak yerine getirdiği, gizlilik ihlali yönündeki davalı iddialarının yerinde olmadığı, davalı tarafından ödenmeyen bakiye bedelin 35.400,00 USD olduğu gerekçesi ile “Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 35.400,00-USD asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak kaydıyla 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, Asıl alacak 35.400,00-USD’nin takip tarihindeki TL karşılığı olan 115.740,30-TL’nin %20’si oranında tazminatın davalıdan tahsiline,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davalı tarafça istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi tarafından, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası kapsamında Türk Parası üzerinden ödeme talep ederek, yenilik doğuran seçim hakkını kullandığı ve bu haktan geri dönerek fiili ödeme günündeki yabancı para üzerinden yeniden bir talepte bulumayacağı hususunun gözetilmediğini, davacının Türk Parası seçim hakkını kullanarak başlattığı icra takibinden sonra yabancı para borcu talepli başlattığı mükerrer takibe ilişkin davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının Sözleşme’nin 10.3 maddesinde düzenlenen gizlilik düzenlemesini ihlal ettiğini, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, dosyaya sunulan e-posta yazışmaları da davacının müvekkilinin gizli görüşmelerini … ile paylaştığının sabit olduğunu, kendisine menfaat temin etmek amacıyla yardım istediğini, bu doğrultuda sözleşmeye, kanuna, ticari ve etik kurallara aykırı davrandığını, mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, davacnın otel işletmesi için yaptığı tüm alımlar ve verdiği danışmanlık işinde de şaibe doğduğunu, davacının sözleşme süresi boyunca gereği gibi hizmet vermediğini, davacının sözleşme gereğince ücret talep edemeyeceğini, proje bitiminde teslim edilmesi gereken her bir kalem için detaylı maliyet tablolarının, garanti sertifikalarının, tüm tedarikçilerin bilgilerini içerir dokümanların müvekkiline sunulması gerekirken bu işlemlerin yapılmadığını, davalının edimini yerine getirmediğini, ayrıca, mahkemenin görüşünün aksine, sözleşmenin 45 gün ek süre ile devam etmesine neden olan olayın davacının sözleşmeye uygun davranması ve işine devam etmesinden kaynaklı olmadığını, terör olayları nedeniyle davacının yaptığı işin 43 gün askıya alınması ve 45 gün boyunca davacıdan hiçbir hizmet alınamamasından kaynaklı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, hizmet sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin 08.11.2016 tarihinde borçlu davalı ortaklık aleyhinde 35.400,00 USD asıl alacak, 66,07 USD işlemiş faiz olmak üzere, toplam 35.466,87 USD alacak için İstanbul … icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren işleyecek asıl alacağın yıllık %2,00 temerrüt döviz faiz ile birlikte tahsili konusunda takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Sözleşme ilişkisi yanlar arasında çekişmesiz olup uyuşmazlık, davacının sözleşmedeki edimini yerine getirip getirmediği, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır. 09.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin lehine delil vasfının bulunduğu, incelenen 2016 yılına ait ticari defterlerinde, davalı yan ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen takibe konu 04.10.2016 tarihli bakiye ücret alacağı … Danışmanlık Hizmet Bedeli ( 2500.-U$DX12 ay açıklamalı 35.400-USD (106.518,60 TL) tutarlı faturanın davacı kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin lehine delil vasfının bulunduğu, takibe konu faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Sözleşmenin m. 7.1 hükmüne göre işveren tarafından işin karşılığı olarak 138.000,-USD+KDV (Ücret) ödeneceğinin ve davalının ödemeleri TL veya döviz cinsinden yapabileceğinin kararlaştırıldığı, aylık ödemelerin davalı tarafından yapıldığı, somut olayda, davalının ediminin gerçek olmayan yabancı para borcu olduğu, gerçek olmayan yabancı para borcunda borçluya borcunu ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parasıyla ödeyebilme konusunda seçimlik yetki verildiği (TBK m. 99/11] ancak ödemede temerrüde düşülmesi halinde borçluya tanınan seçimlik yetkinin alacaklıya geçtiği, alacaklının borcun yabancı para olarak ödenmesini, yabancı paranın vade tarihindeki kur üzerinden ödenmesini veya yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ödenmesini isteyebileceği, Sözleşmenin 7.2.2 hükmüne göre, danışmanın edimlerini tam ve gereği gibi ifa etmemesi yahut geciktirmesi halinde işverenin ödemeleri askıya alabileceğinin belirtilmesine rağmen, davacının tüm sözleşme süresince ve 1,5 aylık ek süre boyunca çalışmış olduğu ve sözleşme 7.1. maddesi uyarınca aylık kısmi ödemelerin davacıya ödenmiş olduğu, davalının, davacı firmanın danışmanlık hizmetine başlama tarihi alan 01.05.2015 İle davalı firmanın (sözleşmeye aykırılık olarak addettiği) davacı firmanın (dava dışı) … firma yetkilisi İle yazışma tarihi olan 24.05.2015 tarihleri arasında veya bu tarih sonrasında (yani danışmanlık sözleşmesi hizmet süreci içerisinde) sözleşme aykırılığı konusunda bir ihtar ve aykırılığın düzeltilmesi için bir mehil verilmediği, sözleşmenin m. 10.3 hükmüne göre; davacının gizlilik taahhüdüne göre, “işverenden temin ettiği bir bilgi veya belgeyi üçüncü şahıslara ifşa ettiğine” ve “bundan zarar gördüğüne dair bir bulguya”, bu zararın tespitine yönelik bir dosya içeriğinde rastlanmadığı. davacı ve dava dışı … firması İle yapılan yazışmaların içeriğinde davacının, sözleşme gereği gizil kalması gerekli herhangi bir bilgi ve belge paylaşımı yapmamış olduğu, yazışmalarda sözleşmenin devamlılığı yönünde fikir alışverişinde bulunulmuş olunduğu, “…” olarak nitelendirilebilecek bir bulguya rastlanmadığı, sözleşmenin m. 10.7 hükmüne göre, Davalının, sözleşmenin sona ermesi sonrasında uhdesindeki belgeleri işverene e-posta linki ve (22/09/2016 tarih damgalı PTT belgeleri) iadeli taahhütlü … aracılığıyla teslim ettiği, sözleşme gereğince, işin bitiminde iş teslimi ve proje kapanışı yapılması, (davacının evrakların teslimini yapması ve davalının bu belgeleri teslim alması), davalının evrakları teslim aldığında kontrollerini yapıp, gerekirse revizyonlarını ve eksiklerini talep etmesi gerektiği, davacının sözleşme feshinden sonra evrak teslimi (Sözleşmenin 3.8.2 maddesine göre, proje bitiminde teslim edilecek olan her bir kalem için detaylı maliyet tabloları, garanti sertifikalan, tüm tedarikçilerin bilgilerini içerir dokümanlar dosyasının) yapmasına davalı tarafından imkân verilmediği, davacının e-mail ve … yoluyla teslim ettiği dosyaların, içeriğinin eksik olup olmadığının, sözleşmeye uygun olup olmadığının değerlendirilmesinin mümkün olmadığı,(Dava dışı) … şirketinin, davalının sözleşme sonrasında hizmet almaya başladığı (dava dışı) … şirketinin ana firması olduğu, dava tarafları arasındaki sözleşmenin feshinden sonra dava dışı … şirketi’den hizmet alınmaya başlandığı hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, sözleşme sürecini kapsayan, geriye yönelik tüm satmalıma listesi üzerinden inceleme raporu (ölçülebilir/değeıiendirilebilir bir zarar tespiti) mevcut olmadığından, sözleşme konusu satınalmaların proje, performans kriterleri ve genel bütçe dikkate alınarak yapılıp yapılmadığı konusunda bir değerlendirme yapılamayacağı, sözleşme süresince satınalmaların, sözleşmede belirlenmiş prosedürler ve bütçe çerçevesinde yapıldığı, davalı firma yetkilileri tarafından peyderpey onay formları ile onaylanarak yapılmış olduğu, satınalımların davalının ve dava dışı … gözetimi ve kontrolü altında olduğu, Davacının e-mail yazışması yaptığı …Firması’nın, sözleşme kapsamında teklif ve satınalma yapılan herhangi bir ürünün tedarikçi firması olmamakla beraber, aynı zamanda davalı firmanın iş ortağı olduğu, mahalde yerinde inceleme yetkisi ile teknik yönden yapılan incelemede danışmanık konusu menkullerin bulunduğu örnek bir residance/otel odası ve tüm genel mahaller yerinde gezilerek dava konusu otelin tam teçhizatlı çalışmakta olduğunun görüldüğü, genel gözlem itibari ile kalite standartlarının altında bir menkule (dava konusu danışmanlık hizmetine tabi) rastlanmadığı, 12 aylık sözleşmenin 45 günlük uzatılmasıyla fiili bitiş tarihi olan 15.06.2015 tarihinden de sonra yani 15.08.2016 tarihinde fesih bildirimi yapılmış olduğu, bu hususun belirli süreli sözleşmelerin süre bitiminde kendiliğinden sona ermesi kuralı ile birlikte değerlendirildiğinde feshin hüküm ve sonuç doğurmadığı zira sözleşmenin süre bitiminde (45 günlük ek süre ile) kendiliğinden sona erdiği, kaldı ki bu fesih beyanında yer alan fesih sebeplerinin de dosya kapsamındaki teknik değerlendirme doğrultusunda yerinde almadığı, davalının para ödeme borcunda ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük süre sonu olan 19.11.2016 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, somut olayda, bilirkişi heyetine tevdi edilen dava dosyası kapsamında İstanbul … İcra Müdürlüğüme alt … ve … Esas Sayılı iki adet icra dosyası bulunduğu, davacı tarafça Av. … tarafından … İcra Müdurlüğü’ne 5.5.2017 tarihinde verilen dilekçe ile 34.500 TL olarak sehven açılan icra takibinden dolayı davalı (borçludan) herhangi bir alacak talep edilmediğinin ve para biriminin yanlış yazıldığının beyan edildiği, nitekim ödeme emrinde 34.500 TL olarak belirtilen asıl alacağın dayandığı faturanın 34.500 USD olduğunun ve aynı İcra dairesinde yeniden 34.500 USD asıl alacak talepli yeni bir (…) esas sayısı ile takibe de başlandığının görüldüğü, Şu halde esasen 34,500 USD olarak düzenlenmiş bir fatura alacağının tahsili amacıyla yapıldığı anlaşılan takipte yer alan ödeme emrinde para birimi olarak USD yerine TL yazılmasının HMK m. 183 anlamında maddi hata olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunun sayın mahkemenin takdirinde olduğu, her ne kadar davalı, alacaklının ilk icra takibinde seçimlik yetkisini TL olarak ödeme şeklinde kullandığı ve bundan dönmenin söz konusu olmayacağını ileri sürmekte ise de doktrinde seçimlik yetkinin kullanılmasının yenilik doğrucu bir etki yaratmadığı, bu nedenle bunun geri alınmasının veya değiştirilmesinin mümkün olduğunun savunulduğu, bu hususta nihaî takdir yetkisinin mahkemede olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasında akdedilen 16/06/2015 tarihli Satın Alma Ve Satın Alma Danışmanlığı Sözleşmesi gereğince davacının, davalı ortaklık tarafından yapımı üstlenilen”…” kapsamında 12 aylık süre boyunca “Satınalma ve Satınalma Danışmanlığı” hizmeti vermeyi üstlendiği, Sözleşmenin 7.2.1 maddesinde; işverenin ücreti 12 ay x 9.000 USD = 108.000 USD+KDV ve proje kapanışı ile evraklar teslim edildikten sonra 30.000 USD + KDV olarak Danışmanın banka hesaplarına USD veya TL olarak ödeneceği, sözleşmenin 8.2 maddesinde; “İşveren, danışmanın işbu sözleşmeden kaynaklanan taahhüt ve yükümlülüklerine aykırı davranması ve işverenin göndereceği ihtara rağmen söz konusu aykırılığı yedi (7) gün içinde gidermemesi halinde, sözleşmeyi tazminat ödemeksizin derhal fesih etme hakkına sahip olduğu, 8.3 maddesinde; “İşveren, 7 (yedi) gün öncesinden yazılı bildirimde bulunmak suretiyle işbu sözleşmeyi neden göstermeksizin feshedebileceği, İşbu halde, danışmana hizmet verdiği her ay için 2.500 USD (30.000 USD / 12 ay) ilave bedel tahakkuka ettirilerek kesin hesap yapılacağı, varsa teminat mektubunun iade edileceği, ancak fesih danışmanın kusurundan kaynaklanıyor ise bu ödemenin yapılmayacağı, kusurlu bulunduğu aya ait 2.500 USD’lik ödemenin yapılmayacak öncesindeki ayların ödemesinin yapılacağı, 10.3 maddesinde; danışmanın, işbu sözleşme çerçevesinde, işverenden herhangi bir şekilde temin edeceği yahut kendisinin veya personelinin edinebileceği tüm bilgileri devamlı olarak gizli tutacağı, saklayacağı, sözleşmede belirtilenden başka bir amaç için kullanmayacağı ve işverenin yazılı rızası olmaksızın (yasal zorunluluklar dışında) üçüncü şahıslara ifşa etmeyeceğini beyan ve taahhüt ettiğine ilişkin hükümleri içerdiği, sözleşme tarihinin 16/06/2015 olduğu ancak davacı şirket tarafından 01/05/2015 tarihinde hizmet verilmeye başlandığı, sözleşmeye göre işin bitiş tarihinin 01/05/2016 tarihi olduğu, işin 45 gün uzadığı, davalı ortaklığın sözleşmenin bitiş tarihinden sonra davacıya keşide ettiği Beşiktaş … Noterliğinin 15.08.2016 tarih ve … Yevmiye Sayılı ihtarnamesiyle sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiğini bildirdiği, davalı ortaklığın sözleşme gereğince ödemeyi üstlendiği 12 ay x 9.000 USD’lik bedel ile işin uzamasından kaynaklı bedeli davacıya ödediği, ihtilafın proje kapanışı ile evraklar teslim edildikten sonra ödenmesi kararlaştırılan 30.000 USD + KDV ücretinden kaynaklandığı, davacı tarafından davalı ortaklık aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında, dayanak 04.10.2016 tarihli fatura gereğince 35.400,00 TL asıl, 134,23 TL faizi olmak üzere toplam 35.534,23 TL üzerinden takip başlatıldığı, takip talebinin ekinde … Danışmanlık Hizmet Bedeli ( 2500.-USDX12 ay açıklamalı 35.400-USD bedelli 04.10.2016 tarihli faturanın eklendiği, davalıların takibe itiraz ederek durdurdukları, davacının bu defa … Danışmanlık Hizmet Bedeli ( 2500.-USDX12 ay açıklamalı 35.400-USD bedelli 04.10.2016 tarihli fatura gereğince 35.400,00 USD Asıl alacak, 66,07 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.466,87 USD alacak için İstanbul … icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava konusu takibi başlattığı, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde, TL cinsinden bir alacağın bulunmadığı ilk takibin sehven hatalı açıldığı savunmasında bulunduğu anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK’nın 99. m. “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir. ” hükmünü düzenlemiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacının seçimlik hakkını İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasında ülke parası üzerinden kullandığı, seçimlik hakkını bu şekilde kullandıktan sonra iradeyi sakatlayan sebeplerin bulunmaması dışında bundan dönülmesinin mümkün olmadığı, (Yargıtay 15. HD.’nin 2017/150 E. 2018/1770 K. Sayılı ilamı) davacı tarafça tahsilde tekerrür olmamak kaydı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada yabancı para üzerinden başlattığı takibin usulüne uygun bir takip olmadığı, davanın usulüne uygun icra takibi bulunmaması sebebi ile usulden reddi gerekirken kabulünün isabetli bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,1- Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1196 Esas, 2019/60 Karar ve 29.01.2019 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2a- Davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca özel dava şartı noksanlığından usulden REDDİNE, b-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.440,01 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.059,31 TL harcın istem halinde davacıya iadesine, c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, d-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, İstinaf Giderleri Yönünden 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar ve ilam harcının davalı tarafçe peşin yatırılan 3.235,27 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.154,57 TL harcın istem halinde davalı tarafa iadesine, 4-Davalı tarafça karşılanan 241,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, 5-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/09/2022