Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1076 E. 2019/2265 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1076 Esas
KARAR NO : 2019/2265
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2018
NUMARASI : 2018/1020 Esas, 2018/962 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin dava dışı …. Ltd. Şti. ile 2010 yılında, … ilçesi, … Köyü’nde bulunan 1497 parsel sayılı taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak işletmeciliği ve 5 yıl süreyle bayiliği hususunda anlaştığını, taşınmaz üzerine bina ve tadilatlar yapıldığını, 2010 yılının Temmuz ayında faaliyete başlandığını ancak davalının, Rekabet Kurulunun 2009 tarihli kararını bahane ederek 16/03/2016 tarihinde bayilik sözleşmesini feshettiğini, akaryakıt istasyonu olarak taşınmazın 1.602.066,66 TL bedelle satıldığını, taşınmazın maliki gibi hareket edildiğini, ödenmeyen hak ve alacaklar nedeniyle ilk önce Anadolu …. icra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, itiraz üzerine İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1185 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, yine ödenmeyen hak ve alacaklardan dolayı İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yapılıp itiraz üzerine İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/911 Esas sayılı dava dosyasıyla iflas talepli dava açıldığını, İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/911 Esas sayılı dosyasının irtibatı nedeniyle 2015/1185 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirildiğini, birleştirme öncesi İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/911 Esas sayılı davanın doğrudan iflas davası olarak ıslah edildiğini, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1185 Esas sayılı dava dosyasının da İİK. 177 ve devamı maddeleri uyarınca doğrudan iflasına karar verilmesi için davanın ıslah edildiğini, ıslah ile ilgili olarak yasal harç, yargı giderleri, ilan giderleri, yasal depo teminatının yatırıldığını, böylece her iki dosyanın da İİK 177’ye göre iflas davası olarak görülmeye devam ettiğini, ancak her iki dosyanın iflas davası olması sebebiyle ilanların yapılması taleplerinin bir türlü yapılmadığını ve 06/03/2018 tarihinde verilen kararda, ilanların yapılmasından vazgeçildiğini, ilanların yapılması yönündeki taleplerinin reddedilmesi ve 13/03/2018 tarihli muhalefet şerhi bulunan ara karardaki şerh nazara alınarak; haklarının elinden alındığını, tüm delillerinin İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin ve İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyalarına sunulmuş olduğunu, tekrardan kaçınmak suretiyle bu davada oradaki taleplerini tekrar ettiklerini, davalı şirketin hileli eylemleri nedeniyle dolandırıcılık suçunu işlediğini, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde davalının ticari kayıtlarını fiktif muhasebe kaydı şeklinde tuttuğunun anlaşıldığını, bu nedenle İİK 177.maddesi uyarınca davalı şirketin doğrudan iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; davacının aynı alacak iddiasıyla ve aynı maddi vakıalara dayanarak 2015/1185, 2016/911 ve 2018/320 Esas sayılı davalarda da müvekkilinin iflasını talep ettiğini belirterek öncelikle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ İlk derece mahkemesi; davanın, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen 2015/1184 Esas sayılı dosya ve o dosya ile birleşen İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/911 Esas dosyasında yargılaması yapılan, dava konusu, sebepleri ve talep sonucu ile tarafları aynı olan yeni bir dava olduğu, davacının yine aynı taleplerle İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde de 2018/320 ve 2013/1013 esas sayılı davaları da ikame ettiği gerekçesiyle derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı şirket yetkilisi yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; eldeki dava ile derdest olduğu ileri sürelen dava konularının farklı olduğunu, derdest olduğu söylenen davaların konusunun bayilik sözleşmesi uyarınca yapılan gider ve harcamaları kapsadığını, mahkemece dava konusu alacakların farklı olduğunun gözönünde bulundurulmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinafa cevabında; davacının alacağını icra müdürlüğünün 2015/23021 Esas ve 2016/12242 Esas sayılı icra dosyalarına dayandırdığını, 2015/1185 ve 2016/911 Esas sayılı dosyalarda da sözkonusu takiplere itirazın iptalinin talep edildiğini, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
GEREKÇE Dava, İİK.nun 177 ve devamı maddelerine dayalı doğrudan doğruya iflas davasıdır.Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 17.928,00 TL cari hesap alacağı nedeniyle icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz üzerine İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1185 E. sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, 29/06/2017 tarihli dilekçe ile davanın ıslah edilerek İİK.nun 177.maddesi uyarınca davanın doğrudan iflas davasına dönüştürüldüğü, ancak mahkemece 06/06/2018 tarihli duruşmada ıslah talebinin reddedildiği, yine davacı tarafından İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyasında; 4.120.970,13 TL alacak için iflas yoluyla adi takip başlatıldığı, takibe itiraz üzerine İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/911 E. sayılı dosyasında davalı aleyhine itirazın iptali ve iflas talepli dava açıldığı, davanın 27/07/2017 tarihli dilekçe ile ıslah edilerek İİK.nun 177.maddesinde düzenlenen doğrudan iflas davasına dönüştürüldüğü, bunun yanında davacının İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/320 Esas sayılı dosyasında davalı şirketin hileli iş ve eylemleri ile sahte muhasebe kaydı tuttuğu gerekçesiyle davalı şirketin İİK.nun 177. Maddesi uyarınca iflasını talep ettiği, mahkemece davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği ve karara karşı istinaf başvurusunun Dairemizin 2018/1357 Esas, 2018/1445 Kararı ile reddedildiği ve dosyanın temyiz incelemesinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Huzurdaki davanın da, davacı tarafından ilgili dosyalardaki alacak iddiaları, deliller ve aynı maddi vakıalara dayanılarak ve davalı tarafın ticaret kayıtlarını usulsüz ve hileli muameleler ile tutulduğu iddiaları ile yine İİK’nın 177. maddesine göre açıldığı, bu davanın İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen dava ve ilgili dosya ile birleşen İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında yargılaması yapılan davanın konusunun, sebeplerinin ve taraflarının aynı olduğu, davacının İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/320 Esas sayılı dosyasında da eldeki davadaki aynı sebeple davalı şirketin hileli iş ve eylemleri ile sahte muhasebe kaydı tuttuğu gerekçesiyle davalı şirketin İİK’nın 177. Maddesi uyarınca iflasını talep ettiği görülmektedir. HMK’nun 114/ı maddesinde aynı konuda görülmekte olan ve daha önceden açılmış bir dava olmaması, dava şartı olarak düzenlenmiş olup, ilk derece mahkemesince, açılan bu davanın derdestlik dava şartı nedeniyle HMK’nun 115.maddesine göre usulden reddine yönelik kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK nın 164. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/12/2019