Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1025 E. 2022/964 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1025 Esas
KARAR NO: 2022/964
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 06/02/2019
NUMARASI: 2017/914 Esas, 2019/93 Karar
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı hakkında iflas kararı verildiğini, iflas masasına alacak kaydının 90 sırasına yapıldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında müvekkili alacağının iflas tarihi itibariyle 453.694,36 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 242.500,97 TL olduğunu, 25.07.2017 tarihli ek sıra cetvelinin müvekkiline 03.08.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, iflas müdürlüğü alacağın 204.500,00 TL’lık kısmını kabul ederek 4. sıraya kaydettiğini, 491.695,33 TL’lık kısmının ise reddine karar verdiğini ileri sürerek 491.695,33 TL alacağın müflisin masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, daha sonra verdiği beyan dilekçesinde özetle; davanın öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, davalı müflis aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyaları ile başlatılan takiplerin durduğunu, davacının 696.195,33 TL alacağının kayıt ve kabulü için iflas idaresine süresinde başvurduğunu ve alacağın 90 nolu kayıt olarak sıra cetveline kaydedildiğini, iflas idaresinin 204.500,00 TL’nın kabul edilerek sıra cetvelinde 4. sıraya kaydedildiğini, bakiye 491.695,33 TL ile ilgili ret kararının yerinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, iddia savunma ve bilirkişi raporuna göre; iflas tarihi olan 06/11/2013 tarihi itibariyle davacının 442.508,42 TL bakiye alacağının bulunduğu gerekçesi ile 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 442.508,42 TL alacağın davalı müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ; Karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak, hükme esas alınan 27.08.2018 tarihli bilirkişi raporunun sadece davacının iddiaları ve delilleri değerlendirilerek oluşturulduğunu, eksik ve denetime elverişli bulunmadığını, davalı müflis şirketin defter ve kayıtları üzerinde herhangi bir inceleme yapılmaksızın sonuca gidildiğini, savunma hakkını kısıtlar nitelikte verilen kararın hatalı olduğunu, davacının alacak talebine dayanak yaptığı icra takipleri iflas kararının kesinleşmesi ile ortadan kalktığından artık yalnızca bu dosyalar üzerinde inceleme ve hesaplama yapılması davacının alacak talebinin varlığını kesin şekilde ortaya koymayacağını, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda müflis şirket tarafından düzenlenen …bank Ümraniye Şubesi … çek numaralı 30.01.2010 tarihli 85.500,00 TL tutarındaki çekin davacı alacağı olarak hesap edildiğini, ancak bu çek bedelinin takip dosyası haricinde davalı müflis şirket tarafından davacıya ödendiğini, davacınin da bu çeki müflis şirkete 24.11.2011 tarihinde iade ettiğini, söz konusu çekin müflis şirket tarafından …bank Ümraniye şubesine iade edildiğini, yine davalı müflis şirketin 3. Kişi tarafından düzenlenen ve müflis şirket tarafından ciro edilen … İnşaat keşideli … Bankası Körfez Şubesi … çek numaralı 30.07.2011 tarih ve 39.000,00 TL tutarındaki çek ile … Bankası Derince Şubesi … çek numaralı 30.04.2011 tarih 50.000,00 TL tutarındaki çeki davalıya olan borcundan mahsup edilmek üzere davacı şirket yetkililerine teslim ettiğini, söz konusu çeklerin davacı tarafından tahsil edildiğini, gerek davacı tarafından davalı şirkete teslim edilen 85.500,00 TL tutarındaki çek ile davalı tarafından borcundan mahsup edilmek üzere davacıya verilen 39.000,00-TL ve 50.000,00-TL tutarındaki çeklerin toplamı olan 174.500,00 TL ile bu çeklere ilişkin faiz tutarlarının davacı alacağından mahsup edilmesi gerekirken davacı alacağı olarak hesap edilmesinin hatalı olduğunu, davacının alacak talebinin kısmen reddine ilişkin iflas masası kararının gerekçesinin hukuka uygun olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediği de gözetilerek davalı iflas masası (idaresi) aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de hukuken hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK nun 235. maddesinde düzenlenen kayıt kabul davasıdır.Yasada, sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları düzenlenmiştir. Yasal düzenlemede ki 15 günlük dava açma süresi, hak düşürücü nitelikte bir süre olduğundan mahkemece resen bakılması gerekir. Somut davada, müflis … A.Ş hakkında İstanbul Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/850 Esas sayılı dosyasında 06.11.2013 tarihinde iflas kararı verildiği, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … iflas sayılı dosyasında tanzim edilen sıra cetvelinin 02.08.2017 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde, 20.07.2017 tarihinde Karar Gazetesinde yayınlandığı, davacının tebliğ masrafı olarak avans yatırmış olduğu, sıra cetvelinin davacıya 03.08.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 18.08.2017 tarihinde yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğunun tespiti sonrasında işin esasının incelenmesi gerekmiştir. İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … iflas sayılı dosyası ile ilgili olarak dosyaya ibraz etmiş olduğu 06.09.2017 tarihli cevabı yazısında, davacı tarafın müflis masasına 90 kayıt sıra numarası ile 696.195,33 TL alacak talebinde bulunmuş, talebin 204.500,00 TL’sinin kabul edilerek 4. Sıraya kaydedildiği, 491.695,33 TL’sinin ise reddedildiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, iflas tarihi itibari davacının davalı müflis şirketten alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konusunda bilirkişi raporu alınmıştır. 27.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhinde dayanak …/Taksim şubesine ait … nolu, 30.01.2010 keşide tarihli 16.214,80 TL bedelli, …bank/Ümraniye şubesine ait … nolu 30.01.2010 keşide tarihli 159.437,99 TL bedelli, …bank/Ümraniye şubesine ait, … nolu, 30.01.2010 keşide tarihli 85.500,00 TL bedelli çekler gereğince 12/02/2010 tarihinde 261.152,79 asıl alacak 1.488,21 işlemiş faiz, 13.057,64 %5 tazminat, 783,46 %0,30 komisyon olmak üzere 276.482,10 TL üzerinden takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 16/02/2010 tarihinde tebliğ edildiği, icra takibinin kesinleştiği, bu dosya için iflas tarihi itibari ile davacı alacağının 453.694,36 TL olduğu, İstanbul … icra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ise, dayanak …/Altunizade şubesine ait … nolu 10.02.2010 keşide tarihli 112.000,00 TL bedelli çek gereğince 112.000,00 asıl alacak, 245,48 işlemiş faiz, 5.600,00 %5 tazminat, 336,00 %0,30 komisyon olmak üzere toplam 118.181,48 TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emri davalı borçluya 17/02/2010 tarihinde tebliğ edilmiş ve icra takibinin kesinleştiği, bu dosya için davacının iflas tarihi itibari ile alacağının 242.500,97 TL olduğu, İstanbul … icra Müdürlüğünün … ve … sayılı dosyaları üzerinden yapılan inceleme ve hesaplamalar neticesinde, davacının davalının iflas tarihi olan 06/11/2013 tarihi itibariyle davalı müflis şirketten 647.008,42 TL alacaklı durumda bulunduğu, kabul edilen 204.500,00 TL’nın düşülmesi ile bakiye kalan 442.508,42 TL alacağın davalının masasına kaydı gerektiği belirtilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde bahsettiği ve dilekçe ekinde suretlerini ibraz ettiği çeklerle ilgili olarak yargılama aşamasında her hangi bir savunma ileri sürmemiştir. Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu sona erdiren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188.) 114. maddesinde, “Hâkimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir. (Prof. Dr. Baki Kuru; Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001 Bası, Cilt 2, s.1343, Prof. Dr. Saim Üstündağ; Medeni Yargılama Hukuku Cilt 1-II-İst. 1997 s.28 ve 871). Bu noktada, dava hakkının bir anlamda dava şartı olduğu da dikkate alınmalıdır. Dava hakkının varlığı ya da yokluğunun incelenmesi, doğrudan hâkime verilmiş ödevlerden olması karşısında, önceden ileri sürülmemiş olsa bile temyiz aşamasında dava şartının var olup olmadığını kendiliğinden gözetmesinde bir usuli engel bulunmamaktadır. Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu sona erdiren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla yargılama aşamasında, borcu itfa eden belge değerlendirilmeye alınmalıdır. Temyiz aşamasında sunulan ve borcu sona erdiren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin (HMK 140, mülga HUMK. Md. 202) kabulü zorunludur (HGK Kararı: 27.02.2012 gün ve 2012/9-842 E, 2013/291 K). Ayrıca ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). Mahkemece, tarafların ticari defter ve belgeleri incelemeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu sebeple tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmek, davalının istinaf dilekçesinde belirttiği davalıya ödeme iddiasında bulunduğu çeklerle ilgili usulüne uygun araştırma yapılrak denetime elverişli raporla sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi isabetli olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/914 Esas, 2019/93 Karar, 06/02/2019 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/09/2022