Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1024 E. 2019/2157 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1024 Esas
KARAR NO : 2019/2157
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2019
NUMARASI : 2019/17 Esas, 2019/83 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile akdedilen 16.03.2010 tarihli bayilik sözleşmesi ile, davalı şirketin intifa hakkına sahip olduğu ve üzerinde akaryakıt istasyonu olan taşınmazın bayiliğini 5 (beş) yıl süre ile kendilerine bıraktığını, sözleşme tarihinde atıl durumda olan ve faaliyet belgesi bulunmayan taşınmaza ciddi yatırımlar yapıldığını, gerekli bina inşaatları yapılarak işletmeye hazır hale getirildiğini, ayrıca Faaliyet Belgesi, Gayri Sıhhi Messe Ruhsatı, Çet raporu ile İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı alındığını, davalı şirketin, istasyonun 2010 yılı Temmuz ayında işletilmeye başlamasından yaklaşık 60 gün geçtikten sonra, Rekabet Kurumu’nun 12.03.2009 tarihli duyurusu gereği Bayilik Sözleşmesini feshettiğini bildirildiğini, davalı şirketin sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu, 2010 tarihinde bayilik sözleşmesi imzaladıktan 6 ay sonra 2009 yılı Rekabet Kurumu duyurusunu bahane ederek sözleşmeyi feshetmenin dürüstlük kuralına açık olarak aykırı olduğunu, davalının haksız eylemi nedeniyle ciddi zararlara uğradıklarını, kendilerine 29/09/2010 tarihinde keşide edilen ihtarnameye kadar işletilen akaryakıt istasyonunun ihtarname sonrası işletememesi nedeni ile uğramış olduğu tüm zararların davalı şirketten tahsili gerektiğini belirterek İstanbul Anadolu ….İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki alacaklarının tahsili için borçluya muhtıra gönderilmesine, ve borçlunun İİK madde 177 ve devamı maddeleri uyarınca iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.İlk derece mahkemesi, derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir.Davacı vekili yasal süresi sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; aynı hukuki sebeple dava açılmadığını, daha önce açılan dosyalarda ıslah ile iflas talep etmişlerse de talep reddolunduğundan, bir iflas davasının mevcut olmadığını, mahkemece derdestliğe gerekçe gösterilen 2018/1013 Esas sayılı dosyada alacağın istasyonun alınması sebebi ile ödenen bedel olduğunu, ancak bu davanın konusunun, davalı şirketin 16.03.2010 tarihli Bayilik Sözleşmesi’ni haksız şekilde feshetmesi sonucu uğradıkları kar kaybına ilişkin olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinafa cevabında; davacının aynı dilekçe ile ve aynı tarihte, hem eldeki davayı, hem de İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1147 Esas sayılı dosyasına kayıtlı davayı açtığını, 2018/1147 Esas sayılı dosyada, 2018/1013 Esas sayılı dosya ile 2018/1147 Esas sayılı dosyanın taraflarının, konusunun ve sebebinin aynı olduğu gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verildiğini, 2018/1147 Eses sayılı dosya ile ikiz nitelikteki bu davanın da 2018/1013 Esas sayılı dosya ile tarafları, konusu ve hukuki sebebinin aynı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.Dosya kapsamından, davacının aynı dilekçe ile ve aynı tarihte, hem eldeki davayı, hem de İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1147 Esas sayılı dosyasına kayıtlı davayı açtığı, 2018/1147 Esas sayılı dosyada, 2018/1013 Esas sayılı dosya ile dosyalarının taraflarının, konusunun ve sebebinin aynı olduğu gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 2019/936 Esas, 2019/649 Karar sayılı kararı ile başvurunun esastan reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay 23. HD’nin 2019/2291 Esas, 2019/3191 Karar sayılı kararı ile onandığı görülmektedir. İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1013 Esas-2018/1031 Karar sayılı dosyasında ise Dairemizin 21/03/2019 tarihli kararı ile kararın kaldırıldığı ve davanın derdest olduğu görülmektedir.Buna göre bu dosyanın tarafları ile İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1013 Esas-2018/1031 sayılı dosyasının taraflarının aynı olduğu, her iki dosyada ki talebin, 16.03.2010 tarihli bayilik sözleşmesine dayalı yoksun kalınan karın tahsili amaçlı, İİK 177. maddesi gereğince doğrudan iflas talebi olduğu, bu durumda da, davacı vekilinin istinaf başvurusunda belirttiği sebeplerin aksine derdestlik şartının bu davada oluştuğu anlaşılmaktadır.HMK 114.1.ı maddesi uyarınca, aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması ( olumsuz ) dava şartıdır. Görülmekte olan birinci dava ile yeni açılan ikinci davanın aynı dava olduğunu söylemek için, maddi anlamda kesin hükümdeki gibi, birinci dava ile ikinci davanın taraflarının, konularının ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir.Somut olayda, incelemesi yapılan dosya ile İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1013 Esas-2018/1031 Karar sayılı dosyasının tarafları ve dava konusu aynı olup, 2018/1013 Esas sayılı dosyada davanın daha önce açıldığı ve dosyanın hala derdest olduğu anlaşıldığından davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine dair ilk derece mahkemesi kararı yerindedir. Sonuç olarak davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararının esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/11/2019