Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1017 E. 2019/1733 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1017 Esas
KARAR NO : 2019/1733
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1083
ARA KARAR TARİHİ: 03/01/2019
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 03/10//2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafından açılan konkordato talepli dava üzerine Mahkemece, 16/11/2018 tarihli tensip ara kararıyla davacı hakkında geçici mühlet kararı verilerek; Konkordato geçici mühleti içinde borçlular aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamayacağından hangi nedene dayanırsa dayansın borçlular hakkında muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının önlenmesine ve evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına, borçlular aleyhine ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararlarının uygulanmasının önlenmesine, Bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemeyeceğinin ve İİK’nın 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabileceği hususunun belirtilmesine, takas ile ilgili olarak İİK’nın 200 ve 201 inci maddelerinin uygulanmasına, Hacizli mallar hakkında niteliğine uygun düştüğü ölçüde İİK’nın 186 ncı madde hükmünün uygulanmasına, Geçici mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği veya başlamış olan takiplere devam edilebileceği ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirlerinin alınamayacağı ve rehinli malın satışının yapılamayacağı hususunun belirtilmesine, borçluların, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis etmesinin, kefil olmasının, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devretmesinin, takyit etmesinin ve ivazsız tasarruflarda bulunmasının yasaklanmasına, aksi hâlde yapılan işlemlerin hükümsüz olduğunun belirtilmesine, borçluların tescilli-tescilsiz tüm gayrimenkulleri ile araçları üzerine 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yolunda ihtiyati tedbir konulmasına, ayrıca üzerlerine ayni ve şahsi hak tesisinin önlenmesine, borçluların takip borçlusu olduğu veya üçüncü şahıs konumunda olduğu takiplerde kendilerine yönelik haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesine, borçlunun, borçlu olduğu banka hesaplarına geçici mühletin ilan tarihi ile sonrasında gelecek olan hak ediş bedelleri ve alacakları konusunda alacaklı bankaların kendi alacakları yönünden mahsup işlemi yapmalarının önlenmesine, hesabın konkordato projesi ve konkordato komiseri denetiminde kullanılmasına, alacaklı olsun veya olmasın bankaların mühlet kararını gerekçe göstererek borçlunun hesabında bulunan paralar üzerine bloke konulmasının önlenmesine, hesabın konkordato projesi ve konkordato komiseri denetiminde kullanılmasına, borçluların malvarlıklarının korunması amacıyla gerekli görülecek diğer tedbirlerin talep üzerine veya resen Mahkememizce geçici mühlet içerisinde yeniden değerlendirilebileceği hususunun belirtilmesine karar verilmiştir. Geçici mühlet karından sonra davacı vekilinin 14/12/2018 tarihli dilekçesi ile bankalar tarafından tek taraflı haksız ve aykırı şekilde blokeler yapıldığı müvekkilin hesabı bulunduğu … Bankası ve .. Bankası vadesi gelmiş borçları bulunmaması rağmen müvekkilin bankalardaki paralarına bloke uyguladığını ve hesapların kat edilerek kredilerin geri çağrılıp teminatta bulunan bonolar işleme konularak müvekkiline zarar verme çabası içine girdiğini bu nedenle geçici mühlet kararına aykırı davranan bankaların uyarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemenin 03/01/2019 tarihli ara kararı ile … Bankası A.Ş Bayrampaşa Ticari Şubesi tarafından geçici mühlet tarihinden sonra geçici mühletin ilan tarihi itibariyle borçlu şirketin hesabında bulunan 1.149.697,31 Euro’ya bloke konulması işleminin mahkemece verilen tedbirlere aykırı olduğundan ve konkordatonun başarıya ulaşmasını engelleyip alacaklılar arasında eşitsizlik yaratacağından kaldırılmasına ve paranın komiser heyeti denetiminde kullanılmasına, … Bankası A.Ş tarafından uygulanan ve borçlunun ¨139.099,46’sine bloke konulmasına ilişkin işlemin geçici mühlet kararından önce uygulanması nedeniyle bu blokenin kaldırılmasına ilişkin talebin reddine, ancak geçici mühlet kararından sonra 01/12/2018 tarihinde teminatta bulunan ve tahsil olan ¨65.000’lik çekler için bu banka tarafından uygulanan mahsup işleminin iptali ile blokenin kaldırılmasına ve paranın komiser heyeti denetiminde kullanılmasına, karar verilmiştir.Müdahil … Bankası Aş vekilinin 04/02/2019 tarihli itiraz dilekçesinde; Davacı firmanın hesaplarında bulunan ve müvekkili banka tarafından konulan blokelerin, yasal düzenlemeden ve müvekkili bankanın davacılar ile imzaladığı sözleşmelerden kaynaklanan rehin ve hapis hakkı nedeniyle konulduğunu, müvekkili bankaca nezdinde bulunan davacıya ait hesaplara maddi hukuktan kaynaklanan rehin ve hapis hakkı nedeniyle bloke tesis ettiğini, yerel mahkemece, maddi hukuktan kaynaklanan hakların kullanılmasının tedbir yoluyla önlenmesi hukuken mümkün olmadığını belirterek 03/01/2019 tarihli ara kararla verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz ederek ara kararın kaldırılması yönünde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Uyuşmazlık, konkordato talebi ve geçici mühlet kararı ile birlikte kanunen alınması gereken tedbirlerden borçlu şirketin bankadaki mevduatına alacaklı bankalarca takas mahsup işlemi yapılıp, bloke konulmasının tedbiren önlenip önlenemeyeceği ve takas işlemi ve blokelerin gerçekleştirildiği hesap bedellerinin ve tahsil edilen çek bedellerinin borçlu şirkete iadesinin ek tedbir ile mümkün olup olmadığıdır.28.02.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. İİK 287/son fıkrada “ Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz “ ifadelerine yer verilmiştir. Bu durumda, İİK 287/son fıkrası gereğince davacı borçlu için mahkemece oluşturulan geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararına karşı yasa yoluna başvurulabilen kararlardan olmadığının kabulü gerekir.Açıklanan nedenlerle, İİK 287/son fıkrası gereğince tedbir kararlarına karşı kanun yoluna başvurulamayacağından, ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran müdahil vekillerinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı İİK nın 287/son fıkrası gereğince kesin olduğundan asli müdahilin istinaf başvurusunun usulden REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-Asli müdahil tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerrinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhkemeleri Kanunu 352 ve İİK 287.son ve HMK 362.1.f maddeleri gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 03/10/2019