Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/991 E. 2021/254 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/991 Esas
KARAR NO: 2021/254
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2017
NUMARASI: 2016/809 Esas, 2017/977 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 08/08/2016 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 27/01/2015 tarihinde bir yıl süreli özel güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin güvenlik personeli temin etme yükümlülüğü, davalı şirketin ise karşılığında bedel ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın ödemesi gereken son ücreti ödemediğini, müvekkilinin 31/01/2016 tarihinde 55.970,19 TL’lik fatura kestiğini, davalı şirkete gönderdiğini, davalının faturaya itiraz etmediğini, bir yıllık çalışma süresince çalışmaya uygun olarak davalı şirket tarafından fatura bedellerinin yatırıldığını, müvekkilinin ise yatırılan tutardan işçilik alacaklarını ödediğini, ancak davalının yatırılması gereken son fatura bedelini yatırmadığını, sözleşme gereğince istihdam edilen 22 işçinin Ocak ayı maaşlarının kendileri tarafından ödendiğini, 22 işçinin Ocak ayı maaş tutarı toplamının 34.965,25 TL olduğunu, defalarca talep edilmiş olmasına rağmen davalının borcunu yerine getirmediğini, bunun üzerine fatura tutarından işçilere ödenen miktarın çıkarıldığını ve davalının ödemesi gereken 21.000,00 TL için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe yapmış olduğu itirazının haksız olduğunu iddia ederek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 27/01/2015 tarihinde Isparta Şehir Hastanesi Projesi Özel Koruma ve Güvenlik Hizmet İşleri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili şirketin yapımını üstlendiği inşaat alanında belirlenen giriş çıkışların kontrolleri, misafirlere refakat edilmesi, çevre güvenlik hizmetlerinin 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun çerçevesinde sözleşmede belirtilen esas ve usullere uygun sayı ve nitelikte görevlendirilecek özel güvenlik personelinin faaliyette bulunulan mekanların, bu mekanlarda bulunan çalışanların ve müşterilerinin 24 saat güvenliğinin sağlanması hususunda anlaşmaya varıldığını, verilen hizmete ilişkin ödemelerin müvekkili tarafından eksiksiz şekilde sözleşme kapsamında yerine getirildiğini, sözleşme gereğince sözleşmenin yenilenmeyerek davacı şirketten hizmet alımının durdurulduğunu, buna rağmen davacı tarafın bakiye alacak iddiası ile takip başlattığını, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi uyarınca davacının bünyesinde çalışan tüm personelin ücretleri ve özlük haklarından davacı şirketin sorumlu olduğunu, mali yükümlülük başlıklı dördüncü maddesinde düzenlendiğini, TBK gereğince sözleşmenin karşılıklı borç yükleyen sözleşme olduğunu, üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmeyen davacının ödeme talebinin yerinde olmadığını, ödemezlik definde bulunduklarını savunarak, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesi istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, sözleşme hükümleri gereğince işçilere ücretlerin ödendiği ve ibraname alındığı yönündeki hususların ispat yükünün davacıya ait olduğu, ancak buna rağmen davacı vekilinin beyanlarında ödemezlik defi noktasında ispat yükünün karşı tarafta olduğunu yanılgılı bir şekilde ileri sürdüğünü, sözleşmenin devamında davacıya ödeme sürecinin işçilerin belirlenen minimum maaşı aldığına ve geçmiş dönemlere ait hak ve alacaklarının kalmadığına dair yazılı belgeleri sunması sonucunda başlatılacağının hüküm altına alınacağını, dolayısıyla bu evrakları sunmadan davalı müteahhitten alacak talebinde bulunulamayacağını, bir başka deyişle, sözleşmeden doğan edimlerin davacı tarafça eksiksiz olarak yerine getirildiği ispat edilemediğinden ve ücrete hak kazanamayacağından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; mahkemenin delilleri yanlış değerlendirdiğini, ödemezlik defileri ileri sürülebilmesi için aralarında değişim ilişkisi olan alacakların olması gerektiğini, ödemezlik definin ancak asli edimler için ileri sürülebileceğini, kesilen faturanın iade edilmediğini, faturanın davalı tarafa gönderildiğini, TTK 21.maddesi gereğince sekiz gün içerisinde itiraz edilmesi gerektiğinin ifade edildiğini, itiraz edilmeyen faturaya karşı ödemezlik definin ileri sürülemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılıp davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, ” Isparta Şehir Hastanesi Projesi Özel Koruma ve Güvenlik Hizmet İşleri Sözleşmesi ” kapsamında bakiye fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamından; taraflar arasında 27/01/2015 tarihinde bir yıllık güvenlik hizmet sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede davacı şirketin alt yüklenici, davalı şirketin ise müteahhit olduğu, sözleşmenin konusunun özel koruma ve güvenlik hizmeti işleri olduğu, sözleşmede mali yükümlülüklerin dördüncü maddede düzenlendiği, söz konusu maddede, şantiye sahasında görev yapacak olan güvenlik personelinin 5188 sayılı Kanuna göre eğitim almış gerekli olan soruşturma ve sağlık kontrolünden geçmiş kişilerden seçileceği, şantiye sahasında hizmet verecek olan güvenlik personelinin, ücreti, yasal vergi kesintileri, SGK primleri, işsizlik fonu, kıdem tazminatı payı gibi tüm mali, hukuki ve ceza yükümlülüklerinin alt yükleniciye ait olacağı, ayrıca sözleşme süresinde istihdam edilecek tüm güvenlik personelinin maaş, yol, yemek, kıyafet, teçhizat gibi giderlerin alt yüklenici tarafından karşılanacağı, devamında güvenlik personelinin her ne sebeple olsun işten ayrılması / gönderilmesi durumunda müteahhitten herhangi bir ihbar, kıdem ve benzeri ödemelerin talep edilemeyeceği, alt yüklenici fiyatları içerisinde çalışacak personelin tüm giderlerinin dahil olduğu, ödeme şeklinin altınca maddesinde düzenlendiği, maddede, alt yüklenicinin ilgili ayın hizmetlerini kapsayan bir fatura tanzim edeceği, faturaların aylık olarak ayın son gününde düzenleneceği ve ödemelerin takip eden ayın 10 ila 20’si arasında yapılacağının belirtildiği, alt yüklenicinin yükümlülükleri üst başlığı altında dokuzuncu madde içerisinde, alt yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştırdığı personelin 4857 sayılı yasa ile öngörülen tüm özlük hakları ile yükümlülüklerinden sorumlu olduğunun belirtildiği, yine aynı maddede alt yükleniciye ödeme sürecinin çalıştırdığı güvenlik personelinin belirtilen minimum maaşı aldığına ve geçmiş dönemlere ait alacaklarının olmadığına dair beyanları sonucunda başlayacağının düzenlendiği, davacı şirket tarafından 31/01/2016 tarihli güvenlik müdürü, güvenlik amiri, güvenlik hizmet bedeli ve asgari ücret fiyat farkı olmak üzere toplam 55.970,19 TL tutarında fatura düzenlendiği, iş bu faturanın bakiyesi olan 21.000,00 TL’nin ödenmediği iddiası ile 21.000,00 TL asıl alacak ile 424,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.424,60 TL alacağın tahsili amacıyla davacı şirket tarafından davalı şirket hakkında 17/05/2016 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun takibe karşı 23/06/2016 tarihinde yasal süre içerisinde itiraz ettiği, davacı alacaklının ise İİK 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında gerçekleştirilen sözleşme içeriği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacının takip konusu bakiye fatura alacağının sübuta erip ermediği ve ispat külfetinin hangi tarafa ait olacağına ilişkindir. Mahkeme tarafından, 05/07/2017 tarihli celsede ön inceleme duruşması gerçekleştirilerek, taraflara henüz sunmadıkları belgeleri dosyaya sunmaları için süre verilmiştir. 20/12/2017 tarihli duruşmada ise, davacı vekili zapta geçen beyanında, bilirkişi incelemesine gerek görülmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, karşı tarafın paranın ödenmediğini kabul ettiğini, ödemezlik definden söz edilmiş ise de bu hususun karşılıklı olmayan edimlere ilişkin olduğunu beyan ettiği, davalının ise aynı celsede zapta geçen beyanında, davacı iddialarının aksine sözleşmede karşılıklı edimlerin söz konusu olduğunu sözleşmenin 9.maddesinde müvekkilinin karşı tarafa ödeme yapabilmesi için işçilik alacaklarının ödendiğine dair ibraname ve sair belgelerin sunulmasının ön şart olarak konulduğu, karşı tarafın bunu ispat edemediğini, ödemezlik defilerinin haklı olduğunu, müvekkilin işçilere karşı sorumluluğunun bulunmadığını beyan ettiği ve mahkeme tarafından taraf vekillerinin beyanları ve talepleri de dikkate alınarak, dosya kapsamı ve sözleşme değerlendirilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK nun birinci bölümünde borç ilişkileri, birinci ayrımında, sözleşmeden doğan borç ilişkileri ve 1. maddede ise, sözleşmenin kurulması düzenlenmiştir. Aynı yasanın 12. maddesinde, sözleşmelerin şekli üst başlığı ile, sözleşmelerin geçerliliğinin kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı olmadığına yer verilmiştir. Somut olayda olduğu gibi, yasa koyucu tarafından, tacirler arası hizmet alım sözleşmesi konusunda herhangi bir şekil şartı getirilmemiştir. Diğer yandan salt fatura düzenlenmesi fatura konusu alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. Bu nedenle, alacak iddiasında bulunan davacının fatura konusu alacağa hak kazandığını usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Somut davada, yukarıda yer verildiği üzere tarafların özgür iradesi ile düzenlemiş oldukları sözleşmenin 9.maddesi gereğince davalı müteahhitin ödeme süreci, davacı yüklenicinin çalıştırdığı güvenlik personelinin minimum maaşı aldığına ve geçmiş dönemlere ait alacaklarının olmadığına dair yazılı beyanları sonucunda başlayacaktır. Davacı tarafça dosyaya bu konuda herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı gibi aksine bir iddia da bulunulmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190. maddesinde, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, TMK nun 6. maddesinde ise, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi ile yasal düzenlemeler kapsamında, davacının davalı taraftan, takip konusu bakiye fatura alacağını usulüne uygun ve yasal delillerle ispat etmiş olduğu kabul edilemeyeceğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/809 Esas, 2017/977 Karar ve 20/12/2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı İle istinaf kanun yolu başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 253,20 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 134,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 119,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 4- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/02/2021